BATTAL DÜŞÜNMEK
18 Aralık 2012, 09.06 A- A+Sizinle paylaşacağım bu olayı yaklaşık bir yıl kadar önce yaşadım. Bu olaydan önce kendimi “düşünceli” biri olarak tanımlardım. “Her şeyi enine boyuna irdeler öyle adım atarım” diye algılardım kendimi. Ama artık emin değilim.
Bir öğrencimle ilgili size anlatacaklarım. Bir öğrencim ve benimle ilgili. Bunu neden paylaştığımı soracak olursanız: bir anlamda içini dökmek, bir anlamda kendimi yeteri kadar cezalandırmadığımı hissettiğimden, belki de bazı teselli sözleri duyma ihtiyacı içinde olduğumdan yazıyorum bunları.
Onu ikinci sınıfta tanımıştım. Teorisi ve uygulaması olan büyük bir ders alıyordu benden. Geleceği olan akıllı bir öğrenciydi. O sene önemli bir akciğer rahatsızlığı nedeniyle okula gelemediğinden sene kaybetmişti. İkinci sene geldiğinde ise zayıftı, halsizdi. En önemli şeyi fark etmem için bir yıl geçmesi gerekmişti: maddi durumu kötüydü ve bu hastalığını tetikliyordu. Ama yapacak bir şey yoktu. İkinci seneyi de devamsızlıktan kaybetti. Bir sonraki sene ona fark ettirmeden burs vermeye başladım. Bursu okuldan aldığını zannediyordu ismim saklıydı. Yemek kartına da bankadan isim vermeden para yüklüyordum ara sıra. İyi beslendiği takdirde bağışıklığının artacağını biliyordum. Ancak kanımca kendine iyi bakmıyordu. Bütün gençler gibi ince gömlek ve montla gelip gidiyordu derslere. Kasım gelince ders aralarında çağırıp daha kalın giyinmesini tembih etmeye başlar oldum. “ Tamam, hocam” diyordu. Ertesi gün yine aynı şekilde geliyordu okula. Aralık ve ocak aylarında aynı ince mont sırtındaydı.“ Palto ya da kabanını ne zaman giymeyi düşünüyorsun?” diye soruyordum ona. O da “hocam içimde hırkam var bana yetiyor” diyordu. Ocakta finaller yapıldı. Dönemin bütün derslerinden geçmişti. Finallerden sonra memleketine gitti. Yaklaşık bir ay sonra ofisime geldi. Üzerinde yeni olduğu belli olan gri bir palto vardı. “ Hocam” dedi.” İlk defa size göstermek istedim”. “Tatilde çalıştım ve bu paltoyu aldım”.Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Paltosu olmayan birine ikide bir de “Paltonu giysene” demiştim. Onun giyecek bir paltosu olamayacağı aklıma bile gelmemişti. Halbuki bizim evde benim iki snoopy’ min beğendiremediğimiz için giymediği neler neler vardı. Bilseydim bir punduna getirirdim, bir şekilde verirdim… “Beğenmediniz mi yoksa hocam?”, “ Çok yakışmış” dedim. “Önce bana gösterdiğin için teşekkür ederim. Tam da istediğim gibi olmuş. Üşümeyeceksin artık” . Onaylanmanın verdiği memnuniyetle odamdan çıkıp gitti. Beni ezikliğim ile baş başa bırakarak.
Enine boyuna düşünmenin de yeterli olamayacağı durumlar da oluyor hayatta. Ya da enini boyunu battal ölçülerde düşünmenin gerekli olduğu durumlar. Sevgi ve saygı ile.
YORUMLAR
offffff offfffff sabah sabah bu ne ladin. ya ben böyle seylere dayanamiyorum oy kiyamam ben ona, Allahim benden alsin O ´na O ´nun gibi yavrucuklarimiza versin. Aminnnnnnn
Icimi sizlattin valla. Senin kötü bir niyetinin olmadigini, hatta tam tersi, bilseydin durumun gercegini eminimki sen ve gögsünde bir kalp tasiyan herkes O yavrucugumuza elini uzatirdi yardim icin.
Sonucta hepimiz Insaniz böyle ic kanatan olaylarda yasayacagiz. Allahim Yavrucuklarimizi korusun.
(aglattin beni ladin)
Hakikaten teselli mi istiyorsunuz. Teselli amaçlı gelmedim ama şunu da hatırlamanızı istedim. Siz eni enine boyu boyuna düşünüp her şey tamam derken gözden kaçırdığınız ufak kısmı sizinle ilgili değildi. O bir dersti hem sizin için hem öğrenciniz için. Öğrenciniz sizin ısrarınızla teşvik olup cesaret buldu ve azimle çalışıp karşınıza geçti, emin olun.
Bunda üzülecek bir durum görmeyin. İnsan olabilmenin yollarından geçiyoruz hepimiz, -pişmanlıklar, duyulan vicdan azapları da bunun içindir-, ne mutlu ki öğrenciniz şu an sağlıklı(!) bir şekilde çalışıp parasını kazanıp ihtiyacını giderebiliyor. Ne mutlu sizin gibi ince düşünebilen öğretmenlere.
Ben sizin öğretmen olduğunuzu bilmiyordum, belki yorumlarda ima ettiniz kaçırdım, ama iyi ki bilmiyormuşum böylesi çok daha gerçek durdu.
Sağlıcakla kalınız.
Yüreginiz kadar hassas ,icten bir paylasim olmus ..Sahsen ben duygulanarak ve bazi ince detaylari daha battal boyuta alarak irdelemem gerektigini anlayarak okudum ,cebime koydum ...Tesekkürler..
Eger bunu da yazmazsam kendimi Berrak hissedemem ..Yazinizi iki arkadas okuduk ..Dahasi etkilendigim icin onunda duymasini istedigim icin yüksek sesle okudum..2. kez okuyupta daha da fazla duygulanip arkadasimin gözlerinin icine baktim sanki ayni duygulari beraber yasiyormuscasina..Lakin arkadasimin bakislari farkliydi ve beni hayrete düsürecek su kelimeleri döktü dilinden..
-Böyle paylasim platformlarinda bu gibi paylasimlar sadece iki sey icin yazilir canimin ici..Birincisi;iste ben böyle bir mükemmel kisilige sahibim sizde görün istedim..Ikincisi;iste ben böyle bir mükemmel kisilige sahibim ve taktir bekliyorum...
Üzgünüm acikca tek kelime degistirmeden yazdigim icin ..Amacim sizi kirmak inciltmek degil inanin buna..Sadece sunun farkina vardim ,en icten duygularimizla ,icten,samimi,masumca ,sadece paylasalim ki cogalsin diye düsünerek yazdigimiz yazilarimizi her okuyan göz, her beyin farkli algiliyor,bazilarimiz duygularimizi eslestirip o yaziyi cebine alip saklarken,kimimiz baska bir pencereden bakip ve hatta duygusuz ca ve zalimce bir yorum yapabiliyor ki bazen bunu duyuyoruz bazende hic duymuyoruz ...
Hayatta bazilari Minyatür, bazilari Battal, bazilari Renkli, bazilari ise Küstahca düsünür..Düsüncelerinizin samimiyetini ,ruhunuzun inceligini,kalbinizin temizligini ise dilinizden dökülen kelimeler ve bakislar anlatir...
Hep Böyle Hoskalin sevgili Ladin06
Teşekkür ederim Berrak.Arkadaşınızdan dersimi aldım, ona da teşekkürlerimi iletin lütfen. " Takdir beklemiyordum yazarken, ama teselli olabilir. Teselli edenlere teşekkür ediyorum. En çok da Küstah'a teşekkür ediyorum. Çünkü onun yorumunda duymak istediklerimi duydum..Sabah sabah içinizi kararttığım için de özür dilerim.Sevgiyle kalın.