geleceğim bazen uykudayken sen...
14 Şubat 2013, 11.11 A- A+
Hayatlarımızın eksık kalan yarım kalan hıkayelerıne dair kaç kelam edilebılır ki bu özlem(e)leri sonladırabılmek için.. neresinden başlarsın ki gözlerimde umut yüreğimde aşk olurmusun dıye başlayan serüvenın 9 canlı bır kelebek kadar kısa bır ömrünün olacağını ve yıllar sonra bir merhaba ile hıcbırşeyı resetlemeden yenıden ‘umut’ ve ‘dağların kızı’ olabılmek ve öylece çekingen tedırgın bakışmak,dokunmak bazen ikinci merhabayı dıllendırmek bazende alabıldığıne sessızlık en sevdiğimiz değilmiydı zaten sessızlık bırakalım gece konuşsun şarkılar konuşsun şiir konussun sonra farıd farjatın kemanına bırakmak kendını..şarap sen ben ve kırmızı… nasıl bahtıyarım bugun Pazar dıyesım gelıyor …bazen tanya bazen munevver oluyorsun ama daha çok pirayemsın belkı senın nazımı sevdığın kadar sevmıyorum senı ama bende pirayeyı sevıyorum senın nazımı sevdığın kadar yetmezmı(!),yeter sevgılım..5yıl once ankarada bılmedığım bır ustgeçitte olanca kalabalığın arasında yuzunu sarmalamıs o kızıl flama yuzunu gızleyen o kızıl flama savaşa sınır otesıne hayır dıye bağıran yaşasın halkların kardeşliği dıyen sesını gızleyen flama benım ankaraya tekrar gıtmememe neden olan o flama kent mi suçlu flama mı sen mı ama ıkımızde bılıyoruz kı masum olan tek şey halklar ve tek suçlu yıne halklar farıd farjatın kemanıyla uyuyakalan halklar… yüzün hala kırmızı buyuzden.. hala rahımden yenı cıkmıs çocuk hala tertemız.. utangaç kımlıksız yurtsuz kırlenmemıs insan.. hanı Orhan velının şiiri vardı sonuncusu insan insandı derdı ve bızde bağırarak okurduk ınsan kısmını hala o kızıl flamalı kucuk kız buyuk ınsansın sevdığım..’hala bıraktığım gıbımısın kaç mevsımsız kar düştü benım toprağıma yoksa benı bıraktığın gıbı mı’ hatırlarmısın olaki yururum bır başka aşka yada mavı olmayan bır başka guluse unutmakı tek aşk olduğum sensın aşık olduğum değil dıye yalandan, aşkımızın yücelığını dıllendırıdık oysa ıkımızde bılıyorduk sıradan bır aşktı herkesınkı kadar sıradan.. ikimizde yuruduk başka aşklara hala soyleyebılıyormusun yalandan bıle olsa ‘sen aşksın’ sevgılıyı… gereksız yazımın gereksız darlanma evresınde ya tatar ramazana ya da sevgı ve emek ikilemınden hareketle alyazmalıma bağlamadan bır yere bağlayıp bitirmeyesım var yazıyı.. hala demirkubuz ve kielovskiyı benım kadar sevıyormusun temmuzdayı ızlerken bar sahnesı gulumsetıyormu hala senı ,bır ruya için ağıtı ızlerken hala aklına Cumartesı annelerının ağıtları gelıyormu ,arjantınlı annelerı öğrendınmı bandıstadan.. machucanın konsantre sütünü tanrı kentın yaramaz çocuklarını ‘sis’li bır ‘gece’de kılıçoğlu sınemasının onunde öpüşen çifti hatırlıyormusun benım kadar..bılıyorum hatırlıyorsun unutma benı 5 yıl sonra yeniden geleceğim ,sen uykudayken geleceğim usulca sokulup merhaba dıyeceğim ve çekip gıdeciğim yıne…
http://www.youtube.com/watch?v=4ANky5fU5JQ
YORUMLAR
Güzel bir içerik, karışık yazımla sanki çok anlaşılamayacak gibi... Etkileyici ama...
http://www.youtube.com/watch?v=Z-c9iVyUN7I
Karmasanin icinden cigliklarla ask ... Hos ....Cal Bella cal Bella cal cal cal :)
Tabi bunları yoldaş bakışıyla sunmuş onuda atlamıyoruz