İbo kaptan ve Helana'nın aşkı PART 3
17 Ekim 2013, 09.01 A- A+
ÖLÜMÜNE AŞKLAR SEVDALAR,,DİREN AŞKIM DİREN,,,,,,,DİRENMEK LAZIM,,,,,
Helana sabah erkenden kalktı,çeşmeden kovalara su doldurdu. Bi koşu ağıla gitti keçilere ve tavuklara su verdi.Daha gün doğmamıştı,çeşmenin başına gitti bir güzel sabunlandı elini yüzünü yıkadı çeşmenin yanındaki çimenlere uzandı gökyüzüne baktı şafak atmaya başlamıştı.
Helena düşte gibiydi dün ibo kaptanı gördükten sonra tüm hayatı allak bullak olmuştu, ne yemek yiyebildi ne uyuyabildi, kimdi o sandaldaki karayağız genç, çokda güzel gözleri inci gibi dişleri vardı boylu posluydu,güçlü kuvetli olduğu her halinden belliydi. Büyülenmiş gibiydi helana kalbi yerinden çıkacak gibi oluyor,sandaldaki genci düşündükçe yüreği gümbür gümbür atıyor, tarifsiz duygular içinde kıvranıyordu.
Babannesinin sesiyle irkildi helana,kalktı koşarak kulübeye doğru gitti , babannesine sevgiyle sarıldı helena, Yavruşum dedi babanne doyasıya sarıldı torununa,iki damla yaş gözlerinden süzüldü,kadersiz yavrum diye geçirdi içinden,aklına oğluyla gelini geldi. Oğlunun adi vasiliydi büyük bir gemide çarkçıbaşıydı ,erkek güzeliydi ne giyse yakışır ne söylese dinlenirdi mertti dürüsttü. Şilepleri atinaya demirlediklerinde limanda helana'nın annesi helenle karşılaştı ilk görüşte ikiside birbirlerine aşık oldular ama aralarında aşılmaz engeller vardı,vasilinin ceketinden ve garip anasından başka hiç birşeyii yoktu,ama helen in babasının yani Yorga Papadulos un Şirketleri Atina daki köşkleri Amerika ya Avrupa ya yük taşıyan 10 şilebi vardı vasilinin gemisi de bunlardan birisiydi. Vasili gitti yiğitçe babasından heleni istedi,karga tulumba dışarı attılar vasiliyi, işinden de oldu vasili. Helen ne diller döktü babasına ama yorgo nuh dedi peygember demedi. Kaçmaktan başka çare yoktu çünkü delicesine aşıktılar. Bİ sabah erkenden kaçtılar atinadan.Yorgo küplere bindi adamlar tuttu bulun getirin diye her defasında vasili bir yolunu bulup kaçmayı başardı. O esnada helen bebeğine hamile kaldı ,vasili kaçtı yorga kovaladı tüm Yunanistan ı katettiler helen in vakti gelmişti .
Bir dağ başında helanayı doğururken zaten narin olan vucudu dayanamayıp ruhunu teslim etti ama vasilinin eline nur gibi bir kız çocuğu vererek bu fani dünyadan göçtü gitti. Vasili ağladı feryat etti ıssız dağ başında ama ne fayda son bir gayretle yorgo nun adamlarından kurtulmayı başardı. Kızının doğum esnasında öldüğünü ve torununun yaşadığını öğrenen yorgo iyice küplere bindi vasiliyi ölü torununu geri getirecek olana köşkler büyük paralar vaadetti.
Böylece yunanistan ın en büyük insan avını başlatmış oldu,,,,Vasili yelkenleri açmıştı motor sesi duyulmasın diye,küçük balıkçı kasabasında mola verdiler, burada dostları vardı vasilinin mert yiğit gözü pek dostları. Kayığa erzak doldurdular ev için kereste kapı pencere koydular kafeste tavuk getirdiler 2 de keçi, dostları tedarikini tam yaptılar vasilinin annesi kayıktaydı vasilinin kucağında küçük torununa sımsıkı sarılmıştı ,,Tekrar geleceğim dedi vasili dostlarına helallik aldı yola koyuldu. Epey yol aldıktan sonra yunanistan görünmez oldu. Uzakta adnın silüeti belirdi gitgide yaklaştı vasili, motoru stop ettirdi yavaşça kumsala yanaştı kayıktan atladı ipi aldı uzaktaki ağaca bağladı MORİ adasına ayak basmıştı.,,,,,,,,,,,,
Helana sabah erkenden kalktı,çeşmeden kovalara su doldurdu. Bi koşu ağıla gitti keçilere ve tavuklara su verdi.Daha gün doğmamıştı,çeşmenin başına gitti bir güzel sabunlandı elini yüzünü yıkadı çeşmenin yanındaki çimenlere uzandı gökyüzüne baktı şafak atmaya başlamıştı.
Helena düşte gibiydi dün ibo kaptanı gördükten sonra tüm hayatı allak bullak olmuştu, ne yemek yiyebildi ne uyuyabildi, kimdi o sandaldaki karayağız genç, çokda güzel gözleri inci gibi dişleri vardı boylu posluydu,güçlü kuvetli olduğu her halinden belliydi. Büyülenmiş gibiydi helana kalbi yerinden çıkacak gibi oluyor,sandaldaki genci düşündükçe yüreği gümbür gümbür atıyor, tarifsiz duygular içinde kıvranıyordu.
Babannesinin sesiyle irkildi helana,kalktı koşarak kulübeye doğru gitti , babannesine sevgiyle sarıldı helena, Yavruşum dedi babanne doyasıya sarıldı torununa,iki damla yaş gözlerinden süzüldü,kadersiz yavrum diye geçirdi içinden,aklına oğluyla gelini geldi. Oğlunun adi vasiliydi büyük bir gemide çarkçıbaşıydı ,erkek güzeliydi ne giyse yakışır ne söylese dinlenirdi mertti dürüsttü. Şilepleri atinaya demirlediklerinde limanda helana'nın annesi helenle karşılaştı ilk görüşte ikiside birbirlerine aşık oldular ama aralarında aşılmaz engeller vardı,vasilinin ceketinden ve garip anasından başka hiç birşeyii yoktu,ama helen in babasının yani Yorga Papadulos un Şirketleri Atina daki köşkleri Amerika ya Avrupa ya yük taşıyan 10 şilebi vardı vasilinin gemisi de bunlardan birisiydi. Vasili gitti yiğitçe babasından heleni istedi,karga tulumba dışarı attılar vasiliyi, işinden de oldu vasili. Helen ne diller döktü babasına ama yorgo nuh dedi peygember demedi. Kaçmaktan başka çare yoktu çünkü delicesine aşıktılar. Bİ sabah erkenden kaçtılar atinadan.Yorgo küplere bindi adamlar tuttu bulun getirin diye her defasında vasili bir yolunu bulup kaçmayı başardı. O esnada helen bebeğine hamile kaldı ,vasili kaçtı yorga kovaladı tüm Yunanistan ı katettiler helen in vakti gelmişti .
Bir dağ başında helanayı doğururken zaten narin olan vucudu dayanamayıp ruhunu teslim etti ama vasilinin eline nur gibi bir kız çocuğu vererek bu fani dünyadan göçtü gitti. Vasili ağladı feryat etti ıssız dağ başında ama ne fayda son bir gayretle yorgo nun adamlarından kurtulmayı başardı. Kızının doğum esnasında öldüğünü ve torununun yaşadığını öğrenen yorgo iyice küplere bindi vasiliyi ölü torununu geri getirecek olana köşkler büyük paralar vaadetti.
Böylece yunanistan ın en büyük insan avını başlatmış oldu,,,,Vasili yelkenleri açmıştı motor sesi duyulmasın diye,küçük balıkçı kasabasında mola verdiler, burada dostları vardı vasilinin mert yiğit gözü pek dostları. Kayığa erzak doldurdular ev için kereste kapı pencere koydular kafeste tavuk getirdiler 2 de keçi, dostları tedarikini tam yaptılar vasilinin annesi kayıktaydı vasilinin kucağında küçük torununa sımsıkı sarılmıştı ,,Tekrar geleceğim dedi vasili dostlarına helallik aldı yola koyuldu. Epey yol aldıktan sonra yunanistan görünmez oldu. Uzakta adnın silüeti belirdi gitgide yaklaştı vasili, motoru stop ettirdi yavaşça kumsala yanaştı kayıktan atladı ipi aldı uzaktaki ağaca bağladı MORİ adasına ayak basmıştı.,,,,,,,,,,,,
YORUMLAR