GARİP HALLERİMİZ...
25 Ocak 2013, 17.46 A- A+Neden otobüs ile yolculuk yapacak birini uğurlarken, kendisine defalarca “ varınca beni ara “ dememize rağmen, otobüse bindikten sonra cam kenarında aynı şeyi el ve kol hareketlerimizle anlatma derdine düşeriz?
Bu el, kol hareketi neden her seferinde aynı şekilde vuku bulur? Mesela… Önce bir elin baş ve işaret parmağı dışındaki parmakları içe doğru katlanır; başparmak kulaklık ve serçe parmak sesin gittiği yer olacak şekilde ele bir telefon şekli verilir.. Sonra bu el hareketi bozulmadan başparmak kulağa, serçe parmak ağza götürülür ve ele elektrik çarpmışçasına bir titreşim verilir…
Teneffüs 1: Neden bu el telefonu hakkında yazdıklarımı okuyan her on kişiden birisi yazdıklarımın doğruluğu ölçmek için deneme aşamasına geçme ihtiyacı hissederek; bakalım doğru parmakları mı yazmış düşüncesi ile kendi elleriyle bir telefon yapma ihtiyacı hisseder?
Ve bu el telefonunu yapan kişilerden bazıları neden şu an gülümsüyor? :)
Neden elektrik kesildiğinde mutlaka birisi ortamdaki diğerlerini bilgilendirmek için “ Aaaa! Elektrik gittiii!” deme ihtiyacı hisseder? Ve diğerleri “ Aaaa!” diyerek bir şaşkın ruh hali içerisine girme ihtiyacı hisseder? Belli süre sonra elektrik geldiğinde yine bilgilendirmeyi kendisine görev addeden kişi “ Aaaaa! Elektrik geldiiii! “ der ve yine diğerleri koro şeklinde “ Aaaa!” diyerek şaşırır?
Teneffüs 2: Neden elektriğin gidiş ve gelişi hakkında neden toplumca yanlış cümleler kurarız? İnatla ElektrikLER gitti ya da ElektrikLER geldi deriz? Kaç tane elektrik var? Sayabiliyor muyuz? :) Ve neden bunları yazan şahıs bunu şu an akıl edebildi? Yıllarca neden elektrikler gitti dedi?
Televizyon kumandası demişken aklıma geldi… Neden evlerimizde televizyon kumandalarının pil takılacak kısımlarına ait kapaklar çoğunlukla kırıktır ya da kaybolmuştur? Ve bu kırık kapakları neden hepimiz bantlarla yapıştırma ihtiyacı hissediyoruz?
Teneffüs 3: Ve elektrik gittiğinde neden bazıları elinde televizyon kumandası ile televizyon karşısındaki koltukta dakikalarca oturmaya devam eder? Elektriğin geliş anını kaçırmamak için mi? :)
Neden büyükler bebeklerin karşısına geçip, elleriyle yüzünü kapatır ve tam açarken “ Ceeeee!” der? Ve bunu yapan bu büyükler neden o bebeğin buna şaşırmasını bekler?..
Teneffüs 3: O an bebeğin içerisinden belki de “ Ha bu deli ne yapayiii daaaa “ diye geçmektedir. Bebeğin iç sesinden anlaşılacağı üzere mevzusu geçen bebek Karadenizlidir:)
Bebek demişken…. Neden babalar bebeklerine onlara aldıkları bezlerin bebeklerine gösterdiği itinayı göstermezler? Öyle ya sızdırmayan bez, bantları can yakmayan bez, sıvıyı hapseden bez v.b. var.
Teneffüs 3: Yanlış anlaşılmasın… Babalar bebeklerinin sıvılarını hapsetsinler ya da bir şekilde o sıvıyı sızdırmasınlar demek istemiyorum. Ama en azından “para verip” en iyi bezi aldıkları için babalık görevlerini yerine getirmiş oldukları düşüncesine kapılmasınlar yeter…
Neden bakkal amcaya gidip 300 gr beyaz peynir istediğimizde illa tartıya 300 gr dan daha fazla peynir konur? Ve neden “ 380 gr olsa olmaz mı?” şeklinde psikolojik bir baskı uygulanır? “ Hayır, 300 gr olsun” diyen müşteriye neden ters bakılır?
Teneffüs 4: 300 gr ve 380 gr rastgele seçilmiş ağırlıklar olup genel geçerliliği söz konusu değildir. Her hanede ki aile birey sayısına göre alınan beyaz peynir ağırlığı değişkenlik gösterebilir.
Neden bu yazdıklarımı okuyanlardan belli bir kısmı Teneffüs 4 ü okuduğunda içinden “ Hadi beee! Ben de anlamamıştım!! “ benzeri bir şeyler geçirdi? :)
Neden bize verilmiş olan ve bir başkasının duyması istenmeyen bir bilgiyi üçüncü bir kişi ile paylaşırken “ sakın benden duymuş olma… “ ile söze başlayarak, ballandıra ballandıra anlatma hastalığımız var?
Teneffüs 5: Emanet edilen sırrı saklamak karakterli, dürüst ve soylu kişilerin işidir.
Neden fastfoodlarda ( ben pek uğramam, hem para vereceğim hem kendi servisimi kendim yapacağım, yok öyle yağma… Ne kapitalist bir düşünceye sahip adamım yaaa! ) çalışan o gençler daima bir telaş içerisindedir? Mekân isminde fast kelimesi geçtiği için mi?
Teneffüs 6: Neden bu mekânlarda köfteyi ve patatesi birazcık artırıp “ Big Menü “ tarzı isimlerle insanları kandırma yarışı vardır?
Ve son olarak neden Rus ve İskandinav kızları bu kadar güzel oluyor? Hamurlarında mı birşey var? Yoksa coğrafik bir kıyak mı söz konusu?
Teneffüs 7: Şaka bir yana hiç bir ülkenin sözde güzelleri, bizim ülke kızları kadar cefakar, vefakar olamaz... Tırstım da böyle yazdım:))
Daha yazılabilir garip hallerimiz ancak fazlası sıkıcı olur. Umarım az da olsa neşe katabilmişimdir hayatınıza...
İki dünya saadeti dileklerimle...TuRK...
YORUMLAR
Ve son olarak neden Rus ve İskandinav kızları bu kadar güzel oluyor? Hamurlarında mı birşey var? Yoksa coğrafik bir kıyak mı söz konusu?
Teneffüs 7: Şaka bir yana hiç bir ülkenin sözde güzelleri, bizim ülke kızları kadar cefakar, vefakar olamaz... Tırstım da böyle yazdım:)) bizim ülkenin kızları dünyada bitandir bu kdr içten sıcak kanlı kalbi güzel hanım hanımcık nerde ne yapacağını bilen değer vermesaini bbilen .. yani demek istedğim kızlara laf yok :D yazınız gerçekten güzel olmuş güldürdünüz bu kadar kötü şey üzerine insanalrın yüzünde tebessüm bıraktınz elinize sağlık :)
O telefon olayında ben temizim, o yüzden hiç gülümsemedim:P Ama evett elektrikler! gidiyor ne yapalım yani:) Öteden beri bize ne öğretilmişse onu yapmışız, uslu çocuklarız biz. Ve bunu yaparken hiç dikkatimizi çekmemiş. Çok güldüm buna:)
Kumanda kimdeyse evin reisi o'dur. Neden pilinin bitmek üzere olduğunu bildiğimiz halde, halâ parmaklarımız acıyana kadar tuşuna basarız? Neden tv kapalı olduğu halde bazılarımız! kumandayı elinden bırakmaz? Neden ilk alındığında hemen poşetle kaplarız? Bunlara da sen cevap ver bakalım:)
Teneffüslere yine bayıldım. Okumaya başlamadan uzunca bir yazıymış gibi gelmişti. Fakat yazı bittikten sonra keşke biraz daha uzun olsaydı diye düşündüm. Çok keyif aldım yine. Tebrik ve teşekkür sana
Televizyon alışkanlığımız fazla olduğundan kumanda dayanmaz artık. Ya ne olacaktı başka :)
Ah o esnaflar... Neyse kızmıcam :)
Teneffüs 6: Fast acıkanlara fast çalışan gerekli ama :)
Teneffüs 7: Biz hiç şaka olarak algılamadık :p :)
Bi de, göz kırpan erkekle olmaz... Hadi oldum diyelim, vururum ya (kendi adıma, herhangi bir göz kırpan erkek için bir eleştiri).
Garip halli ama güzel insanlarız kuyruğumuza basanlar olmadıkça..
gayet güzel hocam
Ama rus kızlarına katılıyorum ne iskandinav ne türk :)
asasdasssssaa; bizim ülke kızları sıcak kanlı tamam kabul de hepsi hanım hanımcık değil ama:) Ama Küstah haklı rus ve iskandinavlar yaşlanınca iğrenç oluyor
estide_geldimki, amaç eğlenmenizdi, memnun oldum..
Zülal cevap veriyorum.. Ama önce sen şuna cevap ver lütfen, neden pili bitmek üzere olan kumandayı avuç içimize seretçe vururuz. Kumandanın şok geçirip çalışmasını mı sağlamaya çalışırız:)
ipsiz_uçurtma; soular zor olabilir ama cevapları kolaydı:)
Özdür, harbi söylüyorum bu göz kırpma işini anlayamadım:)
Kedidirkedi, elektrikler konusunda tamamen haklısınız. Sebebi sadece bizim ikamet ettiğimiz evde gitmiyor olması olabilir..
mykan, aman yenge duymasın:)
Yüreğime_Dokunma; eğlenmenize sevindim.. Eski bloglarıma göz atmış olmanız da beni ayrıca bahtiyar etti...
BETÜL, ya ablacığım ben inan senin bırak yorum yazmayı blog okuduğunu bile bilmiyordum:) Güldürebildiysem ne mutlu bana ablam...
Küstah, yukarıda da belirttiğim gibi size tamemen katılıyorum; yaşlanınca iğrenç oluyorlar. Ama nur kısmını da tartışabiliriz:)
Geçen senelerde üç litvan kızı evimizde ağırlamıştık. Kaldıkları bir hafta boyunca ezik gibi yaşadım evde:( Ya hu bunlardaki boy-pos kimsede yok. Bir sabahta yatağınızdan mahmur uyanın, kendinize gelemeyin dimi, ama yok! Çok dinç kalkıyorlar, sanki hiç uyumamış gibi. Dışarı çıktığımız bir gün, banklarda çekilmiş bir kaç resmimiz var-dııı. O resimleri görmeliydin. ( Gerçi ben o resimleri hemen yok ettim) Öyle bir poz vermişlerdi ki, biz üçümüz hem güdük hem de arap gibiyiz onların yanında. Kızlarda ki bacak boyu, neredeyse bizim boyumuz:) Küstah' ında dediği gibi yaşlanınca pörsümeleri tek tesellimiz:)
Soruna gelince; o kadar sert kimin başına vursan o' da şok geçirip çalışırdı:) Nitekim kumandalar da çalışmıyor mu;)
Selam , bir süredir blog okumuyorum ,doğal olarakta yorumlara katılamıyorum.Bu gün geçmişte yazılanlarda dahil bir çoğunu okuma şansım oldu.Ancak yorum yazmadım.Takii 7. maddeye gelinceye kadar.Ya nedir bu Rus kızlarından çektiklerimiz.Babamın ilk gençlik aşkı bir Rus hanımmış. bazen anneme takılır ve Nadya yay la evlenebilrdik annem bıraksaydı eğer derdi yüzünde muzur bir gülümseme ile.Annemse nursuzun birini alsaydın keşkede anlasaydın insan kıymetini derdi.Biz çocuklarsa bu Nadya olayından hep nemalanırdık bir şekilde.Çünkü annem bize yönelir sadece bize hizmet ederdi.
Eğlenceli ve keyifle okunan bir yazı olmuş ellerinize sağlık.