gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Yalnızlık...

22 Temmuz 2013, 04.58
A- A+
    Böyle garip bir şey işte yalnızlık.. Odadan çıkmana izin versin diye kapı koluyla tokalaşırsın kimi zaman.. Sarılıp uyuduğun yastığına “günaydın” diyerek uyandığın sabahlarda anlarsın en çok yalnız olduğunu.. Ağladıkça gözünden sızan damlalar yetim kaldığında bir mendil bulmak için evi adımlarken, yalnızlık gölgen gibi yanındadır; kimi zaman ayak sesleri nabzına karışır.. Öyle şarkıdaki gibi “yollarına pusu kurup” beklemez.. Her ânın onla sarmaş dolaş geçer..

    Elini onun beline dolayıp arşınlarsın sokakları.. Nerede el ele gezen bir çift görsen ellerin utancından kaçacak delik arar ve nihâyet ceplerine saklanır.. Gözlerinse nâfile bakışlarını yere düşürür, başın öne eğik sürer gider yolculuğunun geri kalanı.. Ne zaman ki telefonun senden daha suskundur, o zaman anla ki olabildiğine yalnızsın.. An gelir, seni değil de yükleyeceğin paranın kokusunu seven o servis mesajlarına bile için için sevinirsin.. Her gelişlerinde yüreğin hızla atmaya başlar.. “Belki” diyerek açtığın telefonun ekranında gözle görülmeyen tek kelimelik bir sübliminal mesaj vardır aslında: Keşke…

    Canının sıkıntısına merhem olsun diye şöyle güzel bir çay demleyip boca edersin ince belli bardağa.. Güneşi arkasına alıp derin derin bakarsın.. “Heyt be!! Yâkut gibi parlıyor mübârek” dersin o berraklığa gururla bakarken.. Takdir gösteren bir kelime duymak en büyük arzundur ilk yudumu almadan hemen önce.. O anki sessizlik de tok ve gür bir sesle haykırır sana yalnız olduğunu.. Kapının çalışıyla irkilirsin.. Sonra geçmişte eksik bıraktığı birşeyleri tamamlamaya gelen birini bulacağını umarak açarsın kapıyı.. Karşına hiç tanımadığın bir yüz dikilir.. “E ne yâni, her tanıdık zâten bir zamanlar yabancı değil miydi?” diye bir züğürt tesellisi verirsin kendi kendine iç sesinle, derken o teselliyi de “boş beleş” diye etiketleyip bırakır kapıya kapıdaki yabancı.. Komşunun misâfiri olduğunu öğrenince için bulutlanır.. Bu kez beyninin içinde zil çalar.. Sorarsın: Kim o?? Ve cevap hem gecikmez hem de hiç sekmez: Yalnızlık…

    Kendi kendine kalınca ne ağlamanın ne de gülmenin tadı vardır.. İşte bundandır ki yüzüne hep ne idüğü belirsiz donuk bir ifâde yerleşir ve arsız misâfir gibi bir türlü kalkıp gitmek bilmez.. Ağlamalarına kıvılcımlar çakarken gülmelerine de dikenler batar.. En sevdiğin yemeğin bile tadı tuzu kaçar.. Bayıldığın o tatlı acı gelmeye başlar.. Hayrânı olduğun müziklerin kapı gıcırtısına mı, yoksa tahtaya kazınan tebeşir sesine mi daha çok benzediğine dâir derin tereddütlerin peydâ oluverir..

    “Orda biri mi var?” cümlesi artık senin için yalnızca paranoya göstergesidir.. En çok da sen bilirsin aslında orda hiçkimsenin olmadığını ve olamayacağını.. Gel zaman git zaman, kendi kendinle derin sohbetlere dalmaya başlarsın.. Ve bir yerden sonra bilemezsin; yalnızlık kötü insanlarla arana giren bir ödül müdür, yoksa iyi insanlarla aranı açan bir cezâ mı?!

YORUMLAR

22 Temmuz 2013, 09.02
yalnızlıgı o kadar ince anlatmışşınki sabahın erken saatlerinde sanki bir sevgili sanki bir dostu anlatır gibi nerdeyse  bir an kıskanır oldum yalnızlıgı.:)
22 Temmuz 2013, 14.41
ALLAH varya.. ALLAH Yar ya ..
22 Temmuz 2013, 15.17

Yalnızlık adını bile bilmediğimiz gezgin, diyar diyar dolaşan. Kimine ara sıra kimine sık sık uğrayan. Bazen hüzün bazen de mutluluğun ta kendisi olan.

Etrafında sadece ‘’merhabalık ‘’ kalabalık olacağına varsın yalnız olsun insan. Yüreğine sağlık Muhalif

22 Temmuz 2013, 15.32
Dün gece okudugumda gecici bir yalnizlik icerisindeydim ondan sanirim öyle icime islediki satirlar. Kendimi o yalnizligin icine yerlestirdim, hisettim, yasadim ..korktum ilk anlarda, sonra alistim ..sakinlestim baska bir huzur hissettim. Bizler icin korkulu rüyadir ya yalnizlik, ama bazende keske deriz..keske yalniz kalabilseydim . Simdi okuyunca daha da karmasaya girdi minicik beynim..Sevgili muhalif cok dokundu bu yazin bana ..Bunu bana yapabilen nadir yazanlardan birisin..Seviyorum yazilarini..
22 Temmuz 2013, 16.19
    Yalnızlık simsiyah dudaklarıyla öptüğünde en çok çocuklara korku verir. Sonra büyür ve yalnızlığa alışmaya çalışırız. Bazen sitem eder yalnızlık korkumuza çare ararız. İnsanlardan bulamadığımız çareyi kedilerde, köpeklerde arar onlarla arkadaş oluruz. Şarkıların etkisiyle uyuşur, yalnızlıklarımıza anlam yüklemeye çabalarız.

    Oysa hiçbir zaman peşimizi bırakmaz yalnızlık. Sarılıp uyuduğumuz yastık değil de bir sevgili olsa bile... Yalnızlık, çaresizlik gibi görünse de aslında yaşarken sürekli öğrenmekte olduğumuz bir durumdur. Yalnızlık yalınlık, sadeliktir bazen…

    Elinize sağlık.

    http://www.youtube.com/watch?v=DrL_Gdh5scQ
22 Temmuz 2013, 20.05
Muhalif bir süre görüşmeyelim:))
Bence herkes yalnız sadece farkında değiliz.Hatta bazen yalnız bile değiliz kendi kendimizi terk ettiğimiz anlarda oluyor.O anlarda neyiz bende bilmiyorum.Herkesin bir başkasına olan faydası bir yere kadar kimse kimsenin ne acısını ne de mutluluğunu tam olarak paylaşamaz anlayamaz.Yalnızız işte yalnız. 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın