işte baba bi canavar yetişdiriyo bence.kendi dediklerini yaptırmak istiyolar çocukların sorunları dinlemiyolar sen ne istersin diyen ebebeyin yok sence
İşlenmesi ve değerlendirilmesi gereken toplum olaylarından birisi daha...Hemde suç oranlarının çoğalmasını tetikleyici nitelikte...Ne yazık ki hala daha bu dövme kavramı atılamadı toplumun beyninden..Gücü yeten yetene...En kötüsü de başkalarının yanında ''neyi olursa olsun fark etmez''uygulanan şiddet..Ne kadar gurur kırıcı,incitici...TV de haber programında adamın birine mikrofonu uzattılar...Adama sordular''eşinizi döver misiniz?...''O bana ait hem döverim hem severim kime ne!''dedi...''Ama'' dedi spiker ''cezası var hapiste yatacaksınız.''....Olsun dedi....''Döverim hapiste de yatarım...Çıkarım bi daha döverim kime ne!!!! ..Hadi buyur burdan yak....Eğitim şart şart şart...Ama kim verecek bu eğitimi bunu da ben merak ediyorum....Öğretmenlerin bile zıvanadan çıktığı bir çoğunun öğrencileriyle konuşurken küfürlü kelimelerle cümle kurduğu bir dönemde..Ne diyim ne bilim..Söylenecek çok şey var...yetiştirdiğimiz çocuğumuza iyi bir eğitimden başlamak en güzeli...Hoşça kalınması ve hoşça bırakılması dileklerimle...Güzel yazı......
Sevgili DIGOR....
Yazının sonuna geldim. Yok dedim daha yazacağı çok şey var. Başlıkta (1) görünce hah dedim arkası gelecek. Çok ara vermeden gelmesini bekliyoruz..
Çocuklara yönelik şiddet onlar üzerinde onarılmaz hasarlara neden olabilmektedir. sadece bedensel zararla da kalmıyor... kendilerini ifade edemeyen okul performansları dibe vurmuş , asosyal özsaygılarını yitirmiş bireyler olarak yetişmelerine neden oluyor. Şiddetin insani ve toplumsal maliyeti bir kuşaktan ötekine ne yazık ki aktarılıyor
Şiddete maruz kalan çocuklar gelecekte ayni şekilde başkalarına şiddet göstermekte, kimileri uyuşturucu bağımlısı, kimileri cinsel sorunlar yaşamakta ,bazıları çevrelerine zarar vermekte, bazıları ise çalışma hayatlarında başarısız olmakta...Aile içinde gördükleri şiddeti, kurabilirlerse eğer kendi yuvalarında da hem eşlerine hem de çocuklarına çok normal bir davranışmış gibi uygulamaktan gocunmuyorlar.
AİLE İÇİNDEKİ ŞİDDET SORUN ÇÖZME YOLU OLARAK KULLANILDIĞI MÜDDETÇE DE BU SORUN YILLAR BOYU SÜRÜP GİDECEKTİR...
Kalemine sağlık DIGOR...
Güzel bir konu güzel de işlenmiş. Elinize aklınıza sağlık...
1960 lardaki yabancı filimler aklıma geldi. Özellikle kovboy filmlerinde baba çocuğu ya kemerle yada kırbaçla terbiye ederdi.Bizden ileri olan ülkelerin sinema vasıtasıyla örnek bir davranış gibi topluma çocuk terbiye etmenin örneğini verir gibi hemen hemen her filme sahne yaptıkları bir davranıştı. Güzel bir konuya değinmişsiniz. Benim söyliyeceğim bir çok şey yazınızın son dört paragrafında var. Ellerinize sağlık demekten başka bir şey diyemiceğim.
Şiddet maalesef toplumun her kesiminde mevcut . Anne döver, baba döver öğretmen döver (gerçi öğretmenler bir ölçüde engellendi ) çocukta arkadaşını döver, büyür eşini döver çocuğunu döver.Bir öğrencim vardı ödevini kontrol ederken elimi başına koymak istedim , elleriyle kafasını kapadı ve kaçınmaya çalıştı hemen anladım olayı ''Anneni yarın çağırı mısın '' dedim. Anne geldi ertesi gün sordum Turgay evde dayak yiyor mu? Anne ağlayarak '' Hemde ne dayak dedi eşim sürekli dövüyor ''dedi.Ertesi gün babayı çağırdım . Neden ? dedim dayak sence onu adam eder mi?''hocam , dedi '' Beni babam döverek eğitti ''.Dayak sanki geleneksel bir terbiye yöntemi olmuş.Büyük oğlum henüz küçüktü , svri uçlu bir nesneye uzandı bende korktum kendini yaralıycak diye bağırdım .Annemim uyarısı aynen şuydu ''Bağırma , çocuk korkar ve engin düşünemez ,usul usul anlat ''dedi. Evet geniş bakış açılarına sahip bireyler yetiştirmek anne ve babaların elinde .Keşke anne ve babaları anne-baba olmadan önce eğiten kurumlarımız olsa.Ellerinize sağlık digor her zaman ki gibi toplumsal sorunlara eğilen bir yazı yazmışsınız ...
Uygulanan her türlü şiddet eylemi, fiziksel güçsüz, fiziksel güçlü hele gelene dek şiddet yönünde şarj oluyor...
Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle herkese yetecek de artacak bir cennet olan ülkemiz, giderek cehenneme dönüşüyor; her bir yanda kavga halinde insanlar, herkes birbirine saldırır halde, kavganın, dövüşün hatta cinayetlerin ardı arkası kesilmediği gibi giderek artıyor.
Nedenlerden birine değinmişsin Digor, teşekkürler.
Yazıda tek gözüme batan yer, -asla kastetmediğine, yazı bütünlüğüne bakarak ve genel duruşun hakkında az da olsa fikir sahibi olduğumdan inanmadığım- "Sokak ortasında"nın konumu.
Bence bu manzaranın, -başkalarının yanında olması daha da beter olmakla birlikte- sokak ortası, ev ortası, kıyısı falanda olması arasında fazla bir fark yok.
Devamını bekliyoruz.
İzninle, bazı arkadaşlara senin blogun altından, senin blogundan alakasız bir not:
Sağ olsunlar, tanıdık tanımadık bazı arkadaşlar "Neden yazmıyorsun, neden görünmüyorsun?" sorularını soruyorlar özellerden. Bunun Gamyun ile, blog portal ile bir alakası yok.
-Ben diyeyim- Duaya gittim dönücem, -siz diyin- "Bedduaya gitti dönecek."
Çoğumuzda olduğuna inandığım hallerdeyim ben de. Gündemle alakalı olarak, kötü kafadayım; okusam da akıl fikir başka yerlerde olduğundan yazasım gelmiyor, istesem de, istediğim gibisini beceremiyorum. Geçecek, bu günler de geçecek...
Sevgiler
BÖYLE İNSANLAR BABA OLMAYI HAKETMİYOR..... o çocuk ne yaptıysa yaptı ,al karşına adam gibi konuş. senı örnek alacak o. senın ona yaşattıklarınla büyüyecek.adamlığın mı eksiliyo sakince sorununu dinlesen. böyle insanlar baba olmamamlı.....
'' SİDDETLE BÜYÜYEN,ŞİDDETLE BÜYÜTÜR''
Asla dayanamayacağım bir konuyu manzara etmişsiniz, için garip oldu. Şiddetin her türüne şiddetle hayır diyorum. Selamlar...
YORUMLAR
Sevgili DIGOR....
Yazının sonuna geldim. Yok dedim daha yazacağı çok şey var. Başlıkta (1) görünce hah dedim arkası gelecek. Çok ara vermeden gelmesini bekliyoruz..
Çocuklara yönelik şiddet onlar üzerinde onarılmaz hasarlara neden olabilmektedir. sadece bedensel zararla da kalmıyor... kendilerini ifade edemeyen okul performansları dibe vurmuş , asosyal özsaygılarını yitirmiş bireyler olarak yetişmelerine neden oluyor. Şiddetin insani ve toplumsal maliyeti bir kuşaktan ötekine ne yazık ki aktarılıyor
Şiddete maruz kalan çocuklar gelecekte ayni şekilde başkalarına şiddet göstermekte, kimileri uyuşturucu bağımlısı, kimileri cinsel sorunlar yaşamakta ,bazıları çevrelerine zarar vermekte, bazıları ise çalışma hayatlarında başarısız olmakta...Aile içinde gördükleri şiddeti, kurabilirlerse eğer kendi yuvalarında da hem eşlerine hem de çocuklarına çok normal bir davranışmış gibi uygulamaktan gocunmuyorlar.
AİLE İÇİNDEKİ ŞİDDET SORUN ÇÖZME YOLU OLARAK KULLANILDIĞI MÜDDETÇE DE BU SORUN YILLAR BOYU SÜRÜP GİDECEKTİR...
Kalemine sağlık DIGOR...
Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle herkese yetecek de artacak bir cennet olan ülkemiz, giderek cehenneme dönüşüyor; her bir yanda kavga halinde insanlar, herkes birbirine saldırır halde, kavganın, dövüşün hatta cinayetlerin ardı arkası kesilmediği gibi giderek artıyor.
Nedenlerden birine değinmişsin Digor, teşekkürler.
Yazıda tek gözüme batan yer, -asla kastetmediğine, yazı bütünlüğüne bakarak ve genel duruşun hakkında az da olsa fikir sahibi olduğumdan inanmadığım- "Sokak ortasında"nın konumu.
Bence bu manzaranın, -başkalarının yanında olması daha da beter olmakla birlikte- sokak ortası, ev ortası, kıyısı falanda olması arasında fazla bir fark yok.
Devamını bekliyoruz.
İzninle, bazı arkadaşlara senin blogun altından, senin blogundan alakasız bir not:
Sağ olsunlar, tanıdık tanımadık bazı arkadaşlar "Neden yazmıyorsun, neden görünmüyorsun?" sorularını soruyorlar özellerden. Bunun Gamyun ile, blog portal ile bir alakası yok.
-Ben diyeyim- Duaya gittim dönücem, -siz diyin- "Bedduaya gitti dönecek."
Çoğumuzda olduğuna inandığım hallerdeyim ben de. Gündemle alakalı olarak, kötü kafadayım; okusam da akıl fikir başka yerlerde olduğundan yazasım gelmiyor, istesem de, istediğim gibisini beceremiyorum. Geçecek, bu günler de geçecek...
Sevgiler
'' SİDDETLE BÜYÜYEN,ŞİDDETLE BÜYÜTÜR''