BİR YÖK HİKAYESİ*
07 Kasım 2012, 16.09 A- A+
Efendim, bugün size daha önce söz vermiş olduğum gibi politik bir yazı yazmak geliyor içimden. Haydi hayırlısı! Geçmiş gerilimlerimizi aratacak yeni bir gerilim yaratmayacağını umarak besmele ile başlamak istiyorum izninizle sevgili ve değerli blogseverler.
Bu yazıyı yazmak isteğim, sabah haberlerinde izlediğim bir haberden kaynaklandı. İlgimi çeken haberde, YÖK başkanı sayın Prof. Dr. Çetinsaya’nın bir çalıştaya katılmak için Ege Üniversitesi’ne gittiğinden söz edilerek, bu sırada YÖK’ün 30 yılını protesto eden öğrencilere polisin tazyikli su, plastik mermi, gaz bombası, cop kullanarak müdahale ettiği ifade ediliyordu. Bir anne olarak dinlerken yüreğim sızladı. Çünkü kendi iki oğlumu coplanmış, yüzleri kan içinde, gaz bombasından nefes darlığı çekerlerken hayal ettim. Günün ilerleyen saatlerinde ise, protesto eylemine katılan 50 öğrencinin gözaltına alındığını haber kaynaklarından öğrendim. Bu olayda benim için öğrencilerin hangi siyasi görüşe sahip olduklarının hiçbir önemi olmadığını altını çizerek ifade etmek istiyorum. Onlar sadece bizim evlatlarımız ve bu ülkenin geleceğini emanet etmek için yetiştirdiğimiz gençlerimizidir. Hepsinin ailesine serinkanlılık, güç ve bundan sonra olacaklara dayanabilmeleri için sabır diliyorum. Gözaltılar diğer yandan bana şunu da düşündürdü: ülkemiz o kadar ilginç bir yer oldu ki, bir yandan seçilme yaşı 18’e indirilmeye çalışılıyorken diğer yandan aynı yaş grubundaki gençlere üniversite yerleşkesi içinde bir 12 Eylül ürünü olan YÖK’ü protesto ettikleri için şiddet uygulanıyor. Hem de YÖK yasasının değiştirilmesi gerektiği konusunda iktidarından muhalefetine her kesim hemfikirken!
Yaşı 18 olan gençlerimiz seçilip meclise girebilecek ama kendilerini yakından ilgilendiren bir sistemi eleştiremeyecekler. Lütfen şimdi siz söyleyin bu bir çelişki mi? Değil mi?
Değerli Gamyun yöneticileri, tartışma çıkartma potansiyeli olan bir blog yazdığım için affınıza sığınıyorum. Ama Gamyun’un değerli blogseverlerinin bunu saygı ve tahammül ile yorumlayabileceklerine inancım da tamdır. Bir deneyelim mi lütfen? Olacakların suçlusu benim kabulJ
Herkese bin sevgi ile saygılar sunuyorum.
· Bu yazı politika içerir.
YORUMLAR
18 yaşımızı hatırlayalım, şahsen ben kendimi bile yönetmekten acizdim, kavak yelleri malum :). 18 yaşında bir bireyin direkt siyasete girmesi ve ülke yönetimine talip olması demek üniversite okumaktan vazgeçmesi demek büyük ölçüde, hayat tecrübesi deseniz o da yok. Ne faydası olur ki bunun ben gerçekten hiç anlam veremiyorum bu duruma. Ülke yönetimine talip olmak farklıdır, yönetime eleştiri getirmek buna dair fikri olmak ayrıdır. 18 yaşında birinin gençliğin sorunlarını anlayıp çözüm getirebileceği gibi bir fayda noktasından çıkmak çok çok komik geliyor bana. Türk'ün bir blogu var yukarda, pek güzel yazmış :) üni yıllarında yaşamış olduğu bir gençlik sorununu, yaşamış olduğu için empati boyutunda çözümlemiş, olması gereken de bu değil mi?
"Siyaseti siyasetçiler yapsın, diğerlerinin hiç bir fikri olmasın, buralarda yazı filan da yazmasın" :) Bu tip bloglar yasak olsun :) yazanın boynu vurulsun :) kimse zinhar yorum yapmasın ! yapacaksa da efendi olsun, suya sabuna dokunmasın ! :)))))) Ben şimdi bakıyorum...çok da seviyeli bir yazı akıyor...konuşabiliyoruz hem de saygı çerçevesinde. Üstelik de politik bir konuda. Bence politik yazılar engellenmemeli, aslında insanların birbirine saygısızca yorum yaptığı, dilediği gibi hakaret edebildiği yorumlar engellenmeli :) O konuda sıkıntımız var gördüğüm kadarıyla çünkü...eleştiri başlı başına önemli bir şeydir...hele hele olumsuz eleştiri yapıyorsanız çok dikkatli ve çok da saygılı olmak zorundasınızdır çünkü. Beğendiğiniz şeye "güzel" demek çok kolay :) Konuyu dağıttım..ama o yazının sonrasında gelişenlere üzüldüğümü belirtmeden de geçmek istedim...özellikle de yakın geçmişte başına aşağı yukarı aynı şeyler gelmiş biri olarak.
Strawberry ben sizin benim yorumumundan çıkarım yaparak getirdiğiniz çelişkiyi anlayamadım. Ben asla böyle bir blogun onaylanması bir çelişkidir demek istemedim. Bilakis çok da memnun oldum. Ladin çok önemli bir şey yazmış yorumunda, vurgulamak adına tekrar yazıyorum ben;
Çünkü her kuralın arkasında, mutlaka mantıklı bir neden vardır. Bu yasak, üyeler arasında istenmeyen durumların oluşmasına, engel olmak üzere konulmuştur. Eğer biz bu kuralın konma gerekçesine uygun davranışlar SERGİLEMEZSEK, kural da amaçsız ve işlemez duruma düşecek, belki de KALDIRILMASI tartışılacaktır.
İşte Ladin in bu sözleri bence çok önemli ve düğüm de burda çözülür. Fikirden korkmayacak, birbirimizle saygı çerçevesinde her türlü konuyu konuşabilecek kadar medenileşebilirsek, yasaklarımız da olmaz, yasaklayanlarımız da..o denli özgürleşiriz.
Ben kendi adıma blog yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum, bizi özgürleştirme çabalarından dolayı ve tebrik de ediyorum ayrıca.
Bu yazıya 20 üye toplam 23 yorum yapmıştır.23 yorumun ikisi yazarın yanıtı, biri site yöneticisinin uyasrısı niteliğindedir. Bir üye de fikir belirtmek istemediğini ifade etmiştir.Geriye kalan 19 yorum incelendiğinde, çoğunluğun "gençlere uygulanan şiddeti onaylamayan"tutum ifade ettiği görülmektedir.Bunun yanı sıra bir üye "Gençlerin mecliste siyaset yapmasını uygun bulduğunu" iki kişi de " yazının onaylanmasını site kuralları ile çelişkili bulduğunu" belirtten ifadeler kullanmışlardır.
Konu tüm üyeler tarafından kanımca tahammül sınırları içinde saygılı bir şekilde ele alınmıştır.Bu denemeye izin veren değerli yönetici gmsnn' e herkesin huzurunda teşekkürlerimi sunuyorum. Sevgili CeZbE 'nin ifade ettiği gibi " bir anlamda site üyelerini özgürleştirme çabası" nı desteklediği için. Başka yazılarda tahammül ve saygı içeren güzel ortamlarda bir arada olma dileklerimle herkese sevgiler..