Sen bana bakma...Bugün BENim...
30 Ocak 2014, 00.04 A- A+Yürüyorum sokaklarında…Bugün benim…Uzun zaman sonra bugün BENim…Kalabalıklar içinde yalnız…Arnavut kaldırımlarında adımlarımı dinliyorum.Her adımda geçmişime yol alıyorum.Acılarım,sancılarım,mutluluklarım,heyecanlarım,aşklarım…
Sahilinde dalgalarını izliyorum.Yine hırçınsın.Eyyy şehir ne çok benziyoruz….Başımın üstünde dönen martıları duyuyorum.şarkımı söylüyorum,hep aynı nakarat “ben ne yangınlar gördüm…böylece bırak beni…sen ateşten korkarsın…kaç kurtar kendini…ben ne yaralar aldım…hiç biri öldürmedi…”
Ganita’da çayımı yudumlarken balıkçı teknelerini izliyorum.Arkadaşlarımla yaptığımız tavla partileri geliyor gözümün önüne.Gülümsüyorum…
Gazipaşa yokuşundan meydana yol alırken adımlarım sıklaşıyor…Bir an önce meydan parkındaki ulu ağaçları görmek istiyorum.Kuş yuvaları hala duruyor mu??? Değişmiş parkım:(( Çoğunun aksine ne çok severdim burada bir köşede oturmayı.İnsanları izlemeyi…Oturuyorum.Gözümde ilk kez meydanda elimde bir valiz,titrek bir yavru kuş gibi oturuşum aklımda.Korku, heyecan,özlem içinde kararsız tedirgin halim yine üstümde…
Maraş caddesinden aşağı yürümeye başlıyorum…Seviyorum dar sokaklarını…Çoğu dükkan duruyor…Varlıbaş’a gelmişim hiç anlamadan.(sevmedim bu binayı)Onca yol ne çabuk geçmiş.Ne çok hesaplaşmışım…”ben ne yangınlar gördüm…böylece bırak beni…sen ateşten korkarsın…kaç kurtar kendini…ben ne yaralar aldım…hiç biri öldürmedi…”
Sahile iniyorum yeniden…Kayalıklarda oturuyorum…Hani alsan beni diyorum en büyük dalgaya…Alsan da sonsuza kadar saklasan…Biriktirdiğim ne kadar gözyaşım varsa dökmek istiyorum.Denize karışsın,kimseler görmesin ağladığımı…Üşüyorum…Aldırmıyorum.Yüreğimdeki titremenin yanında öylesine zayıf kalır ki bu üşüme…
Ne kadar oturdum öylece bilmiyorum.Bir çocuk sesiyle kendime geliyorum.Buz kesmiş her yanım.Kalksam artık iyi olacak.Gün batıyor…
Seviyorum seni …Çok özlemişim seni Trabzon…Umutlarımın,mutsuzluklarımın,sevdalarımın hırçın şehri…Seninle işim bitmedi …Boztepe’den seni seyredip,semaverde çayımı içeceğim…Atatürk köşkünden tepeden bakacağım sana…Hesaplaşacağız seninle ve hasretle kucaklaşacağız…
Bugün benim.Uzun zaman sonra bugün ilk kez BENim…
YORUMLAR
En güzel yıllarımın geçtiği şehir. Akçaabatta köfte yemek, boztepede çayını yudumlarken şehri seyretmek, Maraş caddesinde ve uzun sokakta gezmek, Gazipaşa yokuşunda Antep baklavacısında dondurmalı kadayıf yemek, Akçakocada balık tutmak, Beşirli sahilde yürümek, üniversite kampüsünde balkonlara oturup inen ve kalkan uçakları seyretmek, araklıda denize girmek, Yıldızlıda mangalda balık yapmak, aşıklar parkında sohbet etmek ve şehrin arnavut kaldırımlı dar sokaklarında dolaşırken kaybolup gitmek...kendini kaybetmek...düşünmek...yağan ve ıslatan yağmura inat yalnızlığına inat o sokaklarda yürümek... Başkadır Trabzon... İnsanı da başkadır, damaktaki ve zihindeki bıraktığı iz de başkadır.