AKLIM ŞAŞTI ;(
18 Mayıs 2013, 08.21 A- A+
"Gurbeti bilmek için, illa ki gurbete gitmek zorunda değilim. Gurbetteyken sevgilim, onunla birlikteyim. Bilinç altıma atmışım sanki her bir zerresini. Sanki, refleks'ime işlemişim nefes alış verişi... Hapşırdığı zaman, sağıma dönüp çok yaşa diyorum... Sol göğsüm ıslandığında ağlıyor, biliyorum... Daldığında gözüm uzaklara, kıskanıyorum kapısını çalanları! Delice bir gurbet hayatı yaşıyorum!
Gurbeti bilmek için, illa ki gurbete gitmek zorunda değilim!"
-Gurbetin ayrılık olduğunu düşündüğüm için belirttim yukarıda yazanları.-
Asıl mesele şuydu ;
Uzun zamandır izlemediğim bir filmi gördüm kitaplarımın arasında... Açıp tekrar izlemek istedim. Açtım da kapağını. Karşıma çıkan şey, kahretti adeta beni.
Çok sevdiğim film'i o almıştı bana. Sırf ben seviyorum diye, özene bezene süsleyip getirmişti. Hadi aç, birlikte izleyelim demişti. Tam açıyordum, hayırrrrrrrr! diye çığlık attı. Şaştım kaldım...Kızım istemiyor musun izlemek ? İstemiyordun madem, ne diye aldın bunu akıllım ? diye çıkıştım biraz. Uğruna dünyaları elimin tersi ile iteceğim gözleri ile baktı ve ilave etti.
Gözlerini kapat diyecektim şaşkın, izlemek istiyorum tabikide... Hadi kapat gözlerini, sürprizim var sana. Of akıllım, biliyorsun sürprizleri sevmediğimi yapma şunu... Hadii, kapa diyorum, kapat kapat. Bozma şu anı. Peki, kapıyorum. Bak öpmek için yapıyorsan bunu kızarım. Hayır şaşkın, öpmek için seni başka türlü kandırmam gerekiyor. Hadi kapa artık, görmeni istiyorum. Ya akıllım hem kapat deyip hem görmemi istiyorsun. Var mı böyle bir insan ? Ben üstün güçlere sahip biri değilim... Hayır! Sen çok üstün güçlere sahip bir insansın akıllım! Hem kalpsiz görünüp, hem beni "gerçekten" seviyorsun. Sence bunu yapan birinin üstün güçleri yok mudur? Ayrıca sen, abrakadabraların adamısın. Kalbinin sihri ile, diline vuran sözlere ölürüm! Tamam yalakalığı keser misin? :) Hadi kapat artık gözlerini... Gözlerimi kapattığım vakit, işte tam o an aklımdan geçenleri söyleseydim sana. Ama biliyorum, keşkelere kişner insan oğlu hep...
Kapadığım vakit gözlerimi, kalp atışlarının sesleri ninni gibi geliyordu kulağıma. Her aldığında burnundan nefesini, burnumun direği titrerdi. Ama o an burnundan değil, kalbinden alıyordu nefesini. Evet düşündüğünüz gibi, kalbim titredi...
Aç artık akıllım gözlerini. Gözlerimi açtığımda hiç bir şey görmedim. İlgimi çeken hiç bir şey olmayınca, e hani sürpriz ? diye sordum. Şaşkın, dvd'e baksana dedi. Baktım da... Hayatımda hiç o kadar şaşırmamıştım.Karşı cinsin varlığını bile umursamayan ben, karşı cinsin yapmış olduğu jest karşısında adeta şaşkınlıktan bayılacak duruma gelmişti. Kendime şaşırdım. Ona şaşırdım. Yaptığına şaşırdım. Her şeye şaşırdım adeta. Ufacık bir jest bile insanın mutlu olması için yeterdi, biliyorum. Zaten ben ufak mutlulukları seviyordum. Büyük mutlulukların, büyük sorumlulukları vardır. Ve ben bu sorumluluklardan korkardım. Ama bu ufacık, çok çok ufak bir jesti. Ve ben çok çok mutlu olmuştum. Bu yüzden çok korktum!..Gözlerimi çevirip baktığımda gözlerine, gözlerimin içine bakıyordu büyük bir sevinçle. Şaşkınlığım hoşuna gitmişti, farkına varmam geç olmadı. Tebessüm ettim... Ölürüm sana, şaşkın! deyip gamzeme sarıldı! Çünkü o gamzemden öpmüyor, ona sarılıyordu adeta. Ve ben en çokta onu bu yüzden seviyordum. Kalbimden öpen, gamzeme sarılan bir cins. Çok ilginç...
Ellerini avucumun içine alıp, ayağı kalkmasını sağladım. Sağ elimi beline gelecek şekilde ayarlayıp, sıkı sıkı kavradım. Başımı boynunun arkasına saklayıp, sol elimle akan göz yaşlarımı doğradım!..
Doğradım diyorum çünkü, o an yapmak istediğim tek şey, her bir zerremi bu kadına bağışlamaktı. Ve inandığım, bedenime ait en temiz şey göz yaşımdı. Bu yüzden doğradım!
Şuan elimde duran ve izlemeye gücümün olmadığı filmin kapağına bakıyorum. Kapıyor gözlerimi o geceyi uzun uzun yaşıyorum... Yaptığı jest aklıma geliyor, hıçkırığa boğuluyorum. Film kapağının içine yazdığı ufak not gibiydim onunla
" Ben sana karıştım aşkım, artık daha güçlüsün "...
Ama artık güçlü değilim... Birine karışıp, onun yüzünden, ondan gittiğin an o artık daha güçlü olmuyor...
" Göz yaşıma bahşedilen kaderim, kaderinde ki mutluluğuna helaldir aşkım " ...
Okumayacağını bilsemde ;
Şaşkının...
B.A.
Gurbeti bilmek için, illa ki gurbete gitmek zorunda değilim!"
-Gurbetin ayrılık olduğunu düşündüğüm için belirttim yukarıda yazanları.-
Asıl mesele şuydu ;
Uzun zamandır izlemediğim bir filmi gördüm kitaplarımın arasında... Açıp tekrar izlemek istedim. Açtım da kapağını. Karşıma çıkan şey, kahretti adeta beni.
Çok sevdiğim film'i o almıştı bana. Sırf ben seviyorum diye, özene bezene süsleyip getirmişti. Hadi aç, birlikte izleyelim demişti. Tam açıyordum, hayırrrrrrrr! diye çığlık attı. Şaştım kaldım...Kızım istemiyor musun izlemek ? İstemiyordun madem, ne diye aldın bunu akıllım ? diye çıkıştım biraz. Uğruna dünyaları elimin tersi ile iteceğim gözleri ile baktı ve ilave etti.
Gözlerini kapat diyecektim şaşkın, izlemek istiyorum tabikide... Hadi kapat gözlerini, sürprizim var sana. Of akıllım, biliyorsun sürprizleri sevmediğimi yapma şunu... Hadii, kapa diyorum, kapat kapat. Bozma şu anı. Peki, kapıyorum. Bak öpmek için yapıyorsan bunu kızarım. Hayır şaşkın, öpmek için seni başka türlü kandırmam gerekiyor. Hadi kapa artık, görmeni istiyorum. Ya akıllım hem kapat deyip hem görmemi istiyorsun. Var mı böyle bir insan ? Ben üstün güçlere sahip biri değilim... Hayır! Sen çok üstün güçlere sahip bir insansın akıllım! Hem kalpsiz görünüp, hem beni "gerçekten" seviyorsun. Sence bunu yapan birinin üstün güçleri yok mudur? Ayrıca sen, abrakadabraların adamısın. Kalbinin sihri ile, diline vuran sözlere ölürüm! Tamam yalakalığı keser misin? :) Hadi kapat artık gözlerini... Gözlerimi kapattığım vakit, işte tam o an aklımdan geçenleri söyleseydim sana. Ama biliyorum, keşkelere kişner insan oğlu hep...
Kapadığım vakit gözlerimi, kalp atışlarının sesleri ninni gibi geliyordu kulağıma. Her aldığında burnundan nefesini, burnumun direği titrerdi. Ama o an burnundan değil, kalbinden alıyordu nefesini. Evet düşündüğünüz gibi, kalbim titredi...
Aç artık akıllım gözlerini. Gözlerimi açtığımda hiç bir şey görmedim. İlgimi çeken hiç bir şey olmayınca, e hani sürpriz ? diye sordum. Şaşkın, dvd'e baksana dedi. Baktım da... Hayatımda hiç o kadar şaşırmamıştım.Karşı cinsin varlığını bile umursamayan ben, karşı cinsin yapmış olduğu jest karşısında adeta şaşkınlıktan bayılacak duruma gelmişti. Kendime şaşırdım. Ona şaşırdım. Yaptığına şaşırdım. Her şeye şaşırdım adeta. Ufacık bir jest bile insanın mutlu olması için yeterdi, biliyorum. Zaten ben ufak mutlulukları seviyordum. Büyük mutlulukların, büyük sorumlulukları vardır. Ve ben bu sorumluluklardan korkardım. Ama bu ufacık, çok çok ufak bir jesti. Ve ben çok çok mutlu olmuştum. Bu yüzden çok korktum!..Gözlerimi çevirip baktığımda gözlerine, gözlerimin içine bakıyordu büyük bir sevinçle. Şaşkınlığım hoşuna gitmişti, farkına varmam geç olmadı. Tebessüm ettim... Ölürüm sana, şaşkın! deyip gamzeme sarıldı! Çünkü o gamzemden öpmüyor, ona sarılıyordu adeta. Ve ben en çokta onu bu yüzden seviyordum. Kalbimden öpen, gamzeme sarılan bir cins. Çok ilginç...
Ellerini avucumun içine alıp, ayağı kalkmasını sağladım. Sağ elimi beline gelecek şekilde ayarlayıp, sıkı sıkı kavradım. Başımı boynunun arkasına saklayıp, sol elimle akan göz yaşlarımı doğradım!..
Doğradım diyorum çünkü, o an yapmak istediğim tek şey, her bir zerremi bu kadına bağışlamaktı. Ve inandığım, bedenime ait en temiz şey göz yaşımdı. Bu yüzden doğradım!
Şuan elimde duran ve izlemeye gücümün olmadığı filmin kapağına bakıyorum. Kapıyor gözlerimi o geceyi uzun uzun yaşıyorum... Yaptığı jest aklıma geliyor, hıçkırığa boğuluyorum. Film kapağının içine yazdığı ufak not gibiydim onunla
" Ben sana karıştım aşkım, artık daha güçlüsün "...
Ama artık güçlü değilim... Birine karışıp, onun yüzünden, ondan gittiğin an o artık daha güçlü olmuyor...
" Göz yaşıma bahşedilen kaderim, kaderinde ki mutluluğuna helaldir aşkım " ...
Okumayacağını bilsemde ;
Şaşkının...
B.A.
YORUMLAR