Canımm arkadaşım benim sen,
Detayların ince, naif insanı sen,
Ve nihayet yazmalara gelen sen...
İlk yazınla, ilk sözün ve ilk şarkınla hoş geldin Gamyun Bloga Detay:)
Saz ile, söz ile bezenmiş derin bir yazı okudum, inan tanışıklığımızla alakalı değil bu düşüncem.
Hep havadan sudan mı konuştuk biz oynarken diye düşündüm biliyor musun yazını okuyunca, hiç üzerine sinmemiş şehrin kasveti hiç.
Ya da hiç farkettirmemişsin bu ince detayı. Sen de kara bulutların üzerine çöktüğü o günlerin çocuğusun ha, o yılların, o şehirlerden birinin...
Çok teşekkür ederim Detay, okuttuğun için bize kendini. Nihayet:)
AtayaG.
Yağan yağmurlarıyla ağladığım şehri bilirim..Islak kaldırımlarında içim titreyerek yürüyüşlerimi...Hiç bir şehre sığamayışımı,bir yerlere ait olamayışımı bilirim birde...Çoklarının farketmediği kasvet,lanetli bir bulut gibi benimle yürür sanki...Ve yaşamamış olsam da belli dönemlerin acılarını bilirim yaşamışçasına...Çok etkileyiciydi.Tebrik ederim.Sevgilerimle...
Bazı şehirler vardır... Gül kokar... Seması her daim ışıl ışıldır... Bazı şehirler vardır... Tarih kokar... Her yanı mazidir... Ve bazı şehirler vardır.. Ölüm kol gezer... Azrail her yandadır..
Farklıdır şehirler... Şehirler gibi insanlar da farklıdır... Ama farklı olmak; beraber yürümeğe engel değildir, zaten olmamalıdır...
Hangi şehirde olursak olalım; şimdiye kadar bizlere neler empoze edilmiş olursa olsun biz canız... Biriz... Birliğiz.. Geçmişimiz bir.. Geleceğimiz bir...
Ben bir şehirde, bir candan kopanları okudum az önce... Taa yüreğinden kopup gelenleri... İçinden geçenleri...
Yıllardır kuşlar cıvıl cıvıl değil... Acılar kocaman...Sevdalar büyük... Ama sevdaların önündeki engeller sanki daha bir büyük...Sadece o şehirde değil... Her şehirde...
O şehir... Bilmiyorum yolum düştü mü? Bilmiyorum...Ne diyeyim... Selam olsun o şehre... Kalbi tertemiz her faniye selam olsun... Her şehre, o şehirlerdeki cananlara selam olsun..
Yazdıklarınızdan etkilenmeyenler veya anlatsanız yadırgayacak olanlar, insanlık vasfından nasibini almamış olanlardır Detay. Kasveti şehirlere çöreklendirenler insan suretindeler. Sizin duygunuzu hissedebilen herkesin kalbi kasvet dolu, biz nereye gidiyorsak o kasvet de bizimle geliyor oraya. Empatiye ihtiyaç bile yok, öyle gözümüze gözümüze sokuyorlar ki her şeyi, hem de büyük bir olabilirlik kılıfında, ilk elden yaşıyoruz neredeyse.
Yine çok kötü günlerdeyiz, bitmiyor kötü günler yani... konular değişiyor, insanlar değişiyor, ölümler, baskılar, faşizan tutum değişmiyor. Şaşırıyoruz hatta şaşıramıyoruz bile, hiddetleniyoruz, bir şekilde patlamaya hazır bomba gibiyiz. Kendi adıma Great'in balta girmemiş küfür sözlüğünü de kullanamıyorum, halbuki şöyle ağız dolusu bir küfür etsem belki biraz düzeleceğim. Yazınızı okudum, bol bol ağladım, dağıldım resmen, biraz deşarj oldum. "İyi ki yazmışsınız" demeye utanıyorum acı yaşanmışlıktan ötürü. Ajite etmeden, bu kadar sadelikle bu denli güzel anlatım... tebrik ediyorum, herkes kalbini bu biçim dökemez ortaya.
Çok kötü bir yorum oldu farkındayım, fazlaca şeyi bir kerede söylemek isteyince, dopdolu olunca içim yazamıyorum. Şöyle bitireyim: Ben size bu satırları yazdıran her şeye lanet okuyorum. Tüm, insana zulüm üzerinden nemalanan çevrelere, para uğruna, iktidar uğruna geviş getire getire insan eti yiyen yaratıklara, bu insan öğüten çarka, çarkın her bir dişlisine, birini bir diğerinden ayıran çağdışılığa, yozluğa... İnsanı insan olduğuna utandıran her türlü canlıya, nesneye ve düşünce biçimine lanet olsun.
Sevgili Detay,
dün gece okudum satırlarınızı, öyle bir buruldu ki içim, nokta bile koyamadım.
Ne yazık ki, güzel ülkemizin tüm şehirlerinin geçmişinde acı öyküler var. Kimileri çok çok önde kazıldı hafızalara. Dün gece, yazınızı okuduktan sonra, Sivas geldi aklıma, K. Maraş, Malatya, Menemen geldi...
Şehirlerin, ilçelerin ne suçu var ki oysa...
Masumların da suçu yok. Kötüler yapar, masumlar yanar hep.
Yüreklere derin dokunan bir üslubunuz var; içi yanan birinin iç yakmasını yaşadım ben de.
Çok hoş gelmişsiniz. Keşke daha önce de gelseydiniz.
Teşekkürler
Bazen diyorum iç karası insanın yüzüne vururmuş....Şehirlerinde yaşanmışlıkları,acıları o şehrin havasına karışıyor sanki....Tıpkı insanları gibi...Birde bir yerde okumuştum....Bazı şehirlerin kurulduğu yerler pozitif enerji hatlarının üzerinde,bazıları ise negatif enerji hatları üzerine kurulmuş....Pozitif enerji geçen yerlerde yaşayan insanların daha pozitif,güler yüzlü,sağlıklı,insancıl oldukları,negatif enerjili yerlerde yaşayan insanların da bir o kadar soğuk,acıma duygusundan yoksun,hastalıklı oldukları tespit edilmiş....Elbette ki memleketimizin karış karış topraklarında tanık olmadığımız ama tanıklık edenlerin dillerinden dökülenleri zaman zaman okuyup dinlediğimiz çok acı olaylar,yaşanmışlıklar var....Her dönemin ayrı bölgelerde çok ayrı ve derin izleri var.....Keşke daha temiz bir dünya için adım atabilsek..İç acılarını dindirmek için ilaçlarımız olsa....Kalbi ağlayanların gözyaşlarına yol yapabilsek yollarımızı.....Ama çokta bir şey gelmiyor elimizden ne yazık ki...Dua etmekten başka..Günahsız ağızlardan edilen dua kabul edilirmiş....İnsanın insana zulmünün bitmesi dileğiyle...Dualarımız sıkıntı içinde olan tüm müslüman kardeşlerimiz için...Çok içli bir yazı...Derin yaraların zaman zaman kabuğunun kaldırılıp da kanaması duygusunu uyandırdı nedense bende....Hüznü anlatanın dilinden yaşamak bu olsa gerek....Sanal diyorlar ya...Ben buna inanmıyorum...Oradan,yazdığınız satırlardan bizleri bu kadar duygulandıran satırları döktüren sizlere ben sanal olarak bakmıyorum arkadaşım...Gerçeğin dibinde kalmış ,karıştırdıkça gün yüzüne çıkan tortuları bunlar....Çok farklı duygular uyandırdı..Düşündürdü...Güzeldi....
Başka nasıl paylaşılabilirdi ki...Kaleminize sağlık, sevgiyle...
Okudukça aşağıya doğru sürükledim sayfayı, bitmesin daha da fazla okuyayım diye. Böyle yazılar okuyunca, çok özeniyorum, neden ben böyle anlatamıyorum aklımdan geçenleri diye. Her insan için, kendine ağır gelen, kasvet veren yerler vardır, hatıralarında iz bırakmış. Keşke olmasa ama oluyor işte, bırakıyor insanın içine o kasveti, buhranı o suçlu şehirler. Bazen benimki gibi kişisel, bazen sizinki gibi toplumsal izler.
ŞEHİRLERİN RUHLARI OLDUĞUNA İNANIRIM. HER ŞEHRİN BİR RUHU VAR VE O ŞEHRE GELEN İNSANLARDA BUNU YAŞARLAR DİYE DÜŞÜNÜRÜM. AMA HİÇBİR ŞEHRİ BU KADAR KASVETLİ DÜŞÜNMEMİŞTİM. OKURKEN İÇİMDEN O ŞEHRE GİDİP ORAYI SEVMEK İSTEDİM CANLANDIRMAK RUHUNU OKŞAMAK GELDİ İÇİMDEN.ÜZÜLMÜŞ BİR ÇOCUĞU SEVGİYLE SARMAK GİBİ BİRŞEY ....
YAZINIZ O KADAR YALIN , O KADAR ANLAŞILIRKİ AYNI GMSNN GİBİ HİÇ BİTMESİN DEVAM ETSİN ŞİİR GİBİ OKUMAYA DEVAM EDEYİM DİE DÜŞÜNDÜM .
UZUN SÜREDİR BLOGLARA BAKMIYOR VE YORUM YAPMIYORDUM BENİM İÇİN ÇOK GÜZEL OLDU TŞK EDERİM.
Zaten sehirlerin, topraklarin, cocuklarin sucu ne ki ? Analarin, evlatlarin gözyaslarin sucu ne ki ?
çok güzel olmuş bşarılarının devamını dilerim ellerine sağlık
YORUMLAR
Bazı şehirler vardır... Gül kokar... Seması her daim ışıl ışıldır... Bazı şehirler vardır... Tarih kokar... Her yanı mazidir... Ve bazı şehirler vardır.. Ölüm kol gezer... Azrail her yandadır..
Farklıdır şehirler... Şehirler gibi insanlar da farklıdır... Ama farklı olmak; beraber yürümeğe engel değildir, zaten olmamalıdır...
Hangi şehirde olursak olalım; şimdiye kadar bizlere neler empoze edilmiş olursa olsun biz canız... Biriz... Birliğiz.. Geçmişimiz bir.. Geleceğimiz bir...
Ben bir şehirde, bir candan kopanları okudum az önce... Taa yüreğinden kopup gelenleri... İçinden geçenleri...
Yıllardır kuşlar cıvıl cıvıl değil... Acılar kocaman...Sevdalar büyük... Ama sevdaların önündeki engeller sanki daha bir büyük...Sadece o şehirde değil... Her şehirde...
O şehir... Bilmiyorum yolum düştü mü? Bilmiyorum...Ne diyeyim... Selam olsun o şehre... Kalbi tertemiz her faniye selam olsun... Her şehre, o şehirlerdeki cananlara selam olsun..
Yazdıklarınızdan etkilenmeyenler veya anlatsanız yadırgayacak olanlar, insanlık vasfından nasibini almamış olanlardır Detay. Kasveti şehirlere çöreklendirenler insan suretindeler. Sizin duygunuzu hissedebilen herkesin kalbi kasvet dolu, biz nereye gidiyorsak o kasvet de bizimle geliyor oraya. Empatiye ihtiyaç bile yok, öyle gözümüze gözümüze sokuyorlar ki her şeyi, hem de büyük bir olabilirlik kılıfında, ilk elden yaşıyoruz neredeyse.
Yine çok kötü günlerdeyiz, bitmiyor kötü günler yani... konular değişiyor, insanlar değişiyor, ölümler, baskılar, faşizan tutum değişmiyor. Şaşırıyoruz hatta şaşıramıyoruz bile, hiddetleniyoruz, bir şekilde patlamaya hazır bomba gibiyiz. Kendi adıma Great'in balta girmemiş küfür sözlüğünü de kullanamıyorum, halbuki şöyle ağız dolusu bir küfür etsem belki biraz düzeleceğim. Yazınızı okudum, bol bol ağladım, dağıldım resmen, biraz deşarj oldum. "İyi ki yazmışsınız" demeye utanıyorum acı yaşanmışlıktan ötürü. Ajite etmeden, bu kadar sadelikle bu denli güzel anlatım... tebrik ediyorum, herkes kalbini bu biçim dökemez ortaya.
Çok kötü bir yorum oldu farkındayım, fazlaca şeyi bir kerede söylemek isteyince, dopdolu olunca içim yazamıyorum. Şöyle bitireyim: Ben size bu satırları yazdıran her şeye lanet okuyorum. Tüm, insana zulüm üzerinden nemalanan çevrelere, para uğruna, iktidar uğruna geviş getire getire insan eti yiyen yaratıklara, bu insan öğüten çarka, çarkın her bir dişlisine, birini bir diğerinden ayıran çağdışılığa, yozluğa... İnsanı insan olduğuna utandıran her türlü canlıya, nesneye ve düşünce biçimine lanet olsun.
dün gece okudum satırlarınızı, öyle bir buruldu ki içim, nokta bile koyamadım.
Ne yazık ki, güzel ülkemizin tüm şehirlerinin geçmişinde acı öyküler var. Kimileri çok çok önde kazıldı hafızalara. Dün gece, yazınızı okuduktan sonra, Sivas geldi aklıma, K. Maraş, Malatya, Menemen geldi...
Şehirlerin, ilçelerin ne suçu var ki oysa...
Masumların da suçu yok. Kötüler yapar, masumlar yanar hep.
Yüreklere derin dokunan bir üslubunuz var; içi yanan birinin iç yakmasını yaşadım ben de.
Çok hoş gelmişsiniz. Keşke daha önce de gelseydiniz.
Teşekkürler
YAZINIZ O KADAR YALIN , O KADAR ANLAŞILIRKİ AYNI GMSNN GİBİ HİÇ BİTMESİN DEVAM ETSİN ŞİİR GİBİ OKUMAYA DEVAM EDEYİM DİE DÜŞÜNDÜM .
UZUN SÜREDİR BLOGLARA BAKMIYOR VE YORUM YAPMIYORDUM BENİM İÇİN ÇOK GÜZEL OLDU TŞK EDERİM.