Kız Çetesi Maceraları-2 (Cinayet Teşebbüsleri)
14 Eylül 2013, 12.54 A- A+ Efendim bizim kız çetesini serinin ilkinden bilenleriniz vardır. Ha işte bu muhteşem dörtlünün pek muhteşem elemanlarından Kırmızı ve Sarı olanı "derin su hidrofoği'dir (bu tanımlama tarafımdan icat edildi sanıyorum an itibariyle .p) Anlatacaklarım da onların bu durumlarıyla ilgili. Yazıda isimleri yerine saç renklerini kullanıyorum; Kırmızı, Siyah ve Sarı.... Bizim Siyah çok iyi yüzer, ben üzeri açık yüksek alanlardan korkan bi' akrofobik olarak öyle tramplenden atlama vs gibi durumlar dışında suyla barışık bi' insanımdır...cıp cıp yüzerim efendi gibi.
İlk mevzu Kuşadası'nda geçiyor. O zamanlar pek paramız yok. Orta halli temiz bi' pansiyona kapağı atıp her gün başka bir sahile gidiyoruz. Eğer tanımadığımız bir sahilse bu bizim için biraz riskli çünkü bizim derin su hidrofobikleri bariz tehlike arzediyorlar. Neyse efendim yine talihsiz seçim yaptığımız bir gün; deniz, kıyıdan girmeye asla izin vermiyor, çok yoğun taş ve yosun var. İskeleye parkettik yapacak bir şey yok. Sarı asla boyu geçen suya girmez...durumun vehameti malum. Ancak iskelenin sonundan atlamak suretiyle konforlu serinleme olasılığının dayanılmaz ağırlıyla bizim Sarı bilumum 60 faktör kremlerini sürüp postu serdi iskelenin ortasına.
Siyah'la ben atladık yüzdük biraz...oynaşıyoruz suda. Kızıl Sarı'dan biraz daha cesurdur. Baktık ki; iskelenin ortasından merdivenle inmeye çalışıyor denize. Ama uzaktan bakıldığında ne yaptığı pek belli değil; hani şu filmi ileri geri alıp bir şey yaparlar...futbol balesi mi nedir...hah işte tam onun gibi hareketler sergilemekte; iki basamak iniyor, sonra geri çıkıyor. Siyah ve ben dikkatle bakıyoruz bir yandan da gülüyoruz yaptıklarına. Kızıl çetenin en komiğidir, kendisi az rastlanır bi' bünye yani öyle böyle değil :) Neyse baktık ki vazgeçti geri çıktı. Sonra bi' ses duyduk; bizim Kızıl ellerini ağzının iki yanında megafon yapmış bağırıyor "geee-leee-miii-yooo-ruuummm beee-niii deee aaa-lıııııın çooook yooo-suuun vaaaar" Şimdi ben size bu sesin biçimini aktaramıyorum ama hafiften uzaktan ve derinden gelen böyle hecelene hecelene söylenen bi' biçim düşünün. Biz iptal olduk mu orda....ben yüzemiyorum, yüzemediğim gibi suyun üzerinde de duramıyorum gülmekten, Siyah benden beter. Neyse zar zor çıktık iskeleye. Dövdük Kızıl'ı biraz tabii .ppp
İkinci cinayet girişimi başka bi' tatilimizde Bodrum'da gerçekleşti. Oraya gidip tekne turu yapmamak olmaz malum. Sarı ve Kızıl'a kalsa otelden dışarı adım atmadan, tekinli sularda çimmek niyetindeler. Mırın kırın ettiler tabii ama yine de gittik tura. Neyse tekne açıldı, cennet koylar, tertemiz sular...harika yani. Her durduğumuz yerde deniz çağırıyor insanı böyle güzel bi' ülke var mıdır ya? Neyse işte bizimkiler girmiyorlar tabii. Tekneci çocuklar hallerinden anlayınca onlara can yeleği vermeyi teklif ettiler. Kızıl taktı yeleği bizle beraber giriyor denize çok uzaklaşmadan yüzüyor. Sarı'yı kessen girmez ikna etmek ne mümkün. Çocuklar baktılar bizim kız eriyip gidecek gözlerimizin önünde kovayla denizden su çekip Sarı'nın tepesinden aşağı boşaltıyorlar. Turcu çocuklara kaynak çıktı mı, tur ahalisine film olduk mu... e olduk :) olsunduk .pp canımız ciğerimiz Sarı bizim. Dediler ki; "biraz sonra kıyıda mola vereceğiz, orda rahat rahat girersiniz denize". Ehh dedik tamam, yapacak bi' şey yok...oraya varana kadar bizim Sarı'nın başına gökten deniz suyu yağacak çaresiz .p
Eveeet geldik koya...kıyıya yanlamasına yaklaştık. Teknenin bir tarafında merdiven var, merdivenin olduğu taraf açık denize bakan taraf, kıyıya bakan tarafında merdiven yok. Ben yüksekten kortuğumdan merdivenden inip teknenin etrafından dolaşarak kıyıya yüzmeyi planlıyorum. Siyah Kızıl'ı aldı dediğim gibi gittiler. 'Hadi' dedim Sarı'ya 'burdan inip yüzeceğiz'... ' Yoook orası derin öbür taraftan atlayalım' Yahu Sarı diyorum bilmiyo' musun ben yüksekten korkuyorum...baksana tekne çok yüksek atlayamam ben ordan, hem sığ su atlanmaz ordan vs vs...Yoook Allah yok ille sığ yerden girilecek. Gittim çocuklara sordum "atlasam bi sakatlık olur mu" diye..."yok dediler o kadar da sığ değil biraz dizleri çekin atlarken" ehh dedim tamam.
Allahım sana geliyorum yapacak bi' şey yok bi şekilde atlanacak ordan bu deliyle uğraşılmaz. Hadi dedim Sarı atlıyoruz. "Yooook önce sen atla"....kız 'yoook'a bağlamış gidiyor. Ya Allah ya bismillah atladım ben suya. Bekliyorum ki atlasın "boy ver" diyor bana, nereye boy veriyorum boy falan değil ki su...tamam dedim bak boy atla hadi....kaç dakika geçti bilmiyorum, nihayetinde atladı artık düştü mü atladı mı bilemedim nkmgğenkmğ. Suya atlamasıyla sırtıma yapışması bir oldu. Yahuuu bırakkkk gluk gluk gluk....Sarı batıyorum bır'''gluk gluk.....Allahım neredeyse boğuluyorum. "Ayakta dur çek beni kıyıya' diyor manyak n3mğen. Sudan kafamı çıkarabildiğim minik zaman dilimlerinde anlıyorum bunu dediğini. Baktım bi' anda tekneciler atlamış denize Sarı'nın can yeleğinden tutup benden uzaklaştırdılar onu. Neyse şöyle derin bi' nefes alıp zar zor kıyıya attım kendimi olan deniz suyunu yutmuş olarak pek tabii...Ben kendime gelmeye çalışıyorum çıktılar kıyıya onlar da Sarı bi' hışım geldi yanıma "boy değilmiş orası da niye boy diyormuşum" Allahım demiyor ki "öldürüyordum seni kusura bakma" gelmiş hesap soruyor. Ahhh ahhh çekilecek gibi değil efendim...bildiğiniz ayaklı eziyet bu pis Sarı. Böyle işte...
Yararlı Notlar: * Derin su hidrofobisi olan arkadaşlar edinmeyin
* Hiç beklenmeyecek şekilde hayati tehlike arzeden kızıl ve sarı saçlı insanlardan uzak durun.
* İlle bu model arkadaşlar edinecekseniz, kendi fobilerinizi de bir gözden geçirin.
* Bu edindiğiniz arkadaşlar sizin için bir gün vazgeçilmez hal alırlarsa, onları kış tatiline ikna edin. Sudan uzak durun.
Şahsi Not: Ben onları çok seviyorum. Yerim ki onları ben :) Boğuversinler arada ne olmuş yani .pp
Bir Acayip Not: Yazıda bahsi geçen çete üyeleri, anlatılan olaylar esnasında bikini, mayokini, şort ve benzeri kılıklar içindedirler. Çeşitli şekillerde durumdan irite olan olmuşsa, verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Vallahi Billahi Son Not: Mevzuyu sevenler için benzer içerik aşağıdaki linkte verilmiştir.
YORUMLAR
Boyle bi yazıya boyle yorum yapilir ancak di mi :))
Gicikligina not: notların ufaktan ayar veriyor, sıkıştırma boyle seyleri araya. Boşa stres yani.
Ceteye not: boyle hazir kurulu ceteyi heba etmeyin sagda solda. Orgutlenip kusanin ve dooogru Kadikoy'e gelin yarin gündüz 15:00'da. Bekleriz...(Iyi niyetli sıkıştırma bu)
hidrofobik kelimesi ile
başlayan şu gereksiz 'efendim' 'efenim' saçmalığı ya da ‘esprsi’ ile devam eden ..vehamet, milan kundera ve faktörün girdiği bir ikinci paragraf ile kustuğunuz yazı… 3. Paragrafa girip çıkıp tekrar çıkılası
yazı edit.. reset la.. :) ve berbat ‘birinci’ yazı ile birleşmeye çalısan yazı…
olmuş birleşmiş :) harvey steve hangisi rengin nedir:) tarantino gibi renksizmisin yoksa harvey ve steve aşkmı yaşıyordu...bazen olmuyor:) yararlı bir not da benden herşeyin başı su felsefenın de:)
Valla anlatmadan şurdan şuraya gitmem...
Biliyorsunuz ben 2 aydır Türkiyede orası senin burası başkasının gezip durdum..Ama en keyifli günlerimi sevgili MASKEM'in sayesinde Gökçeada da geçirdim ..Bende aynı senin gibi yüksekten falan asla atlayamasamda balık misali çapala şupala yüzenlerdenim.Gökçeada'nın bakir kumsalında atmışım narin bedenimi berrak sulara bir balina misali yüzmekteyim, dinlenmek ve '' aha baaakkk te buralara kadar yüzebiliyorum naaaabeeer '' diyebilmek için yüzmeyi bırakıp sahile yakın yerde oynaşan oğluşum ve eşimi ararken gözlerim...Sanki ayagıma bişey dokundu, oralı olmamaya çalışsamda n'oluyo falan diye hafif bir tırsma..bir iki kulaç daha ve gözler yine sahilde dolaşıyor ve o günlerde dudaklarımdan hiç düşmeyen '' öylede güüzeelllll, böyledeeeee güüzeeell'' şarkısı..Harrt diye bir şey ısırmazmı baldırımdan..Nasıl bir panik, nasıl bir panik anlatamam..Panik anı geçer gibi oldu hemen başımı soktum suyun altına abartmıyorum kocaman en azından kolum kadar bir sürü balık..Hemen başladım sahile kulaç atmaya hemen oğlumu da aldım çıktık denizden..Eşime çığlık çığlık anlattım..Güldü, hatta tombik bedenimle alay edercesıne '' ee gördüler ...'' neyse burayı geçtim ;) kolumu gösterip '' Aha bu kadarlardı bak ısırdı'' diye ucundan az ısırılmış bacağımı gösterdim..Ben şimdi onları döverim edasıyla kalktı başladı açılmaya..Ben iyice sakinleşmiş oğluşumu kremlemeye koyulmuşken birden koşarak gelen eşimi gördüm..koşuyor hızlı hızlı nefes alıyor panik gözlerinden fışkırıyordu ..'' Ranaa aha bukadar balıklar var ve bana saldırdılar her yanımı ısırdılar ( kollarını açarak) 1 metre kadar boyundaydılar dişlerini gördüm ''diye anlatması hala aklımdan çıkmıyor..
Cezbe'cim sen kumraldın değilmi Pp.