Hmmmm....Bak Berrak işte hayat bu kadar gri. Bu yazının başlığı "Ele Karışan Yele Karışır" olmalıydı bence. Aradaki kan bağının bile kifayetsiz kaldığı bi durumu yazmışsın. İnsan faktörü varsa işin içinde, bazı durumlarda gözün hiçbir şeyi görmemesini çok doğal buluyorum ben. Aslında hep bunu anlatmak istiyorum. Bu fazlaca yüceltilen değerler.. anne-baba, evlat, sevgili, aşık vs vs vs. Belki çok duygusuz ve katı buluyosunuz düşüncelerimi ama gerçek de zaten her zaman yumuşak ve naif olmuyor. Bir gün hepimiz ele karışıyoruz veya herkes bizim için bir gün ele karışıyor: Yel de uçurup götürüyor bir şekilde. Kimse ama kimse yüzde yüz güvenilir ve yüzde yüz bizden taraf değil. Bundandır sadakatimin sadece kendime olması :)
Kendini yerden yere vurma. Herkes burda bi şeyler yazıyor. Edebi olanlar dışında, anılarımızı anlatıyoruz, fikirlerimizi paylaşıyoruz vs. Bence bu yazdığın yazıda cidden iyi bi nokta yakalamışsın. Yazmak, yani iyi yazmak ayrı bi yetenek tabii ama giderek gelişiyor cidden...bende böyle oldu en azından. Umudunu kaybetme :Pppp hem herkes de senin kadar güzel şiir okuyamıyor ona bakarsak. Yalnız kesin olarak mizah yazmalısın, bence cidden iyi yazabilirsin mizah yazısı, sağlam bi espri yeteneğin var çünkü. Beş keredir söylüyorum yaz artık :)
Sevgili Berrak,
daha önce de yazmıştım, "Kendinize haksızlık etmeyin." diye...
Çok iyi bir blog okuruyum ve şahsen son zamanlarda en keyifle okuduğum satırlar arasında sizinkiler de var. Örneğin, az önce girdim siteye ve hemen blogları açınca "Aaa Berrak yazmış." dedim, okumadan alacağım keyfi bilerek.
"Neden seviyorum ben bu kadının yazılarını?" sorsunun yanıtı tek: Bana çok samimi, çok sıcak geliyor. Bu kadar kısa ve net. O kadar belli ki içten gelerek yazıldığı.O kadar belli ki,insan doğasının gel-gitleri.
Edebi eserleri ve veya bilgilendirici kaynakları okuduğumuz, okuyacağımız yer çok;
şahsen bir blog yazısında asla böyle bir beklentim, hatta isteğim yok. "Şunu şöyle yapmalıyız.", "Aha da iyi insan böyle olmalı.", "Siz bilmezsiniz ama bak bu esas bu şekilde olmalı." türü ve aslında gerek başka yerdeki paylaşımlarında, gerek kendi satır altlarında, o "Olmalı, yapmalı vs." dediklerinin tersini yaptığını bas bas bağıran,ayrıca "Üff portalda olmam gerek, dur şu internette az gezineyim de bir konu bulayım" kaygılı vitrinlik harf dizilimleri bana komik, yapay, sahte geliyor ve sevmiyorum okumayı.
Sizde bunları görmüyorum ve görmeyeceğime de inanıyorum.
Bu arada, okuru önceden hissederek, tam "Göbete de ne ki? Belli yiyecek bi'şey ama nasıl bi'şey?Arayım bakalım Google'dan" der demez yazılmış açıklama paragrafı için teşekkürler.:)
Çok lezzetli bir şeye benziyor ama size afiyet olsun, çok zor, çok zahmetli duruyor deneyemem.:)
Miras konusuna gelince, düşüncem değişik sayılır. Şöyle ki: Miras kalan kişiler yakın akrabalar, örneğin sizin örnektekiler kardeş. Kardeş, para ile ölçülecek şey değil. Birinin maddi durumu daha iyiyse, kötü olan için elinden geleni yapmak en çok o kişinin - kardeşinin de iyi şartlara ulaşacağını bilerek- iç huzurudur bence. - böyle bir örneği yaşadım, o yüzden eminim.-
Mahkemelik konuda, elbette adli kurumlar manevi kısmı es geçip belgeye,şahite bakacak ve miras konusu malın katkı payını, yani arkadaşınızın evi yaptırdığı, araba aldığı falan ıspat edilirse paylaşım o oranda yapılacak ancak -isterse karşı kötü niyetli olsun, o da onun kardeşliği- bunların ne önemi var ki, ortada mağdur bir kardeş varsa?.. Ne önemi var ki, kardeşinin kötü durumunu bilerek oturduğun havuzlu villanın?
Keyifle okudum yine, teşekkürler.
Sevgiler
Sekerim sabahin korunde elimi una buladin ya bravo sana:))yalniz su olcusunu vermemissin.Ben iki su bardagi su derim gayet uygun.muthis bir lezzetli bir brokoli ve peynirli borek yemekteyim su anda.ellerimize saglik
Cezbe ..Ben sahsen senin düsüncelerini duygusuz falan görmüyorum ..Kendine olan sedakatinide takdir ediyorum bunu biliyorsun ama bir kere daha yazayim :) Evet önümüzdeki yüzyila kadar yazmayi ögrenecegim sanirim ..Ümitliyim bu konuda ..Ama ben bu kelimeyunu nasil basaracagim ve ne zaman 10001 puani görecegim bilemiyorum , hatta gün gectikce ümidim azaliyor puanim azaliyor , tükeniyorum :) Degerli fikirlerin icin besinci kez tesekkürler :) Ama sevgili blog okuyucularimiz bakalim benim yazacagim mizaha hazirmi :))))
Mirza..Cok güzel aciklamissin ..Derinlemesine dalarsak bu konuya aslinda cok tartismalar cikabileceginden sahsen ben irdeleme taraftari degilim .. Evet iste kadin böyle bir canli :)
Sat_Agraha...Ben bu güzel yorumu öylesine mutlu , mesut bir sekilde okudumki ..Hatta okudugum anda evde söyle bir konusma gecti bunu özellikle senin bilmeni istiyorum ..Kahvalti masasini hazirladim o sirada merakla ve bilirsiniz iste o hazla pc yi acip yorum yapilmismi acaba diye hemen sayfayi actim sehpanin üzerindeki laptopa öyle bir kitlenmisimki arka fonda bir ses " Hadii gel karnini doyur cayin soguyo .." Ben ise su cevabi verdim " Su an öyle karnim doyuyorki , öyle bir lezzetki bu omlette neymis "...Gercekten tesekkürler...
Eyshan...Elimin karari yok iste ne bilim iste :))Cok duyarsizsin :( O yorumun devaminda tarif gerekirdi tariff :))) Ilk defa duyuyorum brokoli ve peynirle yapilan böregi .. Gercekten simdi bakacagim tarifine ...Afiyet seker olsun ..Löp Löp et olsun :)))
Bana gore miras verasetciler arasinda esit bolunmelidir kadin erkek ayricaligi olmadan,ama bazen hak birine fazla gecip digerine fazla bisey dusmeyedebiliyor, kul hakki diye bisey var ,hakki yenen kisi digerinden razi olmadikca ALLAH hic razi olmaz ,ben anneme siirini dinleyince daha net anladim konuyu, analarimiz ne derse dogru der ,analarimizin hayat tecrubelerine guvenmek lazim ,sadece anneniz size bunu dediginde zamanlama hatasi olmus belki toydunuz belki basinizdan boyle bi hadise gecmedi, belki aman be dediniz,belki arkadasinizin yasadigi ornegi gormeniz gerekiyordu, ama sonunda arkadasinizin yasadigi kotu bi tecrubeyle annenizin lafina gelmissiniz,bu yaziyi okuyarak ruh halinizi dusundumde kimbilir ne derinden bi offf cekmissinizdir arkadasinizin haline......biseylerle oyalanirken bile masallah zihnimiz hic bos durmuyor.....)
Babamdan nasihat" Böyle durumlarda yüzünü en çok sevdiğine bile gerekirse bir dakika berk tutacaksın" ... Yani; en yakın dostun için bile imza atarken düşüneceksin... Ama bence kardeş faklı... Bazen anlaşamasam da ( en büyük olduğumdan bu durumlarda en son benim dediğim olur ) kardeşlerim için her imzayı atarım...
Miras için kavga mı... Büyük konuşmayayım ama benden ırak sanki...
Yahu tarif senin tarif sadik kaldim ama tavuk yoktu baktim brokoli var :cevirirsin bir soganla yagda ,peynir rendesi :)))citir citir bir milfoy borek oldu.Ha Mirza dediklerini duymadim sanma biz de ekmek getiriyoz eve artik haberiniz ola:)))
Ne kadar hoş bir teşekkür bu böyle.
Ben teşekkür ederim, keyif alarak okuduğumuz satırlarınız için, hepinize.
Can Dündar yazısını ne kadar güzel, nasıl duygulu okumuş ve bize armağan etmişsiniz, buna teşekkürü unutmuştum, şimdi ediyorum. Çok beğendim.
Sevgiler
Hay Allah razı olsun ellerin dert görmesin ne güzel bir konuya değinmişsiniz hayata dair.
Bayılıyorum yazılarınıza ve takip ediyorum lütfen devam edin.
Mutlu_yasam..Degerli yorumun icin tesekkürler ..Miras öyle bir seyki ..Nekadar kacirmaya casisirsan calis eninde sonunda esit olarak paylastiriliyor . Bazen kanunlarin araliklarindan bir seyler siziyor ama emin olalimki bir ILAHI ADALET vardir ki ...Ondan kacis yok ...
Türk_38...Aman ne olur büyük konusmayin , neler duyuyor , neler yasiyoruz ve artik sasirmam dediginiz zamanlarda bile öyle bir sey cikiyorki karsiniza kaniniz donuyor..Ve ne yazikki sonucta insaniz ve hersey bizim icin ..Babaniz ne kadar dogru söylemis .. Saygilar..
Eyshan..Zorla yaptirtacaksin brokoli ve peynirli böregi bana , ama bizim evde kimse brokoli yemezki :)) Duydunuzmu bilmem , her derde deva ve en güclü kanser savar olarak bilinen Brokoli yapilan bin türlü arastirma ve testlerden sonra aslinda hic bir kanser savar özelligi olmayan siradan elalade ve piserken igrenc kokan bir sebze oldugu kanitlanmis ..Ev halki bunu duyar duymaz bana cephe alip " iste bak cok bilmis hanim demekki senin methettigin gibi bir sebze degilmis , iyiki sana kanip yememisiz " demeleri üzerine ..Basimi yere egip " Ama olsun yinede vitamin deposu " demistim :))
Sat_Agraha...Sizin begeninizi kazanmak benim icin onurdur efendim ...Tesekkürler..
Baybanko..Okuyan gözlerinize saglik efendim tesekkürler...
sema65...Tesekkürler ...Bu güzel yorumunuzu okumak iyi geldi ...
''Bu devirde babama bile güvenmem'' diye , insanlığın artık bir nebze olsun bulunmadığını iddia edenleri hep yadırgamışımdır. Fakat son zamanlarda , büyük bir yanılgı içerisinde olduğumu anladım şahit olduğum bir takım olaylar sebebiyle. Evet doğrudur. Bilhassa parasal mevzularda kendi ayaklarının üzerinde durmalı insan. Bir garantin olmalı. Yoksa ne baban ne kardeşin düşünür seni annenin de dediği gibi. Sırf menfaatleri için en yakınlarını satan , harcayan insanlar gördüm ben. İnsanoğlunun fıtratında mevcuttur para aşkı. Ta Habille Kabil'den beri :) Güzel bir yazı.. Eline emeğine sağlık..
Berrak'cım, senin elinin çok kararlı olduğuna eminim, becerikli olduğun çok aşikar. Dilinin de kararı olduğuna eminim, bazı tepkileri kırmadan dökmeden vermenden biliyorum. Önemli olan şu bir de sende gözlemlediğim, bu benim diyorsun, kanlı canlı bir insan, ayağı dolaşıp düşen, sonra hop kalkan, acıyorsa ağlayan... Yani kasmayan.
Yazın yine her zamanki gibi, biraz senden, biraz toplumumuzdan, biraz da keyifli bir tariften derken çok güzeldi. Dün telefondan okurken yazamadım. Ellerine sağlık.
Yazında senin miras konusunda anlattığın duruma, tezat bir yorum diyemeyeceğim, istekle gelmiş Mirza, anlayamadım ben.
Mirza, miras konusundaki yanlışlıklara yanlışın alasıyla katılmışsın haberin var değil mi?
Hem diyorsun ki ; gözlemlerime göre ya kadınlara mirastan pay verilmiyor ya da çok az veriliyor... Yanlışlara değinme kısmın bu senin. Ve hak ihlali yapıldığı düşüncesindesin bu konuda. Eeee, sonra? Sonra ne oluyor sana da , diyorsun;
Herkesin eşit alması HAK GİBİ görünse de, doğrusu; KADINA 1 ERKEĞE 2 PAY diyorsun. Yani yukarıda dinimize uygun yapanlar da var kısmında dediğin gibi. Yasaların önemi yok, bunun doğrusunu biz din adamlarından böyle biliriz demekse bu, ''imamları o kadar büyütmesen gözünde'' dediğim yazımı hatırla yine. Hak vermiştin hani. Ya da geçiştirmiş miydin ne:) Ama sanıyorum empoze ettiğin o bölüşme yasal değil:)
Gerçi din, kadına 2 pay verelim yazıktır, erkeğe 1 pay olsun dese, erkek egemen bi toplumda yine de doğrusu bu der miydin, onu da bilmiyorum. İşine geliyor demek istemiyorum, gördüğün gibi:))
AtayaG.
Mirzaaa:)) anladığını umuyorum söylediklerimi, ya da dur, anladığını biliyorum diyeyim. Buna anlaşılmama sorunu demeyelim gel, adını koyalım.Gamyun kurallarına göre reddedilen çok yazım oldu dediğin bir yazın o benim bahsettiğim, biliyorsun.
http://www.gamyun.net/blogoku704/blog/p=2&d= Başlık Blog...
Söylediğin de aynen bu, kopyalarsam;
''İyiyi ve doğruyu söyleyip kötülükten sakındırmak için, ya da sağduyuya ve duyarlı olmaya yönlendirmek için imam olmak şart değil. Din ya da manevi meseleler sadece imamlara gelmedi. Biz fanilere de geldi:)''
demişsin.
Orada benim sana dediğim ve senin yorumda geçiştirdiğin şey de bu. Onların fani olmadığını mı düşünüyorsun, ne çok abartmışsın demiştim:) İmamlar kadar biz de sorumluyuz demek istemişsen bunu dememişsin. Hem bizim kadar onlar da kendilerinden sorumlu birer fani olarak, kabul et:)
Çarpıtıyorsun demiyorum bak:) diyerek dememene bağlama zaten, çarpıtılan bir şey hiç yok.
Miras konusuna yeniden dönmeyelim imamlara sormadığını söylemişsin, bunu da onlara sormana gerek yok zaten arkadaşım. Sorunumuz olduğunda kadılara gidilen devirde yaşamıyoruz, sen kadına 1 erkeğe 2 pay doğru olandır demişsin ya, ben din ile yönetilmiyoruz desem yine konu şekil değiştirecek. Kendi inancıma göre eğullarıma 2, kızlarıma 1 pay vermeyi adil buluyorum de, ama bunu başka yere bağlama. Bence.Doğrusu da budur deme yeter:)) Yetmez mi Mirza...
2 gündür vakit bulup bakamadım bloglara, şimdi okuyunca geç de olsa yorumsuz geçemedim :)
Hem bir örnekle miras mevzusuna değindin hayatın gerçekleri birkez daha dank etti (bazı gerçekleri arada bir hatırlamakta yarar var acı da olsa) , hem güzel bir anne şiiri dinledik annemizi özledikk :) hemm göbete yapmaya koyulduk daha ne olsun hocam :)) gerçi ben ne zaman unlu bir tarif görsem yerine hazır yufka kullanmaya çalışırım ama deneyeceğim ve rezil etmeyeceğimm
Ayrıca hangi açıdan kötü yazdığını düşünürsün anlamam -ki blog köşesine sanki sırf şaka maksadıyla yerleştirilmiş yazılara da denk gelmiyor değiliz hani :)
Ataya ... Yemin ediyorum yoklugunu derinden hissetim ...Hatta siyahorkidenin Blogundaki yorunumu görünce ciddi anlamda sevindim..Biri , hemde hic tanimadigin biri icin kaygilanmak , sagligi yada bir sorunmu var diye endiselenmek bu olmali..Sevindirdin beni ...Hem bu güzel yorumunla hemde varliginla ...Tesekkürler...
Rebel..cigim ... Sen yufkaylada yapsan eminimki icine katacagin sevgilye mükemmel olur .. Nerdeydinki 2 gündür bakim :)))
Pink....Tesekkür ederim ..
Mirza, birazcık tarih bilgin varsa, yoksa da birazcık
ilgilenip araştırma yaparsan şartlar ve koşullarla ilgili zamana göre
karşılaştırma yapabilirsin-dini karıştırmadan- aklı selim biri olarak. Şimdi seni
aydınlatmak isterdim ama konu çok daha fazla dağılsın istemiyorum, blog
sahibine ayıp olmasın.-tarihi inceleyecek olursak; o zamanın şartlarına göre
erkeklere mirastan 2 pay hakkı düşmesi makul görülürdü. Şimdi zaman değişti ve
kurallar artık eşitlikten yana demeliyim… Türk’ün yorumunu çok vicdanlı buldum, bu
düşünce insana yakışan olmalı.
Sevgili blogdaşım, bu
kısım kişisel bi eleştiri olacak, laf altında kalmamak için çaba sarfedilen her
söz ve davranışı artık çok itici buluyorum. Merak etme; tarihe, eski zamana,
dönüp şöyle bi kendime baktığımda kendimi de aynı şekilde itici buluyorum şimdi
çoğu yerde. Artık pes edip, bir şeyleri daha mı mantıklı düşünsek acaba. Yoksa lafı
çevirmeye devam mı etsek…
Blog/kişi hakkında söz etmeden gitme(ye)yim. Çok doğalsın Berrak, özelikle bazı yorumlardaki doğal
hallerin gülümsetiyor beni. Art niyetsiz, iyisin ve iyi ötesisin ve blogların
da senin gibi…
Yazmaktan çekinecek ne var, biz bizeyiz şuracıkta..:))
Sevgiler..
YORUMLAR
daha önce de yazmıştım, "Kendinize haksızlık etmeyin." diye...
Çok iyi bir blog okuruyum ve şahsen son zamanlarda en keyifle okuduğum satırlar arasında sizinkiler de var. Örneğin, az önce girdim siteye ve hemen blogları açınca "Aaa Berrak yazmış." dedim, okumadan alacağım keyfi bilerek.
"Neden seviyorum ben bu kadının yazılarını?" sorsunun yanıtı tek: Bana çok samimi, çok sıcak geliyor. Bu kadar kısa ve net. O kadar belli ki içten gelerek yazıldığı.O kadar belli ki,insan doğasının gel-gitleri.
Edebi eserleri ve veya bilgilendirici kaynakları okuduğumuz, okuyacağımız yer çok;
şahsen bir blog yazısında asla böyle bir beklentim, hatta isteğim yok. "Şunu şöyle yapmalıyız.", "Aha da iyi insan böyle olmalı.", "Siz bilmezsiniz ama bak bu esas bu şekilde olmalı." türü ve aslında gerek başka yerdeki paylaşımlarında, gerek kendi satır altlarında, o "Olmalı, yapmalı vs." dediklerinin tersini yaptığını bas bas bağıran,ayrıca "Üff portalda olmam gerek, dur şu internette az gezineyim de bir konu bulayım" kaygılı vitrinlik harf dizilimleri bana komik, yapay, sahte geliyor ve sevmiyorum okumayı.
Sizde bunları görmüyorum ve görmeyeceğime de inanıyorum.
Bu arada, okuru önceden hissederek, tam "Göbete de ne ki? Belli yiyecek bi'şey ama nasıl bi'şey?Arayım bakalım Google'dan" der demez yazılmış açıklama paragrafı için teşekkürler.:)
Çok lezzetli bir şeye benziyor ama size afiyet olsun, çok zor, çok zahmetli duruyor deneyemem.:)
Miras konusuna gelince, düşüncem değişik sayılır. Şöyle ki: Miras kalan kişiler yakın akrabalar, örneğin sizin örnektekiler kardeş. Kardeş, para ile ölçülecek şey değil. Birinin maddi durumu daha iyiyse, kötü olan için elinden geleni yapmak en çok o kişinin - kardeşinin de iyi şartlara ulaşacağını bilerek- iç huzurudur bence. - böyle bir örneği yaşadım, o yüzden eminim.-
Mahkemelik konuda, elbette adli kurumlar manevi kısmı es geçip belgeye,şahite bakacak ve miras konusu malın katkı payını, yani arkadaşınızın evi yaptırdığı, araba aldığı falan ıspat edilirse paylaşım o oranda yapılacak ancak -isterse karşı kötü niyetli olsun, o da onun kardeşliği- bunların ne önemi var ki, ortada mağdur bir kardeş varsa?.. Ne önemi var ki, kardeşinin kötü durumunu bilerek oturduğun havuzlu villanın?
Keyifle okudum yine, teşekkürler.
Sevgiler
Mirza..Cok güzel aciklamissin ..Derinlemesine dalarsak bu konuya aslinda cok tartismalar cikabileceginden sahsen ben irdeleme taraftari degilim .. Evet iste kadin böyle bir canli :)
Sat_Agraha...Ben bu güzel yorumu öylesine mutlu , mesut bir sekilde okudumki ..Hatta okudugum anda evde söyle bir konusma gecti bunu özellikle senin bilmeni istiyorum ..Kahvalti masasini hazirladim o sirada merakla ve bilirsiniz iste o hazla pc yi acip yorum yapilmismi acaba diye hemen sayfayi actim sehpanin üzerindeki laptopa öyle bir kitlenmisimki arka fonda bir ses " Hadii gel karnini doyur cayin soguyo .." Ben ise su cevabi verdim " Su an öyle karnim doyuyorki , öyle bir lezzetki bu omlette neymis "...Gercekten tesekkürler...
Eyshan...Elimin karari yok iste ne bilim iste :))Cok duyarsizsin :( O yorumun devaminda tarif gerekirdi tariff :))) Ilk defa duyuyorum brokoli ve peynirle yapilan böregi .. Gercekten simdi bakacagim tarifine ...Afiyet seker olsun ..Löp Löp et olsun :)))
Babamdan nasihat" Böyle durumlarda yüzünü en çok sevdiğine bile gerekirse bir dakika berk tutacaksın" ... Yani; en yakın dostun için bile imza atarken düşüneceksin... Ama bence kardeş faklı... Bazen anlaşamasam da ( en büyük olduğumdan bu durumlarda en son benim dediğim olur ) kardeşlerim için her imzayı atarım...
Miras için kavga mı... Büyük konuşmayayım ama benden ırak sanki...
Ben teşekkür ederim, keyif alarak okuduğumuz satırlarınız için, hepinize.
Can Dündar yazısını ne kadar güzel, nasıl duygulu okumuş ve bize armağan etmişsiniz, buna teşekkürü unutmuştum, şimdi ediyorum. Çok beğendim.
Sevgiler
Hay Allah razı olsun ellerin dert görmesin ne güzel bir konuya değinmişsiniz hayata dair.
Türk_38...Aman ne olur büyük konusmayin , neler duyuyor , neler yasiyoruz ve artik sasirmam dediginiz zamanlarda bile öyle bir sey cikiyorki karsiniza kaniniz donuyor..Ve ne yazikki sonucta insaniz ve hersey bizim icin ..Babaniz ne kadar dogru söylemis .. Saygilar..
Eyshan..Zorla yaptirtacaksin brokoli ve peynirli böregi bana , ama bizim evde kimse brokoli yemezki :)) Duydunuzmu bilmem , her derde deva ve en güclü kanser savar olarak bilinen Brokoli yapilan bin türlü arastirma ve testlerden sonra aslinda hic bir kanser savar özelligi olmayan siradan elalade ve piserken igrenc kokan bir sebze oldugu kanitlanmis ..Ev halki bunu duyar duymaz bana cephe alip " iste bak cok bilmis hanim demekki senin methettigin gibi bir sebze degilmis , iyiki sana kanip yememisiz " demeleri üzerine ..Basimi yere egip " Ama olsun yinede vitamin deposu " demistim :))
Sat_Agraha...Sizin begeninizi kazanmak benim icin onurdur efendim ...Tesekkürler..
Baybanko..Okuyan gözlerinize saglik efendim tesekkürler...
sema65...Tesekkürler ...Bu güzel yorumunuzu okumak iyi geldi ...
''Bu devirde babama bile güvenmem'' diye , insanlığın artık bir nebze olsun bulunmadığını iddia edenleri hep yadırgamışımdır. Fakat son zamanlarda , büyük bir yanılgı içerisinde olduğumu anladım şahit olduğum bir takım olaylar sebebiyle. Evet doğrudur. Bilhassa parasal mevzularda kendi ayaklarının üzerinde durmalı insan. Bir garantin olmalı. Yoksa ne baban ne kardeşin düşünür seni annenin de dediği gibi. Sırf menfaatleri için en yakınlarını satan , harcayan insanlar gördüm ben. İnsanoğlunun fıtratında mevcuttur para aşkı. Ta Habille Kabil'den beri :) Güzel bir yazı.. Eline emeğine sağlık..
http://www.gamyun.net/blogoku704/blog/p=2&d= Başlık Blog...
Söylediğin de aynen bu, kopyalarsam;
''İyiyi ve doğruyu söyleyip kötülükten sakındırmak için, ya da sağduyuya ve duyarlı olmaya yönlendirmek için imam olmak şart değil. Din ya da manevi meseleler sadece imamlara gelmedi. Biz fanilere de geldi:)''
demişsin.
Orada benim sana dediğim ve senin yorumda geçiştirdiğin şey de bu. Onların fani olmadığını mı düşünüyorsun, ne çok abartmışsın demiştim:) İmamlar kadar biz de sorumluyuz demek istemişsen bunu dememişsin. Hem bizim kadar onlar da kendilerinden sorumlu birer fani olarak, kabul et:)
Çarpıtıyorsun demiyorum bak:) diyerek dememene bağlama zaten, çarpıtılan bir şey hiç yok.
Miras konusuna yeniden dönmeyelim imamlara sormadığını söylemişsin, bunu da onlara sormana gerek yok zaten arkadaşım. Sorunumuz olduğunda kadılara gidilen devirde yaşamıyoruz, sen kadına 1 erkeğe 2 pay doğru olandır demişsin ya, ben din ile yönetilmiyoruz desem yine konu şekil değiştirecek. Kendi inancıma göre eğullarıma 2, kızlarıma 1 pay vermeyi adil buluyorum de, ama bunu başka yere bağlama. Bence.Doğrusu da budur deme yeter:)) Yetmez mi Mirza...
2 gündür vakit bulup bakamadım bloglara, şimdi okuyunca geç de olsa yorumsuz geçemedim :)
Hem bir örnekle miras mevzusuna değindin hayatın gerçekleri birkez daha dank etti (bazı gerçekleri arada bir hatırlamakta yarar var acı da olsa) , hem güzel bir anne şiiri dinledik annemizi özledikk :) hemm göbete yapmaya koyulduk daha ne olsun hocam :)) gerçi ben ne zaman unlu bir tarif görsem yerine hazır yufka kullanmaya çalışırım ama deneyeceğim ve rezil etmeyeceğimm
Ayrıca hangi açıdan kötü yazdığını düşünürsün anlamam -ki blog köşesine sanki sırf şaka maksadıyla yerleştirilmiş yazılara da denk gelmiyor değiliz hani :)
Rebel..cigim ... Sen yufkaylada yapsan eminimki icine katacagin sevgilye mükemmel olur .. Nerdeydinki 2 gündür bakim :)))
Pink....Tesekkür ederim ..
Mirza, birazcık tarih bilgin varsa, yoksa da birazcık ilgilenip araştırma yaparsan şartlar ve koşullarla ilgili zamana göre karşılaştırma yapabilirsin-dini karıştırmadan- aklı selim biri olarak. Şimdi seni aydınlatmak isterdim ama konu çok daha fazla dağılsın istemiyorum, blog sahibine ayıp olmasın.-tarihi inceleyecek olursak; o zamanın şartlarına göre erkeklere mirastan 2 pay hakkı düşmesi makul görülürdü. Şimdi zaman değişti ve kurallar artık eşitlikten yana demeliyim… Türk’ün yorumunu çok vicdanlı buldum, bu düşünce insana yakışan olmalı.
Sevgili blogdaşım, bu kısım kişisel bi eleştiri olacak, laf altında kalmamak için çaba sarfedilen her söz ve davranışı artık çok itici buluyorum. Merak etme; tarihe, eski zamana, dönüp şöyle bi kendime baktığımda kendimi de aynı şekilde itici buluyorum şimdi çoğu yerde. Artık pes edip, bir şeyleri daha mı mantıklı düşünsek acaba. Yoksa lafı çevirmeye devam mı etsek…
Blog/kişi hakkında söz etmeden gitme(ye)yim. Çok doğalsın Berrak, özelikle bazı yorumlardaki doğal hallerin gülümsetiyor beni. Art niyetsiz, iyisin ve iyi ötesisin ve blogların da senin gibi…
Yazmaktan çekinecek ne var, biz bizeyiz şuracıkta..:))
Sevgiler..