Davetsiz Misafirler..
03 Ocak 2013, 21.52 A- A+Ekim ayında ' Göç Mevsimi i ' adlı bir blog yazmıştım ve orada duygusal açıdan her ne kadar sonbaharın hissettirdiklerinden bahsettiysem de , akabinde gelmiş bulunan kış mevsiminin güzelliklerinin yanında hastalıklarla da geldiğini hatırlatmak istedim bu yazımda.
Kış mevsimini yaşamaya başladığımız şu günlerde , mevsime bağlı olarak üst solunum yolu enf. ne yazıkki kapımızı çalmış bulunuyor pek çoğumuzun. Halsizlikle başlayarak , bütün bedende dayak yemiş gibi ağrılar , ateş , boğaz ağrısı , burun akıntısı, öksürük ve daha birçok istenmeyen semptomlar.
Soğuk havalarda bedenimizin daha fazla enerjiye ihtiyacı var ve ona destek olmak için extra çaba harcamamız gerekmekte ve bu mevsimde enfeksiyonlar ağır geçtiği için ve iyileşme sürecide uzun olduğundan kayıplarımızda bu duruma paralel olmakta ( okul , iş , sosyal yaşam ve maddi kayıplar aklıma gelenler.). Ne yapmamız gerek peki , hastalıklardan korunma tedbirlerine ağırlık vermek ve bu konuda duyarlı olamak zorundayız hem kendimiz hem de ailemiz için. Kalabalık ve kapalı ortamlarda zorunlu haller dışında sıkça bulunmak , hastalıığın başlaması ve yayılmasında tetikleyici rol oynayacağından mümkün olduğunca bu ortamlardan uzak kalmak yada gereken önlemleri mümkün mertebe almak durumundayız.
Küçük afacanların okula başladıkları bu mevsimde eminim ki pek çok anne , yüksek ateş ve boğaz enf. karşı karşıya , ya hissettikleri üzüntü.. Asla tıbba karşı değilim aksine savunurum , tabiki önce branşının uzmanı doktor ve verilen ilaçklar. Ancak gereksiz antibiyotik kullanmı sonucunda ( ve ülkemizde bu oran çok fazla ) sadece ilaçlara daha dirençli virüsleri çoğaltmaktan öteye gidemiyoruz. Pek çok evde boğazlar şişer şişmez , uzmanına gitmeden , boğaz kültürü yapılmadan antibiyotiğe başlanıyor. bu konuda bilinçlenmek zorundayız çünki bedenimize de zarar veriyoruz bu durumda.
Benimde nacizane bikaç önerim olacak sizlere , ilk önce sıvı alımını desteklememiz gerekmekte. Herkese hitap eden standart bir formül olmasa da , sıvı ihtiyacımızı yaşadığımız ortam ve aktivitelerimiz belirlese de erişkin bir bireyin günde 8-9 bardak su içmesi gerekmedir. Yediklerimizn mevsimin ürünleri olmasına , taze olmalarına ve mümkün olduğunca çeşitliliğe dikkat ederek menümüzü hazırlamamız gerekiyor . A, B, C vit. meyve vse sebze , kuru baklagiller , balık , fındık ve ceviz listede yer almalı.
Yaşanılan ortamın temiz olması , hijyen kurallarına uyulması , ortamın hergün havalandırılması ilk tespitler olmalı , umarım ukala demezsiniz .) __ sanki biz bunları bilmiyormuyuz diye.
Hani Keloğlanın Can kıza pişiiripte onu iyileştirdiği tarhana çorbası varya mis gibi de köy kokar , onu işte tavuk suyuyla ve acılı pişirmenizi önericem hasta olduğunuzda
Gelelim benim uyguladığım koruyucu önleme , diyelim ki boğazımızda ağrı ve yutkunma güçlüğü hissetmeye başladık , burnumuzda akmaya meyilli o zaman şu karışımı yapalım
1 su bardağı sıcak su , 1 yemek kaşığı elma sirkesi , 1 tatlı kaşığı bal
balı eklemeyi lütfen ihmal etmeyin ki sirkenin asidi nötr olsun ve midenizi yakmasın , bu karılşımı yudum yudum için ve sonra da Veda 'nın kulaklarını çınlatın .) ayrıca sadece su ve sirkeyle hazırlayacağınız başka bir karışımla da burnunuzu mesh edin.
Salatalarınızda lütfen hazır limon suyu yerine kendinizin sıktığı limonu yada elma sirkesini kullanın. Kışın enerjiye daha fazla ihtiyacımız var demiştik , hem enerji hemde içeceğimize aroma katmak için bir öneri .. sabahları çayınıza hatta çaybardağınızın içine 4-5 tane karanfil atın . hem antiseptik özelliği var hem de ağrıkesici etkisi ve daha önemlisi bedeni ve ruhi yorgunluğa şifa bir nebat. Ayrıca cinsel gücü artırıcı etkisi sözkonusu ben bu yönünü es geçiyorum .)
Vücudunuzda titreme , ayaklarda üşüme hissettiğinizde ayaklarınızın altına 5 er damla kekik yağı sürüp hemen çorabınızı giyip ayağa kalkın , kalkın ki uçucu yağların ozmoz yoluyla tabanınızdan kan dolaşımıına karışımını sağlayın ve ayaklarınız ısnmaya vaşlayacak yavaş yavaş ( ısınmak için menepozu beklemek zorunda değiliz). bir bardak suya damlattığıınız kekik yağını sırasıyla bir ağızdan ve bir burundan nefes alıp vererek solunumunuzu rahatlatabilirsiniz.
Şimdi gelelim sabah kahvaltısındaki süper karışıma ,
Zencefil , zerdeçal , tarçın ,çörekotu ( çörekotunu kendiniz çekmeye çalışın ) eşit miktarlarda alınıp ve bu karışım 4-5 katı bal yada pekmeze ilave edilerek sofranıza eklenirse koruyucu etkisini göreceksiniz. Bu karışım tarafımdan her sabah kullanılıyor ve benim gibi bağışıklık sistemini kortizonun ellerine teslim etmek zorunda kalan biri için vazgeçilmezlerimden biri diyebilirim.
Yeşil çayları çoğumuz biliyoruz ve kullanıyoruz. Ihlamur adaçayı ( içerisinde doğal östrojen vardır ) , tarçın , ekinezya , kuşburnu , anason v.s .. ancak dikkat etmemiz gereken nokta asla suyla birlikte kaynatmamak gerek bu çayları ve kimyasalları farklı olduğu için bilinçsizce birbirine karıştırmayalım lütfen , ya 1-2 karışım yada uzmanına danışmak en güzeli. Çaydanlıkta su kaynadıktan sonra altını kapatın ve demleyeceğiniz kadat bir miktar çayı yıkayarak içine ilave edin demlendikten sonra ne diyim :) afiyet olsun ve lütfen her seferinde taze demleyin.
Umarım çok sıkıcı olmadım yazdıklarımla , söylemek istediğim çok şey var ama uzun blogların çoğumuza sıkıcıı geldiğini biliyorum , az daha sabır lütfen .)
Çocuklarımız okula giderken ayaklarının altına 1 er damla kekik yağı sürebiliriz ve geldiklerinde elmasirkesi ve suyla yapacağımız bir karışımla onlara gargara yaptırabiliriz en azından haftada 3-4 gün 1 er defa , ve lütfen kendimiz hastaneye giderken onları yanımızda götürmeyelim.
Hava hem soğuk hemde kuru tabiki cildimizin de nem dengesi bozuluyor olumsıuz bu koşullardan . Kuru bir cilt kızarma ve pullanma gibi şikayetler başlıyor . Çatlayan dudağınızı yalayarak nemlendirmeye çalışırsanız daha da kurumasına neden olursunuz . Jojoba yağı cildi çok güzel nemlendiirir , hiç bir şey bulamazsanız salatalarımıza kattığımız zeytinyağı imdadımıza yetişeverir hemen gelsin kırkpınar yağlı güreşleri .)
Son parağrafta buluştuk bile umarım çok sıkmadım . Yeni yılı beklentilerinize cevap verebilecek yoğunlukta yaşamanız dileklerimle , sağlıcakla kalın..
YORUMLAR
Bu yazıdan pek çok not alınıp el altında, baharat kavanozlarının yanında falan tutulabilir ve alalacağım ben.
Çörekotu, anason ve adaçayı ağzıma koymadığım şeyler, onlarsız yaparım ben de.:)
Ellerine sağlık.
En sevdiği mevsim kış olan şahsım, henüz bir kez hastalandı, o da kendi yaramazlığından.:)
"Kocakarı ilacı" denilen karışımlar, -çocuklarımı da büyütürken- sıkça uyguladığım şeyler.
Çok iyi bir çocuk doktorumuz vardı, antibiyotiği çok nadir kullandırırdı. Ona danışırdım yaptıklarımı, hep" iyi etmişsin devam" derdi, hatta benden tarif almışlığı bile olurdu.
Bir kez kızdı bana; terlediklerinde havlu, tülbent falan koyarız ya sırtlarına çocukların biz anneler, o yüzdendi.
"Askere gittiğinde de gidip havlu mu koyacaksın? Alıştırma çocukları buna, çamaşır değiş, ortam uygun değilse de bırak öyle, bağışıklık kazansınlar." demişti. Çok haklıymış. -Bunu yapan çok anne var, lütfen yapmasınlar-
Evet, askerdeyken havlu konmuyor sırtlarına...:)
Ellerine sağlık sağlık senin de.
Çok faydalı paylaşım olmuş.
Sevgiler
kış hastalıklarının sana ve ailene teğet geçmesini dilerim veda.
Merhabalar , bloğumu okuyan ve yorumda bulunan arkadaşlara teşekkürler.
Sevgili Özdür demek beklemediğiniz bir yazı oldu .) ne diyim şaşırtmak güzel oluyor arada bir .
Sevgili Ataya çok geçmiş olsun , acil şifalar dilerim . Demek benim rumzumla girmek istedin gamyuna :)) bak şimdi bana Ş_İFA bacı demişin ya bağırasım geldi hani pazarcılar pazar tezgahlarına çıkıp ta bağırırlarya öle işte :)) __ gel vatanadaş gellll
bilgecim , mendil kullanıyosun dimi :))
Sevgili Sat_Agraha Veda ' mızın demişin ya.. tamam artık bu bana uuuuuuuuuzzzzzzzzunnnnnn bi süre doping yapmaya yeter , ayrıca dün geceki sohbetimizz de çok keyifliydi teşekkürler .
AMCAA_ teşekkür ederim siz istedikten sonra tabiki yazmaya çalışırım teşekkürler.
Mebrur , iyi dilekleriniz için teşekkürler, bendende sizlere iyi dilekler..
FORMENOKAN , teşekkürler.