gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

" HAYAT REHBERLERİNDEN NOTLAR "

19 Mayıs 2013, 03.43
A- A+

 Yara en çok avucunun içindeyse sana aittir; Sıkarsın avucunu, Canın yanar ama senden başka kimse bilmez neden acıdığını..     Acı yüreğindeki, içindeki bi dert olsa ve sen o acıyı atamassan   beyninde , sürekli gündeme gelse bi şekilde gören ne anlar hiç...  Ve hatta  gülerkende inceden inceden acır ve kanar; hani derler insan gülerkende ağlarmış, en cok kahkaha atanlar  içten içten ağlarlarmış  fakat gören olmazmış....

Pisikolog'a   bir hasta gelir ve dr sorar

_Anlat derdin nedir ne rahatsızlığın sorunun var (Olacak ya derdine derman )

_Doktor bey çok mutsuzum hiç gülemiyorum ne yaparsam yapayım şu hayatta içimdeki yara  derdim gitmiyor.  Yada yanlış anlaşılıyorum üzülüyorum  ve hatta üzüyorum  neden diyor  gülemiyorum    Doktor biraz sesizlikten sonra  ayağa kalkıp odanın huzur veren güneşi ile ışık saçan cam'a doğru yürümüş ve (Hastasına)

_ Gel...

Tam karşıda bi reklam panosu  sirk ve bi palyaco okadar güler yüzlü ve neşeli  hani yüzünde güller açmış derler o misal

_Karşıda bir sirk var ordaki palyaco cok güldürüyor oraya git.

Hastadan beklenmeyen bi cevap gelmiş.....

_İyide doktor bey ben o sirkteki hergün herkesi eylendiren güldüren kişiyim.......

Kimi insanlar  kendi üzüntülerini bi başkalarını gülümseterek yada onlarla mutluluğu  paylaşarak mutlu olmaya çalışır   fakat nedense karşındakiler gülmeye  ve eylenmeye öyle bi dalarlar ki mutlu olurken güldüren mutlu eden kişinin aslında  nekadar çok dinlenilmeye  ve anlaşılmaya hatta mutlu edilmeye  ihtiyacı olduğunun  farkına varamazlar. Nasıl desem   idrak edememekmi  yoksa dikkatsizlikmi  yada mutluluğun vermiş olduğu sarhoşlukmu denir karşımızdakini anlamaya fırsat kalmıyor insanlar her yönden farklıdır 

Eski bir dost bir gün;  istiridye bilirmisin serttir açmaya çalışırsın  sımsıkı kitler kendini uğraşırsın keskindir yaralar seni  ve sen zarar görürsün fakat çabalarken sabırlı olursan açıldığında içinde bi inci barındırır paha biçilemez bi inci ...İnsanlarda derdi anlayamassın kimin ne olduğunu kimin ne yaşadığını ve ne acılar çektiğini bilemessin tanımadan anlamadan önyargılı davranmadan önce tanıman ve onu dinlemen lazım derdi kimbilir herkes birilerin  kötü bildiği birer kişidir hayatta....İstiridye' den bahsedince aklıma bi hikayesi geldi eklemeden geçmeyeyim dedim umarım beyenirsiniz

Okyanusun dibinde bir istiridye avlanırken aniden bi balık kuyruk darbesiyle  çamur fırlatmış istiridyeler kumdan nefret edermiş  aniden kapatmış kendini fakat çok geç  pürüssüz kum tanesi girmiş içeriye istiridye çok rahatsız olsada kurtulamıyormuş derisi ile kabuğunun  arasına yerleşmiş kendisine verilmiş olan salgı hücresi hemen çalışarak minik kumtanesinin üstünü kaplamış  kaplamış taki nefis parlak ve düzgün bir örtü oluşana kadar istiridye yıllar sonrada minik kum taneciğinin üstüne katlar eklemeye devam etmiş ve sonunda müthiş güzel parlak ve son derece değerli bir inci oluşmuş...

Karşı karşıya geldiğimiz problemler  bizi hernekadar rahatsız etsede yaşamda karşılaştığımız her  problem gelişmemiz için bir fırsat belkide Yaşamda karşımıza çıkan rehberler bize sadece kapıyı gösterir oradan gececek yaşayacak olan bizleriz....

Sevgiyle mutlu huzurlu kalın....  Saygılar..

 

YORUMLAR

19 Mayıs 2013, 04.12
Hayat o kadar acımasız derle.  gerçeği söylemek gerekirse hayattaki insanlar o kadar acımasız ve  zalim ve hatta kaba.. ki karşındakini bir kalemse  silip yok sayabiliyorlar değer bilmiyorlar ne kötü hayat yaşam yolunda kişinin dostlarıyla arkadaşlarıyla sınanması  :(  güzel yazı olmuş yüreğine sağlık  Elfida ..
19 Mayıs 2013, 05.43
Hayat sürekli bir tırmanıştır..Kimsenin emeğine ve yüreğine basmadan tırmanmak  tırmanışın  "İNSANCA " sıdır....yüreğine saglik güzel yazı olmuş . :)
19 Mayıs 2013, 12.22
Çok güzel işlemişsiniz Severek okudum. özellikle son iki paragraftaki örnekleriniz harika İstiridye ve sonraki paragraftaki incinin oluşması ile ilgili örnekler konuyu uzun uzun anlatmadan cevaplamış.2 yıldır burdaki blokları her gün okuyorum nedense buna yorum yapma ihtiyacı hissettim herkesin özellikle yeni yetişen sabırsız nesilin okuyuması gerektiğini düşündüm . Harikasınız 
19 Mayıs 2013, 16.42
bence mutsuzluğu çözecek tek çare. sabah uyandığımızda yüreğimizde hissederek alınan ilk nefeste bu benim son nefesim olabilirdi diye düşünebilirsek mutluda olabiliriz mutlu da edebiliriz.ama gerçek son nefes olabileceğini düşünmek lazım tüm içtenliğimizle.kısaca bir nefes alıp verme zamanı kadar kısadır ömür dediğin.elbette altından kalkamayacağımız üzüntüler sıkıntılar mutsuzluklar yaşanıyor ama mutsuz olmak ve mutsuz ederek çözebiliyormuyuz üzüntüleri. ben çözemedim inanın. o yüzden ömrümüzün kalan son demlerini bari mutlu olup mutlu etmeye çalışalım elimizden geldiğince çok ama çok zor olsada.
19 Mayıs 2013, 17.24
psikolog doktordegildir ruh bilimi egitimi almis kisidir. .doktor olan yani tip egitimi almis ve ilac yazabilme yetkisi kazanmis olan ise psikiyatr dir.bu yanlis artik yapilmasa??
19 Mayıs 2013, 17.28
NE DESEK BOŞ İŞTE. YALANCI DÜNYA ADI ÜSTÜNDE..AĞZINA SAĞLIK..
19 Mayıs 2013, 19.05
Gecenin geç bi saatinde karalama niteliğinde bi yazı idi yorumlarınız için tşk ederim ...psikolog__psikiyatr  açıklaması için tşk ederim  doğru söylüyorsunuz zira  bilmeyenimiz çok fakat şu konuyada açıklık getireyim ki örneğin psikolog'a  gittin merhaba dr  mu  hitap edersin yoksa ruh bilimcisi merhaba  dersin nitekim hastanede  ve rahatsızsanız sizinle  ilgileniyorsa dr denir  tekrar  tşk ederim eyshan  canım :)
19 Mayıs 2013, 20.16
    Bazen düşünüyorum, Bütün insanlar mutlu, huzurlu olsalardı , iyi olan yada güzel olan şeylerin değerleri ne kadar anlaşılabilirdi ki... Dünya Zıttı üzerine kurulmuştur. Her şey Zıttıyla bilinir ve sevilir. Mutlu olmak elbette istediğimiz bir şey .. Acaba Biz mi beceremiyoruz Mutlu Olmayı.. Yoksa Bizden daha mutlu diye düşündüğümüz insanlara bakıp o şekilde mutlu mu olmak istiyoruz..     Aslında Bu şekilde sorulduğunda alacağımız cevap çok basittir."  Şu işimiz olsaydı, yada şu halimizden kurtulsaydık, yada bu böyle olmasaydı, şu böyle söylemeseydi vs. vs. daha mutlu olabilirdim. "  Genel olarak Bu şekilde cevaplar alma ihtimalimiz oldukça yüksektir(İstisnalar Kaideyi Bozmaz..)      İnsanların Dertlerinin Paylaşıldıkça Azaldığı, Sevinçlerinin Paylaşıldıkça Çoğaldığı Kesindir. İstiridye Gibi Olmamalıyız Bence İçimizi Acıtan olayları Paylaşarak Rahatlayabiliriz.. Kendimizden daha mutsuz kişilere bakarak aslında bulunduğumuz ortamın ne kadar mutlu olduğunu görebilmemiz gerekiyor.
    
19 Mayıs 2013, 21.57
inci, kum tanesinin etrafına, ızdırabın ördüğü mabeddir demiş khalil gibran!!!
ve söylemeden geçemeyeceğim; eylendiren değil eğlendiren, eylenmeye değil eğlenmeye!!!
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın