Şöyle bir durup sordum kendime ; ‘’ en anlamlı sözcük ne hayatında ?’’ . ‘’ Evlat ‘’ dedim ‘’evlat’’ ...Karşılıksız aşk , kıymeti biçilemez sevgi..Ya sonra? Ana tabii , bana hayat veren anam..Sonra babam ..Evimizin direği , yol göstericimiz , nasihat edenimiz..Ayni karında yattığım kardeşlerim( destekçilerim, sırdaşlarım , moral kaynaklarım ) Eşimin yeri apayrı..( onun kulvarı daha farklı,  kalbimdeki yeri ayrı..Sıralamanın neresine koyacağımı bilemedim açıkçası )

AŞK ve SEVGİ. Olmazsa olmazlarım. Ruhumu besleyen, yüreğimi titreten aşk.

Peki ya hep güzel sözcükler mi var hayatımızda ? Nerdeeeee!!!! İlk aklıma gelen , kıskançlık, sonra çekemezlik ve haset. Altını çiziyorum. Çekememezlik değil ha çekemezlik.. Ben doğrusunu yazayım da  topun ağzında olmayayım  yine.

Özellikle koltuk sevdalısı olanlar ; mevki ve üstünlük peşinde olan insanlar, diğer kişilere kıskançlık yapar , haset ederler.Aman ha dikkat !! Böyle insanların kuyruklarına basmaya görün ; çıkarlarına ya da beklentilerine ters düşmeye kalkmayın viyak viyak bağırmaya başlarlar . Onlar için; ‘’seni seviyorum, senin başarınla gururlandım, mutlu oldum ‘’ demek; ‘’ hay allah  senin adına çok üzüldüm  , keşke duyduklarım  şaka olsaydı ‘’ demek ten daha zordur.Neden mi? Çünkü birilerinin içine düştüğü zorluklara , yaşadığı acılara üzülmek kolaydır da bir dostun, bir arkadaşın başarısıyla mutlu olmak ; yaşadığı güzel şeylere sevinmek büyük erdem gerektirir...Her baba yiğit bunu başaramaz çünkü bunu ancak asil kişiler başarabilir.

Haset ve kıskançlığın tarihi çok ama çok eskidir. Bu iki sözcük insanlığın var olduğu ilk günden beri süregelmektedir.Bunlarla ilgili birkaç söylenen sözü sizlere aktarmak istiyorum.

Tasavvuf Şairi , büyük düşünür , Mevlana Celaleddin_i Rumi ; ‘’ bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez ‘’ der. Ona göre paylaşım; yüce bir davranıştır..Ancak herkesin gerçek anlamda paylaşımcı olduğunu söylemek güçtür. Paylaşımın yerini kıskançlık ve hasedin aldığı sayılamayacak kadar çok örnek vardır. ‘’ onun benden üstün tarafı ne? Madem bende yok onda niye olsun? ‘’ misali , kıskançlık ve haset sürekli olarak hayatımızda yer almaktadır.

Ünlü Fransız Ahlakçısı; La Rochefoucauld; haset ve kıskanclıkla ilgili bakınız neler söylemiş.’’Kıskanclık  bir bakıma yerinde ve makul bir davranıştır. Çünkü bizim olan veya bizim sandığımız bir şeyi koruma arzusudur.Halbuki haset, başkalarının iyiliğine tahammül edemeyen bir kudurganlıktır’’ . Böyle diyerek hasetin kıskançlıktan daha kötü bir davranış olduğunu vurgulamaya çalışmıştır.( neden kıskançlığı korumaya kalktı vallahai anlamış değilim :))))))))   )

‘’ İnsanların en alçağı; başkasının kazandığı ilgi ve sevgiyi çekemeyendir . Haset , önlem alınması unutulmuş bir GÜVE gibidir. İçin , için hem kıskançlık yapanı hem de karşısındakini yer bitirir’’ diyen  (ünlü destan KELİLE DİMNA’nın yazar ) Hintli düşünür BEYDABA’nın bu konudaki sözleriyle noktalamak istiyorum  bloğumu...

Hepinize aşk ve sevgiyle bezenmiş, güzel duygularla sarınıp sarmalandığınız, kıskançlık ve hasetten uzak, umut ve barış dolu yarınlar diliyorum........

                                                                                                                     ( TEVAZU )