Gözlerinin İçine Bakmak....
18 Kasım 2012, 13.46 A- A+Tanımlayamadığım şeyler midir bu korkuyu yaratan; yoksa bilindik bir şey mi? Ölüm bir daha dönemeyeceğim bir yolculuksa aslında ve bilinmezliğe uzanan yolsa, süreksizlikse ve bir gizse eğer ; evet ben ölümden korkuyorum. Bu korkunun bir yarar sağlamayacağını da biliyorum ve bir yandan da teselli arıyorum kendime. Aslında ölüm korkusu değimlidir yaşam kalitemi artıran diye ? Birçok kişi de ayni şeyi düşünüp yaşamıyor mu duygularını ve hayatını dolu dizgin ?
Hani başımı koyuyorum yastığa ya bazen; hayatım gözümün önünden geçiyor bir film şeridi gibi. Çocukluğum, genç kızlığım, sevdalarım, ve çocuklarım..Canımı yakıyor onlardan bir gün ayrılacağımı düşünmek ve içimi acıtıyor bu çaresizlik. Ölümsüz olamamanın verdiği isyanları yaşıyorum kimi zaman ; yastığımı ıslatan gözyaşlarım yalnızlığıma eşlik ederken. Sonra sakinleşmeye çalışıyorum kaygılarımı sonsuzluğa salarak. ''Tamam '' diyorum , ''ölüm değil aslında korktuğum''….Korktuğum;sevdiklerimi bırakıp göçmek soluk alıp verdiğim bu yerlerden. Toprağın soğuk ürpertisi sararken bedenimi ‘’ hayır ‘’ diyorum; ‘’ hayır daha çok erken ‘’…..
Neyin önemli, neyin önemsiz olduğunun muhasebesini yapıyorum sonra. Geçen zamanı hoyratça kullanmak yerine ; her anı daha bir hissederek, daha bir yaşayarak geçirmem gerektiğini düşünüyorum. Hayatın daha çok farkına varmaya, sevdiklerime sımsıkı sarılmaya, bazı şeyleri ertelememeye çalışıyorum ; ölüm gerçeği zapt edince beynimin melekelerini. Sahip olduklarımın farkına varmak , yaşam kalitemi daha da yükseltmek , hayatı hakkıyla yaşayabilmek için ; ÖLÜMÜN GÖZLERİNİN İÇİNE BAKIYORUM.. Cesurca , pervasızca ve ona kafa tutarak ….
Ölüm nedir ki ? Varsa eğer ; ölümden sonra yüzleşeceklerimin miladıdır belki. Ya da kişisel yok olma korkusuysa eğer, arkamızda bırakacaklarımıza yaşatacağımız acıların mimarıdır. Ölüm; bütün plan ve programlarımızı iptal ettiğimiz önü alınmaz bir yok oluştur. Toprakla sarmaş dolaş olduğum gündür..
Ve;
Ölüm; boş bir valizle çıkacağım son yolculuktur…….
Biliyorum; Öldükten sonra alacağım tek armağan çiçekler olacak..Benimkiler sarı ve beyaz papatyalar olsun lütfen !!!!!!!
Sevgiyle kalın.......................(Strawberry )
YORUMLAR
Yok oluş muydu ölüm gerçekten, son yolculuk muydu yanımızda günahlarımızla sevaplarımızla doldurduğumuz son bavulumuzla. Ölüm gerçekten acıların en büyüğü müydü ardında bıraktıkları için.
Ölüm yoksa bir varoluş muydu O'na erenler için.
Ben hiç en sevdiğim çiçekler diye ayrım yapamadım hayatım boyunca. Çiçekleri sevmediğim için miydi ? Çiçeklerin anlamına anlam katanım olmadı belki de, çiçekleri bana sevdirenim olmadı Sevgiliden taraf.
Sevgili sadece sahiplenmek miydi bencilce. Sevgili, bir yanımız değil miydi. Bizi biz yapan, belki üzen, belki mutlu eden; aslında yaşattıklarıyla hayatı sorgulatan değil miydi kimi zaman.
Sevgili demek, bu demek değil miydi; hayatın bilinmezliklerine anlam katıp, aşk denen duyguyu uyandırıp, hayat ile önümüze sunan değil miydi aşkı. Aşk'a adını veren değil miydi, yoksa ne anlamı kalırdı aşkın.
Ölüm misafir edense eğer, misafir edenim olsun isterim insandan olan Sevgili.
...
Koptum şu an. Kopardın beni kendimden Tevazu, sessizce kendimi dinledim. Çok şey var kendime anlatacağım. Konuşturdun beni, küsen kalbimi, içtenliğimi. Toparlanıp işime baksam iyi olacak. Yazı için sevdiğin papatyalardan yolluyorum sana.
Şaşırdım Kaldım
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret.
Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.
Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet.
Cahit Sıtkı Tarancı