DOST(Sırdaş)
16 Mayıs 2013, 02.08 A- A+
Dünyada nazar değmeyen tek şey akılmış..Çünkü kimse kimsenin aklını beğenmezmiş...
Karşınızdaki size sadece “kendi doğruları"nı söyleyebilir.. Siz bunu kendi süzgecinizden geçirir ve yine kendi doğrunuzu gerçekleştirirsiniz.Ama hepimizin zaman zaman konuşmaya ve danışmaya ihtiyacı oluyor...
Böyle zamanlarda kiminle konuşursunuz?
Size biraz tuhaf gelebilir ama en çok anlaştığım kişi benim.. Kendimle konuşurum. Kendimi dinlerim.İçinden çıkamadığım olaylar olduğu az konuştuğumuz ve görüştüğümüz bir arkadaşım var, ona içimi dökerim. Ama her zaman tam olarak hiçbir şeyi anlatmamam.. Bazen eşimle,ailenlede paylaşamaycağım sorunlar oluyor(Onlarla ilgili).Sorun içinden çıkılmaz bir şekildeyse,karşımdakini de üzmemek adına bunu yapıyorum.... Bazen anlattıklarımın doğruluk payına kendim bile karar veremiyorum çünkü....
Yani başıma gelenleri kendi hislerim aracılığıyla değiştiriyor muyum acaba diye düşünüyorum.Ama eğer içinden çıkamayacağım bir durumsa kız kardeşlerimle paylaşır onların fikirlerine danışır onlardan da fikir alırım işime gelirse uygularım yoksa kendi bildiğimden şaşmam..Yani tutturacağım yol belli, belki çıkışı ben biliyorum sadece bir başıma giremiyorum o tünele, o karanlık süreç korkutuyor beni, ışık onun ucunda ama yol uzun, karanlık korkutuyor...
Birisi elimden tutup korkma dese belki yetecek... korkudan kalbimin nasıl attığını duysa belki o da heyecanlanacak benim gibi ama belli etmeyecek... benimle yürümesin, sadece beni uğurlasın yeter, yapabilirsin dese belki de yetecek... belki...
İnsanın her konuyu rahatça konuşabileceği sır tutmasını bilen bir dosta,bir sırdaş’a,bir arkadaş ihtiyacı oluyor.
Karşınızdaki size sadece “kendi doğruları"nı söyleyebilir.. Siz bunu kendi süzgecinizden geçirir ve yine kendi doğrunuzu gerçekleştirirsiniz.Ama hepimizin zaman zaman konuşmaya ve danışmaya ihtiyacı oluyor...
Böyle zamanlarda kiminle konuşursunuz?
Size biraz tuhaf gelebilir ama en çok anlaştığım kişi benim.. Kendimle konuşurum. Kendimi dinlerim.İçinden çıkamadığım olaylar olduğu az konuştuğumuz ve görüştüğümüz bir arkadaşım var, ona içimi dökerim. Ama her zaman tam olarak hiçbir şeyi anlatmamam.. Bazen eşimle,ailenlede paylaşamaycağım sorunlar oluyor(Onlarla ilgili).Sorun içinden çıkılmaz bir şekildeyse,karşımdakini de üzmemek adına bunu yapıyorum.... Bazen anlattıklarımın doğruluk payına kendim bile karar veremiyorum çünkü....
Yani başıma gelenleri kendi hislerim aracılığıyla değiştiriyor muyum acaba diye düşünüyorum.Ama eğer içinden çıkamayacağım bir durumsa kız kardeşlerimle paylaşır onların fikirlerine danışır onlardan da fikir alırım işime gelirse uygularım yoksa kendi bildiğimden şaşmam..Yani tutturacağım yol belli, belki çıkışı ben biliyorum sadece bir başıma giremiyorum o tünele, o karanlık süreç korkutuyor beni, ışık onun ucunda ama yol uzun, karanlık korkutuyor...
Birisi elimden tutup korkma dese belki yetecek... korkudan kalbimin nasıl attığını duysa belki o da heyecanlanacak benim gibi ama belli etmeyecek... benimle yürümesin, sadece beni uğurlasın yeter, yapabilirsin dese belki de yetecek... belki...
İnsanın her konuyu rahatça konuşabileceği sır tutmasını bilen bir dosta,bir sırdaş’a,bir arkadaş ihtiyacı oluyor.
YORUMLAR
Yüreğinize sağlık.....
Kesinlikle katılıyorum
"Allah'tan başka dost yoktur" diyen arkadaşlaradır sözüm.. Mâdem konuyu bir şekilde dîne dayandırmayı başardınız, o hâlde sizlere tek bir sorum olacak:
Ashâbı, Peygamber'in aynı zamanda dostları değil miydi??
Yazar arkadaştan özür diliyorum bu dikkat dağınıklığı için.. Lütfen beni mâzur görsün..
İnsanın sırtını dayayacağı güveneceği biri olması Ekmek su gibi bir ihtiyaçtır.
Bunu söyleyen siz kalkmış b,irde Ashâbı, Peygamber den bahsedip soru sorabilip şayet saptırılan birkonu varsa buna destek olup iyice dinleştirmişsiniz diyorum . Bilmem ne kadarfarkındasınız?