gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

GEYŞA OLMAK MI?

17 Nisan 2013, 15.49
A- A+

Geçen gün tv de Müşerref Akay boşanma nedeni olarak eşinin kendinden yemek yapmasını, kahvaltı hazırlamasını beklemesini geyşalık olarak nitelendirip, buna katlanamadığını söyledi. Haklı yada haksız o kısmı kendilerini ilgilendirir, ama bunları duyunca aklımdan geçen düşünceleri dile getirmek istedim. Annelerimiz geyşalık mı yapıyorlar acaba diye düşünmeden edemedim.

 

Geyşalık genel anlamda hizmet eden hatta içinde seks köleliğini de barındırdığı düşünülen bir deyim olarak kullanılır dilimizde. Gerçekte Japon kültüründe çok saygın kişilerdir ve asla seks işçiliği denebilecek işler yapmazlar. Bu kısa notun ardından asıl söze geçeyim.

 

Kadınları anlamak hususunda Pakize Suda’nın bir benzetmesi var. Diyor ki; bir hamamböceğinin davranışını çözdüğünüzde kadınları da çözmüş olursunuz. Hamamböcekleri bir yöne doğru giderken ve ortada hiçbir sebep yokken aniden başka bir yöne giderler… :)

Çok kabaca bir benzetmeyle kadınların anlaşılamayacağını söylemeye çalışmış olsa da, aslında biraz çabayla kadınları da erkleri de  mutlu etmek kolaydır.

 

Kadınlar ne ister yada erkekler ne bekler sorularının cevapları kişiye göre değişim gösterse de genelde bilinen şeylerdir. Kadınların isteklerini onlar yazıp söylesin ben erkeklerinkini söyleyeyim. :) 

Erkeklerin istek ve beklentileri çok daha basittir çünkü erkek basit düşünüp basit yaşamayı sever.

( bakınız Cem Yılmaz esprileri)

http://www.youtube.com/watch?v=DyBX6yoTBvc

 

Güzel bir yemek, tertipli ve düzenli  bir ev, dışarıda mahcup ve utangaç ama evde (yatakta) çılgın bir kadınla fazlasıyla mutlu olurlar, oluruz. Ama asıl nokta bunların karşılığında kadınları mutlu etmek için kendilerinden bir şey beklenmesin de isterler. İşte iplerin koptuğu, zurnanın zırt dediği olay orada ortaya çıkmaktadır zaten.

 

Aşk  yada sevgi, evlilik yada flört yada adı her ne olursa olsun bir ilişki için, mutluluk için karşılıklı beklentilerin yerine gelmesi gerekir. Bu aynı zamanda kişinin kendi mutluluğu için de gerekli şarttır. Bir şeyler vermeden (adı fedakarlık bile olsa) karşılığını alamazsınız! Beklentiler çakıştığında, vererek de mutlu olabildiğiniz zaman, tadından yenmez bir ilişki mümkün olacaktır.


Samimi olunsa, olmayacak yada karşındakini ikna etmek  amacıyla vaatlerde bulunmanın, içinizden geleni değil de duyulmasının beklendiği sözleri söylemenin, kısaca olmadığınız gibi davranmanın her zaman hayal kırıklığı yaratacağı unutuluyor.  Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demenin, ileride çok daha fazla sorun çıkartacağını herkes bilir halbuki. Yine de günlük yaşar bir haldeyiz nedense!

 

Boşanmaların arttığı, ilişkilerin kısa vadeli olduğu bir zaman dilimini yaşıyoruz. Artık kapris, naz çekmek gibi kavramlar hayallerde kalmak üzere. Çabuk ve boşa tüketiyoruz; hem zamanı hem hayatımızı. 



YORUMLAR

18 Nisan 2013, 05.05
:)))  blogdan  çok  berrak  ın     yourmuna  güldüm  aslında  berrak  seni  tebrık  ederım ..feminst  de  olsan  cevap  güzeldi   arkadaş  :))  
18 Nisan 2013, 08.56
bilgegüneşe katılıyorum,hem de tüm mantığımla...zamanımızda erkekler bir garip oldu:))).
18 Nisan 2013, 15.16
Önce erkeklerimiz tam olabilseler, bence hanımlarda hiç sorun olmaz. Birini kendine karşı bağımlı, mahcup ve sadık yapacaksan önce sen onları uygulayacaksın. Bir
 eşya alıyoruz garantisi kaç yıl diye araştırıyoruz. özelliklerine bakıyoruz. Hayatımızı bağladığımız insanın inanın ne özelliğini nede garantisini araştırıyoruz.Bence erkek çocuğu olan anneler
Oğlunun kullanma kılavuzunu yazmalılar.NEDİR NASIL, NELERDEN HOŞLANIR ,PÜF NOKTASI .HAYLAZLIĞI VS uzatılabilir.Alanda ona göre bilir bakar kabul eder.Başta dünyanın en kibar ve düzgünü olup, çocuk doğduktan sonra değişmeler, artık bu taplumun kadınları bunu kaldıramıyor.Lütfen anneler
 oğullarınızın kullanma kılavuzunu yayınlayın. herkese TEŞEKKÜRLER.


18 Nisan 2013, 15.39
Gülbahçesi Gülbahçesiii:))) çok yaşa çok:)Hayatımızı bağladığımız insanın özelliğini araştırmak, garantisine bakmak mı :)))Deseler ki evlendiğin dakika doluyor garanti maranti yok, n'apıcaz:)) Alırken bozuk değildi, nasıl hor kullanmışsanız, artık böyle idare edeceksiniz, derler. Oğluma kullanma kılavuzu yazmak, şöyle olabilir; Bak kızım, bu çocuğu sen parayla almadın, ama bi hatası olursa bana yolla, yedek parçası var mı diye de arama. Oğluma da; gel çocuummm gel, pis kız ne bilecek senin kıymetini:))Filan...
18 Nisan 2013, 16.29
Geyşa kelimesinin kökü "gei"dir ve gei de "sanat" demektir. Buradan çıkışla geyşa da sanat insanı, sanatla yaşayan kişi anlamına geliyor. İlk geyşalar erkeklerden oluşurken -17. yüzyılda-, sonradan buna kadınlar dahil olmuştur. Daha fazla ansiklopedik bilgi verip çoğu kişinin eğlendiğini düşündüğüm blogu baltalamayayım ama şu kısmı da söylemeden geçemeyeceğim: erkeklerin genel -bu genel kısmı çok önemli- algısı eşyayı, nesneyi ve dahi kadınları cinsel obje olarak görmekten geçtiği için geyşayı da salt seks objesi olarak görüyor. İşin tuhaf kısmı kadınların da bunu düşünüyor olması. [Benzer düşünce Osmanlı içindeki "harem kültürü" için de vardır] Bir geyşanın en başat özellikleri zeki, bilgili ve sanatsever [şamisen çal(a)mayan geyşa olamaz mesela] olmasıdır. 62'den tavşan yapmak, bayatlamış ekmeğin kullanım alanlarını bilmek, youtube ya da sair müzik/video sitelerinden Ebru Gündeş'in "sen yoluna ben yoluma" parçasını birilerine dinlettirmek, "suskunluğum asaletimdendir" gibi kalıp sözler kullanarak erkeklere atarlanmak bla bla bla ve sonra da "ben geyşa ruhluyum" demek, olsa olsa geyşalık ile "eğreti gelin"liği karıştırmaktır :)
18 Nisan 2013, 17.04
tüm yorumcu arkadaşlara teşekkür ederim.. ben ne anlatırsam anlatayım sonuçta anlaşıldığım kadarını anlatmış olabileceğimi fark ettirdiğiniz için mutluyum :)eğlenceli blog oldu o kesin :) tekrar teşekkürler


18 Nisan 2013, 17.08
İyi ya işte ben geyşa ruhluymuşum madem geyşalık demek sanat insanı demek.
Bir fotoğraf sanatçısı ya da bir ressam ya da bir sanat yönetmeni olmak sanattan sayılıyorsa bende sanatçıyım o zaman.SANATÇIYSAM GEYŞA RUHLUYUM DİYEBİLİRİM ÖYLE DEĞİLMİ.
Rahatladım valla bir an eğreti gelinim sandıydım.
18 Nisan 2013, 17.26
ANLATMAK İSTEDİĞİN ... İKİ KELİME SADECE KALP GÜZELLİĞİ AKIL VE SAMİMİYET BUNLAR  OLURSA ZATEN SEN SENSİNDİR VE MUTLUSUNDUR
18 Nisan 2013, 22.34
Bazen bir yorum o bloğun önüne geçebiliyor.Bir adam yaratamamak ,ne güzel yorum yapmışsınız.Yazılarınızı zaten çok beğenerek okuyorum. Her yazınız bana  bir çok şeyi sorgulamak,düşünmek,araştırmak duygusu veriyor.Tşkler .iyiki yazıyorsunuz.
18 Nisan 2013, 23.25
Selam .. Yazınızdan dolayı sizi  tebrik ederim ; Kuyuya bir taş attınız , herkes o taşı bulmak için   kuyuya  atladı ve bu sayede  Geyşa ne demek   iyice ve de  güselce  anlamış olduk :D:D .Türk kadını olduğumuzu unutmayalım  Geyşalık bizim neyimize .!!
19 Nisan 2013, 02.01

ha ha haha  hepiniz cok yasayin    supersiniz  gamyunu ve gamyunculari seviyorum yaa:)

yureginize saglik.

19 Nisan 2013, 15.17
en kısa zamanda tekrar yazma duygusu oluşturdu bu yorumlar.. eylemlerim devam edecek :))


Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın