Evreka evreka...ben buldum ben buldum :) yorum yapanlar birbirlerinin listesinde.Oley ben buldum ben buldum :)
Yurdumun ,işsiz,emekli,yaşlı fakir,felçli , engelli ,obezit,kronik astım,koah v.b hareket kısıtlı tüm hasta insan sayısı düşünülürse,gamyunun üye sayısı artarak çoğalacaktır.Falcı olmaya gerek yok,sadece mantık yürütmek yeter.Sağlıklı,genç , güzel işi ,cebinde çok parası, altında arabası, kolunda eşi,sevgilisi olan ruh sağlığı da super olan biri saatlerce bilgisayar başında oturmaz,OTURAMAZ.
en güzel yorum agresifin yorumu ..aman yanlis anlasilmasin arkadas listemden biri degil:))))
Sizde zararsız kist,bende öldürmeyen ama çektiren astım...Herkeste var birşey mutlaka .Dörtbaşı mamur insanın saatlerce bilgisayar başında olması asla mümkün değildir.Sorunlu,hasta veya geçim darlığı çeken insanların,en kolay,en ucuz eğlencesi bilgisayar ve elbette gamyundur.
Serkan ben arkadaş listesine göre değil de yazılara göre yorum yapıldığını düşünüyorum.Devamlı takip eden yorumculardan yorum almak için gerçekten dişe dokunur bir konu hakkında yazmış olmanız gerekiyor ya da baya bir yetenekli olmanız ve dikkat çekmeniz gerekiyor.Ben sizin biraz daha gelişmeniz gerektiğini düşünüyorum zamanla istediğiniz kişilerden de yorumlar gelecektir.Buraya yazan ve yorum yapan hemen herkes buldukları her şeyi okudukları için çok seçiciler.
Coupable o saydığınız özelliklere sahip olup da saatlerce bilgisayar başında oturanlar da var.Dönem dönem bu değişir.4 ay bilgisayar başındadır da 5 ay dönüp yüzüne bakmaz.Sonra tekrar gelir tekrar gider.
Bilmeden yorum yapmak pek adetim değildir ama sanırım en çok vakit geçirenler ev hanımları ve işini evde yapanlar ya da sürekli gidecek işi olmayanlar sadece iş çıktığında çalışanlar.Yönetmen sanatçı vb.
Ben dün geçmişten bir yazı okudum da hic etkileyeci değildi ve hic de alakası olmayan birşeydi he ama şöyle bir durum söz konusu ki, ''kopyala yapıştır'' olmayan tüm yazılar'a emek verilmiştir illaki emeğe saygı duyuyorum ancak şöyle bir durum söz konusu ki neyse : ) ama senin blogunu beğendim başarılı bir üyesin başarılarının devamını diler sevgiler sunarım . @-->-->---
Cebi,kalbi dolu, işinde gücünde olan mutlu ve sağlıklı birinin YANİ REELDE DÖRT DÖRTLÜK YAŞANTISI OLAN birinin pc başında uzun saatler geçirmiyeceğine de iddialıyım.Kendimden ve çevremden,burada tanıdığım (doğrucu Davud olanlardan) biliyorum.Siz ister inanın ister inanmayın ama,kulağınızın bir yerine de bu sözümü küpe yapıverin.Zararlı çıkmazsınız.
Hımmm kalbimizi doldurmak isteyen oldu da yok mu dedik:))))
Estağfurullah ben inanmıyorum demedim coupable.Elbette hayatında ki eksiklikleri tamamlamak için bilgisayar başında saatlerini geçiren insanlar var hemde azımsanmayacak kadar çok var.Ben sadece bir de eksiklikleri olmayıp da yinede bilgisayar başından kalmayanların da olduğunu yazdım.Yoksa söylediklerinizi asla reddetmiyor hatta katılıyorum.
Yazıdan çok Serkan arkadaşımızın yorumuna takıldım nedense
:) Paylaştığı yazısının altına yaptığı yorumu da manidar buldum belki de ondan
bilemedim bak şimdi. Nereden bu kanıya vardınız bilmiyorum ama yazıların
yazanlara göre ya da arkadaş listesine göre yorum yapıldığına dair düşüncenize
katılmıyorum. Serkan arkadaşımızın yazısına yaptığım yorumda da az çok
belirtmeye çalıştım yine tekrarlamak istiyorum ki en azından kendimi zan
altından kurtarayım :) Yazıları yazanlara ya da listelere göre yorum
yapmıyorum. Siyahorkide arkadaşımızın yorumundaki tespiti çok yerinde olmuş.
Yorumların yazılara ve içeriğine göre yapıldığını düşünüyorum, en azından ben
öyle yapıyorum.
Arkadaş listelerine gelince; bazı kişilerle yorumlar ve
yazıları tartışarak tanışırsınız, paylaşımlarınız ortaktır, bazılarınla ise
oynadığınız oyunlar. Paylaşılan blog yazılarına gelince… beğenmek, beğenmemek
kişiye göre değişir. Değer yargılarımızda görecelidir, beğenilerimiz de. Önemli
olan okuduğumuz yazının bize hissettirdiklerini kırmadan paylaşabilmektir. Evet
çok güçlü kalemi olan arkadaşlar var aramızda ve gıpta etmemek, yazdıklarından
etkilenmemek mümkün değil. Ama benim gibi esince bir şeyler karalayan ve
paylaşanlar için de acımasızca eleştiri yapmak yerine eleştiriken de yapıcı
olmak gerektiği kanısındayım. Yine kendi adıma söyleyeyim beğenmediğim yazı
olduğunda yerden yere vuracak şeyler yazmıyorum yazmak haddime düşmez zaten.
Paylaşan arkadaş o an hissetmiş yazmış ve paylaşmak istemiş. Sonuçta bir çoğumuzun
yazar olmak ya da sanat eleştirmeni olmak niyetinde olduğunu sanmıyorum :)
Profilimizde belirtildiği gibi paylaştığımız yazılarımız üyemizin günlüğü adı
altında toplanıyor.
Uffff yaa bak yazıya yorum yapacaktım bana neler yazdırdın
Serkan arkadaş :) Kim ne derse desin gamyun bağımlılık yapıyor orkide
arkadaşımız doğru demiş. Okurken gülümsetti beni kalemine sağlık arkadaşım. Ha bu
arada kocaman bir dip not atayım serkan arkadaş :) siyahorkidee arkadaş listemde yok, tanımıyorum da ama
yorum yaptım, tıpkı sizin yazınıza yorum yaptığım gibi
Fark etmedim ne çok yazmışım….
Sevgili Orkideciğim listemde yoksun..Hatta hiç bir salonda görmedim seni..Hiç ofline mesajda atmadık birbirimize ..Ama ne yapayım duramıyorum işte bazı yazıların altına yorum yapmadan .
Ben neredeyse 20 saat online kalırım ..Sözde iyi bir Blog okuyucusuyum..İşim yok belki ama çalışırken bile daha çok vaktim oluyordu sanki oyun için..Eşim var, çocuklarım var, arabam var, param var, sosyal hayatımda fena sayılmaz..Lakin bunlar ; her evde olan PC lerin açık olmasını, gamyun sitesinde onlıne görünmemi engellemiyor..Hatta dışarda gezip tozarken, güneşi gördüğümde hemen güneşlenmeye koşarken de cep telefonumla gamyun, paltalk ve facebook kutucukları hep faaldir..Tamam yazanlar pek ulaşamaz, cevap alamaz yada..Ama ben yinede açarım siteleri Pp..Konu komşu alışverişte görsün hesabı..Ya şey..Ben uyurken bile açık kalıyor gamyun ;))) Hal böyleyken nasıl blogunu görmedim tuhaf :)) Olsun yinede gördüm, yorumlar blogun önüne geçmiş sanki ;)))
Turk 38 ve Ayşegülü bende merak ediyorum...Atayacığım nerde ? Kaçtır soruyorum :((
Orkide son paragrafına çok güldüm .ddd Bu gelmeyen pislere ben de gıcık kapıyorum. Kafka gibi yazsalar bile tek yorum yazmıcam onlara ben..öyle karar verdim. Bu ne naz niyaz arkadaş!! .pp Yazın çok samimi olmuş, kitlen bile sevimli görünüyo yazıda. Hem madem zararsızmış düşünme onu, arkadaş olmaya çalış. Şaka bi yana geçmiş olsun, kötü huylu olmasa da takip vs şu bu rahatsız edici bi durum.
Efendim ne buyurmuş yorumcu arkadaşlar; "arkadaş listesinde olanlar birbirlerine yorum yapıyormuş" :) Demeyin yahu...vay terbiyesizler !!! :) "İnsanlar niye arkadaş olur" diye bi düşünmek gerek. Ortak zevkler söz konusu olunca yazıyla alakalı, arkadaşların birbirlerinin yazısını beğenmesi de kaçınılmaz olur sanıyorum paralel bi mantık yürütürsek...ki bu demek değildir ki arkadaşınızın her yazdığı yazıyı beğeneceksin. Vallahi ben hangi yazı güzelse yazarım yorum ya da konuyla alakalı bi şeyler söylemek istiyorsam...Bi insan önüne gelen her yazısı beğeniyorsa asıl orda bi problem vardır bence veya beğendiği bi yazıya kişisel sebepler -şahsi gıcık, kas kas durumu vs:)- sebepler yüzünden yorum yapmaktan imtina ediyorsa.. Yorumu pek de önemsememenizi tavsiye ederim...hele hele böyle arkadaş listesi vs gibi gereksiz vehimlere hiç kapılmayınız :)
Üüüüü ben de çok uzatmışım. Şunu da söyliim de susiim artık. "Nette çok vakit geçiren 'şu'dur, 'bu'dur, 'vs' dir" :) Hani böyle bir popülasyonun olduğunu düşünüyorum ben de elbette. Ama tercihleri bu yönde olduğu için bu tür davranan da bi yığın insan biliyorum. Bu yorumu getiren arkadaş biraz gençlerden uzak kalmış diye düşündüm ben.
Her yazı, yorum alması için yazılmaz; bazı yazılar vardır okunması için yazılır. Yorum beklentisi olan yazılara gereken ihtimam gösterilir zaten. Mesela; Serkan'ın çileli ayakları. bknz. Séякαη'ηıη αyaklarıηıη Çilesi
Bunu neden konu yaptınız anlamış değilim. Atılan taş çirkin durdu bu platformda, 40 akıllıya ayıp edildi.
Kendi adıma konuşacak olursam, beğenilere de eleştirilere de açığım, listemdeki arkadaş ya da arkadaşım olmayanlar kimin yorum yazdığının önemi yok-katkısının önemi var-. Kendilerini kişilik olarak kaale almadıklarımın görüşlerini bile almak isterim, değerlendiririm elbet, bana katkısı olur muhakkak.
Herkes mutlu olduğu gibi davranır. İster kapı kapı dolaşır yorum ister -ki bu şekilde tabir, 'örnekteki muhatap' için çok ağır-, isterse yoruma kapatır okunsun ister. Geriye de şu soru kalıyor sanırım; size ne ?
Kitap çıkaran yazara "okunması için mi yazdın?" demek mantıksızdır. Çünkü yazar kişisi, hem emek harcamış hem de masraf yapmıştır. Kitap satacak ki her ikisinin de karşılığını alsın, değil mi ?
Son olarakta, yolu beklenen arkadaşlar için kendimce çağrım olacak. Yazıları nerede kaldı diye değil, kendileri nerede kaldı, başları dertte mi, iyiler mi gibi sorularım var onlara. Umarım iyilerdir.
Yazı sahibine: Kendini nasıl "mutlu" hissediyorsan öyle yap. Nasıl olsa faydası da zararı da sanadır ve mutlu olduğun şeyin, belki de mutlu olduğunu sandığın şeyin, sana zarar verdiğini gördüğün an ne yapman gerektiğini bilecek olgunlukta olduğun izlenimi var sende.
YORUMLAR
Yazıdan çok Serkan arkadaşımızın yorumuna takıldım nedense :) Paylaştığı yazısının altına yaptığı yorumu da manidar buldum belki de ondan bilemedim bak şimdi. Nereden bu kanıya vardınız bilmiyorum ama yazıların yazanlara göre ya da arkadaş listesine göre yorum yapıldığına dair düşüncenize katılmıyorum. Serkan arkadaşımızın yazısına yaptığım yorumda da az çok belirtmeye çalıştım yine tekrarlamak istiyorum ki en azından kendimi zan altından kurtarayım :) Yazıları yazanlara ya da listelere göre yorum yapmıyorum. Siyahorkide arkadaşımızın yorumundaki tespiti çok yerinde olmuş. Yorumların yazılara ve içeriğine göre yapıldığını düşünüyorum, en azından ben öyle yapıyorum.
Arkadaş listelerine gelince; bazı kişilerle yorumlar ve yazıları tartışarak tanışırsınız, paylaşımlarınız ortaktır, bazılarınla ise oynadığınız oyunlar. Paylaşılan blog yazılarına gelince… beğenmek, beğenmemek kişiye göre değişir. Değer yargılarımızda görecelidir, beğenilerimiz de. Önemli olan okuduğumuz yazının bize hissettirdiklerini kırmadan paylaşabilmektir. Evet çok güçlü kalemi olan arkadaşlar var aramızda ve gıpta etmemek, yazdıklarından etkilenmemek mümkün değil. Ama benim gibi esince bir şeyler karalayan ve paylaşanlar için de acımasızca eleştiri yapmak yerine eleştiriken de yapıcı olmak gerektiği kanısındayım. Yine kendi adıma söyleyeyim beğenmediğim yazı olduğunda yerden yere vuracak şeyler yazmıyorum yazmak haddime düşmez zaten. Paylaşan arkadaş o an hissetmiş yazmış ve paylaşmak istemiş. Sonuçta bir çoğumuzun yazar olmak ya da sanat eleştirmeni olmak niyetinde olduğunu sanmıyorum :) Profilimizde belirtildiği gibi paylaştığımız yazılarımız üyemizin günlüğü adı altında toplanıyor.
Uffff yaa bak yazıya yorum yapacaktım bana neler yazdırdın Serkan arkadaş :) Kim ne derse desin gamyun bağımlılık yapıyor orkide arkadaşımız doğru demiş. Okurken gülümsetti beni kalemine sağlık arkadaşım. Ha bu arada kocaman bir dip not atayım serkan arkadaş :) siyahorkidee arkadaş listemde yok, tanımıyorum da ama yorum yaptım, tıpkı sizin yazınıza yorum yaptığım gibi
Fark etmedim ne çok yazmışım….
Ben neredeyse 20 saat online kalırım ..Sözde iyi bir Blog okuyucusuyum..İşim yok belki ama çalışırken bile daha çok vaktim oluyordu sanki oyun için..Eşim var, çocuklarım var, arabam var, param var, sosyal hayatımda fena sayılmaz..Lakin bunlar ; her evde olan PC lerin açık olmasını, gamyun sitesinde onlıne görünmemi engellemiyor..Hatta dışarda gezip tozarken, güneşi gördüğümde hemen güneşlenmeye koşarken de cep telefonumla gamyun, paltalk ve facebook kutucukları hep faaldir..Tamam yazanlar pek ulaşamaz, cevap alamaz yada..Ama ben yinede açarım siteleri Pp..Konu komşu alışverişte görsün hesabı..Ya şey..Ben uyurken bile açık kalıyor gamyun ;))) Hal böyleyken nasıl blogunu görmedim tuhaf :)) Olsun yinede gördüm, yorumlar blogun önüne geçmiş sanki ;)))
Turk 38 ve Ayşegülü bende merak ediyorum...Atayacığım nerde ? Kaçtır soruyorum :((
Her yazı, yorum alması için yazılmaz; bazı yazılar vardır okunması için yazılır. Yorum beklentisi olan yazılara gereken ihtimam gösterilir zaten. Mesela; Serkan'ın çileli ayakları. bknz. Séякαη'ηıη αyaklarıηıη Çilesi
Bunu neden konu yaptınız anlamış değilim. Atılan taş çirkin durdu bu platformda, 40 akıllıya ayıp edildi.
Kendi adıma konuşacak olursam, beğenilere de eleştirilere de açığım, listemdeki arkadaş ya da arkadaşım olmayanlar kimin yorum yazdığının önemi yok-katkısının önemi var-. Kendilerini kişilik olarak kaale almadıklarımın görüşlerini bile almak isterim, değerlendiririm elbet, bana katkısı olur muhakkak.
Herkes mutlu olduğu gibi davranır. İster kapı kapı dolaşır yorum ister -ki bu şekilde tabir, 'örnekteki muhatap' için çok ağır-, isterse yoruma kapatır okunsun ister. Geriye de şu soru kalıyor sanırım; size ne ?
Kitap çıkaran yazara "okunması için mi yazdın?" demek mantıksızdır. Çünkü yazar kişisi, hem emek harcamış hem de masraf yapmıştır. Kitap satacak ki her ikisinin de karşılığını alsın, değil mi ?
Son olarakta, yolu beklenen arkadaşlar için kendimce çağrım olacak. Yazıları nerede kaldı diye değil, kendileri nerede kaldı, başları dertte mi, iyiler mi gibi sorularım var onlara. Umarım iyilerdir.
Yazı sahibine: Kendini nasıl "mutlu" hissediyorsan öyle yap. Nasıl olsa faydası da zararı da sanadır ve mutlu olduğun şeyin, belki de mutlu olduğunu sandığın şeyin, sana zarar verdiğini gördüğün an ne yapman gerektiğini bilecek olgunlukta olduğun izlenimi var sende.