Sevgili Günlüğüm...
25 Temmuz 2013, 18.22 A- A+''A aa Senin yokmu ?'' dedi Seyhan, bilmiş bilmiş başını sallayarak..elindeki defteri uzattı, içinde kargaşık kurgaşık yazısı ile anlamsız anlamsız bir sürü şiir, anılar, fikirler..O an kararımı vermiştim, kıskançlıkla karışık '' ben daha iyisini yapabilirim '' diye başımı bile sallamıştım. Daha dün gibi aklımda.
En kalitelisinden, en kalınından kırmızı kapaklı bir defter almıştım..Birde süslü harflerle başlık..Artık hep beraberiz..bana alışmalısın SEVGİLİ GÜNLÜK....Nereden geldiği, nasıl ve ne zaman geleceği belli olmayan o meşhur ilhamla şiirler, denemeler, minik minik hikayeler ile dolu sayfalar. Aşklarım, kederlerim, sevinçlerim, hüzünlerim, nefretlerim...daha pek çok şey.
O yazılarda gizliydi yaşantımın gizli kanıtları.. yalansız, riyasız, umarsız..kimsenin asla bilemeyeceği, tanıyamayacağı bir ben vardı o satırlarda.Gizli kalmalı sadece bana özel olmalı ve ancak ilerde ben yok olduğumda olacak çocuklarıma bırakacağım en değerli hazinem olmalıydı. Düşünsel DNA diye yazmıştım bazı sayfaların kenarlarına ..Tabiiki yetmedi o kalın defter..bulamadım aynısından ama daha iyisini daha kalınını bulmuş 5.6 tane almıştım, biliyordum daha yazacak çook şey vardı. Bazen öyle kaptırıyordumki kendimi yazmaya, saatin farkına varmadan..güneşin doğuşunu seyretmeme neden olurdu ve ben bir kez daha uykusuz gecenin sabahında minibüsün o arka koltuğuna binmek üzere çıkardım evden..
Zaman çok çabuk geçmiş ve nişanlanmıştım, düğüne ise sadece bir kaç ay kalmıştı..Evde telaşlı hazırlıklar..teyzemler gelmiş harıl harıl o hiç kullanmayacağım çeğizleri tamamlamaya çalışıp eksik kalan alışverişlerle uğraşıyorlar..En çok kırmızı tüylü rugan ve topuklu terliğe şaşırmıştım..o gecelikleride görünce '' yuh artık ....'' demiştim de fantazileri tavan yapmış üç kadının hışmına uğramıştım.Sabah bir telaş ve tanımadığım adam sesleriyle uyandım..duvar kağıdı yapıyorlar..kendimi hemen dışarı attım..
Uzaktan bir baska güzel görünüyordu evimiz..,kısa merdivenlerle bahçe içinde dolana dolana çıkılan geniş bir balkondan girilirdi iki katlı evimize..mahallenin girişinde hayran bırakan o mis gibi gül ve türlü çiçek kokusu..balkonda oturup adalara karşı içilen çay yada kahvenin huzurunu bulamadım hiç bir mekanda...Eyvah dedim içimden, bahçenin ortasında kocaman bir tenekenin içinde tüten dumanı görünce..teyzem yine evde yakacak birşeyler bulmuş ve yine annemin haberi olmadan yakıyor..Annem atamazdı hiç bir anısını..ona çekmişim bende..
Babam...balkonun başında tüm heybetiyle bekliyor.Benim salına salına merdivenlerden çıkmamı seyrediyor..yüzündeki bu anlamsız ifadeyi yaklaştıkça hatırladım, sigara içtiğimi öğrendiğinde de görmüştüm sanırım. Her zamanki gibi avuçlarının arasına aldı yanaklarımı, hassas bir çiçeği inciltmeme çabası ile..alnımdan öpüşü ile tamamladı..Başımı o heybetli ve huzuru ilk tanıdığım göğsüne yasladım..'' Özür dilerim prensesim ..yapmak zorundaydım '' dedi. Anlayamamıştım neyden bahsediyordu ki ? '' neden '' dedim sadece başımı hiç ayırmadan huzurdan..''Teyzen günlüklerini bulmuş sakladığın yerde'' . Gözlerimden yaşlar başlamıştı bile süzülmeye..daha da sıkı sarıldı o güçlü kollar, anlamıştı kaçacağımı.'' Rastgele okuduğum bir kaç sayfa bile yetti, imha edilmesi gerekiyordu prensesim..'' Dinlemiyordum artık, adaların ışıkları yanmaya başlamıştı tek tük..sonra dumanı hala tüten tenekeye takıldı gözüm, adadakiler görürmüydü acaba dumanları ? Anlatıp duruyordu babam, artık evleniyormuşum..bu yazılanları bilmemesi gerekiyormuş..nasılsa hepsi hafızamdaymış..daha bir sürü saçmalık. Omuzlarımdan tuttu, tekrar özür diledi..'' gözlerime bak Rana '' dedi..Bakmadım tabiiki.Koşarak tenekenin yanına gittim. Bir bez parçasıyla tuttum içerisinde yer yer yanmamış koz haline gelmiş anılarımın olduğu tenekeyi..Bahçe kapısından evimizin kapısına kadar serptim..anılarımı..kendimi..Teyzemin çığlıklarını bastırdı fısıltım..'' Bu küller süpürülmeyecek ..ta ki; rüzgar alıp götürene kadar..'' Öylede oldu. Yaklaşık on gün o kara lekeler mermerlerde kaldı..kuytularda bulduğum bır kaç minik yanmamış kağıt parçasındaki tek kelime bile hangi anıya hangi güne ait olduğu belli kelimeler..
Bu konuda babamı asla affetmedim..bunu binlerce kez söylemek istedim ona. Lakin ben onun kadar acımasız olamadım. Yıllar sonra bir gün '' O gün okuduğum okadarcık yazın bile, seni aslında hiç tanıyamadığımı ve senin gerçek dünyanı kimsenin çözemeyeceğini anladım..korktum, hemde çok korktum '' dedi. Sorgulamadım bile...
Belkide bu kullanıcının günlüğünü ondan benimsedim..Sevgili Günlüğümü seviyordum. Ama babamı daha çok...
YORUMLAR
Neden bu kadar sinirlendim, neden canım çok yandı bilmiyorum ama teyzeni sevmedim Berrak! İster kız ister gücen bananee. Anne yarısıdır teyzeler ya… ufff bak babaya da kızdım. Benim anılarımın külleri dağıldı sanki her yere. Yok yok ben en iyisi susayım sonuçta akrabaların…
Anlatım can yaksa da okuması keyifliydi. Keşke yaşamasaydın demekten başka elimden bir şey gelmedi. Çaresizliği hissettim savrulan küllerde ben de….
Teyzeme gelince..süpürgesini bazen koyduğu yeri hatırlayamaz onu bile başkasının üzerine atar cadı teyzem..O nu annemin vefatında ayaklarıma kapanıp yalvardığı halde bile affetmedım! Zaten bu konuda geçen, minicik ayrıntı kalır benim yaşantıma yaptıklarının yanında..Ladin hıssettiğini öylesine narin öylesine ıncıtmemeye çalışarak anlatmışsınki çok teşekkür ederim..Kalbi Kara teşekkürler..
Orkide'ciğim biz annem ve babamla çok yakındık..Hiç gizlediğim olmadı onlardan..olaylar için diyorum! Ama bilirsin işte duyguların vardır içindeki keşkelerin, isteklerin, hayallerin..onların deşifre olmasını istemezsin bazen..eminimki anneciğinin tek amacı vardı oda seni korumak..
Estim sana serbest sen kızabilirsin :) Eyshan nerelerdesin senn ? Yorumların, önerilerin kesildi birden Blog sayfamızda umarım herşey yolundadır.Ayrıca verdiğin tiyo benim işime yaramaz artık bu konuda daha ayrıntılı bir blog yazsanda gençlerimizi bilgilendirsen :))
Ataya'cığımm sen nasıl birisin ? Senin farkın okadar ortadaki benim için ! Sana bişeyler falan olmuyor tabiiki. Bu, benim bu sitedeki ilk Blog konum. Haklısın silmiştim 12.13 kadar yazımı, konu bu, hissedilen bu, teneke peynir tenekesiydi..Sildiğim için en çok üzüldüğüm bu konuyu tekrar yazdım kelimeler farklı olabilir anlatım da farklı ama konu ve yara aynı ve bır tane daha var onuda yeniden yazacağım, bu köşe benim günlüğümse benim için değeri büyük olan ve burda olmasını istediğim yazıların burda kalmasını istiyorum..Benim için önemli..Ama sen..sen nasıl bir insansın ? Çok zekiisin. Çok dikkatli. Çok duyarlı..Seni sevdiğimi söylemişmiydim ?
Evet Berrak, bloga ilk yazın bu, sildiğin her yazıyı yeniden topla buraya. Topla gel topla gel topla abla topla hoopp buraya:)) Neşem yerine geldi inan ki, n'oluyor bana demiştim okudukça okudukça '' bu harf söylenmişti'' dedim içimden allalaa. Aynı tatta yazabiliyorsun işte, berrak berrak hatırladıkça yaz yine onları. Öptüm.
( Not; Çok zekiyim, çok güzelim, çok dikkatliyim, çook çokkk, Allah'ım her şeyi de bana vermiş dimi:)) Yok bee:) ) Söylemiştin beni sevdiğini, bir daha söylee:)))