gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

HAKKIM YAPABİLİRİM...

19 Mart 2013, 18.35
A- A+
 

Asiliğime yenilip henüz kendi salonumdan atılmışken yani bildiğimden biraz daha  fazla mimlenmişken, üstüne tuz biber ekmek gibi olacak yazacaklarım. İsyan bu. O yüzden abartacağım...

Bir blog ekledim "Haylazım I" onaylanmadı ve başladı herşey...

Kendinden çalan hırsız gibi hissettim kendimi. Sordum neden diye, en çabuk ulaşabildiğim bilge kişiye. 

Merhaba...
Umuyorum iyi ve keyfiniz yerindedir... Konuyla ilgili kime yazmam gerektiğini bilmediğim için size yazıyorum bunun için özür dilerim... Eklemiş bulunduğum Haylazım 1 adlı yazımın neden onaylanmadığını ile ilgili bilgi almak istiyorum. 2008 yılında yazılmış ve bir çok yerde mahlas ile yayınlanmış ve kendi blog sayfamda bulunan bu dizin için operatör arkadaşlarımız ne sakınca görmüşlerdir meraktayım. Bilgilendirmenizi ya da bu bilgiyi verecek arkadaşımıza yönlendirmenizi rica ediyorum. Saygılar...""

Alıştığımdan çok çabuk, Gmsnn opumun nezaketinden düşen nedense gözüme kalın puntolu görünen aslında "ben yaptım oldu" dediği beklediğim mesajı geldi. (Ben yaptım oldu tavrını kendime sık sık örnek alıyorum)

"Merhaba, başka mecralarda yayınlanmış yazıları alıntı olarak kabul ediyoruz ve onaylamıyoruz. Arama motorlarında aradığımızda karşımıza çıkınca reddediyoruz, bilginize."

Başkasının okuduğu gazeteyi okumam dediğini algıladım önce, bu olamaz dedim hani olsa olsa İstanbulda yayımlanmaya değer bulunmuş bir kitabın Ankarada okunmasına karşıdır belki dedim. Bunuda kapasitesi düşük beynimde bile yakıştıramadım kendilerine. Sonra mesajına teşekkürlerimle bir itiraf ve fikrimi gönderdim.

Merhaba...
İlginiz ve cevabınız için teşekkür ederim. Yine de hem bir açıklama yapayım hemde fikrimi söyleyeyim. Tarafınızdan yayınlanmış olan 2 blog yazımda başka edebiyat sitelerinde yayınlanmış şiirlerdir ve düz yazıya çevrilmiştir. Eski bir edebiyat sitesi yöneticisi olarak bu tür olaylarla sürekli karşılaştığımdan yapmış olduğunuz uygulamayı kesinlikle doğru bulsam da, eser sahibi tarafından yayınlanıyorsa bunun önünü açmanız gerektiğini düşünüyorum. Saygılarla" diyerek... Sevgili Gmsnn yine büyük bir hızla 

"Tekrardan Merhaba, Yazının altına not yazarak, sizin tarafınızdan x sitesinde yayınlandığını belirtirseniz o zaman yayınlamayı düşünebiliriz. Ancak ilk tercihimiz, yazının ilk önce biz de yayınlanmış olması. Ve ayrıca blog da şiir de yayınlamıyoruz." dedi.

Açıklaması bana çok uygundu aslında; biraz kibir, biraz ukalalık ama alternatife de gözlerimi kapatmam türünden ama yinede "düşünebilecekleri" yüceliğinde. Sen dene işimize gelirse! 
Vay be aynı ben neredeyse...

Küçüklüğümden beri yazarım, söylerim, dansederim, amuda kalkıp makarna yiyebildiğim için hatta bir keresinde üzerine kaşar serpiştirilmiş domates çorbasıda içmiştim. Bu yüzden ailem çok destek oldu buraya gelmeme demeden önce;

Düşündüm düşündüm düşündüm...hala düşünüyorum arada yazarken !

Neden sadece 3 yerde yayınlanmış birinden kaldırılmış hırsızlığa bulaştım bilmiyorum. Oysa çok satanlardan bir karma yapsam kesin yayınlanırdı blogum.  Duygularım ateş ateş terlerken ölesiye korktum kendimi ifşa ettim ve ayak parmaklarımla kuş tutsam işe yaramaz bilirken.

Aslında daha çok bu bölümde yayımlanmış blogları okumayı tercih ediyorum. O yüzden ekleyemediğim blogumu bahane ederek başka bir konuya gelmeye çalışıyorum etrafından dolaşırken üzerime sinmiş korkuyu atamadığımdan olsa gerek denk getiremiyorum, hangi lafı neresinden büküp Gamyunun orta yerine bırakabilirim "aha da bomba" diye...

Gamyun için değişik tanımlamaları zaman zaman okuduysamda bu bölümde mülk sahibi olarak adlandıracağım kiracısı olarak ve kiracısı olarak bana sunduğu al işlet yönet ve zamanı geldiğinde devret dediği ve normalde artık mülk sahibinin kurallarıyla çevrilmiş ama  daha fazla hakkım olması gereken bedelini maddi manevi ödediğim salonumda aslında hiç söz sahibi olamamaktan şikayetçiyim. "Hayır" dediğim herkesin bana hakaret edebilme yetkisi varken, sistemin mülkünü teslim ettiği ticari olarak baktığını bilsemde duruma insani değerlendirmemle bir anlamda güvendiği inandığı kişilere sunduğu benimde var olan yan nick denilen sistem karaktersizleriyle baş edebilme yetkisizliğime üzülüyorum.

Yaklaşık 3 yıldır burada olan biriyim taze adlandırılabilirim ve bilmediklerim, duyduklarımdan çoktur eminim. Bu ortamda 1 kez 3 saat ceza aldım. Pişti Turunda oyunu yarım bıraktığım içindi. Oysa masada bıraktığım arkadaşa "oyunu yarım bırakacağımı kendi yaptığı şeyin yanlış olduğunu görmesi gerektiğini" söylemiştim ayrılmadan önce. Daha sonra aynı şeyi yaşadığımda bir yöneticimize şikayet ettiğimde " Hakkı yapabilir" demişti. O günden sonra ne perhiz yaptım ne lahana turşusu yedim. 

Sistem Operatörlerinin Yönetici vasfı verilmiş isimleriyle Üye-Misafirlerle samimi olmalarına karşıyım ben. Hepimizin duygularla; vefayla, aşkla, sevgiyle, özlemle, etten kemikten uzun bir damar yoluyla yaratıldığımızı ve yaşadığımızı bilirken. Kendim dahil Özel salon sahip ve yöneticilerinin eş-dost-akraba yönetimini de sevmiyorum. Eş-dost-akraba üçlemesinin benim arkamdan tehditle yetkili davranmasını da. 

Ben salon sahiplerine Gamyun tarafından para birimimiz olan Fıstıkların dağıtıldığını duymayı  sevmiyorum ama bu kendimi kötü hissettiğimden değil yöneticiliğin bu olamayacağını düşündüğümden. ( En önemsizi buydu ve bunu sanırım daha çok okuyarak düşünme yeteneğimi geliştirerek atlatabilirim.)

Salonumun tepesinde duran her saat başı tıklayın denen yıldızı da sevmiyorum. Bunun yüzünden edinilen düşmanlığı da amacını da anlamadım Sistem müdahale etmezse asla olabilirliğinin mümkün olmadığı sonucunu da. Ben aslında salonum kalabalık görünsün diye erkenden yerleştirilen bir sürü yan nick denilen zatları da anlamıyorum. Bu konu olabildiğince uzatılabilir lakin;

Sözün özü " Ben; bu kadar özürlü, özgürlüğe karşıyım"







Not: 
- Söz konusu mesaj eklentileri özele dahil olduğundan Gmsnn opumdan özür dilerim.
- Bu yazımla ilgili beni bir mağazaya götürüp giydirmek isteyecek arkadaşlardan özür dilerim.
- Yabancı kelime-imla ve noktalama işaretlerindeki hatalarımdan dolayı Türk Dil Kurumundan özür dilerim
- Yukarıda okunan sunum hiç bir yerde yayınlanmamıştır.

YORUMLAR

20 Mart 2013, 18.53
İsyan olarak tanımladığınız sitemlerinizin, yayınlanmayan blog yazınızla ilgili kısmını anlayabilirim belki ilk bakışta ancak siz de karşı tarafı anlamaya, sadece kendi pencerenizden bakmamaya çalışsanız biraz nasıl olur acaba?

Bakın şöyle örneğin: Emek verip yazılmış yığınla roman, öykü, şiir, makale, köşe yazısı, blog vs. var ve bunları az buçuk kendince değiştiren, hatta değişmeden dahi çalıp mallanançok sayıda  emek hırsızları var.
Blog yönetiminin koyduğu, "Başka bir yerde yayınlanmamış olması" kuralı, aslında o emek sahiplerini, yani kişiselleştirerek sizin de emeğinizi koruma amaçlı.
Ellerinde noter belgesi yok ki, "Bunu vallaha da billaha da ben yazdım." diyen herkese "Eyvallah" desinler. Kaldı ki size nazikçe minik bir not eklemeniz önerilmiş, -ben olsam onu da yapmazdım.- onu bile "Lütfettiler" dercesine ve diğer özel yazışmaları da hafif alaysı bir dille değerlendirmişsiniz ki bence hiç hoş olmamış.

Yazmışsınız, yayınlanmış, ne hoş ki çok kişiye ulaşmış okunmuş sözettiğiniz yazılarınız. Güzel yazabilenler her halde iki üç yazıyla kalmazlar değil mi? Kaleminiz güzel sizin de.
O halde üretime devam edip yepyeni yazılarınızın da burada yayınlanmasını, bize ulaşmanızı sağlayın, biz de keyifle okuyalım.
20 Mart 2013, 19.15
Hafif alaylı dilini çok beğendim .Agraha'cım sana katılamayacağım bu konuda :)

Lakin anlamadığım şey böyle iyi yazarların neden salon opluğu gibi gereksiz uğraşlar edindikleri. Bu konuda verilen gereksiz emek  insanı köreltir. Bir sanatçının aydının, siyasete girmesine de aynı şekilde karşıyım.

Gelelim 0 km yazılara, ilk başlarda ben de tepki göstermiştim "yazı benim keyif benim istediğim yerde yayınlarım" diye. Sonra düşününce,internet ortamında kime ait olduğunun kesinliği olmadığından, takibinin güçlüğünden, blogda tartışmalara yol açabileceğinden hak verdim. Ama alıntı diye nitelenmesini, uygun açıklayıcı kuralın hala eklenmemesini hala yanlış buluyorum
21 Mart 2013, 03.04

Hangi konuyu bahane ederek hangisinin altını çizdiniz bilmiyorum ama blog konusunda çok katı kuralların olduğunu düşünmüyorum , hatta giderek  bazı kaideleri aşıyoruz ve buna göz yumuluyor diye düşünüyorum  . 

  Özel salon sistemindeki şartlar da iki açıdan eşit bence  , salon sahibi olarak mağduriyetinizi belirtmişsiniz fakat yine salon sahipleri tarafından mağdur edilen sayısız üye de var mâlumunuz . Üzüldüğünüz yakındığınız bazı özelliklerin ya da talep edilen yetkilerin bütün salon sahiplerine verildiğini düşünsenize, bende nedense bu açıdan baktığımda  başka bir isyan ve ayaklanma karesi görüyorum .

 Salon sahibi kafasına esince hiç sebepsiz üye atabiliyor ise ve üstelik açıklamaya  '' istenmeyen üye '' yazabiliyor ise eğer , en ideal yetki miktarı da bu kadar olmalıdır sanırım , E mülk sahibinin de bir bildiği var demekki : )  

Ha bir dilek kutusu mevcut olsaymış  '' bazı '' operatörler salonlarda kırmızı ünlemleriyle bot gibi durmasalar keşke derdim herhalde ( gerçi yine bot’a birşey yazınca pardon ama ben bir botum diyor ve gülümsüyor garibim , denedim test ettim bizzat , çok sevimliydi )  Muhabbetle ne kadar alakalıdır bilmiyorumda  konusu açılmışken bu da benim sitemim olsun : )

21 Mart 2013, 10.34
O sitede yazdığın yazıların senin olduğunu nasıl ispatlayacaksın ki.Orada ki rumuz bu, burada ki rumuzda bu mu diyeceksin.İster onu sen yaz, dün yazmış ol.Kimse kesin emin olamayacağı için alıntıdan öteye gitmez.Belirtmeden yapılan alıntı,siyaset vs...  burada onay almaz.
Sen nasıl ki özel salonunda biriyle tartışınca hakaret etmese bile adamı atıyorsun."İşine gelirse, gelmez olur biter" diyorsun.Fazla zorlarsan her konuda, aynı lafları duyabilirsin.



08 Temmuz 2014, 11.50
Ömüryüzlüm! Konuyla çok alakasız olacak ama, tesadüfen okuduğum blogunuzda, yazma dilinizi ve üslubunuzu  çok beğendiğimi belirtmeden geçemedim.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın