Aşkın Tarifi..
29 Ocak 2013, 11.43 A- A+
; Beşiktaş, sana ne veriyor, senin karnını mı doyuruyor diyorlar. Çünkü alışmışlar karşılıksız sevmemeye, sevgiyi bile menfaat üzerine kurmaya, çıkarsız hiçbir eylem yapmamaya.
Bunlar genelde boş lakırdı insanları oluyor. Kendi boş muhabbetleri bana ne veriyor? Bunu hiç düşünmezler, düşünemezler. Hayata menfaat ve doymak kadar ufacık, sığ pencerelerden bakan acayip ve tuhaf insanlar bunlar çünkü.
Ve bunlar Beşiktaş'ı anlamanın, sevmenin eşsiz gücüne, tadına, onuruna asla varamayacaklar. Bunu asla hissedemeyecekler, idrak edemeyecekler. Hiçbir zaman bizim bölüştüklerimizi bölüşemeyecek, bizim toplandığımız gibi toplanamayacaklar tek yumruk olarak.
Dürüsttük, insanları kıramazdık, insanları düşünürdük, insanları severdik, onlara değer verirdik, ekmeğin bir köşesini karşımızdakine sunmaya her daim özen gösterirdik, hiç oynamadan masadaki herkese merhaba demeyi insanlığın şartsız bir kuralı olarak görürdük. Derdimiz olsa da karşımızdakine rahatsız vermeyelim diye zorla gülen insanlardık. Haklı olsak da sırf bir kere hata yaptık da sevdik diye, ortadaki tüm hataların bedelini kendimize yazar, masadan ceketimizi alıp çıkardık. Peçete satan bir çocuğa da aynı davrandık, bir banka müdürüne de aynı davrandık. Oynamadık insanlarla, oynandık ama affettik. Onlar yaptı, biz affettik. Onlar yine yaptı, biz yine affettik. Karşımızdaki insan olmasa da, belki bir gün olur diye bekledik. Belki bir gün olur'un ümidiyle yaşamayı en iyi bilenlerdir Beşiktaşlılar. Hiçbiri insan olmadı bu ümidi beslediklerimizin ama her yeni insan, yeni ümit oldu bizim için. Beşiktaş ile tutkulu sevmeyi öğrendik. Öyle tutkulu sevdik ki, Beşiktaş öyle bir tutkuyla içimize girdi ki, Beşiktaş dışındaki sevdiklerimizi de başka türlü sevemedik.
İşte bu yüzden Beşiktaşlıyız! Bunların hepsini bize Beşiktaş sağladı. Beşiktaş bu kadar şerefli ve biz de Beşiktaşlı olduğumuz için bu kimliğe büründük. Bürünmeyi nasip etti Allah. Hadi şimdi yine deyin, Beşiktaş senin karnını doyurmuyor. Evet, karnımızı doyurmuyor ama çok daha önemli olguları dolduruyor; yüreğimizi, gönlümüzü, hayata dair ne kadar insancıl yanımız olabilecekse Beşiktaş bize onları sağlıyor. Karın her zaman doyar ama bunları söyleyenler, yüreklerini, gönüllerini nasıl doldurur, muamma.
Bunlar genelde boş lakırdı insanları oluyor. Kendi boş muhabbetleri bana ne veriyor? Bunu hiç düşünmezler, düşünemezler. Hayata menfaat ve doymak kadar ufacık, sığ pencerelerden bakan acayip ve tuhaf insanlar bunlar çünkü.
Ve bunlar Beşiktaş'ı anlamanın, sevmenin eşsiz gücüne, tadına, onuruna asla varamayacaklar. Bunu asla hissedemeyecekler, idrak edemeyecekler. Hiçbir zaman bizim bölüştüklerimizi bölüşemeyecek, bizim toplandığımız gibi toplanamayacaklar tek yumruk olarak.
Dürüsttük, insanları kıramazdık, insanları düşünürdük, insanları severdik, onlara değer verirdik, ekmeğin bir köşesini karşımızdakine sunmaya her daim özen gösterirdik, hiç oynamadan masadaki herkese merhaba demeyi insanlığın şartsız bir kuralı olarak görürdük. Derdimiz olsa da karşımızdakine rahatsız vermeyelim diye zorla gülen insanlardık. Haklı olsak da sırf bir kere hata yaptık da sevdik diye, ortadaki tüm hataların bedelini kendimize yazar, masadan ceketimizi alıp çıkardık. Peçete satan bir çocuğa da aynı davrandık, bir banka müdürüne de aynı davrandık. Oynamadık insanlarla, oynandık ama affettik. Onlar yaptı, biz affettik. Onlar yine yaptı, biz yine affettik. Karşımızdaki insan olmasa da, belki bir gün olur diye bekledik. Belki bir gün olur'un ümidiyle yaşamayı en iyi bilenlerdir Beşiktaşlılar. Hiçbiri insan olmadı bu ümidi beslediklerimizin ama her yeni insan, yeni ümit oldu bizim için. Beşiktaş ile tutkulu sevmeyi öğrendik. Öyle tutkulu sevdik ki, Beşiktaş öyle bir tutkuyla içimize girdi ki, Beşiktaş dışındaki sevdiklerimizi de başka türlü sevemedik.
İşte bu yüzden Beşiktaşlıyız! Bunların hepsini bize Beşiktaş sağladı. Beşiktaş bu kadar şerefli ve biz de Beşiktaşlı olduğumuz için bu kimliğe büründük. Bürünmeyi nasip etti Allah. Hadi şimdi yine deyin, Beşiktaş senin karnını doyurmuyor. Evet, karnımızı doyurmuyor ama çok daha önemli olguları dolduruyor; yüreğimizi, gönlümüzü, hayata dair ne kadar insancıl yanımız olabilecekse Beşiktaş bize onları sağlıyor. Karın her zaman doyar ama bunları söyleyenler, yüreklerini, gönüllerini nasıl doldurur, muamma.
YORUMLAR
Aldığın her saniye nefes için.
O sana bu söylediklerinden daha çok şeyler verdiği gibi dahada çok şeyler sunacaktır emin ol.
Saygılar..
Taraftarlığını ve bağlılığını taktir ediyorum. Konu dürüstlükten, mertlikten açılmışken araya küçük bir soru sıkıştırabilirmiyim? Mertce cevap vereceğini umut ederekten.:)
İlk parağrafındaki ilk cümlenin, yani '' Beşiktaş, sana ne veriyor, senin karnını mı doyuruyor'' cümlesini ailenden hiç duymadın mı ? Duymadım hiç derseniz , içerikle ters yüz olmuş bir yazar konumuna düşersiniz gözümde.Çünkü o yollardan geçtik. Duyduysanız zaten söyleyecek sözüm yok, 1. parağrafın devamı yetiyor...
Bu nasıl büyük bir sevda
Geçer babadan oğullara
BU AŞKIN TARİFİ YOK Kİİ
Seni sevmek yaşam biçimi
110 yıl önce
Beşiktaşım doğdu bu gece
Dertlerin sevinçlerinle
Kartalım nice senelere
İN - ŞAL-LAH !!!!!
Söz konusu Beşiktaş ise gerisi teferruattır !! :)
blog yazarı iyi bi yerden yakalamış konuyu.aslında özellikle beşiktaş, galatasaray ve fener taraftarlarının ayrı ayrı karakteristik özellikleri var. kimse tesadüfen takım seçmiyor. kişiliğini yansıtan takımı tutuyor. aslında ben konuyu sosyologların araştırmasını gerektirecek kadar önemli buluyorum. mesela galatasaraylı- fenerli evliliklerinde istatislikleri merak ediyorum. ben galatasaraylıyım kız arkadaşım fenerli kavgasız günümüz geçmiyo.