mykan.....
AŞK VE SEVGİ YAZILARINI SEVİYORUM..AŞKLARIN SEVGİLERİN OLDUĞU YERDE ;ACILAR DA AYRILIKLAR DA YAŞANABİLİR ZAMAN ZAMAN. Acaba günümüz aşklarının çıkar ilişkisine dayalı olmasımı onları bu kadar kolay yıpratıyor.Yoksa bizlermi değiştik dersin?
Kalemine , yüreğine sağlık....
Strawberry’ye katılıyorum..Ask
ve hüzün yazılarının Romantik Prensi sevgili mykan..Hoşgeld'n yeniden..:))
Karabatak prens demem daha mı
doğru olurdu acaba!!
Yazmaya ara verip yorumlarını görünce
kızmaya başlamıştım sana....Orda dur bakalım..Tahtıma göz dikmek yok..Herkes
yerini bilecek efendim..Duygularını yazma yeteneği olan sen de yazmak yerine
hazıra konup yorumculuk yapmaya kalkışırsan de bakem bana\benim gibi yazarlık
konusunda kabiliyet düşmanı olup pişmiş aşa su katmadan öte becerisi
olmayanlar nereye gitcekkk..Yok öyle yağma..!! Şaka bir yana seni yeniden
kaleminden dökülen güzelliklerle görmek sevindirici..:)
Bir şiirle yazına katkım olsun
istedim..Umarım beğenirsin..
Kalemine ve güzel yüreğine
sağlık değerli Mykan..Vira vira kaptan tam yol ileri..:)
BİRGÜN ANLARSIN
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
ÜMİT YAŞAR
OĞUZCAN
YORUMLAR
mykan.....
AŞK VE SEVGİ YAZILARINI SEVİYORUM..AŞKLARIN SEVGİLERİN OLDUĞU YERDE ;ACILAR DA AYRILIKLAR DA YAŞANABİLİR ZAMAN ZAMAN. Acaba günümüz aşklarının çıkar ilişkisine dayalı olmasımı onları bu kadar kolay yıpratıyor.Yoksa bizlermi değiştik dersin?
Kalemine , yüreğine sağlık....
Strawberry’ye katılıyorum..Ask ve hüzün yazılarının Romantik Prensi sevgili mykan..Hoşgeld'n yeniden..:))
Karabatak prens demem daha mı doğru olurdu acaba!!
Yazmaya ara verip yorumlarını görünce kızmaya başlamıştım sana....Orda dur bakalım..Tahtıma göz dikmek yok..Herkes yerini bilecek efendim..Duygularını yazma yeteneği olan sen de yazmak yerine hazıra konup yorumculuk yapmaya kalkışırsan de bakem bana\benim gibi yazarlık konusunda kabiliyet düşmanı olup pişmiş aşa su katmadan öte becerisi olmayanlar nereye gitcekkk..Yok öyle yağma..!! Şaka bir yana seni yeniden kaleminden dökülen güzelliklerle görmek sevindirici..:)
Bir şiirle yazına katkım olsun istedim..Umarım beğenirsin..
Kalemine ve güzel yüreğine sağlık değerli Mykan..Vira vira kaptan tam yol ileri..:)
BİRGÜN ANLARSINUykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN