gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

YETENEK(SİZ) SİNİZ!

09 Ekim 2012, 12.28
A- A+


 

Pazar akşamı tv kanalında YETENEK SİZSİNİZ ‘’gözbağcılık’’ gösterisi vardı. Bazen öylesine sorumsuz davranılıyor ki insanın aklının sınırlarını zorluyor. Ekranın sağ alt köşesine ‘’denemeyiniz’’ ibaresi konuluyor. İyi de yapmışlar zahmet olmuş ama oda kabulümüzdür.  Bunun ne kadar yararlı olduğunu da aşağıda yazacağım konuda bahs edeceğim.

Mahallemizde fakir bir aile var. İki çocukları ile kendi hayatlarını yaşıyorlar. Büyük oğulları 12 yaşında küçükken çocuk felci geçirmiş. Aile için en büyük ızdırap. Birde küçük erkek çocukları var. Henüz dokuz yaşında adı İsmail. Tam öğrenme yaşında çevresinde daha da önemlisi tv. lerde gördüğü bazı şeyleri öğrenme çabasındadır.

Pazar günü yetenek sizsiniz de Aref’in ‘’gözbağcılık’’ gösterisini seyrediyor. Pazartesi günü okuldan geldikten sonra annesinin ev işlerinde ki uğraşında istifade ederek boğazına çamaşır ipi bağlayarak aynı hareketleri yapmaya çalışıyor. Annesi odaya geldiğinde çocuğunu son nefesinde kurtarıyor. Şimdilik hastanede.

Evet, işte sorumsuz davranmanın sonucunda yaşamlarını günlük küçük mucizelerle geçiren bir aile acılar içinde. Ne yazık ki kirli düşüncelerle, reyting uğruna insanların hayatlarına hüküm edebiliyorlar. Daha öncede tv dizileri ve başıboş programlar üzerine yazı yazmıştım. Ana tema kin, nefret, kadına şiddet aile içi şiddet hatta ahlaksız teklifler. Adeta insanları hipnoz ederek kişiliksizleştiriyorlar.

İnsanların yaşam biçimini artık tv dizileri ve sorumsuzca hazırlanan programlar sayesinde biçimlendiriliyor. İsmail ya da İsmail'lerin ne yaptığı kimin umurundadır? Bunu sorguladığın zaman ‘’efendim bir yasal uyarıyı yaptık veya çocukların yatma satını geçtikten sonra yayına verdik’’ diye. Peki, 75. Milyonluk ülkede bunu nasıl garanti edebilirsiniz.  Böyle bir gösteri inananlar ve inanan psikolojisi üzerine yapılıyor. Ahlak dışı yapılan her şeyin toplumun varlığına tehlike olduğuna unutmamak gerekir.

Okumanın, okutmanın, eğitimin en etkin savunucusuyum. Bazı yerlerde etkinliğin sona eriyor kendine ya da etrafındakilerine hüküm edemiyorsun. Çocuklar bazı şeyleri orada burada kavrama yeteneğini geliştirecektir. Bunu yaparken kaç kişinin bundan etkileneceğini-etkilenmeceğini hesabını kim yapar. Yapılan hesap reyting ve para. Gerisi kimin umurundadır.

 

YORUMLAR

09 Ekim 2012, 13.27
       Hep söylüyorum DIGOR kardeşim,maalesef bu tarz yayınlar tam gelişmemiş ülkelerde Devlet Politikası,yani ortada iyi polis-kötü polis parodisi var.RTÜK diye bir kuruluş var sözde elekten geçiriyor iyi polis olarak,yapımcılarda yerine göre iyi ya da kötü oluyorlar.Maksat ne mi? Maksat tepkisiz toplum.Halk dizi izlesin,abuk subuk yarışma programlarına yönelsin,beyin uyuşsun,gerçek sözü  olması gereken konularda çalışamaz hale gelsin,kısaca koyun olsun.E bizde bu politikaya olumlu yanıt veriyoruz maalesef,sonrada haplanmış haplanmış geziyoruz saftirik saftirik.Gözümüzün önünde kavga oluyor,dizi zannedip çekirdek eşliğinde izliyoruz,elinde bıçakla adam kadını kovalıyor yarışma programı sanıp kimin geçeceği üzerine iddalaşıyoruz,her gün kadına şiddet,Şehit Haberleri,trafik kazalarında etrafa saçılan cesetler,eeeeee vatandaşta tık yok.Olmaz tabi,aldılar tıkımızı...Neyse uzattıkça uzatırırım.%100 haklısın işte ne diyeyim...
09 Ekim 2012, 14.14
trapper everın yorumuna katılmakla birlikte birşey daha söylemeden geçemiycem umarım onaylanır zamanında bu avrupa devletleri kurtuluş savaşında bizleri topla tüfekle silahla yenemeyeceğini anladığından biz bu türkleri nasıl deviririz nasıl topraklarını ele geçiririz diye düşünerek bizi içten çökertmeye başlamıştır yarışma programları dizilerdeki ahlaksız teklifler vs ve işin kötü tarafı toplumumuzda bu ahlaksız teklifler artık normal bir olaymış gibi kabul görmeye başlamıştır.Ülkemizi ele geçirmek için özellikle yarışma programları tv dizileri futbol insanları uyutma aracı olarak kullanılmaktadır amaç kamplar yaratma karşıt görüşleri vurdurmak ve türk örf adetlerini değiştirerek herşeye eyvallah diyen bi toplum yaratmaktır şu ana kadar çok başarılı oldular ama TÜRK  milleti sabırlıdır durur durur sonunda bi yumruğu vurursa 50 sene kendilerine gelemez avrupa devletleri bilmeleri gerekende budur
09 Ekim 2012, 16.31
Vallahi öyle uyuşturulduk ki, adam-kadın filmlerde çapkınlık yapıyorlar ve bunu öyle komedi halinde anlatıyorlarki, biz kahkahalarla izliyoruz.. Her şeyi kanıksadık...Sanırım istedikleri kıvama geldik..Bir milleti yok etmenin altın kuralıdır; dilini, dinini, örfünü çökertmek...Kimseyi suçlamaya hakkımız yok..Buna biz izin vermesek yapamazlardı..Herkes kendi kapısının önünü bir an önce temizlesin bence..Başka türlü bu mahalle temizlenmez..
09 Ekim 2012, 16.37
Ben sizin kadar olaya vasat bakamayacağım arkadaşlar. Yani dediklerinizin mutlaka doğruluk payı yüksektir ama, bir de şöyle bir durum var ki, Türkiye'de hayat pahallılaştıkça ve tüm bu pahallılığa sesimizi çıkarmadıkça-çıkaramadıkça eğlence anlayışımız da değişmeye başlıyor. Aslında eğlence seçeneklerimiz daralıyor, değişen bir şey yok. Dışarı çıkıp, çocuklarıyla kaliteli zaman geçiremeyen aileler çareyi tv'lerde buluyor. Bu durumu fırsat bilen yapımcılar ve diğerleri de, "daha ne kadar saçmalayabiliriz ?" e kadar durumu getirip izlenmeyi umut ediyorlar. Ve para kazanmayı...

Çocukların tv'de görüp uyguladıkları sahnelere gelince, bu sadece Rtük'ün, tv'nin ve o sahneyi gerçekleştirenin değil; aynı zamanda çocuğuna o aklı, uyarıyı veremeyen ailenin de suçudur. Hatayı, yanlışı biraz da toz konduramadıklarımızda aramak gerek. 

Türkiye, eğlence adına meşguliyetini değiştirmek zorundadır, değiştirmeye çalışmalıdır... Kendi kendimizi infaz ediyoruz, başka bir şey değil. Meramımı dile getirir, tv'de, her proğramda bir subliminal mesaj aramayı bırakın der, ayrıca propaganda amaçlı yapıldığını düşündüğüm proğramlarda düşüncelerinize katılır, noktamı atar, saygılarımı ulaştırırım her birinize.
09 Ekim 2012, 16.44
çok güzel değinmişsiniz konuya.burda Özdür e de hak vermemek açıkçası yanlış olur.siizn yazınız ne kadar doğru ise bu arkadaş ta çok doğru şeyler yazmış..
yalnız ben şu anda o evladı çok merak ediyorum.bizimle paylaşırsanız seviniirm.umarım çok iyi olur.emeğinize sağlık tşkler smile Resmi
09 Ekim 2012, 17.15
Boş vermişlik; evet, boş vermişlik bizim en büyük zayıf noktamızdır. Birileri oturup bizim ne yapacağımız hakkına sahip değildir. küçük bir azınlık tavsiye edecek, belli yanlışlıklar arasında bizi yönlendirecektir. Çocuğun durumu iyi hayatı tehlikeyi atlatmış. TRAPPER_4EVER..DUAYEN...mirza...Küstah ...Özdür ...KITAP_ yorumlarınız için teşekkür...smile Resmi 

09 Ekim 2012, 18.55
Sorun televizyon yapımcılarında mı acaba yoksa o yayıncıların yaptıklarını seyredenlerdem mi?
Çoğunluk istiyor onlarda yapıyor şikayet neden ? 75 milyon insanı etkilemeden nasıl bir program yapılabilir arkadaşlar. Ancak çizgi film yaparsınız. Bütün dünyada bu tür yayınlar yapılır ve insanların kendine zarar vereceği düşünülmez. Ailelerin sahip çıkıp ilgilenmediği çocuklarını yapımcıların insafına terkederek sonrada şikayet etmek bana mantıklı gelmiyor. Eğer bir şeyler yapma istiyorsanız kapatın tv.leri. Haberleri seyrederken çocukları nasıl etkilediğine bakılmıyorda bir gösterideki hareket suçlu bulunuyorsa  fazla bir yoruma da gerek yok. Kaçınız haberleri seyrederken kapatıyor ya da çocukları seyretmekten engelliyorsunuz ? Dizilere kendini kaptırıpta çocuklarına vakit ayırmayan onca aile var. Sinema,diziler,tv programları bunların hangisinde şiddet yok ? Boşverin bunlarla uğraşmayı kendi çocuklarınızı koruyun. Ruh sağlıklarını yerinde tutmaya çabalayın.İyi vatandaş olmalarına yardımcı olun. Yoksa sadece buralarda şikayet eder dışarda kendi bildiklerinizi yapar duruma gelirsiniz.
10 Ekim 2012, 02.32
nec06 sizinle tamamen hemfikirim..Elbette Digor'un yazdıkları yerinde,eleştirilerinde de haklı..Ancak göz ardı edilmemesi gereken şu..Nasıl bir kararlar mekanizması istiyoruz..Herkesin kendine yanlış geleni yasaklatma hakkını kendine görüp iktidar sahibi olanın tercihleriyle mutlu olmaya çalışmak mı, yoksa çok renkli bir karteladan kendi tercihlerimize göre seçim hakkını özgürce kullanabildiğimiz  demokratik yönetimlemi ...Ulusal çapta gerek devlet gerekse özel teşebbüse ait değişik dünyevi,siyasi yada dini beğenilere göre yüzlerce TV kanalı ve yazılı basın varken gerek kendimiz gerekse çocuklarımız için en doğru seçimleri yapma yetimizi kullanmak ve çocuk sahibi olmanın sadece onu dünyaya getirip beslemek okutmak evlendirmek..vs..den ibaret değil;medeni bir toplumun ferdi yetisinde yetiştirmek olduğunu ihmal ederek, sonrada medyayı suçlamak nasıl anlamlı olabilir ki!!Hiç bir yazılı yada görsel medya kuruluşu meta zoru ile bizleri seçime zorlamıyor..Özgürlük ve demokrasi çifte standart kabul etmez..Kendi doğrularımıza dur denildiğinde "DEMOKRASİ ve  ÖZGÜR SEÇİM HAKKI İSTERİZ"  derken doğru bulmadıklarımız için "SANSUR ve İSTİBDAT" mantığı ne yazıkk ki toplumları zamanla "DİKTA TÜREVİ YÖNETİM BİÇİMLERİNE" sürükler..Birey olarak önce kendi kapılarımızın önlerini süpürmeye başlarsak  "Yerlere çöp atmayın.Cezası bilmem  ne..vs " gibi uyarı levhalarına gerek kalmadan sokaklarımızın tertemiz olduğunu göreceğiz..Kendi sorumsuz ve kolaycı yaşam tercihlerimizin olumsuz sonuçlarını başkalarına fatura etmekten vazgeçilme zamanı geldi de geçiyor artık.Saldım çayıra Mevlam kayıra mantığı ile çocuk büyütme konusunda kararlı olunduğu sürece bu tür acılar ne yazık ki başka anne babaların da gün gelip canlarını acıtacaktır..Digor'un anlattığı olay şüphesiz dramatik..Ama bu dramda mediamı gerçekten asıl suçlu yoksa başıboş bırakılma çağında olmayan evladını ihmal eden annemi?? Yorumumu Nasretdin hocanın bir fıkrası ve güzel bir atasözü ile noktalamak istiyor ve Digor güzel paylaşımınız için teşekkürler kaleminize sağlık diliyorum:)

   Hoca'nın evine hırsız girer..Sorgu sual nasıl oldu nasıl gitti derken dinleyenler sonunda Hoca'nın anlattıklarına bakıp şu sonuça varırlar.."Ehh be hocam kabahat sende...Hiç tedbir almamışsın"..Nüktedan Hoca o muazzam zeka ve espri dehası ile kalabalığa der ki.."Bre ahali tamam ben kabahatliyim de eeee  hırsızın hiç mi suçu yok"
   Veee  atasözümüz.."El elin eşeğini türkü çağıra çağıra ararmış"     
10 Ekim 2012, 03.58
adı üstünde yetenek sizmişiz hani eskiler bilir uyu ali uyu  misali sadece boş işlerle bizleri uyutuyorlar.
10 Ekim 2012, 04.06
kim neyi izleyecek bırakın kişi kendi karaversin . eğer cocuklarınızın izlemesini istemediniz bir program varsa kapatın tv yi yeter . kişisel olarak hareket edin . kimseye zorla tv izletilmiyor . veya kimse internette bir siteye sokulmuyor her şey elimizde . bende dini programlardan çok rahatsız oluyorum değiştiriyorum  kanalı ve sorun  bitiyor . sizde öyle yapın 
10 Ekim 2012, 11.21
Sokakta vatandaşa sorsan kimse seyretmez bu programları ama gerçek?? Seçim sonuçları gbi:)) Çocuklara seyrettirmeyin,onları koruyun diyorsunuz da çoğu ebeveynde mantık şu; Tv karsısında sesi sedası çıkmadan duruyor mu??? Amaca ulaşılıyor. Büyükler için de siz uygulayın, sürü mantığı:))
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın