bir galatasarylı orark okurkan tüylerim diken diken oldu bence bu yapılmamalıydı aykut bu işde sıkıntılı takıp edin 2 hafta sonra oda valizini toplıcam ama ale e yazık oldu
Profosyonel hayatta her türlü ayrılık normaldir,tabi ki kimse alternatifsiz değildir fakat ayrılığın nasıl olduğu çok önemlidir.30 yaşına geldikten sonra ''bitti,artık top oynayamaz'' denen Tugay KERİMOĞLU,önce İSKOÇYA'ya sonrada bildiğiniz üzere İNGİLTERE'ye gider,ülkemizi en iyi şekilde temsil edip ''bitti'' diyenlere en iyi cevabı sahada verir.Tugay'a Blackburn Rovers'da öyle bir VEDA yapılır ki şaşkınlığımızı gizleyemeyiz.Çünkü biz bu değerlerleri kaybetmişken,İngilizlerin bizim evladımızı sahiplenmelerini garipseriz.http://www.youtube.com/watch?v=v9ihAT29tYM Burada o görüntüleri izlemek isteyenler için küçük bir video var.
Ben yazıyı kaleme alırken bunları düşündüm.Yorum yapan arkadaşlar gerekli eklemeleri yapmışlar,hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Bana dokunan Alex'in gidişi değildir bana dokunan Alex'in gönderilme şeklidir.Biz bu Türk Dostu insanı güzel bir jübile ile gönderip teşekkür edemiyorsak kendimizi sorgulamamız gereklidir.Sergen YALÇIN,Pascal NOUMA,Oğuz ÇETİN,Aykut KOCAMAN,Bülent KORKMAZ,Hakan ŞÜKÜR ve niceleride benzeri şekilde gönderilip gerekli saygıyı görmemişlerdir.Bu kadar tesadüf olabilir mi?.Bırakın Alex'i kendi değerlerimize sahip çıkamamışız.O zaman burada irdelenmesi gereken ciddi bir sorun vardır.Bala_ nın dediği gibi bu konu her alanda sorundur bizim için.Ne Sanatçısı'na,ne de Sporcusu'na (ki ALEX'i bizim Sporcumuz kabul ediyorum) ne de başka değerlerine gerekli saygı ve vefa gösterilmemektedir.Alex bu düzenin son kurbanıdır.Hepinize Sevgiler...
Böyle gönderilmemesi gerekirdi kesinlikle büyük bir vefasızlık yapıldı kaptana bir galatasaraylı olarak başkan ve aykutu kınıyorum ...
Vefasızlık, tasvip edebileceğim bi olay değil elbette... Görsel ve yazılı medyadan yansıdığı kadarıyla da kişilik sahibi bir oyuncu olduğunu hep duyduk.Saygı duyuyorum bir Galatasaray'lı olarak.
Fakat Alex'in heykelinin dikildiği günün ertesi, Brezilya'nın önde gelen tüm gazetelerin konuya aynı bakış açısı ile yaklaşması '' Alex çok yakında dönecek, heykelinin dikilmesi bu dönüşü engelleyemeyecek... Alex, dönüş biletlerini , dikilen heykel uğruna yakmayacak... '' gibi türlü başlıklar atılmış Brezilya basınında. Bu durum beni fazlasıyla düşündürdü.Elbet içerde neler döndü bilemeyiz.
Ortada bir vefasızlık var.Ama bunu kimin yaptığı konusunda ikilemdeyim hala.Bekleyip görmek lazım.Mimiksiz Aykut Kocaman'ın avukatlığını yaptığım düşünülmesin lütfen:)
Emeğine sağlık Trapper; duyarlılığın futbolun da üstüne çıkmıştır.
Konusu futbol gibi görünse de, yine insan olan bir yazı olmuş.
Ben önemli maçları izlerim ama öyle aman aman futbol bilgisi olan biri değilim.
Bilinçli bir Beşiktaş taraftarıyım ama; tarihini, iç burkan kuruluş zamanlarını, manifestosunu, ÇARŞI ile sosyal olaylar karşısındaki duruşunu izleyip kesin kararla seçtim BJK'ı. Sağlam taraftarım yani.:)
Yazınla da bu durum pekişti; gerçek bir Beşiktaş'lı duruşu bu insan yanı ağır basandır işte.
Senin sunumunla alakalı olarak, fanatizmin zehrinden uzak yorumlar da çok güzeldi.
Alakasız ama, Alex, Nouma derken benim aklıma da başka bir yabancı uyruklu futbolcu düşüverdi birden; Malatyaspor'da mı ne oynuyordu, çocukcağızı sonra sonra medya maymunu etmişlerdi, şov yaptırıyorlardı tv kanallarında.:) O da yok oldu gitti,kulakları çınlasın.:) -hatırlayan varsa adını yazıversin n'olur, takıntı var da.:)-
Ellerine sağlık olsun.
Teşekkürler
Sat_Agraha sen çok yaşa emi:) Sanırım Gaziantepspor'lu Kompela'dan bahsediyorsun sen:).Televole Kültürü'nün hortum gibi içine çektiği futbolculardan biriydi Kompela.Sevgiler...
İYİ BİR BABA,İYİ BİR EŞ, GÜZEL İNSAN USTA FUTBOLCU.TEK PROBLEM SANIRIM FAZLA MÜKEMMELDİN..YOLUN AÇIK OLSUN..UMARIM SENDEN SONRA BİZ ÇIKACAK YOL BULURUZ.!!!
Biraz sonra uçağa bineceğim. O dakikadan sonra, Brezilya size uzak, Türkiye bana yakın olacak. Evet, birazdan perona yavaş adımlarla yürüyeceğim. Önce arkama bakmak istemeyeceğim, gözlerimle savaşacağım. Çok kısa sürecek. İlk adımda yenileceğim. Başımı arkaya çevirdiğimde milyonları görmek, milyonlarca sevgiyi bırakıp gitmek zor olacak, olmalı.
Dianne'ye sesleneceğim çok kısık sesle. "Bak diyeceğim, bak neleri bırakıyoruz..." Dianne'a gülümseyecek bana. Sıcak bir öpücük kondurabilir o anda, belki hiçbirşey yapmaz. Öylece beklerim ben yine. Bu aşkı ona ben söylemezsem, buradan nasıl giderim. Sonra kızlarımı kucağıma alacağım, bavulumu bırakıp. Onlar ağlayacaklar. Seviyorlarsa babamı bu kadar, neden gidiyoruz? diyecekler... Susacağız eşimle. Cevap veremeyeceğiz. Kızacağız kendimize. Bir el yükselecek başımdan yukarı. Hüzün kokacak baştan sona. O el hiç inmek istemeyecek. Hep veda sürsün, gitmek anlamını yitirsin ve unutalım bu terkedişi dileyecek. Arkamı o bayrağa dönmek olacak en zoru. Eli yere indirdiğimde, hızlıca hareket etmeliyim. Birkaç saniye daha beklersem, önce kızlarımı salacağım geriye. Sonra biz yürüyeceğiz Fenerbahçe'ye...İçimden sayacağım tek tek. Ve o an ayaklarımı çok şık bir hareketle uçağa doğru çevireceğim. Dayanamayacağım. Çökmek isteyecek dizlerim. Karıma tutunacağım, kızlarıma dua edeceğim.
Arkamdaki şarkıları bırakmak en zoru, en acı vereni olacak. Duymak isteyip, bekleyemeyeceğim mesela. Her hafta sonu sevemeyeceğim tekrardan. Şükrü Saraçoğlu'nda gol sevinci yaşamaktan öte, bir taraftarı dünyanın en mutlu insanı yapamayacağım... Üzülüyorum. Kapılar açılacak birazdan. Beklemekte fayda var az daha.
Birkaç sene kaldı bu sahneyi yaşatmaya size. Duygularımı tahmin edemezsin büyük Fenerbahçe taraftarı. Sizden ayrılmayı düşünmek, aile fertlerinden birini kaybetmek gibi olacak, olmalı. Ama daha var, o şık hareketi yapmaya daha süre, o ellerin kaldıracağı kupalar var.
ALEX DE SOUZA
Hangi takımın taraftarı olursak olalım, ben diyorum ki; yapılanların savunulacak bir tarafı olmamalı. Ne çok sevmiş, ne çok acımış giderken....
Ellerinize sağlıkSevgiler
Her gidiş bıraktığı boşluk kadar acı bırakır geride kalanlarda. Onun boşluğu dolmaz, yeşil sahalarda artık Alex De Souza yok Türkiye’de.Futbol sadece futbol değildir inanın. Her şeydir, herbir şeydir. Alex’e sadece futbolcu gözüyle bakmayın, eksik kalır yorumunuz.
Eğer yer etmişse bu ülkede taraftarın kalbinde, sevdirmişse kendisini taraflı tarafsız herkese, kabullendirmişse futbol dünyasına… Bugün onun yası olmamalıdır. Bugün onu kaybedenlerin yası olmalıdır. Bu zafer değildir, bu galibiyet değildir. Kalanlar mutlu olmamalıdır.
Giden geride bıraktığı onca güzellikle gidiyor kalanlar ise onun gidişinin hayal kırklığı ve faturasıyla muhatap olacaktır.
Kaybeden sadece Fenerbahçe değildir, bütün Türkiye’dir.
Yolun açık olsun Kaptan!
Bu ülke seni sevdi, inan!
Bizden biri olmuştun, biz olmuştun. Örnek aile babası, örnek sporcu, örnek insan.
Seni model olarak alacak olan gençlere bu yönünle de katkı sundun.
Rakibe saygılıydın, sonra işine, sonra eşine, sonra arkadaşına.
Daha ne ister bir takım?
Daha ne ister bir taraftar?
Alex De Souza!
Sana yapılan yanlıştır.
Bu vakitten sonra kalman senin gibi bir futbolcu için uygun değildi.
Gidişin bile galibiyettir.
Puandır sana.
Yolun açık olsun, bu kalp seni unutur mu diye sormadan edemiyorum.
Ve işini iyi yapmışsa, her zaman el üstündedir, her zaman gönül içindedir. Ki bunun karşılığını da bu taraftar hakkıyla verir elbet. Ki gerçek Fenerbahçeliler heykelini diktiler geçen günlerde. Heykeli dikilecek kaç adam var bu memlekette, kıymetin bu denli büyüktür işte! Bu herkese nasip olmaz, bu onur herkese verilmez. Bu paye kaptan Alex’e aittir.
Her golden sonra eşine koşan bir adam, hiç durmadan, hiç usanmadan, hiç bıkmadan. Yıllarca, yüzlerce kez hem de! Bu adama şapka çıkartılmaz da ne yapılır Allahaşkına!
Trabzonsporluyum lakin Alex’i seviyorum.
Dün Hagi’yi de sevmiştim.
Ülkemize gelen onca isimlerden bazılarını bir futbol seyircisi olarak ayırıyorum.
Alex’te bunlardan biriydi.
Bu çaptaki futbolcuları dünya gözüyle izleyenler ne şanslı?
Takımı önemli değil kalitesi önemli. Ender olmaları önemli…
Nadide olmaları…
Bunun fakında mı acaba futbolun para babaları, ağa babaları.
Bütün bir ülkeyi arkasına alıp şike davasında kendisini garantiye alan bir başkan bu kadar kolay harcamamalıydı takımının kaptanını. Böyle düşünüyorum, Alex’e bu yapılmamalıydı.
O futbolun şairiydi.
O futbolun ressamıydı.
O futbolun şekspiriydi.
O futbolun heykeltıraşıydı.
O futbolun ülkemizdeki sambasıydı.
Kadro dışı bırakıldıktan sonra Samandıra Can Bartu Tesisleri’ndeki eşyalarını toplayan Alex De Souza, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile görüştükten sonra sosyal medyadan açıklamalarda bulundu. Alex, "Kontratımı sonlandırdım. Benim için üzücü bir imza oldu ama Fenerbahçe bir oyuncu kaybetti, bir taraftar kazandı." ifadelerini kullandı.
Giderken bile büyük laflar ediyorsun. Helal olsun böyle futbolcuya, helal olsun böyle gönlü güzel insana. Helal olsun böyle samimi taraftara.
Bu ülke kimleri harcadı! Alışığız artık Kaptan, sen üzülme! Bizi bizden daha iyi tanıyorsun ama genelin senin bu şekilde gidişinle ilgili olarak üzüldüğünü ve bunu onaylamadığını biliyorsun.
Böyle topçular yüzyılda bir gelir dünyaya, ülkemize ise 35 yaşını devirdikten sonra. Alex farklıydı. Efendiydi, profesyoneldi. Harcadılar bozuk para gibi. Bu adamın önce heykelini diktiler, sonra salasını verdiler. Hiç şık olmadı Hiç yerinde bir davranış olmadı.
Bu kalp seni unutur mu Kaptan?
Asla!
Yolun açık olsun?
Bugün gönlüm razı değil sana yapılana ama bu saatten sonra durmanın da uygun olacağını düşünmüyorum.
Hep iyi bir insan, iyi bir baba, iyi bir eş, iyi bir futbolcu olarak hatırlanacaksın.
Efsane olmak herkese nasip olmaz, efsanesin artık, hem de yaşarken!
Resmiyetin dışında gönüllerde bir numarasın her daim.
Yolun açık olsun Kaptan!
Mirza gerçekçi ve objektif yaklaşımın o kadar çok şeyi anlatmışki sana ayrıca teşekkür etmek gerekli, beymen'in de dediği gibi bu olayın ayrıntıları ve artçı etkileri ilerleyen zamanda gün yüzüne çıkacaktır.Lady ve Tom sizin yazdıklarınızı okuyan bir kişinin de duygulanmaması mümkün değil,yazıyı kaleme alırken Alex'in özelinde konuyu genel VEFA kavramına getirmek istemiştim,bütün yorumlar bu noktada inanılmaz katkılar vermiş.Her yıl kombine alıp İnönü stadına koşarım 100. yıl şampiyonluğundan bu yana.O stad da sportif anlamda canımı en çok ALEX yakmıştır,en çok golü bize atmıştır belki ama ben ve milyonlar seni bunlara rağmen sevdiysek sen çok güzel bir adamsın KAPTAN...Uğurlar ola..Hepinize duyarlılığınız ve fikirlerinizi objektif dile getirdiğiniz için teşekkürler...
YORUMLAR
Profosyonel hayatta her türlü ayrılık normaldir,tabi ki kimse alternatifsiz değildir fakat ayrılığın nasıl olduğu çok önemlidir.30 yaşına geldikten sonra ''bitti,artık top oynayamaz'' denen Tugay KERİMOĞLU,önce İSKOÇYA'ya sonrada bildiğiniz üzere İNGİLTERE'ye gider,ülkemizi en iyi şekilde temsil edip ''bitti'' diyenlere en iyi cevabı sahada verir.Tugay'a Blackburn Rovers'da öyle bir VEDA yapılır ki şaşkınlığımızı gizleyemeyiz.Çünkü biz bu değerlerleri kaybetmişken,İngilizlerin bizim evladımızı sahiplenmelerini garipseriz.http://www.youtube.com/watch?v=v9ihAT29tYM Burada o görüntüleri izlemek isteyenler için küçük bir video var.
Ben yazıyı kaleme alırken bunları düşündüm.Yorum yapan arkadaşlar gerekli eklemeleri yapmışlar,hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Bana dokunan Alex'in gidişi değildir bana dokunan Alex'in gönderilme şeklidir.Biz bu Türk Dostu insanı güzel bir jübile ile gönderip teşekkür edemiyorsak kendimizi sorgulamamız gereklidir.Sergen YALÇIN,Pascal NOUMA,Oğuz ÇETİN,Aykut KOCAMAN,Bülent KORKMAZ,Hakan ŞÜKÜR ve niceleride benzeri şekilde gönderilip gerekli saygıyı görmemişlerdir.Bu kadar tesadüf olabilir mi?.Bırakın Alex'i kendi değerlerimize sahip çıkamamışız.O zaman burada irdelenmesi gereken ciddi bir sorun vardır.Bala_ nın dediği gibi bu konu her alanda sorundur bizim için.Ne Sanatçısı'na,ne de Sporcusu'na (ki ALEX'i bizim Sporcumuz kabul ediyorum) ne de başka değerlerine gerekli saygı ve vefa gösterilmemektedir.Alex bu düzenin son kurbanıdır.Hepinize Sevgiler...
Vefasızlık, tasvip edebileceğim bi olay değil elbette... Görsel ve yazılı medyadan yansıdığı kadarıyla da kişilik sahibi bir oyuncu olduğunu hep duyduk.Saygı duyuyorum bir Galatasaray'lı olarak.
Fakat Alex'in heykelinin dikildiği günün ertesi, Brezilya'nın önde gelen tüm gazetelerin konuya aynı bakış açısı ile yaklaşması '' Alex çok yakında dönecek, heykelinin dikilmesi bu dönüşü engelleyemeyecek... Alex, dönüş biletlerini , dikilen heykel uğruna yakmayacak... '' gibi türlü başlıklar atılmış Brezilya basınında. Bu durum beni fazlasıyla düşündürdü.Elbet içerde neler döndü bilemeyiz.
Ortada bir vefasızlık var.Ama bunu kimin yaptığı konusunda ikilemdeyim hala.Bekleyip görmek lazım.Mimiksiz Aykut Kocaman'ın avukatlığını yaptığım düşünülmesin lütfen:)
Emeğine sağlık Trapper; duyarlılığın futbolun da üstüne çıkmıştır.
Ben önemli maçları izlerim ama öyle aman aman futbol bilgisi olan biri değilim.
Bilinçli bir Beşiktaş taraftarıyım ama; tarihini, iç burkan kuruluş zamanlarını, manifestosunu, ÇARŞI ile sosyal olaylar karşısındaki duruşunu izleyip kesin kararla seçtim BJK'ı. Sağlam taraftarım yani.:)
Yazınla da bu durum pekişti; gerçek bir Beşiktaş'lı duruşu bu insan yanı ağır basandır işte.
Senin sunumunla alakalı olarak, fanatizmin zehrinden uzak yorumlar da çok güzeldi.
Alakasız ama, Alex, Nouma derken benim aklıma da başka bir yabancı uyruklu futbolcu düşüverdi birden; Malatyaspor'da mı ne oynuyordu, çocukcağızı sonra sonra medya maymunu etmişlerdi, şov yaptırıyorlardı tv kanallarında.:) O da yok oldu gitti,kulakları çınlasın.:) -hatırlayan varsa adını yazıversin n'olur, takıntı var da.:)-
Ellerine sağlık olsun.
Teşekkürler
Dianne'ye sesleneceğim çok kısık sesle. "Bak diyeceğim, bak neleri bırakıyoruz..." Dianne'a gülümseyecek bana. Sıcak bir öpücük kondurabilir o anda, belki hiçbirşey yapmaz. Öylece beklerim ben yine. Bu aşkı ona ben söylemezsem, buradan nasıl giderim. Sonra kızlarımı kucağıma alacağım, bavulumu bırakıp. Onlar ağlayacaklar. Seviyorlarsa babamı bu kadar, neden gidiyoruz? diyecekler... Susacağız eşimle. Cevap veremeyeceğiz. Kızacağız kendimize. Bir el yükselecek başımdan yukarı. Hüzün kokacak baştan sona. O el hiç inmek istemeyecek. Hep veda sürsün, gitmek anlamını yitirsin ve unutalım bu terkedişi dileyecek. Arkamı o bayrağa dönmek olacak en zoru. Eli yere indirdiğimde, hızlıca hareket etmeliyim. Birkaç saniye daha beklersem, önce kızlarımı salacağım geriye. Sonra biz yürüyeceğiz Fenerbahçe'ye...İçimden sayacağım tek tek. Ve o an ayaklarımı çok şık bir hareketle uçağa doğru çevireceğim. Dayanamayacağım. Çökmek isteyecek dizlerim. Karıma tutunacağım, kızlarıma dua edeceğim.
Arkamdaki şarkıları bırakmak en zoru, en acı vereni olacak. Duymak isteyip, bekleyemeyeceğim mesela. Her hafta sonu sevemeyeceğim tekrardan. Şükrü Saraçoğlu'nda gol sevinci yaşamaktan öte, bir taraftarı dünyanın en mutlu insanı yapamayacağım... Üzülüyorum. Kapılar açılacak birazdan. Beklemekte fayda var az daha.
Birkaç sene kaldı bu sahneyi yaşatmaya size. Duygularımı tahmin edemezsin büyük Fenerbahçe taraftarı. Sizden ayrılmayı düşünmek, aile fertlerinden birini kaybetmek gibi olacak, olmalı. Ama daha var, o şık hareketi yapmaya daha süre, o ellerin kaldıracağı kupalar var.
ALEX DE SOUZA
Hangi takımın taraftarı olursak olalım, ben diyorum ki; yapılanların savunulacak bir tarafı olmamalı. Ne çok sevmiş, ne çok acımış giderken....
Ellerinize sağlıkSevgiler
Eğer yer etmişse bu ülkede taraftarın kalbinde, sevdirmişse kendisini taraflı tarafsız herkese, kabullendirmişse futbol dünyasına… Bugün onun yası olmamalıdır. Bugün onu kaybedenlerin yası olmalıdır. Bu zafer değildir, bu galibiyet değildir. Kalanlar mutlu olmamalıdır.
Giden geride bıraktığı onca güzellikle gidiyor kalanlar ise onun gidişinin hayal kırklığı ve faturasıyla muhatap olacaktır.
Kaybeden sadece Fenerbahçe değildir, bütün Türkiye’dir.
Yolun açık olsun Kaptan!
Bu ülke seni sevdi, inan!
Bizden biri olmuştun, biz olmuştun. Örnek aile babası, örnek sporcu, örnek insan.
Seni model olarak alacak olan gençlere bu yönünle de katkı sundun.
Rakibe saygılıydın, sonra işine, sonra eşine, sonra arkadaşına.
Daha ne ister bir takım?
Daha ne ister bir taraftar?
Alex De Souza!
Sana yapılan yanlıştır.
Bu vakitten sonra kalman senin gibi bir futbolcu için uygun değildi.
Gidişin bile galibiyettir.
Puandır sana.
Yolun açık olsun, bu kalp seni unutur mu diye sormadan edemiyorum.
Ve işini iyi yapmışsa, her zaman el üstündedir, her zaman gönül içindedir. Ki bunun karşılığını da bu taraftar hakkıyla verir elbet. Ki gerçek Fenerbahçeliler heykelini diktiler geçen günlerde. Heykeli dikilecek kaç adam var bu memlekette, kıymetin bu denli büyüktür işte! Bu herkese nasip olmaz, bu onur herkese verilmez. Bu paye kaptan Alex’e aittir.
Her golden sonra eşine koşan bir adam, hiç durmadan, hiç usanmadan, hiç bıkmadan. Yıllarca, yüzlerce kez hem de! Bu adama şapka çıkartılmaz da ne yapılır Allahaşkına!
Trabzonsporluyum lakin Alex’i seviyorum.
Dün Hagi’yi de sevmiştim.
Ülkemize gelen onca isimlerden bazılarını bir futbol seyircisi olarak ayırıyorum.
Alex’te bunlardan biriydi.
Bu çaptaki futbolcuları dünya gözüyle izleyenler ne şanslı?
Takımı önemli değil kalitesi önemli. Ender olmaları önemli…
Nadide olmaları…
Bunun fakında mı acaba futbolun para babaları, ağa babaları.
Bütün bir ülkeyi arkasına alıp şike davasında kendisini garantiye alan bir başkan bu kadar kolay harcamamalıydı takımının kaptanını. Böyle düşünüyorum, Alex’e bu yapılmamalıydı.
O futbolun şairiydi.
O futbolun ressamıydı.
O futbolun şekspiriydi.
O futbolun heykeltıraşıydı.
O futbolun ülkemizdeki sambasıydı.
Kadro dışı bırakıldıktan sonra Samandıra Can Bartu Tesisleri’ndeki eşyalarını toplayan Alex De Souza, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile görüştükten sonra sosyal medyadan açıklamalarda bulundu. Alex, "Kontratımı sonlandırdım. Benim için üzücü bir imza oldu ama Fenerbahçe bir oyuncu kaybetti, bir taraftar kazandı." ifadelerini kullandı.
Giderken bile büyük laflar ediyorsun. Helal olsun böyle futbolcuya, helal olsun böyle gönlü güzel insana. Helal olsun böyle samimi taraftara.
Bu ülke kimleri harcadı! Alışığız artık Kaptan, sen üzülme! Bizi bizden daha iyi tanıyorsun ama genelin senin bu şekilde gidişinle ilgili olarak üzüldüğünü ve bunu onaylamadığını biliyorsun.
Böyle topçular yüzyılda bir gelir dünyaya, ülkemize ise 35 yaşını devirdikten sonra. Alex farklıydı. Efendiydi, profesyoneldi. Harcadılar bozuk para gibi. Bu adamın önce heykelini diktiler, sonra salasını verdiler. Hiç şık olmadı Hiç yerinde bir davranış olmadı.
Bu kalp seni unutur mu Kaptan?
Asla!
Yolun açık olsun?
Bugün gönlüm razı değil sana yapılana ama bu saatten sonra durmanın da uygun olacağını düşünmüyorum.
Hep iyi bir insan, iyi bir baba, iyi bir eş, iyi bir futbolcu olarak hatırlanacaksın.
Efsane olmak herkese nasip olmaz, efsanesin artık, hem de yaşarken!
Resmiyetin dışında gönüllerde bir numarasın her daim.
Yolun açık olsun Kaptan!