Kirvelik Müesesesi Bitmiş Mirim
05 Eylül 2013, 13.36 A- A+
Telefon cayır cayır çalıyor, baktım kardeşim; “Niye bakmıyorsun telefonuna, bin kere mesaj attık” dedi. Baktım mesajları whatsapp’dan atmış, beleşçi. Dedim ne bakıcam arkadaş, parana kıy da ara, elalemi arıyorsun da, bana gelince niye bedava mesaj programını kullanıyorsun, büyüğüne saygın olsun biraz.
- Yeğenini sünnet ettireceğiz, kirvesi de sen olacaksın.
- Başka bir ihtimal mi var, bunun için mi arıyorsun beni?
- Ne bileyim, haberin olsun dedim, zaten bugün doktora da gideceğiz.
- Niye?
- Doktorun önceden görmesi gerekiyormuş!
- Neyi görmesi gerekiyormuş, ahaa haa haaaa ☺
- Pislik yapma oğlum, çocuğu görmesi gerekiyormuş işte.
- Tamam, tamam, ben de geleceğim.
diyerek telefonu kapattım, yüzümde muzip bir gülümseme ile. Kapattım ama aklıma takıldı ne diye görmek istiyor doktor önceden diye.
Gittik doktora, konuşuyoruz, annesinden bomba soru geldi; “Lazerle mi kesiyorsunuz doktor bey”. Doktorun beti benzi attı önce bi, “Yav, bu laserle kesme işini kim çıkarttı söyledi bilmiyorum ama bir elime geçirsem…. Yok öyle bir şey” diye azarlar gibi oldu. Aklıma o an, şu anahtarlık olan lazer pointerlar geldi. Düşünsene, çocuk yatıyor, sünnete başlayacak, doktor 2 saat önce konferans verirken, ekrandaki bir noktayı işaret etmek için kullandığı lazer pointer’ı cebinden çıkartıp, 3 metre öteden, çocuğun pipisine tutuyor, bilim kurgu filmlerindeki gibi, cızzzzzztttt, diye etrafını güzelce kesiyor, hopp iş bitti.
Yatırdı oğlanı muayene etmek için indirdi şortunu anlatıyor göstererek. Bak diyor, 2 türlü ameliyat edebilirim seni. Birincisi, şurdan ve şurdan 2 iğne yaparım, bir, ki, üç sn acır, sonra hiç bir acı hissetmezsin, işi hallederiz. O sırada oğlanın gözler yuvalarından fırlamış gibiydi tabi. Adam poposuna iğne yaptırırken ortalığı ayağa kaldırırken, canlı canlı, en mahrem iğne yaptırmak inanılmaz geldi. Ya da dedi, istersen uyuturuz seni, öyle yaparız, hiç bir şey hissetmezsin. Tabi ki her aklı başında çocuğun isteyeceği gibi, ben öyle olmak istiyorum diye cevap verdi doktora. Sonra başka ayrıntılardan da bahsetti ve gün kararlaştırıldı. Bir ara dedim ki, doktor bey modelli oluyor mu? Nasıl yani dedi. Bakın şöyle bir model diyerek, ayaklandım göstermek için… Yok yok, tabi öyle bir terbiyesizlik yapmadım ☺
Gün geldi çattı, sabah hastanede ayrılan odaya yerleştik, kirvesi benim ya, ben de kendimi hazırladım, ameliyathane kıyafetleri giyeceğim diye. Çocuk hazırlandı, ameliyathane kıyafeti giydirildi. Aşağıya indik hep beraber, baktım, çocuğu tek içeri alacaklar, “e ben?” diye soru imalı bir tepki de bulundum;
- "Ne siz beyfendi” dedi.
- Ben gelmeyecek miyim?
- “Siz de mi sünnet olacaksınız” dedi pis pis sırıtarak.
- “Yok, ben geçen yaz okullar kapanınca oldum” dedim aynı pis sırıtmayla.
- Tamam o zaman, siz kalın dedi.
Ben tabi söylenmeye başladım, kirvesi olacaktım filan diye. Benim için oldukça şaşırtıcı bir süreç. Sonuçta biz kanatlı yemek masası üzerinde, evin salonunda sünnet olmuş bir nesiliz. Gülmeyin, öyle olduk tabi. Tamam berber sünnet etmedi, fenni sünnetçi (ne demekse), geldi ama bi kirvemiz vardı sonuçta, sünnet olurken, bacağımızı kolumuzu tutan, eden.
Kanatlı yemek masası dedim, sayın okur, yalan değil ha. Bizim evde böyle eşşek ölüsü bi yemek masası vardı, tekerlekli. Kuzenimle birlikte olacaktık sünneti, bizim evde toplandı herkes. O yemek masasının yanlarda katlı duran 2 kanadı açıldı, misafir odasına, tekerlekleri üzerinde sürülüp tam ortaya yerleştirildikten sonra. Yatırıldık kurbanlık koyun gibi, bismillah diyerek, giriştiler bize. Hiç öyle önceden, bak yavrum, bir ordan, bir burdan, iğne yapacağız, acıyacak filan yok. Haşırt diye soktular iğneyi, gerisi allah kerim ☺
Şimdi bir de sünnet külotları çıkmış, miğfer gibi ☺ Bizim zamanımızdaki çaresi de başkaydı. Sünnet olmuşum, tabi hassas bir durumdayım, hiç bir şeyin değmemesi gerekiyor. Uzun sünnet gömleğiyle, Dubai şeyhinin çocuğu gibi evde dolaşıyordum bacaklarımı aça aça ama o haldeyken yatmak, uyumak bir ölümdü.
O zaman da devreye, müthiş Türk zekası giriyordu. Yatıyordum önce yatağa, sünnet gömleğini ucundan tutup, değmeyecek şekilde. Yattıktan sonra, o sünnet şapkasını özenlice, tencere kapağı kapatır gibi üzerine koyuyor, sonra gömleği şapkanın üzerinden, tamamen aşağıya indirir, bir de şapka kaymasın diye, gömleğin üzerinden şapkanın etrafına lastik geçiriyorduk ki, oynaştıkça şapka kaymasın, gömlekle birlikte tutsun diye. Yoktu öyle, bugün sünnet, yarın deniz. Hatta bakın, sünnet görüntülerim var, izlemek için tıklayabilirsiniz.
Devir değişti, bize o zaman walkman getirilirdi, şimdi ki çocuklara iPad. Biz yemek masasında oluyorduk sünneti, tüm akraba-i talükat içinde, hatta mahalledeki kızların kıkırdaması arasında (çok utanç vericiydi), şimdikiler ameliyathane ortamında. Ama ne oluyor böyle olunca, kirvelik müessesi bitiyor mirim, örfümüz, adetimiz , ananemiz de yok oluyor.
Böyle işte sevgili okur, yeni nesil sünnet ortamları ve tekniklerinden sonra, bunlar aklıma düştü. Bizim zamanımızda da derlerdi ki, ohh ne güzel, sizi sünnetçi sünnet ediyor, bizi berberler sünnet ediyordu yavrucuğum, çok şanslısınız.
İleride, bugünün teknoloji ve imkanlarıyla sünnet olanlar ne diyecek acaba. Siz çok şanslısınız, etrafına bi krem sürüyorsunuz pıt ucu düşüyor, biz ameliyat oluyorduk, ameliyat. Bize iPad geliyordu hediye olarak, size ışınlanma dolabı geliyor… Pehhh, kirvelik müessesi de zaten, amcamlar zamanında bitmişti.
Not: Bu blogla ilgili yapacağınız espiriler tehlike içerir, dikkat :)
- Yeğenini sünnet ettireceğiz, kirvesi de sen olacaksın.
- Başka bir ihtimal mi var, bunun için mi arıyorsun beni?
- Ne bileyim, haberin olsun dedim, zaten bugün doktora da gideceğiz.
- Niye?
- Doktorun önceden görmesi gerekiyormuş!
- Neyi görmesi gerekiyormuş, ahaa haa haaaa ☺
- Pislik yapma oğlum, çocuğu görmesi gerekiyormuş işte.
- Tamam, tamam, ben de geleceğim.
diyerek telefonu kapattım, yüzümde muzip bir gülümseme ile. Kapattım ama aklıma takıldı ne diye görmek istiyor doktor önceden diye.
Gittik doktora, konuşuyoruz, annesinden bomba soru geldi; “Lazerle mi kesiyorsunuz doktor bey”. Doktorun beti benzi attı önce bi, “Yav, bu laserle kesme işini kim çıkarttı söyledi bilmiyorum ama bir elime geçirsem…. Yok öyle bir şey” diye azarlar gibi oldu. Aklıma o an, şu anahtarlık olan lazer pointerlar geldi. Düşünsene, çocuk yatıyor, sünnete başlayacak, doktor 2 saat önce konferans verirken, ekrandaki bir noktayı işaret etmek için kullandığı lazer pointer’ı cebinden çıkartıp, 3 metre öteden, çocuğun pipisine tutuyor, bilim kurgu filmlerindeki gibi, cızzzzzztttt, diye etrafını güzelce kesiyor, hopp iş bitti.
Yatırdı oğlanı muayene etmek için indirdi şortunu anlatıyor göstererek. Bak diyor, 2 türlü ameliyat edebilirim seni. Birincisi, şurdan ve şurdan 2 iğne yaparım, bir, ki, üç sn acır, sonra hiç bir acı hissetmezsin, işi hallederiz. O sırada oğlanın gözler yuvalarından fırlamış gibiydi tabi. Adam poposuna iğne yaptırırken ortalığı ayağa kaldırırken, canlı canlı, en mahrem iğne yaptırmak inanılmaz geldi. Ya da dedi, istersen uyuturuz seni, öyle yaparız, hiç bir şey hissetmezsin. Tabi ki her aklı başında çocuğun isteyeceği gibi, ben öyle olmak istiyorum diye cevap verdi doktora. Sonra başka ayrıntılardan da bahsetti ve gün kararlaştırıldı. Bir ara dedim ki, doktor bey modelli oluyor mu? Nasıl yani dedi. Bakın şöyle bir model diyerek, ayaklandım göstermek için… Yok yok, tabi öyle bir terbiyesizlik yapmadım ☺
Gün geldi çattı, sabah hastanede ayrılan odaya yerleştik, kirvesi benim ya, ben de kendimi hazırladım, ameliyathane kıyafetleri giyeceğim diye. Çocuk hazırlandı, ameliyathane kıyafeti giydirildi. Aşağıya indik hep beraber, baktım, çocuğu tek içeri alacaklar, “e ben?” diye soru imalı bir tepki de bulundum;
- "Ne siz beyfendi” dedi.
- Ben gelmeyecek miyim?
- “Siz de mi sünnet olacaksınız” dedi pis pis sırıtarak.
- “Yok, ben geçen yaz okullar kapanınca oldum” dedim aynı pis sırıtmayla.
- Tamam o zaman, siz kalın dedi.
Ben tabi söylenmeye başladım, kirvesi olacaktım filan diye. Benim için oldukça şaşırtıcı bir süreç. Sonuçta biz kanatlı yemek masası üzerinde, evin salonunda sünnet olmuş bir nesiliz. Gülmeyin, öyle olduk tabi. Tamam berber sünnet etmedi, fenni sünnetçi (ne demekse), geldi ama bi kirvemiz vardı sonuçta, sünnet olurken, bacağımızı kolumuzu tutan, eden.
Kanatlı yemek masası dedim, sayın okur, yalan değil ha. Bizim evde böyle eşşek ölüsü bi yemek masası vardı, tekerlekli. Kuzenimle birlikte olacaktık sünneti, bizim evde toplandı herkes. O yemek masasının yanlarda katlı duran 2 kanadı açıldı, misafir odasına, tekerlekleri üzerinde sürülüp tam ortaya yerleştirildikten sonra. Yatırıldık kurbanlık koyun gibi, bismillah diyerek, giriştiler bize. Hiç öyle önceden, bak yavrum, bir ordan, bir burdan, iğne yapacağız, acıyacak filan yok. Haşırt diye soktular iğneyi, gerisi allah kerim ☺
Şimdi bir de sünnet külotları çıkmış, miğfer gibi ☺ Bizim zamanımızdaki çaresi de başkaydı. Sünnet olmuşum, tabi hassas bir durumdayım, hiç bir şeyin değmemesi gerekiyor. Uzun sünnet gömleğiyle, Dubai şeyhinin çocuğu gibi evde dolaşıyordum bacaklarımı aça aça ama o haldeyken yatmak, uyumak bir ölümdü.
O zaman da devreye, müthiş Türk zekası giriyordu. Yatıyordum önce yatağa, sünnet gömleğini ucundan tutup, değmeyecek şekilde. Yattıktan sonra, o sünnet şapkasını özenlice, tencere kapağı kapatır gibi üzerine koyuyor, sonra gömleği şapkanın üzerinden, tamamen aşağıya indirir, bir de şapka kaymasın diye, gömleğin üzerinden şapkanın etrafına lastik geçiriyorduk ki, oynaştıkça şapka kaymasın, gömlekle birlikte tutsun diye. Yoktu öyle, bugün sünnet, yarın deniz. Hatta bakın, sünnet görüntülerim var, izlemek için tıklayabilirsiniz.
Devir değişti, bize o zaman walkman getirilirdi, şimdi ki çocuklara iPad. Biz yemek masasında oluyorduk sünneti, tüm akraba-i talükat içinde, hatta mahalledeki kızların kıkırdaması arasında (çok utanç vericiydi), şimdikiler ameliyathane ortamında. Ama ne oluyor böyle olunca, kirvelik müessesi bitiyor mirim, örfümüz, adetimiz , ananemiz de yok oluyor.
Böyle işte sevgili okur, yeni nesil sünnet ortamları ve tekniklerinden sonra, bunlar aklıma düştü. Bizim zamanımızda da derlerdi ki, ohh ne güzel, sizi sünnetçi sünnet ediyor, bizi berberler sünnet ediyordu yavrucuğum, çok şanslısınız.
İleride, bugünün teknoloji ve imkanlarıyla sünnet olanlar ne diyecek acaba. Siz çok şanslısınız, etrafına bi krem sürüyorsunuz pıt ucu düşüyor, biz ameliyat oluyorduk, ameliyat. Bize iPad geliyordu hediye olarak, size ışınlanma dolabı geliyor… Pehhh, kirvelik müessesi de zaten, amcamlar zamanında bitmişti.
Not: Bu blogla ilgili yapacağınız espiriler tehlike içerir, dikkat :)
YORUMLAR
Şimdi itirafta bulunmadan önce bir şey açıklamak istiyorum...Çalıştığım yerde mikrobiyoloji lab. daki arkadaşlarımıza espri olsun diye mikroplar diyoruz..Bu durumda sevgili opumuz gmsnn ' i de onların arasına dahil ettim dersem sakın ola bana kızmasın:)))Hak etti valla..
Yazı uzun mu kısa mı önce bir bakıp sonra okuyayım dedim. Yazıyı kaydırarak inerken tıklayınız gözüme ilişti. Merak işte neyi tıklayacaz? Sevgili opumuzun sünnet törenini....Zuahahahhh kaçarmı. Anında bastım. O ne yawwww ? Niye gülüyor bu adamlar?Hala anlamadım.)))))))AÇIKLASIN DA BİZ DE GÜLELİM. HEYYY SEVGİLİ OPUM NERDE O SÜNNET TÖRENİ ? YARATTTIGIN HAYAL KIRIKLIĞINI TAHMİN EDEBİLİYORSUN Dİ Mİ?
( Elbette ki hepsi şaka. Sanki bilmiyoruz da öyle bir şeyi koymayacağını gibi . Ama merak işte bakıyor insan elinde olmadan:))))))))))
Sevgiyle kalın......
Gamyun ile tanıştığım sırada doğan oğlum Ege'nin sünnet törenine sizi davet edeceğim, harmandalı oynayacağız ona göre :)
Tehlikesiz yorum rahatlıkla okuyun..:))
Kirvelik Anadolu kültürünün en önemli bir geleneğidir. Kan bağı olmamasına rağmen kirve kirvenin kızını alamaz. Bu denli önemlidir. Kirvelik önce iki tarafın kardeşlik derecesinde birbirlerini sevmeleri ve saymaları gerekir. Bu zemin oluşturulduktan sonra kirveler karşılıklı evlerine davet edip en iyi hediyeleri birbirlerine sunarlar. Kirvem bana bir takım elbise almıştı, sen ne aldın çocuğa bakim :)
Mesela; sünnet olmadan bir gün önce, erkek babası en seçkin iki tane koç alır, kirvesinin evine götürmek üzere yola çıkar. Gitmeden önce; koçlar bir güzel boyanır, boyunlarına bir düzine elma gerdanlık takılır…
Sünnet günü; köyün tamamı ve yakın dostlar davet edilir. En iyi yemekler pişirilir, misafirlerin hepsine; etli yemekler ve tatlılar ikram edilir. Bu arada sünnetçi için bir paragraf açmak istiyorum…
Sünnetçinin ehliyetli olması gerekmez. Şehirde berberlik yapması yeterli, yani usturayı tutması kâfidir. Kirvenin işi senin gibi gidip doktora model göstermek için değil. Onun görevi çocuğu sıkıca tutmak:)) Sende kolayına kaçmışsın::)
Her şey tamamlandıktan sonra kirve bir sandalyeye oturur. Öyle yuvarlak masa değil yani.:) Çocuğun annesinin lazerli mi lazersiz mi olacak istekleri kabul edilmez?)) Çocuğu kucağına oturtur ellerini bacak arasında geçirip alttan çocuğun elini sıkıca tutar. Canlı ve kanlı kesim başlar! Şayet kıpırdarsa, acemi berber yarısından fazlasını kesin götürür. Birde çocuğun askerlik çağına geldiğini düşünün:))
Berber (sünnetçi) hazırlıklarına başlar. Usturayı çıkarır şöyle ışıktan keskinliğine bakar, ustura keskin değilse, hemen deri kemerini çıkarır, önce vazelin gibi bir şey sürer sonra bir güzel usturayı biler. Dezenfekte etmek içinde kolonyası her zaman plastik şişede hazırdır.:)
Berberin ustura bilemesini fırsat bilen, benden küçük kardeşim kurbanlık boğa gibi kirvenin elinden kurtularak yarı cıbıldak olarak çayırlara kaçtı. Saatler süren ikna çabalarından ve verilen bir tomar paradan sonra kirvenin kucağına oturdu. Ve kesildiği andaki bağırtısı halen dağlarda yankılanıyor :))
İyileşmesi mi? Aylar sürer, ilaç olarak ta çürümüş odun parçalarını elekten geçirdikten sonra bir torbaya koyarak tedavisi yapılır…
Peki tamam :) Sevgili gmsnn opum burdan ama benim burdan anlaşıldığı gibi doğum gününüz de gelmeyen hediyeleri yada liraları yeğeninizin sünnet merasimi için mi planlıyorsunuz : )) Davetlimiyiz ? fıstıkmı takıcağız yoksa altınmı ona göre hazırlıklı gelelim : )
Birde şey yok yok tamam bişey yok : ) ya dayanamayacağım o hediyeleri görünce yani iPad filan hani bi daha mı....
j
bu arada ben gsmn opumuzu suratsız sert biri sanıyordum bu yazısını okuyunca şaşırmadım desem yalan olur.. teşekkürler paylaşım için
Pis sırıtmalarım eşliğinde okudum.:) Neredeyse hemen her cümleye içimden gelen başka bir -tabii ki pis espirili:)- cümle de eklenince şahane oldu. Duble eğlence yani. -Tabii benim için-
Özellikle model gösterme aşamasında, içimdeki eşlik cümlesiyle kocaman bir kahkaya dönüştü sırıtmalarım. Bir kez daha anladım ki ruhuma kesin ve ilelebet yerleşme yapmış hınzırlık ya da adı pislikse o işte.
Tabii ki içimdenden geleni içimde patlatmaya karar vermiştim zaten, o kadarını yapamam buralarda.:) Henüz salon kadını kimliğimden çıkıp Recep İvedik hallerime bürünmeye niyetim yok, o kalsın gerçek hayatıma. Hem öylesi iyi, karşıdakinin allak bullak suratını izlemek de ayrı keyif nedeni, burada tadı olmaz. :))) Hem zaten son tehdit cümlesi de doğru karar verdiğimin sağlamasıydı.
Bu arada yorumlardan bazıları da çok iyiydi,çok güldüm.
DİGOR, maşallah kardeş, ne anlatasın varmış.:))) Pek güzel,pek detaylı anlatmışsın. Bir kare kare fotoğraf eksik kalmış; hani şöyle oklar falan da çıkararak açıkladığın.Allahtan anlatım dilin iyi. Ama çok güldüm senin yorumuna da. Sağ olasın.
Sevgili gmsnn, bence dua edin müessese bitmiş; bildiğim, kirvelik olayı, kirve olana bir küçük servete patlıyor, düğününe kadar, çocuğuna kadar kirvenin eli cepten çıkmıyor bazı yörelerde, sünnetten mezara kadar ayaklı banka yani.
Aslında hepten yok olsun bu sünnet teranesi bence. Sessiz sedasız halledilsin bebek doğunca. N'oluyo? Niye bunca şamata, bunca tantana? Hem çocuklar, olay sakızlandıkça daha fazla geriliyor, alem oooohhh eğlenirken, garibim stres içinde kanatlı masalara yatırılıyor.:)) Kızlara yapılıyor mu böyle işler? Yok. Neden? Gerek yok çünkü.:)))
Ellerinize, naylon kirveliğinize sağlık.
İyi geldi çok iyi.
Teşekkürler,
ASI_KES27 Hayal gemisinin kaptanı:)
ohbeee guzel bir yazi gelicek diye basladim okumaya tabiki cocuklarimin ben guldukce garip bakislari arasinda:)) boyle yeteneginiz var ve bizleri mahrum birakiyorsunuz opum bu arada sitemde yolluyayim;)) . sunnet deyince benim icim burkulur kuzenlerimin sunet gunu kardesimi kaybetmistim henuz bir yasindaydi:(( yalan dunyada tekim kardessiz ancak ebedi hayatta kardesimle olacagim insallah , onun adina mutluyum gunahsiz tabiki yaradana karsi boynumuz kildan ince oldugundan boyle dusunuyorum elbette icim aciyor.
kirvelik buhar oldu:) yaziniz ve yorumlardaki gibi cok onemliydi kirve simdi ise doktorun dedigi gibi ne isin var :D sunnet olmadinmi :))). allahin izniyle oglumda sunnet olucak cok fistik garantisi verirsen opum kirvesi olmani isterim.D ha ha ha basindan sonuna gulumseten paylasimdi tskler.
not: lutfen fazla ara vermeden yazin keyifli yazilarinizi ozluyoruz.
Açtım baktım yeni; konuyu da yanına koyduğumda, talihsiz tıklama malzemesi gibi geldi bana.:)
Çünkü soruları barındırıyor?
Not: Aşağıdaki sorular "Blogla ilgili espiri" içermemektedir! Masumdurlar.
Bu adamlar niçin, kime, neye güldüler bu kadar sünnet esnasında?
Kanatlı masaya mı, kirveye mi, sünnetçiye mi, bir lazeri bile düşünmeyen anneye mi, çocuğun ağlamasına ya da tedirginliğine mi, modele mi? Neye?
Bu kadar da gülünmez ki ama ya!