Tutkulu Bir İlişki İçin.....
09 Kasım 2012, 18.13 A- A+Kim istemez ki sevdiği kişiyle tutkulu bir ilişki yaşamayı? Karşımızdaki kişinin bize daha sağlam bağlarla bağlanmasından hangimiz rahatsızlık duyabiliriz ki? Aşkta denge olmalıdır, anlayış olmalıdır , ihtiras olmalıdır hatta....Aşklar ve ilişkiler zaman içinde değişime uğrayabilir; tıpkı rüzgarın yön değiştirmesi ve fırtınanın kopması gibi.Böylesi durumlarda taraflara düşen asli görevler vardır , çoğumuzun bildiği...
Sağlıklı ilişkilerin yapı taşları; saygı , güven , sevenlerin birbirine destek olması ve şefkat gibi duygular değil midir? Karşılıklı diyaloglarımızda , aklımızın ve kalbimizin yetilerini gerektiği biçimde kullanırsak; zaten güzel bir birlikteliği inşa etmiş olmuyormuyuz? Hır gür , kavga münakaşa...Moralimiz bozuk ve bize kötü davrandığını varsayalım. Böylesi bir durumda , somut bir adım atıp onunla konuşmayı denemek ten bir zarar gelmeyeceğini aklı başında her kişi bilir . Sanırım bunda çoğumuz hemfikiriz. İlişkimizin içinden çıkılmaz bir hal alıp ; yıpratıcı bir şekle dönüşmesini engellemek için ‘’ ben ne yaptım bu durumu düzeltmek için ‘’ diye kaçımız sormuşuzdur kendi kendimize? Yapabildiysek bunu ne ala, zaten sorunu yarı yarıya çözdük demektir.
Sağlıklı ve tutkulu bir ilişki yaşamak istiyorsak; sorun olduğu zamanlarda taraflardan birinin susmayı yeğleyip , ortam durulunca salim kafayla konuyu tekrardan ele alması galiba en güzel yollardan biridir.Biz kadınlar aşka sevdalıyız. Sevilmek çok sevilmek isteriz de bazen erkeğimizi elde tutmanın yollarını bilmeyiz galiba. Ona neye ihtiyacımız olduğunu söyleyememek ve bunu onun anlamasını beklemek yaptığımız en büyük yanlışlardan biridir diyorum ben. İsteklerimiz konusunda , açık ve sarih olmamız; olumlu ve net davranışlar sergilememiz bizi de karşımızdaki kişiyi de pozitif etkileyip ilişkimizi de olumlu yönde etkileyecektir.
Şöyle bir düşünelim ; hayatın çetin ve zorlu koşullarında gün boyu emek verip evine ekmek getirmeye çalışan eşimiz , yorgun argın kapıdan girdiği anda ‘’ hoş geldin birtanem ! günün nasıl geçti? ‘’ diye karşılamak yerine ; şikayetleri sıralamaya , olumsuzluklarla kafasını yemeye başlarsak; kapıyı çekip gitmesi çok da uzak bir olasılık değildir değilmi..Eşlerin birbirlerine dertlerini, sıkıntılarını, hatta isteklerini söyleyebilecekleri en güzel zaman ; bize en iyi konsantre olabilecekleri uyku öncesi zamandır. Bu durum ,araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Eşler arasındaki iletişimi koruma ; konuşarak sorunlara çare bulma çok önemli ama ayni zamanda da çok zordur. Ancak bu tutkulu, canlılığını hep koruyabilecek ve sağlıklı bir birlikteliğin olmazsa olmazıdır.
Konuşma önemlidir hatta çok önemlidir dedik de unutmamamız gereken püf noktalardan biri de şudur. Eşlerden biri, hangisinin olduğu hiç önemli değil; ‘’SENİ SEVİYORUM AMA.......’’ ile başlayan konuşmalar yapmamalıdır. Nedenmi? Çünkü sevmenin hiçbir şekilde koşulu olmaz. OLMAMALIDIR!!!!
SEVGİYLE KALIN....
YORUMLAR