Şarap Lekesi...
15 Mayıs 2013, 23.44 A- A+Gözleri parmağına taktığı o tüm kadınların hayallerini süsleyen , Paris'te özel olarak yapılmış muhteşem elmas yüzüğe takıldı , çıkartıp diğer kıymetli mücevherlerin bulunduğu kutuya bırakıverdi..Gelişi güzel bir parfüm aldı ..Sıktı önce bilegine , sonra boynuna...Birden bir sızı hissetti boynunda ..Umursamadı ..Temizlemeden yeni gelmiş birkaç parça kıyafeti naylonlarından sıyırıp, dolaba sıraladı ..Yüzlerce kıyafetin içinde en sevdiği, turkuaz ve paletlerle işlenmiş, hiçbir işlemin çıkartamadığı o kocaman , şarap lekesine rağmen dolapta hep en arkada, ama gözden çıkarılamayan gece elbisesini üzerine tuttu ..Kendine en çok bu lekeli elbiseyi neden yakıştırdığını düşündü..Gülümseyişini yakaladı aynada ..Gülümsemekte yakışıyordu..
Yatak örtüsünün düz olmadığını görünce, hemen düzeltmek için uzandı örtüye...Sonra ani bir vazgeçişle beraber atıverdi kendini yatağın üzerine..Önce bir damla sızı süzüldü usulca, biliyordu devamında hıçkırıklara boğulacağını..Pençereden içeriye süzülen güneş tamda gözlerine vuruyordu..Ve yine o sahneler güneşin ışıklarıyla belirdi gözlerinin önüne..Bu eve ilk gelişi..Kapıdan içeri girerken tüm hayallerini, umutlarını, çocukluğunu, hatırlamakta bile zorlandığı anılarını eşikte bırakmıştı...
Daha 13
yaşındaydı ,bahçe kapısında duran o lüx araba ve içinden
çıkan o saçında ki topuzun bile asil duruşuna hayran kaldığı
o güzel kadın ve yanındaki o babacan, kadından daha yaşlı
adam..Annesi saçını okşarken '' Yavrum seni okutacaklarmış,
bizim sana verebileceğimizden çok daha fazlasını
verebilirler.Hayatını kurtaracak bu fırsat ..Seni evlatları gibi
sevip koruyacaklar '' dediğinde inanmıştı ..Ve hala annesinin buna
nasıl inandığına inanamıyordu ..Yoksa annesidemi bu oyunun
içersindeydi ? Ondanmı suçluluk duyarcasına hıçkırıkları
arasında ''affet beni yavrum'' diye fısıldıyordu ? Orta okul
bittiğinde Hanımının yanına gitti, karnesi mükemmele yakın,
hemde evin bütün temizliği minik omuzlarında iken..'' Aferin''
demişti ya hanımı , yetmişti işte..Anlamıştı artık okul hayatının bittiğini, bir hizmetçi , bir besleme için çoktu bile...
Hanımı evde yokken ilk kez babacan olmadığını anlamıştı evin büyük beyinin..Oysa bir baba şevkati sanmıştı daha önceki sevmeleri..Tehditlere boyun eğmeye çoktan alışmıştı zaten ..Ama kabul etmeliydi evin küçük beyi daha zalimdi bu konuda..Daha çok acıtıyordu canını ..
Arabanın
sesini duyunca birden irkildi, hemen kalktığı yatağı
düzeltti..Kovasını ve toz bezini alıp hemen çıktığı odaya
dönüp baktı ..Boğazına bağladığı yemenisini düzeltti..Aynaya
bır daha baktı ..Ne boynundaki izler ,nede yataktaki gözyaşları
görünüyordu...Duvarlardaki çığlıkları ise hala çocukça...
YORUMLAR
Ben Yeşilçam flimlerini bir döneme kadar hiç gerçekçi bulmamıştım.. Takii gerçek bir yaşam hikayesini dinleyip , samimiyetine inanıp sızladığım bu hikayeye gözyaşlarımla eşlik edene kadar..Dün bir dizi yada flim bilemiyorum, sahibi elindeki kumandanın zaping koşusundayken gözüme ilişen bir sahne yine beni götürmüştü o hikayenin içine..Belki yayınlanmaz endişesiyle bu hale geldi bu hikaye..
Suslu_geveze ye komik gelen, lakin bır kesim kırsalda hala devam eden bu cüzzam , saklanmaya , örtbas edilmeye devam ederken binlerce küçük kadının gördüğü zulm devam etmekte ..Bende madem bukadar komık bıraz daha ayrıntıya girmek istedim...Merak etmeyın kısa keseceğim ..
Küçük kız , öz babasının tecavüzlerine dayanamayıp annesine anlattığında ..İkiside hastahanelik olana kadar dövülmüştü..Alınan kararlar doğrultusunda annenin cağresizliğiyle , zengin bir eve besleme olarak verilmisti..Konakta her türlü hizmete sunulmuştu minik kadın .Yapılan zulumlere dayanamayan ve bakkal kadının da verdiği öğütlerle konaktan kaçmıştı 38 yaşında..O zamana kadar 4 kez düşük yapmıştı ..Ilki 14 yaşında ve doktor falan olmadan tabiiki, üstelik neredeyse işkence eşliğinde..Hayatına hiç bir erkeği sokmamıştı doğal olarak ..
Ben Eskişehir'de tanıdım o nu ..Yolda düşen oğluma sarılması , şevkati '' Nazar var bu bebe de , kızım gel bahceye bir kurşun dökeyim masuma '' demişti 66 yaşında gülümseyişinde çok şeyleri saklayan Hüsniye Teyze...Her çocuğa anne şevkatinde yaklaşan..Annelık hakları bile elinden alınan ..Her yıl Eskişehir'de bir annemin mezarını birde Hüsniye Teyzenin bahçesini ziyaret ederdim..Geçen yıl yoktu evde ..Dünyada da yoktu..O bahçe, kendi yaptığı erkik hoşafı, hikayesi hep bende...
Tabiiki süsledim hikayeyi, tabiiki kattım bir şeyler ..
Yorumlar için teşekkürler..
harikulade berrak. bu türün gamyun blogta okuduğum en güzellerinden bitanesi. tebrik ederim.