gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Yüzleşmek yürek ister...

10 Aralık 2013, 23.05
A- A+

         Kimi zaman yalnızlık ısıtır insanı, kimi zamansa karanlık.

       “Anılar tıpkı kokular gibi istenmese de aniden hücum eder. Nereden geldikleri bilinmeden uzaklaştırılmaları mümkün değildir; tam tersine insanı peşlerine düşürüp daha çok hatırlamaya zorlarlar, çünkü ilk andaki izlenim hiçbir zaman tam değildir. Anılar ısrarcıdır, çünkü bir noktada egemendirler ve (her anlamda) kontrol dışıdırlar. Başka bir deyişle, geçmiş kendiliğinden bugün olur.” Demiş ya yazar.


       İşte tamda öyle; en loşunda gecenin en gri teraziler kurulur o yalnızlığa... Artılar, eksiler çıkar küf kokulu sandıklardan dökülür ortaya... Darağacına gitmeden önce teraziden geçirir insan kendisini. 
       En sonunda ya ruhunu sallandırır darağacında, ya da ruhsuzları...


       En keskin kılıçlar çekilir bir bir. Yüzleşmeler başlar... Zordur yüzleşmek, hele de en zoru kendisiyle yüzleşmesidir insanın. Çünkü, yüzleşmek yürek ister. Hesap sormak, hesap vermek, bedel ödemek, bedel ödetmektir yüzleşmek. En derin hesaplaşmaların en çetin hesabı görülür o yalnızlığın sükunetinde. Bir sigaranın dumanında, bir fincan kahve tadında, önünde oturduğun camın buğusunda...


       Keşkelerle belkiler doldurur terazi kefelerini. En güzel terazi yalnızken kurulur, eksiler bir tarafa, artılar diğer tarafa...Elde kalan keşkelerle belkilerdir sadece.

       Gece ayazı gibi soğuk isli puslu gri keşkeler can yakarken, bir köşede bekler belkiler umutsuzca.

 

 



Lila
Aralık 2013

 

 

 

YORUMLAR

11 Aralık 2013, 01.10
Lilam Eline sağlık... yazara katılmadım ben ama ya ...geçmiş kendiliğinden bugün olursa ozamanda bugün de birden geçmiş oluverir.......

Hep diyorum bugünü yaşamak diye ... ve bugün, dün olmaya doğru giderken...keşke ve belki dediğimiz birçok şeyin dünde kalması dileklerimle...11/

11 Aralık 2013, 01.12
Sevgili Lilaa..Şu sıralar yalnızlığı seviyorum...Ve karanlığı..Çünkü kendimle bedenim ve ruhumla bu saatlerde yalnız kalabiliyorum....İnsan olgunlaştıkça sanırım daha farklı bakıyor her şeye....Terazi saatleri belli saatlerden sonra çalışmaya başlıyor....Günün getirdiği hızlı tempoda da elbette terazi hiç ayrılmıyor insanın gölgesinden ama asıl gerçek terazi saatleri yalnızken tahtına oturuyor ve egemenliğini ilan ediyor....Keşke dememek için önce düşünüyorum şimdi....Kırılsam da cevap vermiyorum beni parçalara ayıranlara...Biliyorum ki beni ne kadar kırmış olurlarsa olsunlar ben onlar değilim....Söylersem onlardan olacağımı biliyorum artık....Beni ben yapan farklılıklarım var diyorum...Söylersem ben olmam....Onlar gibi olmak istemiyorum..Terazinin diğer kefesine kendimi koymak istemiyorum....Var onlar yalnız başlarına kefenin bir tarafında ağırlık yapsınlar....Diğer tarafı hep boş kalsın....Tıpkı günahlar ve sevaplar gibi...Geçmiş için o kadar çok keşkem var ki...O kadar çok belki lerim var ki...Ama farklı davransaydım düşünüyorum da yine belki lerim ve keşkelerim olacaktı...Olumsuzluklarla neticelenen her olayda mutlaka bir alternatif vardır..Ve insan bu alternatif için hep keşke yada belki diyecektir....Şu sıralar yaşadığım ruh aleminde ki duygularıma tercüman oldunuz...Allah terazi saatlerinden ayırmasın ki gerçek saadete kavuşabilelim....Hoşça kalın.. hoş bırakın ...
11 Aralık 2013, 08.21

Keşkeler; gerçekleştir(e)mediğimiz heveslerimizin  pişmanlığıdır bana göre.

Duygusal varlıklarız biz insanlar.Kimi zaman güler geceriz, kimi zaman dert ederiz. Bazen yaşlar sel olur akar gözlerimizden, bazen de kaskatı kesiliriz.Zaman olur küseriz , sırtımızı döneriz sevdiklerimize, zaman olur peşi sıra gideriz hiç bir şeyi düşünmeden. Dönüp baktığımızda öyle çok keşkelerimizle belkilerimiz var ki. İşte tam da bu esnada ruhlarımız girer devreye.Hani şu, yüzleşirken kendimizle;  eksilerimizi, artılarımızı kefeye koyduğumuz zaman bize eşlik eden ruhlarımız.Zor hem de çok zor yüzleşmek kendimizle çünkü  ruhlarımız da hesap sorabilir bizden önlerine koyduğumuz barikatlar nedeniyle.  Zor bir sınav olsa da hesaplaşmak  kendimizle, unutmayalım ki, en iyi sırdaşımızla; kendi kendimizle hesaplaşmaktayız.En önemlisi de  başkalarıyla paylaşıp paylaşmama  kendi elimizde.....

Sevgiyle kal Lilaa'cımmmmm....

11 Aralık 2013, 09.57

Yarım kalan, yaşanamayanların acısıdır keşkeler... Ne çok yarım kalmıştır bir yanımız, istemişiz ama yapamamışız. İnadına karşısında dikilir dimdik iyikiler. Riske girmenin, göze alabilmenin hazzı vardır çünkü.  ''şimdiki aklım olsaydı'' yakın arkadaşıdır keşkeyle iyikinin :)

Terazimizde iyikilerin ağır bastığı bir hayat dileğiyle yüreğine sağlık diyorum bu güzel duyguları bize aktardığın için

11 Aralık 2013, 10.30
"Hayat;  yaşayamadığımız "belkiler", yaşadığımız "keşkeler", ve içimizde tuttuğumuz "neyse" lerden ibarettir. "  hoşuma giden bu söz yazıya da uygun düştüğünden paylasmak istedım. Sık sık yüzleşmek gerek, yüzsüzleşmeden. Tebrikler, teşekkürler düşündürttükleriniz için...

 
11 Aralık 2013, 11.53
 Öyle zaman olur ki,kabul edemeyiz gerçekleri.Gerçekler bize acı gelir.Acı gerçekle yüzleşmek korkutur bizleri.Bunun yerine kendimize pembe yalanlar uydurur,yapmacık bir Dünya yaratırız kendimize.Daha sonraları bu pembe rüyaya kendimizi tamamen kaptırır,gerçeklerin uzağında kalırız.Gerçeklerle yüzleşmemek bize pek çok zarar verebilir.Hatta bu zararlar bizim görmek istemememizle beraber büyük felaketlerede yol açabilir.Yüzleşmek cesaret ister.Bu cesareti kendimizde bulamazsak eğer,utançlarımız ve korkularımız galip gelmiştir ve her vazgeçişimizde,bizi biraz daha yıpratarak büyürler.Cesaret,mantığın ve aklın, duygularınızla olan iletişiminin tamamının, sizin tarafınızdan kullanılma ehliyetinin olduğunu fark ile başlar.Kısaca birşeyleri gözünüzde büyütende,küçük görende sizsiniz.Sizin bakış açınıza göre olaylar,haller şekil alır.Mantığınız, edindiğiniz tecrübe, gözlem ve bilginin bir bileşkesidir ve mantık,size özeldir.Birine mantıksız gelen,diğerine mantıklı olabilir.Duygular ise yorumlama şekline göre, kafanızın içerisinde belirlediğiniz hallerdir. Cesaret,bunlara şekil veren olarak,herşeye rağmen bunları değiştirmeye istekli olmanız ve harekete geçmenizdir.Yüzleşemedimiz,bırakamadığımız her durum,her madde,her hal bizi bağımlı kılar.Bağımlılık insanı huzursuz yapar.Sadece bağımlı olmak değil aslında.Kendimizi ifade edemediğimiz her hal bizi rahatsız eder.Rahatsız olduğumuz her durum bizi;endişe,korku,öfke,stressli biri haline getirir ki,bu kendimize verdiğimiz hem maddi ,hem de manevi bir zarar olur.Tskl Ellerinize saglık..
11 Aralık 2013, 21.00
lilacım emegine saglık gene güzel bi konuyu cümelelere dökmüşsün..
Hepimizin hiç olmadı desede muhakak keşkelerimiz olmuştur.Benimde oldu ama önemli olan olması deil bunun tekrarlanmaması  bundan 3 sene öncesini düşüngüğüm zaman daha fevri hareket ettigimi ama şuan da bi kere deil en az 3 kere düşünürek hareket ediyorum buda benim olgunlaştıgımın göstergesidir "insanlar olgunlaştıkça keşkeleride azalıyor"

Rune__ 'm gibi yazara bende katılmıyorum. :)) Çünkü anılar ısrarcı değildir o anıları bizler ısrarla önümüze getiririz  geçmişi bugün yapmamakta elimizdedir yeterki ne istediğini bilmek yeterlidir
umarım herkesin terazisinde artıları çok olur :))
aklıma yalının keşke şarkısı geldi paylaşmadan edemiyecem:))
http://www.youtube.com/watch?v=98h_KkXJKHs
13 Aralık 2013, 15.41
Ayaklarınız, elleriniz dert görmesin dostlar, hoşgelmişsiniz...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın