Postalanamayan Mektuplar...
20 Ocak 2013, 22.12 A- A+Çöp sepetim dolmuş taşmış. Dört bir yanımda , buruşturup attığım onlarca mektup. Yazıp postalayamadıklarım, karalama yapıp temize çekemediklerim….Cesaretimi toplayıp gönderemediklerim..
Hiç beni merak ettin mi? Nasıl, nerde , kimle diye endişelendin mi? Tembelliğinden yemek de yapmaz aç kalır şimdi diye kaygılandın mı kimi zaman ? Ne çok isterdim sormanı , aramanı ..Telefonun ucundan bana ulaşacak şefkat dolu dokunuşlarınla sarsılmayı..’’ Geliyorum bitanem!! Çok üşüdüm…Tarhanamızı hazırladın mı ‘’ diyen sesini duymayı.İnanamayıp koluma attığım çimdikle rüyada olmadığımın farkına varmayı..
Nasıl mıyım? Ben iyiyim işte. İyi olmaya çalışıyorum.Ne tarhana yiyorum artık , ne de hayal kuruyorum şöminenin alevlerine dalıp , dalıp..Tek kaşıkla yedimiz tarhananın tadı yok ki; sen yoksun ki…
Biraz halsizlik var bedenimde bugün. Sonbahar ya , ondan olsa gerek..Her yer sarı , gökyüzü gri gibi biraz .Hüznün içimde savrulması gibi yapraklar dört bir yana savrulmakta. Ne güzel olurdu bu sonbahar sabahında senle öpüşmek yağmurda. Islanan saçlarımızı arkaya atıp sımsıkı sarılmak ve gözbebeklerimize bakmak aşkla…
Bilmez miyim sanıyorsun? Boşa hayal kuruyorum aslında..Mevsim hazandı yine. Ayrılık da kapıya dayanmıştı.Kaçamıyorduk kaderden. İkimiz de biliyorduk.Öyle de oldu kaçamadık zaten.Bir bir döküldü umutlarımız. Çaresiz kaldı sevdamız.Sen giderken düşüktü omuzların.Ayakların da geri geri mi gidiyordu ne? Ardından el sallarken dizlerim çözüldü; oracıkta kalakaldım.
Ruhum sensiz kaldı, bedenim ruhsuz …Çıplak kaldım , üşüdüm !!! Geriye senden kalan sadece hatıralardı.
Ve…
Yaprakların hışırtısıyla, gökyüzünün koyu kara bulutları…..
Kavuşamayan sevdalılara sevgilerimle.......
YORUMLAR
Sevdim ama gitti demek sevmemiş dedim çok üzüldüm ama nafileydi, neticede sevmemişti. Sonra yine sevdim o da sevdi zordu bizim sevgimiz engellerimiz vardı olmayacak, olamayacaktı derken sevgimiz üstün geldi (Tabii nasipte olmuş olacak) ve engellerin hepsini aştık (çok şükür)
Şimdi çokta mutluyuz. (sonsuza kadar mutlu yaşamışlaar :)
Senin için değil strawberry genel yazdım.
Sevgili NaturaLLy_.........( ÇOK BEĞENDİĞİM 2 BLOĞUNDAN ALINTILAR YAPMAK VE EKLEMEK İSTEDİM YORUMUNUN ARDINDAN....Emeğine , yüreğine sağlık....)
Bu kadar kısa sürede bu kadar çok sevgi ağır geldi galiba, kaldıramadı zaten kaldıramazdı. Bu aşk ne oldu da tek kişilik oldu anlamadım ama sevdim delicesine. Onu tekrar kazanmak için umarsızca çırpındım. Sürekli peşine düştüm düzelecekti AŞK varsa engel yoktur dedim. Her defasında çırpınışlarım karşılıksız kaldı sürekli kendi başımaydım. Kimseye anlatamaz kimseden anlamasını beklemezdim.
Şimdi anlıyorum, seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli. (seviyorum(1) den alıntı )
Gözlerim aşktan kör olmadan sevdim ve yuva kurdum işte o zaman anladım aşk aşk diye yanan kalbim boşuna yanmış aslında SEVGİ denilen AŞK'tan daha büyükmüş. Dedim sevmek ne güzelmiş. Kalbimde huzur, aklımda şuur.
İşte o zaman daha çok sevdim öyle sevdim ki bu sevginin üstüne en güzelini yaşadım yavrum kucağımda iken her şey daha anlamlı daha önemliydi. Mesela artık piller çöp kutusuna atılmamalı, denizler kirletilmemeli.
Şimdi her şey daha güzel..(seviyorumm(2 ) den alıntı )
Ne güzel anlatmışsın aşkı ve sevgiyi....Uzaktan sevmeyi ve sevgi üzerine kurulan bir yuvada yaşanan huzuru...SEVGİYLE KAL.....
aşkı yaşamış bir insanın kaleminden çıktığı, her haliyle belli oluyor.
sonuçta yalnızlık değil mi ki kavuşulmaya, kavuşulamayn aşkların ardından kelimeler döktüğümüz..
aşkı tadmış gönüller yabancı değilidir zaten acıya, ayrılığa, kedere...
zaten demiş ya şair, ben seni sevmeyi sevdim, seni severken sevgimle acı çekmeyi çekmeyi sevdim.
aşkı bilmeyen gönüllerin bu yazıyı anlamasını beklemek de onlar adına haksızlık olur...
sevgiyle kalın...
Aşk: o kadar büyük ve güçlü bir duygu olmasına rağmen,günümüz kültüründe basitleştirilen bir kavram.Aşkı,aşk yapmaya indirgediler nedense,içini boşaltıp hiçleştirdiler.Halbu ki aşk, insanı çok farklı noktalara götürebilecek bir itici güçtür.Hissedene, yaşayana çoklukta tekliği , teklikte çokluğu yaşatan, inanılmaz sezgiler ve güçler bahşeden özel bir duygu.
"Aşk,topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır.Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın" der Mevlana.