Ahu'nun dilinden aşk yazısı...
02 Ekim 2013, 15.59 A- A+Pek çok blog okuyucusunun gördüğü üzere sonbahar etkisi midir? Nedir? Aşka,terk edilişe vs vs konulara dair bloglar bir hayli çoğaldı.Ya hu dedim ben de aşkın ızdırabını anlatayım kendimce…
Efendim aşk çoookkkk hakikatli bir his.Öyle böyle değil.Hani bir geliyor.Yeminle deliyor.En yalnız zamanlarına denk gelmişse hele hani sıcak kumlardan serin sulara atlar gibi…Sıcak kumlar dedim de aklıma yaz sonu yaşadığım küçük bir hadise geldi onu anlatayım.
Koskoca yaz tatili tayin telaşı,yeni şehirde ev arama ızdırabı,taşınma kabusu içinde geçti.Güzelim yaz günlerini direksiyon başında kilometrelerce yol yaparak geçirdim.
Okulların açılmasına az bir süre kala birkaç günlük bir nefes payım olmuştu.O günlerden birinde, güzel bir öğleden sonra kendimi plaja attım.Yazın son günleri olması dolayısıyla plaj nispeten tenha idi.Var olan insanlardan olabildiğince uzakta bir gölgelik seçtim kendime.Serdim havluyu,taktım gözlüğü,elimde bir kadın dergisi,dalgaları dinleyerek keyif yapmak niyetindeyim.Tam ohhhh demiş yayılmışken yan gölgeliğe bir aile geldi.Anne-büyük oğul-küçük oğul olmak üzere üç kişiler.
Anne büyük oğul ile konuşmakta:
----Oğlum sana bi kız bulduk Amerika’da yaşıyo.Teyzengiller tanıştırcak.
(resmen dinliyorum onları.Ayıp Ahu ayıpppppp)
Genelde böyle hallerde bizler : anne saçmalama yaaaaaaa siz mi bulcaksınız.Allah Allah yaaaa türünden cümlelerle karşı saldırıya geçeriz.Lakin bizim yandaki oğlan (iki dakika kulak misafiri olduk ya hemen bizim oğlan oldu.Yüzsüz Ahu nolcak…)
----Hııı kaç yaşındaymış.Heee iyiymiş …… Türünden laflar etmekte. Ben o sırada hala böyle adamlar kaldı mı yaaaa diye mide krampları geçirmekteyim.
Neyse efendim baktım ki konu feci bir hal almakta dikkatimi elimdeki dergiye verdim. Neyse ki anne oğulun muhabbeti de kesildi yeniden ortama sessizlik hakim oldu.Bir ara başımı kaldırıp sağa sola bakacak oldum ki üstümde bir çift göz. Yandaki salak oğlan (hemen de salak oğlan oldu çocuk.Ne döneksin Ahu yaaaaa) bana bakmakta. Len sıpa sen az önce Amerika’da yaşayan kızı ağzının suyu akarak dinlemiyor muydun? Sinirlerim o anda gerilmeye başladı.Tam olur olmaz bir laf edecektim ki oğlan kalktı denize gitti.(nasıl dik baktıysam artık…yahut beni beğenmedi.kahroldum sevgili okuyucu…)
Bunlar olurken ailenin küçük ferdi az ileride kıyıda kovalarıyla oynamakta. Gözlerimi kapatıp az kendimi dinleyeyim.Yok farz edeyim şunları.Zaten tatil bitiyor şu güzel birkaç saat burnumdan gelmesin dedim.Dedim ama ne mümkün….
Ailenin küçüğü ileriden çığlık çığlığa koşarak geldi annesinin yanına.Duyan zanneder ki etinden et koparıyorlar.
-----Anneeeeeeeeeeeeeee deniz kabuğu buldummmmm
-----Anneeeeeeeeeeeeeee deniz kabuğu buldummmmm
(yahu bir ses ver şu çocuğa da sussun.Ama kadında tık yok.Kapatmış yüzüne havluyu bakmıyor bile)
-----Anneeeeeeeeeeeeeee deniz kabuğu buldummmmm
(ufaklık ciyak ciyak bağırmakta kadında hiç ses yok.)
Dayanamadım.Çocuğa seslendim:
----Ablacımmmmmm
----Hı?
----Gergedan mı bulacaktın ki?
----?????
Tam o esnada hiç sesi çıkmayan o teyze hafifçe doğruldu.Öyle bir bakıyor ki gözleriyle öldürecek beni.
(kaç Ahu kaçççççççç. Kadın doğrayacak seni)
Diye düşündüm ve Usain Bolt’u bile ağlatacak bir hızla tası tarağı toplayıp oradan sıvıştım.
Güzel bir gün olacaktı hani?Bir kaç saat kafa dinleyecektim hani? Ben mi bahtsızım?Yoksa elektriğim mi kötü?Belayı mı çekiyorum anlamadım ki…..
Şeyyyyy ne anlatıyordum ben.Aşktan bahsedecektim di mi…Olmuyor demek ki. Ne kadar zorlasam hoş cümleler seçemiyorum.İyisi mi bu konuları dili dönenlere bırakıp çekileyim ve hasetle okumaya devam edeyim…Sevgilerimle…
YORUMLAR
Yazının bendeki ana fikri: Aşk, plajda gergedan bulabilmek gibidir.
-Vay canına! Mantıklı bir aşk tanımı gibi duruyor sanki.:))))-
Sevgiler
Not: şimdi Orkide'nin aşk meselesini nasıl anlattığını öğrenmek için bloguna gidiyorum, kesin orada da eğleneceğim, yanlış tanımıyorsam.
Sizin, -Bilge de dahil- gergedanı bu kafalarla bulabileceğinizden pek umudum yok ama hakkınızda hayırlısı be...:)))
ahu mu belayı çekiyor. bela mı ahuyu ?
bela mı ahuyu çekiyor, ahu mu belayı ?
müthiş bir paradoks yakaladım. işin içinden çıkabilene aşkolsun )))))))) benim cevabım her ikiside :p
yazara bir not: sana hala çok sitemliyim sevgili ahu. bloglarını silmemeliydin. hiç haberim olmadı. bilseydim böyle bir düşünceye kapıldığını mutlaka engel olurdum. hala üzgünüm. aklıma geldikçe kızıyorum sana. satır satır binbir emekle yazılan yazıların biran da silinmesine kıyamıyorum hiç :(
bir notta gmsnn'e gelsin: portaldan girince yorum sayıları neden 0 görünüyor. her defasında yazının içine girip sonuna doğru bakmak gerekiyor. yeni yorumlar eklendiğini göremiyoruz. çaresini bulursanız seviniriz efenim.sevgiler...