gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

ALIŞAMADIKLARIMIZ..

19 Kasım 2012, 09.25
A- A+

 Şu memlekette alışamadığım o kadar çok şey var ki, aklıma geldi birkaçını yazayım dedim...Bakalım kimin alışamadıkları, diğerinin alışamadıklarını döver..

Şeye alışamadım mesela....Şu alışveriş yerlerindeki etiket fiyatlarına...


Triko: 29.90
çeket: 59.90
hamburger: 7.90

90 ne arkadaş, 90 ne?!
Sanki 30 lira gibi düz bir fiyat koysanız kimse almayacak!
-Pardon bu etek kaç para?
-60 lira hanımefendi
-Ayyyy 59.90 olur mu?? Lüfeeeen....

 

Böyle bir pazarlık yapacak insan tanıyormusunuz?
Siz, iyi ve ünlü markalarsınız, sizde pazarlık olmaz, iyide bu 10 kuruş indirimi nedir bir açıklayın?
Hadi onuda geçtik, hangi biriniz o 10 kuruşu iade ediyor?
Ben bugüne kadar hiç görmedim 90'ın üzerini vereni!
Halk olarak bu konuda biraz safız gibime geliyor..
-Hepsi 128 lira 90 kuruş efendim güle güle kullanın. buyrun paranızın üstü 21 lira.
-10 kuruşum nerede?
-Anlamadım efendim??
-Neyi anlamadın lan! 10 kuruşumu ver!
-Ama beyefendi...
-Amana başlatma angut! 10 kuruşumu almadan şurdan şuraya gitmem!

 

Elbette böyle deli davranmak değil de, normal bir şekilde 10 kuruşunuzu isteyin arkadaşar, düşününkü o iş yerinde hergün bin kişi alışveriş yapıyor ve  o bin kişinin almadığı 10 kuruşları hesap edin, önce ay'a sonra yıla vurun kaç para yapıyor çıkarın.
Bedavadan kar elde ediyorlar..
Neymiş efendim 19.90 mış..

__________________________

Bir de minibüsçüler var alışamadıklarım arasında..


Minibüs caddesine girdiyseniz; demin aldığınız evlenme teklifini, askerden sağsalim gelen kardeşinizi, maaşınıza yapılan zammı, eleman olarak çalıştığınız şirkette birden müdür olmanızı ve bunun gibi sizi mutlu eden herşeyi o cadde de unutuveriyorsunuz..
Sanki bir minibüsçüyü almışlar, aynısından yüzbinlerce kopyalamışlar ve yollara serpiştirmişler!

Bütün minibüsçülerin huyları bu kadar birbirine benzer mi arkadaş?!
Arkasındaki onu geçmesin diye yolu ortalamalar, yolcuyu yol ortasında inidip bindirmeler, kaplumbağa hız limitini aşmamalar, arabesktten asla vazgeçmemeler.
Yoo Allah var yalan söyleyip yiğidin hakkını yemeyelim geçen biri eminem dinliyordu..
Yol iki şeritse ve siz o minibüslerden biriyle yan yana gidiyorsanız ya gaza basıp olabildiğince uzaklaşın ordan, ya da fren yapın bırakın o gitsin!
Çünkü az sonra kendi önündeki minibüsü geçmek için önünüze kırabülü, sinir sisteminizi yıpratabülü..
Olaya bir de minibüsçü gözüyle bakmak istedim ve bindim bir minibüse, geçtim arkasındaki koltuğa, hem yolu hem kendisini izliyorum.
Güzel bir ferdi şarkısıyla karşılandım, şoför gençti ve belliki kanı kaynıyordu, ilk defa bu kadar hızlı giden bir şoför görmüştüm, minibüs tümseklerden geçerken kafamız biz yolcular olarak tavanla münasebet halindeydi, yolda el kaldıran yolcuları bile almıyordu, belliki acelesi vardı, ama o son ani fren yüzünden indiğimde ilk işim kusmak olmuştu.
Kaçtane minibüs arabamı çizdi, kaçtanesi tampon manpon dinlemedi, inip rapor tutmak istediğimde ise tek yaptıkları şey kaçmak oldu.
Kimiside "yolcu var gardaş, al bu numaram durağa gel hallederik" diyor mesela..
Bu da onların kurnazlığı işte, üzerinden zaman geçecek, sen o adamı bulacanda rapor tutacan, bulsan kabullenecekmi o ayrı dava..
Kısacası siz siz olun, minibüs gördüğünüzde ya istikamet değişin, ya da geldiğiniz yere geri dönün.
En azından ruh sağlığınız için önemli bir adım atmış olursunuz..

_________________________

Başka bir alışamadığım:
Büyük bir markete girdiğinde eline arabayı alan ve o arabayı ağzına kadar dolduran, ardından kasaya geldiğinde parası çıkışmayan kadın veya adamlar siz ne mükemmel varlıklarsınız öyle?..


-Fatura ya da fiş fark edermi efendim?
-Yok fark etmez gızım.
-1273 lira 30 kuruş efendim
-Ayy param yetişmedi gördünmü.. kızım sen şunu çıka, şunu da çıka, bunu da çıkave..

-Tamam......1112 lira 25 kuruşa düştü efendim
-Amaaaan zaten pastırmayı evde kimse yemiyi, sen çıka onu, al bu oda parfümünü de çıka, belki ileride torunum olur diye patik aldıydım, daha erken sen onuda çıkave..
-1053 lira 10 kuruş efendim
-Valla cebimde 100 lira va, benim bey sabah market için bu kaa bırakmış.. Neyse sen çayı, şekeri, çamşır ve bulaşık ilacını geçive onları alam gidem artık..

 

Bıraksanız sabaha kadar orada kalacak, aldıklarını tek tek çıkarttıracak kasiyer kıza, arkasında insanlar sıra bekliyormuş, acelesi varmış onlar için önemi yok..
Bir de şey var mesela, "kızım sen şu portakallı ördeği çıkar, şu havyarıda çıkar ama kenara koy para çekip gelecem alacam"

Yalan..!

Sordum ben o kasiyer kıza, henüz "gelecem" deyipte gelen olmamış.
Yahu ablalar veya ağabeyler, paranız kadar alışverişe odaklanın, nedir bu sepeti doldurup sonrada kasa önünde zortlamak?
Hani normalde almayacağınız şeyleri sırf almış olabilmenin tadı nasıldır onu anlamak içinse bütün bunlar, vallahi hiç hoş değil..
Nasıl bir duygudur deneyeyim dedim, sepetime bir adet kıvırcık ve bir adet makarna koydum geçtim kasanın önüne, sıra bana geldi.
-7 lira efendim
-Aa.. parayı evde unutmuşum, siz onları kenara koyun hemen gelip alacam.

 

Kasa önünden ayrılırken, arkamdan küfür dolu beyine ait gözlerle bakan kasiyere dönüp, içimden, "bir gün...bir gün dönüp onları alacağım" bakışı atınca, o an anladım o insanların neden bunu yaptığını..
Sormayın söylemem, deneyin görün..
Bunun bir de kredi kartı versiyonu var;
-345 lira efendim
-Buyrun burdan çekin.
-Limit yetersiz diyor efendim.

-Bunu deneyin
-Bununda limiti yetersiz efendim.
-Allah Allah..Bunda kesin vardır..
-Bu da yetersiz efendim.
-Sodexo geçiyor mu?

 

Arkadaş! Bir insan kredi kartının limitini ve harcadığı parayı, akabinde içinde kalanı bilmez mi yahu?
Bu modeller bilmiyor..
Bir de yine yüklü alışveriş yapıp kasada parası çıkışmayınca, "yavrum cebimde 50 lira var, 50 liralık geçir gerisi kalsın" diyenler yok mu, işte olay orada bitiyor..
Tek tek ürünleri alıp, etiketlere bakarak ve hesap kitap yaparak 50 liraya nasıl tamamlayacak kasiyer?
Hı?
Bi cevaplayın yahu!
Zaten farkettiyseniz böyle durumlarda kasiyer fiş kesecekken sonra vazgeçiyor ve fatura için adres istiyor.
Niye?
Yoo...Yok vallahi söylemem!
Hem zaten duymak istemezsin..

 

_________________________

Alışamadığım diğer bir konu:
Alt yazılı film olduğunu bile bile, o film için sinema bileti alanlara..


Daha önce "bu film kaçmaz" isimli bloğumu okuyanlar hatırlayacaklardır, hatırlamayanlara ufak bir kesit;
-Dün bir film izledim, yok böyle bir film abi..
-Valla mı, nedir ismi?
-Matrix

 

Koştum hemen sinema salonuna, oturdum arkadaki damlı ağabeylerin önüne elimde yine popcorn.
Film başladı, alt yazılı tabi, ama ben okumuyorum yazıları..
Yok o dönem ingilizce bildigimden değil, öndeki arkadaş sağolsun yanındaki arkadaşına seslendirme yapıyordu ordan faydalandım.
Fakat anlamadığım “Sen seçilmiş kişisin.” cümlesini söyledikten sonra “nokta” demeye ne gerek vardı?

-Sen seçilmiş kişisin nokta, kahin virgül, bunun olacağını soylemişti nokta.

 

Filmin sonunda nokta, virgül ve soru işaretinin kim oldukları konusunda endişelerim vardı…
Tüm isimleri ezberlemiştim; ama hangisi trinity, hangisi neo, hangisi morpheus, hangisi nokta, hangisi virgul'dü emin olamıyordum, o yuzden filmi tekrar izlemeye karar verdim, ne tesadüf deminki seslendirme yapan arkadaşlar da filmin etkisinde kalmış tekrar izleyeceklermiş.
Dolayısıyla filmi gece seansına kadar izledik durduk, sonra akraba çıktık mı cocuklarla bak sen…

Evet...Sinema salonlarında, alt yazılı filmi yan koltuğundaki kişiye dublaj yapanlara alışamadım!
Ne güzel birşey...Yanımdaki kişi yazıları bana okuyacak, böylece ben hem yazıları okumak için kendimi kasmayacam, hem de bir saniye olsun gözlerimi oyunculardan almayacam...
Oh ne ala murtaza!

Yanındaki manitasına yalakalık olsun diye "hayatım yazıları okumak için kendini yorma, sen filmi izle ben yazıları okurum sana"  diyenleri gördüm yahu!
Arkadakilerin tüm dikkatleri dağılmış peeeh umurundamı!
Aslında bu tür kişileri alacaksın, 3D filmler'de perde'de kullanacaksın..
Filmde ölüm sahnesi var diyelim,  alacaksın o kişiyi insanların üzerine atacaksın, böylece 3D filmin tadını çıkaracaksın..
-Hey dostum sen nesin ha, o koca kafanı noktanoktanoktanokta
-Birader az sessiz olurmusun!
-Ben de para verdim lan sanane!

 

Birde böyle tipler var değil mi? "ben de para verdim" diyen.. Bu tür tipler, paranın ne demek olduğunu bir tek orada fark ederler..

Yıllar yıllar önceydi, o dönem memlekete yeni bir film gelmiş, ismi TEMEL iÇGÜDÜ…
Herkes izlemiş, ballandıra ballandıra anlatıyorlar ve kimi görsem söyledikleri tek şey ”izlemelisin!”
Sonunda dayanamadım ve gittim o filmi izlemeye..
Tabi yine arkada damlı seyirciler, biz garip otur tek başına..
Gerçi artık kendimi yanlız hissetmiyorum, bilet alacağım zaman ekrandan yer göstererek “neresi olsun” diye soran bilet satıcısına, “bayan yanı lütfen” diyebiliyorum.
Her ne kadar suratıma uzun bir sure bakıyorlarsada, yine de kazanan şu sıralar ben oluyorum.
Film başladı…
Filmin erotik sahnesine kendimi kaptırıp, popcornu on’ar on’ar ağzıma atarken, arkadan gelen müthiş seslerle irkildim ve dayanamayıp yan tarafta oturan ablaya sordum; “siz de arkadan gelen sesleri duyuyor musunuz?”
Cevabı alınca rahatladım; “O Türkce dublaj kardeş
Bari inlemeleri dublajlamayın arkadaş!

 

YORUMLAR

19 Kasım 2012, 16.35
cem yılmaz gösterisinde sandım bi an kendimi
19 Kasım 2012, 21.13
ahahaha güseldii ,senin kesinlikle bi köşen olmalı bilader:::))köşen derken yani yazı köşesi..o kadar eğlencelı esprili bi okadar da gerçekci bi dlille yazıyosunkı okurken zevk alabiliyor insan. teeşekkürler yazı ıcın devamını beklerıs demıcem,,O devam eminim gelicektır zaten.:)eline sağlıkk arkdasım.
19 Kasım 2012, 22.34

Sevgili Yelove öncelikle sondan başlıyım giriş ç kısmına nede olsa bi yerden bağlanırım

ben : )))

Ben sana kaç defa dedim o sinemaya tek gidilmiyecek diye yine aynısını yaptın dimi bunları benden gizli gizli yapıyorsun görmiyeceğimi okumayacağımı düşündün öylemi alsana en son gittiğinde yalnız oturan kadına memleket neresi diye soran bir sinema aşığı bu seferde sapık emellerine zavalı 70 yaşındaki teyzeyi alet etmek isteyen neeyyseee o peruguda artık çıkart kafandan geçti o trafik sendromu hem sarı sana hiç yakışmıyor ben sen mutlu ol diye öyle demiştim : )))))

 

Blog  itibariyle söylenecek  tek bir şey var herzamanki tatta herzamanki gibi enfes bi keresinde kasadan bende dönmüştüm  kısaca anlatıyım; öncelikle :) Bismillah FENERBAHÇE maçını vipten izliyorum ordan izlemesini hiç sevmiyorum bi ağır pozisyon olur  ayy  ufff bee tühh kaka hakem seni  gibi gibi  pozisyonlara kızmalar olduğundan şöyle ağız dolusu bak şöylee biiiiiiiibbbbbbbiiiiiippppp hakemi seni  seni Yelove seni :) )) diyemiyorum  konuya geliyim nerden ben oraya bağladım  anlamadım devre arası oldu  yanımda arkadaşa dedim karnın açmı bi şeyler alıyım  bana  sandviç  al dedi neyse gittim 1 kuyruk var maşallah emekli kuyruğu gibi  neyseki bana sıra geldi 2 tane sandviç  istedim neyli olsun  ya nası neyli işte frambuazlı varsa ondan alıyım dedim  neyseki uzlaştık domates peynir salam bide biber ne kadar diye sordum ikisi 30 lira dedi dediğim olay 5 sene önce  cebimi karıştırıyorum cüzdanımı açıyorum kız anladı almıcamı cüzdanda kredi kartlarını gördü kart geçer dedi yok geçmez  dedim o hala içimde kalmış kasadan geri döndüm ne vericem 2 çeyrek ekmeye 30 lira : )))

 

Yelove dostum blogunu biraz gereksiz konulardan meşgul ettim kusura bakma sokak çocuklarına yardıma devam conversleri almayı unutma emeğine kalemine sağlık sevgilerimle…

 

20 Kasım 2012, 15.02

selam..!yine hayatımızda olan şeyleri farklı bir açısından ele alarak yazmışsın.herkes kendine göre haklı kredi kartı kullanıpta hesabını bilmeyen onlarca insan gördüm.sigara alıp kredi kartı uzatıp yetersiz bakiye olanıda.Aslına bakarsan herkes kendine göre haklı.Klavyene sağlıkdevamını bekliyoruz.

21 Kasım 2012, 10.01
ELLERİNE YÜREĞİNE SAĞLIK.ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞŞ..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın