1 çocuk iflas, 2 çocuk yerinde patinaj......
22 Ocak 2013, 13.41 A- A+Bir çocuk iflas, iki çocuk yerinde patinajdır. Üç ehhh ! Bize dört , beş lazım..Böyle diyor sayın Başbakan. Türkiye' de yıllar önce doğum kontroluyla ilgili önlemler alındığına dikkat çeken Başbakan; bu şekilde toplumun kısırlaştırıldığını vurguladı.
Ekonomide , başarının sırrının ; emek , sermaye, üretim tüketim ve yatırım planı olduğunu söyleyenlere karşı asıl önemli faktörün insan olduğunun altını çizmiş ve ‘’ insan varsa emek , sermaye , üretim, tüketim ve yatırım var . İnsanın olmadığı yerde bunların da önemi yok’’ demiştir...Özellikle de genç ve dinamik nüfusla geleceğimizi birbiriyle ilintili bulmuştur.Nüfusu yaygınlaştırmanın şart olduğunu vurgularken yazımın ilk paragrafındaki cümleyi sözlerine eklemiştir.
Düşünüyorum da bu sözlerde ne kadar haklılık payı var?
Eğer bir ülkede hala; kaybolmuş umutların, tükenmiş gözyaşlarının sahibi küçük çocuklar ; hani şu yanımıza geldikleri zaman kirli ellerini uzatıp; 2 kuruş için yalvaran gözlerle bize bakan , dilenci sandığımız köprü altı çocukları varsa.....
Eğer bir ülkede; evlerine küçücük de olsa bir katkı sağlamak için , kışın zemheri soğuğunda , yazın kavurucu sıcağında ; ellerindeki mendili , sakızı, yara bandını ya da tükenmez kalemi satabilmek amacıyla yolumuzu kesip , arabamızın camından uzanıp; gözümüze sokarcasına elindekileri bize sunan ve satabilmek için yakaran çocuklar varsa....
Eğer bir ülkede ; geçim sıkıntısı yüzünden çok sayıda kız çocuğu eğitimini yarıda bırakıyor, ya da hiç okula gidemiyorsa....
Eğer bir ülkede;Aynı nedenlerden dolayı , sırf okul masraflarını çıkarabilmek için; bayramı bile çalışarak geçiren minik , buruk yürekler bulunuyorsa...
Eğer bir ülkede; geçim sıkıntısı yüzünden on binlerce kadın şiddete maruz kalıyorsa....
Eğer bir ülkede;10 nüfusla tek bir odaya tıkılıp yaşamak zorunda kalan aileler varsa ve yine geçim sıkıntısı yüzünden depresyona giren insanlar tarafından katledilen masum insanlar varsa.....
Eğer bir ülkede; evsiz kalıp, gündüzleri parkta , geceleri ise bir caminin tuvaletinde yaşam mücadelesi veren aileler bulunuyorsa....
VEEEE.....
Eğer bir ülkede; geçim sıkıntısı çeken ve komşularından gelen yardımlarla ayakta durmaya çalışan şehit aileleri mevcutsa.....
Galiba söylenecek çok söz var diyorum ben!!!!!!!!
Sevgi ve saygılarımla......
Not :Yazım yaklaşık olarak 10 saattir onayda beklediğine göre sanırım red alacak...Keşke ülke gerçeklerini bu platformda yazabilme şansımız olabilseydi bu yazıda olduğu gibi ...Saygılar sunuyorum...
YORUMLAR
İstihdamdan daha doğrusu istihdam edilmeyen, edilemeyenlerden,işsizlerden de söz etmek gerek.
Yetişmiş kalifiye elemanlar, yIğınla üniversite mezunu bile iş bulamıyorsa,
evine, çocuklarının yanına, başı önünde , eli boş gidenler, ana babasının karşısında mahcup kalan, sofrada lokmaları boğazına dizilen işsiz gençlerle doluysa ülke,
işsizler ve işi varsa bile, karşılığı yeterince ödenmeyen asri köleler her gün sokakta isyandaysa, hak arama yolları teker teker tıkanıp gazı, copu yiyip dönüyorlarsa evlerine,
uzun lafın kısası, mevcut nüfus mutsuz, umutsuz yaşıyorken istihdam konusunda, üre bakalım Afrikalı açlar gibi durmadan...
"Genç ve aç", "Genç ve mutsuz", "Genç ve atıl" nüfusun kendine hayrı olmaz ki vatana millete olsun. Öyle de oluyor, görüyoruz ve daha beterinin olması isteniyor neredeyse...:(
Başbakan'ın sözlerini ilk duyduğumda "Kafa buluyor galiba milletle." diyebildim sadece.
Öyle ya; daha bir gün önce de "Kadro yoksa oy yok." diyen öğretmene, "Oyun senin olsun." diye babalananla ertesi gün "üreyiiinn" diyen aynı kişiydi.
"Oyun senin olsun!" ama "Üreme özgürlüğüne bile dahil, tüm özel alanların benden sorulsun!"
Ne ala memleket(!)...
Yukarda sadece 3-5 örnekle sınırladığım daha yüzlerce sorun varken ülkemizde ; sanırım sayın Başbakanın at gözlüklerini çıkarıp öyle bakması gerekecek etrafına....
Tüm yorumcu arkadaslara teşekkürler...