ve bu para padişah tarafından altın karşılığı alınarak özel bir kutuda muhafaza edilmiştir.Ellerine sağlık arkadaşım.Asla unutulmaması gereken bir dönem ve güzel yürekli insanlarımıızn güzel anısına ...Tebrikler...
Gerçekten benim de içimi titretti yazdıkların beymen. Ne hikayeler var onurlu mücadele yolunda bilmediğimiz kimbilir.
Nur içinde yatsın, yatsınlar hepsi o kahramanların. O nasıl bir zekadır, o nasıl bir sabırdır elle o parayı hazırlamak öyle, resmi büyütüp baktım da tüylerim diken diken oldu. Hele o ibare;
"Bedeli Çanakkale'de şehitlerin kanı ile ödenecektir"
Çok çok teşekkürler bu anlamlı yazıyı bize yazdığın için, sevgiler.
Eline sağlık beymen. Bu konu, yanlış hatırlamıyorsam, bir reklam filminde kullanılmıştı. O zamanda çok etkilenmiştim. Teşekkürler beymen...
ruhun şad olsun ASTEĞMEN MEHMET MUZAFFER
size minnettarız atalarımız ve şehitlerimiz ruhunuz şad olsunn
Yeni dikkat ettim de senin hiç bir yazına yorum yapmamışım, beğenilerimi, düşüncelerimi belirtmemişim hiç. Ya da herhangi bir eleştiride bulunmamışım. Üstelik ilgimi çektiği halde yapmamışım bunları.
Susuyor işte insan bazen, uzaktan bakıyor, sanki uzaktan seyretmek daha güzelmiş gibi hiç bozmadan. Senin bazı yazıların da böyle hissettirdi bana tıpkı diğer başkalarının yazılar gibi.
Bu gerçek hikayeyi hangi hocamız anlatmıştı -üstünde çok durmuştu-, deliler gibi hocamın adını hatırlamaya çalışıyorum, ne işe yarayacaksa hatırlamak -En azından anmış olacaktım adını-, hatırlayamadım ne yazık, hecelerden bozma bir hatır ile de isim vermek yakışık kalmazdı... Konu Çanakkale Savaşı olunca, sahte para olayı ile Asteğmen Mehmet Muzaffer hiç es geçilmezdi bizim zamanımızda...
Tarih bana böyle sevdirildi adını hatırlayamadığım pek değerli hocam tarafından. Ne üzücüdür ki erken kaybettik onu, gideni aratan ezberci gelenlerle tıkandım tarihin bir köşesinde o zamanlar. Şimdiki sistemi bilmiyorum ayrıntıların üzerinde ne kadar duruyorlardır diye. Keşke imkanları olsa da daha fazlasını yapabilseler can_ı gönülden. Belki de yapıyorlardır, dedim ya bilmiyorum.
...
Tarafsız gazetelerin de onur veren tarihimizden incileri tek tek alıp yayınlaması ne güzel bir anma olmuş gerçekten. Köşe yazarların fazlalığı kadar "Tarih köşesi" olsa ne güzel olurdu sanki. Hergün yeni bir hatırlayış. Sadece tarafsız gazetelerden değil, yerel ve özel gazetelerin tümünden beklentim bu. Çok geç olmadan...
Gazetelerden sonra, şahsına da teşekkürü borç biliyorum bu hoş hatırlatma için.
Merhaba beymen ;
Yazının içeriğine şöyle bir baktıgımda sanırım sende benim gibi antika adamsın demekten başka birşey gelmiyor içimden : ) Herhalde buda bizlerin model farkımızdan olsa gerek diye düşünüyorum.Hani demişlerya ne varsa eskilerde var zaman su gibi akıp geçsede bizler zamanın ritmine yeni jenarosyon'lara bir şekilde ayak uydurmak zorunda kalıyoruz işte senin bu yazında gözler önüne serdğin gibi.Belkide tozlanmış yada tozlanmaya yüz tutmuş eskilere dair ufak bir anımsatma yapmış olman gayet hoş ve güzeldi.
Keşke geçmişimizi unutmamış olsak ve geçmişimizden günümüze neleri getirebildiğimizi bir kere daha düşünebilsek..
Eski toprak'lar geçmişi ile yüzleşmesini her daim bilir, yeni kuşaklar ise herzaman geleceğin hayalini kurarak ömrünü tüketir..
Nedim S.
Emeğine sağlık..
Saygılar..
emeğinize sağlık çok duygulandım sevgiler
Zaferler, kıvrak zekalar sonucu da kazanabiliyor..Çanakkale zaferi herşeye rağmen hem meydanlardada, hemde zekayla kazanılmış, kurtuluş savaşnaı yol açan büyük bir zaferdir.
Teşekkürler Beymen...
diyecek soz bulamiyorum gercekten onur duyuyorum bu vatanin bir bireyi olmaktan atalarimizin zekasi, yuregi, cesareti, tarihe tarih yazmalari daha cok sey sayende yine biize bu devleti armagan eden atamiz ve silah arkadaslarina bir kez daha rahmet diliyorum onlarin tek tirnagi kadar dahi cesaretimiz olsa damarlarimizda bir damla dahi kan olsa daha nice tarih yazicak milletiz demektir , hangi miletin aklina gelir boylesi bir hareket heleki sehitlerimizin kaniyla odenecektir demek. varmidir biz kadar sansli bir millet acaba? ben kendimi cok sansli hissediyor ve onur duyuuyorum gecmisimizdeki buyuklerimizden hepsinden. yuregine saglik beymen. bende eskiyi cok sever ve deger veririm cocukken iki adet bozuk para bulmustum osmanli motifleri iceren 10ve20 kurus sanirim 1327 tarihi tasiyor hala sakliyorum baktikca kimlerin elinden gectigi kimlerin ihtiyaclarini karsiladigi, acaba kimin cebinden dusmusde ben bulmusum diyerek dusunmekten alamiyorum kendimi :).
peki ya bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş, fakir perişan anadolu halkı, vatan için canından başka elinde avucunda ne varsa çanakkale ye akıttığı bu savaşta , o lastiklerin para karşılığında alınmak zorundalığı sizi düşündürmedimi hiç?... O tüccar tahmin edileceği üzere bir yahudi değil de bir türk olsaydı acaba ona da bu ''üçkağıt'' ı hazırlama gereği duyulacak mıydı? yoksa vatana feda olsun deyip o lastikleri ücretsiz verecek miydi türk olsaydı o tüccar... velevki vermeseydi de zorla alınmayacak mıydı?...
haçlı zulmünden kurtarmak için yüzbinlercesini vatan toprağına kabul ettiğimiz bu milletin bir '' ferdi'' diye kabul ettiğimiz kişilerin ,fedakarlığa sıra gelince neden o zamanlar kayıtsız kaldıklarını hiç düşündünüz mü??
acaba diyorum, ben bu yazıları yazarken, Gazza ye kaç bomba yağdı.. kaç masum canından oldu??.. bilmem işte bunları düşündüm...
evt gazetede bende okudum ve çok dugulandım işte türk milletinin vatan sevdası ne mutlu bize . paylaşım için ayrıca tşk ediyorum .
http://video.mynet.com/fatih_saglam/kurtulus-savasi-fedakarlik91/
Fazla söze gerek yok....KISACIK BİR GÖZ ATIN YETER....( Ben bir Türk kadını ; bir ATATÜRK EVLADI olarak bu görüntülerden onur duydum..)
YORUMLAR
Susuyor işte insan bazen, uzaktan bakıyor, sanki uzaktan seyretmek daha güzelmiş gibi hiç bozmadan. Senin bazı yazıların da böyle hissettirdi bana tıpkı diğer başkalarının yazılar gibi.
Bu gerçek hikayeyi hangi hocamız anlatmıştı -üstünde çok durmuştu-, deliler gibi hocamın adını hatırlamaya çalışıyorum, ne işe yarayacaksa hatırlamak -En azından anmış olacaktım adını-, hatırlayamadım ne yazık, hecelerden bozma bir hatır ile de isim vermek yakışık kalmazdı... Konu Çanakkale Savaşı olunca, sahte para olayı ile Asteğmen Mehmet Muzaffer hiç es geçilmezdi bizim zamanımızda...
Tarih bana böyle sevdirildi adını hatırlayamadığım pek değerli hocam tarafından. Ne üzücüdür ki erken kaybettik onu, gideni aratan ezberci gelenlerle tıkandım tarihin bir köşesinde o zamanlar. Şimdiki sistemi bilmiyorum ayrıntıların üzerinde ne kadar duruyorlardır diye. Keşke imkanları olsa da daha fazlasını yapabilseler can_ı gönülden. Belki de yapıyorlardır, dedim ya bilmiyorum.
...
Tarafsız gazetelerin de onur veren tarihimizden incileri tek tek alıp yayınlaması ne güzel bir anma olmuş gerçekten. Köşe yazarların fazlalığı kadar "Tarih köşesi" olsa ne güzel olurdu sanki. Hergün yeni bir hatırlayış. Sadece tarafsız gazetelerden değil, yerel ve özel gazetelerin tümünden beklentim bu. Çok geç olmadan...
Gazetelerden sonra, şahsına da teşekkürü borç biliyorum bu hoş hatırlatma için.
Merhaba beymen ;
Yazının içeriğine şöyle bir baktıgımda sanırım sende benim gibi antika adamsın demekten başka birşey gelmiyor içimden : ) Herhalde buda bizlerin model farkımızdan olsa gerek diye düşünüyorum.Hani demişlerya ne varsa eskilerde var zaman su gibi akıp geçsede bizler zamanın ritmine yeni jenarosyon'lara bir şekilde ayak uydurmak zorunda kalıyoruz işte senin bu yazında gözler önüne serdğin gibi.Belkide tozlanmış yada tozlanmaya yüz tutmuş eskilere dair ufak bir anımsatma yapmış olman gayet hoş ve güzeldi.
Keşke geçmişimizi unutmamış olsak ve geçmişimizden günümüze neleri getirebildiğimizi bir kere daha düşünebilsek..
Eski toprak'lar geçmişi ile yüzleşmesini her daim bilir, yeni kuşaklar ise herzaman geleceğin hayalini kurarak ömrünü tüketir..
Nedim S.
Emeğine sağlık..
Saygılar..
Teşekkürler Beymen...
Fazla söze gerek yok....KISACIK BİR GÖZ ATIN YETER....( Ben bir Türk kadını ; bir ATATÜRK EVLADI olarak bu görüntülerden onur duydum..)