Artık yağmurda hiç ıslanmayacaksınız; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sığınak olacaksınız,

Artık hiç üşümeyeceksiniz; çünkü her biriniz bir diğeriniz için sıcaklık olacaksınız,

Artık hiç yalnızlık çekmeyeceksiniz; çünkü her biriniz  bir diğerine yoldaş olacaksınız,

Artık siz bir bedensiniz; çünkü önünüzde tek bir hayat var,

Şimdi yuvanıza gidin , birlikteliğinize tanık olacak günlere başlayın…Her gününüz mutlulukla dolsun , ömrünüz mutlulukla uzasın…………

Bu bir apaçi kızılderilisi evlilik yemini. Hani Evrensel evlilik yemini vardır bizde de kullanılan;’’Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde , kötü günde ; yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar  ‘’  diye başlayan, işte onun kıızlderililerdeki versiyonu….

Böyle başlar birbirini seven, bütün bir hayatı birlikte geçirmeyi umut eden  ;seven iki insanın ayni evi paylaşmaları. Birbirlerine ettikleri evlilik yeminiyle adeta aralarında bir mütareke imzalamışlardır . Bu öyle bir antlaşmadır ki bu bir  sadakat yemini niteliğindedir  de ayni zamanda.

Nedir bu sadakat? Yenilir mi , içilir mi? Nerde satılır? Nereden sipariş edilebilir?En önemlisi garanti belgesi var mıdır?Ne yazık ki yoktur!!!!!Sadakatin bir garantisi yoktur. Olamaz da…Psikologlar sadakat konusunda araştırma yapmışlar . Örneğin erkek açısından bakmışlar olaya. ( Galiba burada beylere haksızlık ediyorum…Neden erkelerin sadakatsizliğinden örnek verdiğimi sorguladığınızı biliyorum. O kadarcık da olsun. Ben de bir kadın olduğuma göre taraflı davranmam normal olsa gerek. ZUAHAHAHAHAHHHHHHHHHHHHH…..)Ne diyorduk? Psikologlar hangi erkeklerin eşlerine sadık kalmakta güçlük çektiklerini incelemişler ve ‘’ özellikle ruhsal ve fiziksel olgunluğa tam anlamıyla erişememiş erkeklerin ‘’ ihanete daha yakın olduklarını gözlemlemişler.Bu tip erkek örneklemeleri arasında ; psikologlar tarafından en tutulmayanını ‘’hayatta kendisinden başka hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi sevmeyen erkekler’’ oluşturmuş…

Sadakat bir ilişkinin belkemiğidir, omurgasıdır. Aşkta sadakat mutlaka olmalıdır . Gerçekten aşıksanız sadıksınız da demektir . Tersi söz konusuysa , yani sadakat bittiyse işte o zaman aşkınızı sorgulamanın da zamanı gelmiş demektir. Tam da bu noktada erdem ve erdemli olmak ortaya çıkar..Aşkınızın arkasındaysanız, ben sadık bir aşığım diyorsanız, sevdiğinize sadakatiniz her şeyden önemli ise ;erdemlisiniz de demektir.

İyi de şimdi benim kafama şu takıldı. Sadakat olmadan aşk olabilir mi? Ya da aşık olmadan da sadık kalınabilir mi?  Yok yaaaaaaaa…Olmazdı sanırım. ( Bu naçizane benim fikrim başkaları ne der bilemem…)

Aslında asıl önemli olan sadakatin nerede başladığıdır galiba. Eylemde mi? Yürekte mi? Beyinde mi? Sanırım hepsinde ..Eylemde filizlenen sadakat ; ancak yürekte ve beyinde büyüyüp  olgunlaşırsa gerçek sadakat olur..Öyle değimli sevgili arkadaşlar?Ben diyorum ki gerçek aşkı yaşayan kişilerin hayatında sadakat en öndedir . Şüphe tohumları ekilmeye görsün yüreklere işte o zaman o dillere destan aşkın köprüleri sallanıp  yıkılmaya başlar. Çöküntüler , depresyonlar, hayal kırıklıkları, keşkeler; birer zebani gibi karşınıza  dikilir. Öyle büyük hasarlar , öyle onarılmaz yıkıntılar olur ki , bu uzun aşk yolculuğunda çok ama çok hırpalanırsınız.

İddia ediyorum en güzel evlilikler, temeli en sağlam birliktelikler; taraflardan biri arkasını döndüğünde , diğerinin gizli saklı işler çevirmediği beraberliklerdir. Ölümsüz aşkların sadece filmlerde olmadığını en iyi bilenler ; FEDAKAR, ERDEMLİ ve SADIK  olan aşıklardır.

Uzun soluklu, sadakatin eksik olmadığı, mutlu evlilikler dileklerimle…………………

……………………………………………………………(Strawberry)