İki-Yüz
07 Mayıs 2013, 18.13 A- A+Sevgili Günlük,
Uyku tutmuyor, bugünlerde hiç uyuyasım da yok.Kafamda derin düşünceler, büyük olumsuzluklar var.Dün gece yarısı gördüm yine onu, ardından sabaha karşı 3 gibi gördüm.Sonra sabahın 7'sinde gördüm.Her girdiğimde gördüm, feysbukumda o hep oradaydı sağ üstte hep aynı şey + ****l D*** bir şey paylaştı, ardından beğendi; son olarakta yorumladı +
Bir insan nasıl 7 bilgi aktarımı yapabilir sevgili günlük.Sürekli otizm hakkında bilgi veriyor ...Otistik çocuklar böyledir, ötistik çocuklar şunu ister diye.İyide diyemiyorum bi sus artık yeter diye.O benim akrabam nasıl diyebilirim ki.O ayrıca bilmem ne şehrinde otistik bireyler ve aileler kurulu başkanı.Haklı sebepleride var, kendince aydınlatığını sanıyor.
Nasıl derim ona sevgili günlük, "Sus motorun soğusunda biraz evdeki çocuğuna bak diye". Onun çocuğuda otistik, ayrıca yaşıda büyüdü ve sürekli yaşlı annesi bakıyor; ama hiç k*çını kaldırmıyor oturduğu yerden.Çocuğu sürekli sokakta haftada bir alıp parkta fotoğraf çektiriyor, 1500 takipçi ve 1200 arkadaşına göstermek için.
Bir insan nasıl böyle iki yüzlü olabilir, nasıl çocuğunu kullanıp bir yerlere gelebilir.Aklım hiç almıyor sevgili günlük.Valiyle, belediye başkanlıyla, bazı bakan ve milletvekilleriyle fotoğraflarınıda koymuş.Kimse anlamıyor mu, sen bu kadar geziyorsunda çocuğuna noluyor diye. Hiç aklım almıyor cidden, hep ben kötü göründüm ama insanlar bende de kötü...
Ne güzelde demiş ayyaş moruk;
Ortalama insanda
herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
Ve cinayet konusunda en becerikliler,
cinayet karşıtı vaaz verenlerdir.
Ve nefreti en iyi becerenler,
sevmeyi vaaz edenlerdir.
Ve son olarak;
savaşı en iyi becerenler,
barış vaazı verenlerdir.
C.B.
Edit: Alıntı ayyaş ve kendine moruk denmesini seven Charles Bukowski'ye aittir."Diyojen fıçıda yaşan bir deliydi" denmesine karşılık salondan atılıp.Ardından da "kimse Türk büyüklerimiz hakkında böyle konuşamaz" diyen aynı mantıklı kişiler için nolur-nolmaz diyerek açıklamak zorunda kaldım.
YORUMLAR
Der yani neden demesin ki? "Bu yazıyı yazan yazar da der", başkası der
Peki susmalı mıyız? Tabi ki hayır! Her şekilde yola devam...
Kendimize sakladığımız hoşgörülerimizden başkalarına, başkalarına yönelttiğimiz eleştirilerimizden kendimize ayıralım. Yazı çok iyi lakin imzaya bakınca düşünüyor insan :)
Şimdi agresife yazmazsam ayıp olacak, ama ne yazacağımı bilmiyorum.Zaten onaylayan sağolsun üçümüz okuyabildik :) Bu konuda komplo teorilerim var.Kesin Bilgenin kankası gmsnnnin işi bu.
İyi, kötü ve çirkin ilelebet bir aradıyız artık.
Aslında spartacuse bağlamak daha eğlenceli olurdu.Köle üyeler zalım gamyun imparatorluğuna ve başında ki gmsnncus'a karşı.
57 kere okuyabilen üyelere teşekkürlerimi borç bilirim.Benim için ufak ama gamyun için büyük bir adım atıyorum ve attım.
Daha önce bu yazacağım fıkrayı sanırım başka bir blog altında yazmıştım diye hatırlıyorum ama yine de tekrardan yazmayı uygun gördüm;
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememisti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basin hergün kendisiyle ugrasiyordu. Artik canina tak etmisti ve "Öyle birsey yapayim ki, gazeteciler mat olsun" diye düsünürken aklina bir fikir geldi.
Bakanin bazi özel yetenekleri vardi ve bu yeteneklerinden birini kullanarak basin mensuplarini etkilemeye karar vererek bir basin bildirisi yayinladi : "Pazar günü saat 10:00 da bakan denizin üzerinde yürüyecek..."
Pazar sabahi saat 10:00 da tüm basin mensuplari bildiride belirtilen yerde toplandilar... Bakan geldi, denizin üzerinde yürümeye basladi ve karsi kiyiya kadar da yürüyerek ilerledi... Herkesin gözleri dehsetle açilmisti. Bakan ertesi gün büyük keyifle gazeteleri açti ve açarken, artık aksi bir şey yazamazlar diye düşünüyordu ki başlik şu şekildeydi:
"Bakan yüzme bilmiyor!"
Not: Duk, ilk yorumun hakaretten dolayı bence yayınlanmamalıydı ama arkadaşların gözünden kaçmış demek ki :))
Ayrıca yazdıktan sonra bir sürü bloğun onaylanmasına bozulmadım.Sadece ucuz pazar malı gibi, sürümden kazanmak için aynı anda arz edilmesini garipsedim.Her zaman olmayan, garip bir durum...
Mirzanın onay başlıklı yazısında aynı durum başına geldi gibi.Hatta daha vahimi, günler sonra tek okuyan bendim. Kendi bile okumamıştı :)
Sayı 73 etmiş illimünatinin işi olsa bu.
Duk ne ara yazdin , yazdinda yayinlandida portala düstü , saskin kaldim bu birrr..
Benimde bu tip arkadaslarim var ne yazikki :) Hele bir Yaseminim var ..Hayvan sever .. Etrafta ne kadar sokak kedisi, köpegi varsa hepsini tek tek resimleyip özellikle yarali olanlari paylasmiasindan ve her birine cocugum deyipte onlara ev aramasindan ciddi anlamda biktim ..Gercekleri düsününce bu hayvan severligin altindaki baska seyleri görüyor , emin oluyor ama ne yazikki bende senin gibi aciklayamiyorum ..Kendi evlatlarini yüz üstü birakip nasil elin adamiyla yok olup gittigini ..Yillar sonra birden kactigi adamin kendisini terk etmesinin ertesinde kendini sözüm ona hayvanlara adamasini anliyor ama neyse yaaa ...
Cok güzel konu olmus .. Olmusta nasil bu kadar cabuk arsivlik olmus .. Neyseki geri dönüp bakiyoruz kim ne yazmis diye :)))
Kötü Olan Şu ki , İnsanların birbirlerine karşı her zaman sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar her zaman birileri tarafından hatırlatılmalıdır. Genellikle bu sorumlulukları hatırlatmak ne kadar zor ve güç olsa da insanların en yakınlarına düşer.. Kötü olacaklarını bilmelerine rağmen Doğruyu söylemekten geri durmamaları gerekmekte.
Facebook Geniş kapsamlı bir platform. İnsanların içinden geçirdikleri Hırsları, İhtirasları,Düşünceleri,Yaptıkları Her şey oradadır diye düşünorum. Ve ya Yapmak istedikleri şeyler. Kim ne ile uğraşıyorsa onları karşı tarafına aktarmayı seçiyor. Kimisi Müzik sever, Klip yayınlar, Kimisi Hayvansever, Hayvan Fotoğrafları yayınlar, Kimileri Dini Paylaşım yaparlar, Şundan Eminim ki, Her ne kadar Paylaştıkları şeylere birebir uyum sağlayamasalar bile Aslında paylaştıkları şeyler kendi özlerinde olan şeylerdir. Kimse Sevmediği bir paylaşımı yayınlamaz diye düşünüyorum. Buradaki bloglarda olduğu gibi, Her insan içindekileri yazıyor,Yada görünmek istediği Şekli, Veya okuyanların zihninde nasıl yer alacaklarını belirliyorlar.. Ve ya Kendi düşüncelerimizi birilerine aktarma faydalanma yolunu seçiyoruz. Erzurumlu İbrahim Hakkı Ne Demiş"Hak şerleri hayr eyler
Ârif anı seyreyler
Zan etme ki gayreyler
Mevlâ görelim neyler.Neylerse güzel eyler "
"Niyet Hayır.. Akıbet HAYIR"
Bu arada spartacus bitti Ne yalan söyliyim yaprak dökümünün bitişindeki kadar hislenmedim.
101 oldu an itibarıyle
Ne diyelim: "niyet hayır akıbet hayır"
Biliyorum ki bunu anladın ve beni boşu boşuna yordun.Fitne fücur olmaz bende.En azından fücur olmaz çünkü ne demek olduğunu bile bilmiyorum.
Berrak ve mask_man arkadaşlara hele hele bloğu yorum yağmuruna tutan ulu insan duk45e teşekkür ediyorum.