kuyruğun dayanılmaz haifiliğ
13 Ağustos 2013, 19.53 A- A+
Avrupanın birkaç başkentini görme fıtsatımız oldu. Medeniyet seviyesini çeşitli alanlarda değerlendirebiliriz fakat ben sıraya girme kültüründen dem vurcam. Adamların sıraları düz bir çizgi şeklinde, halk arasında ‘’ip gibi’’ diye tabir ettiğimiz şekilde yani ve iki insan arasında ki mesafe 1-1.5 metre(metre, kilometrenin binde biri). Bunun en büyük handikaplarından biri sıranın çok uzun görünmesi. Yani 15 kişilik bir kuyruğun uzunluğu nerden baksan yirmi metre. Otobüs için sıraya girdik, sıranın en sonundayız fakat sıranın başı görünmüyor ama toplasan 20 kişi var. Bir müddet bekledikten sonra psikolojik bir savaş yaşamaya başladım kendi içimde. İlk gelen otobüse binemem hissi sardı tüm bedenimi. İkinci bir sorunsa, her an araya biri girebilir hissiyatı zira aralıklar dediğim gibi 1.5 metre civarı. Dayanamayıp önümde ki adamla mesafemi 10cm civarına indirdim. Adam tedirgin oldu, eşi ve çocukları var yanında, onları arkasına alıp yüzü bana dönük şekilde pozisyon aldı. Böyle kollarını, göğsünü falan şişirdi, bildiğin tehdit olarak algıladı adam beni. Yüzüme bakıyor donuk bir ifadeyle, bende erdal bakkal sevimliliğiyle bakıyorum adama. Telefonuna davrandı sonra, sanırım polisi arayacaktı, bunu farkedip hemen uzaklaştım adamdan. bizim memlekete gelecek olursak, bir iki aydır hastaneydi, bankaydı ramazan pidesi kuyruğuydu şeklinde sıraya girme deneyimlerim oldu. Bizim sıralara uzaktan bakarsan şekilsiz şemalsiz zannedersin fakat yanılırsın. Bizde iki insan arasında ki mesafe 1.5-2mm(milimetre metrenin binde biri) civarındadır. Ayrıca sıralar yuvarlak, kare veya hipotenüsü sıranın ön tarafına teğet olan ikizkenar üçgen şeklindedir. Bu ikizkenar üçgenin kenarlarını iki eşit parçaya ayıracak şekilde kesen doğrulara ise ‘’kaynak’’ denir. Ayrıca bu üçgenin iç sıcaklığının toplamı 170-180 derecedir... İşte bunlar hep matematik...
YORUMLAR
Adam 1,5 metreden fazla yaklaştığında olayı tehdit olarak algılayıp ona göre tedbirini alıyor .bizim kuyruklarda ise millet birbirinin içine kadar girip çıkıyor oralı olan yok ..
Zaten bu yüzden olsa gerek, ülke sınırlarımızdan bile komşulardan bir taciz olduğunda,
"ne olacak canım toprağımızımı aldılar sanki" rahatlığı ile ve birde son günlerde tacizlere karşılık ,
"bizde onlara misli ile karşılık verdik" açıklaması yokmu..?
İyice zıvanadan çıktığımızın resmi değilde ne..?
Ayrıca yazıyı ETIK'e tercüme etme gereği hissettim. Diyor ki "kaynakçılıkta, işin kolayına kaçmakta, yapışkanlıkta üstümüze yok" ne kadar çok kişiye ulaşırsa o kadar iyi ...
"Avrupalıların ilimleri, irfanları, medeniyetteki, sanayideki terakkîleri inkâr olunur şey değildir. Ancak insaniyetlerini, insanlara karşı olan muamelelerini kendilerinin maddiyattaki bu terakkîleri ile ölçmek katiyen doğru değildir. Heriflerin ilimlerini, fenlerini almalı. Fakat kendilerine asla inanmamalı, kapılmamalıdır." (Ersoy, Sebilürreşad, 1339, s. 250)