gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Dönmedolap

25 Şubat 2014, 02.37
A- A+
İnsanda en zor değişebilen şey sanıyorum kemikleşmiş düşünceleridir. İdeoloji, inanç, dünya görüşü vs. vs... Yaşı kemale ermiş birinin dünya görüşü, düşünce yapısı, fikri de oturmuştur buna göre. Böyle desek de, "insan iki uç düşünceye tüm hayatı boyunca asla sahip olamaz" gibi bir mutlaklık da getiremeyiz konuyla ilgili. Bu olabilir bir şey. Ama sanıyorum ki çok çok uzun bir zaman dilimi olmalı bu iki uç fikir aidiyeti arasında. 


Değişime ve insan düşüncesinin değişebilirliğine inananlardanım ben. İnsan gelişen bir varlık, bu gelişimi kendine verdiği emek doğrultusunda onu daha aydınlık biri yapabilir, tabii gelişime açık olan insanlardan söz ediyorum. Sürekli değişen dünyaya, konjonktüre, sahip olunan dahiliyetin geçerliliğine/değişimine/halihazırda tedavülde olup olmamasına ve daha bir yığın iç veya dış değişkenlere bağlı olarak, yıllar içerisinde insanın kemikleşmiş düşünceleri önce sahip olunan düşünceden yavaş yavaş uzaklaşarak karşı düşünceye ılımlı hale gelebilir ve nihayet ilk halinin tam karşıtına dönüşebilir. Ama dediğim gibi bu kökten değişim uzun bir zaman aralığına yayılmış ve sindirilmiş olmalı, sahiciyse tabii...


Bilirsiniz, dönmedolap geriye çark etmeden önce üç beş saniye olduğu halde kalır, sonra aksi istikamette dönmeye başlar. İnsan dediğimiz şey dönmedolap değil ki, iki günde, iki ayda olduğunun tam karşıtına evrilsin. Buna rağmen dönmedolap insanlar var mı? Var elbette...


Bu dönen dolaplar, yani dönmedolap insanların neden döndükleri ve neden böyle kendileri olmayan bir kılıfa girdikleri değişik şekilllerde gerekçelendirilebilir. Ya büyük maddi veya manevi kişisel/yapısal çıkarları vardır, bu nedenle takıyye yapıyorlardır -ki en tehlikelisi-, ya düşünme yetileri sahiden de yoktur, koyun misalidirler, yönetiliyorlardır -ki en akla ziyan olanı- veya da küçük hesaplar peşinde bir köylü kurnazlığı, bir soytarılık ve zevzeklik içerisinde kendilerini ıspat çabasındadırlar -ki en komiği-


Bu gerekçelendirmeler, nereden bakarsanız bakın, hangisini ele alırsanız alın tiksindiricidir. İnsan elbette ki değişir, gelişir ama bu değişim "sahici", öz ve söz de her daim "bir" olmalıdır. Dönmedolap her ne kadar değişik amaçlarla icat edilmiş olsa da, lunaparklarda işletilen bir oyuncaktan ibarettir. İnsan karşılığında da değeri ancak bu kadardır "oyuncak". Oysa insan dediğimiz şey, ne bir bireyin, ne bir düşüncenin, ne de herhangi başka bir şeyin oyuncağı olamayacak kadar kıymetli bir varlıktır çünkü akıl ile yaratılmıştır. Bu dünyada oyuncak olmuş insanlar yaşar, birilerini oyuncak gibi kullanan insanlar yaşar, bir de diğerleri...


Tüm dönmedolaplara ithaf olunur...

YORUMLAR

25 Şubat 2014, 06.09
İnsanlar doğar büyür değişir ve ölür değişmeyen tek mutlak Allahtır..
25 Şubat 2014, 10.16
Zamanlaması mükemmel olmuş :)) Tam da dönmedolap mevsimi. Önümüzdeki bir ay boyunca her çeşidine rastlamak mümkün olacak. Liderler meydanda dolaplar etrafında dönüp duracaklar. :)) Kim kimin etrafında, kim dönüyor orası karışık biraz ama olsun ( :
Lunaparkta olanı eğlendiriyor, mutlu ediyor en azından bunlar ise bildiğin külliyen zarar :))) 
Olabildiğince uzak durmaları  temennisiyle, teşekkürler paylaşım için...

25 Şubat 2014, 10.23
Cezbe ,ne kadar güzel tanımlamışsınız.Hele dönme dolap benzetmenize bayıldım.Malesef, malesef diyorum bugünkü yaşadıklarımızda geldiğimiz son  nokta hep bu dönme dolap misali dönenlerin yüzünden değil midir?Şu BEN egosundan bir kurtulabilsek,İyiyi ,güzeli alkışlamasını bir bilebilsek.Kişisel çıkarları değil,ülke çıkarlarını öne çıkarabilsek.örnekleri say say bitiremiyorum.Köylü kurnazlığı benzetmenize katılmıyorum, bu ülkede diplomalı kurnazlar neler yapıyorlar  , düşüncenin sınırlarını zorlar oldular.Sonunda şunu söylemek istiyorum.Doymuyoruz,Aziz Nesin in sözü geldi aklıma.Böyle gider mi? Dönme dolap gibi dönenleri dışlamadığımız sürece ,selamı kesmediğimiz,yüzlerine bakmadığımız sürece,akraba,yandaş,dost ilişkileri ile yola çıkmadığımız sürece ,evet devam eder gibi görünüyor.Harika yazmışsınız,  herkes payına düşeni alır inşallah.Ben aldım.Teşekkürler.

25 Şubat 2014, 11.38
  Binbir çeşit yüz takınabiliyor artık insanlar.Öyle de sahici görünüyorlar ki hayret verici...Bu derece çok yüze sahip olanların fikirlerinin esen rüzgara göre yön alması hiç şaşırtıcı değil.
  Kısacık bir zaman dilimi öncesinde bambaşka bir siyasi düşüncedeyken,bir anda taban tabana zıt bir fikrin en ateşli savunucusu olan insanlar görüyorum.Hayretle izliyorum.
  Hakikaten zamanlama bakımından çok yerinde bir yazıydı ve belirttiğiniz detaylar bir çoğumuzun sürekli aklından geçenlerdi.Tebrik ediyorum.Sevgilerimle...
25 Şubat 2014, 15.44
İnsanı diğer canlılardan ayıran özellikler, iradesi, düşüncesi, analiz ve sentez gücüdür. Bu nedenle hayat boyunca bilgi ve deneyimi artan insanoğlu bu birikimini kullanarak  değişim gösterir. Bu değişimin bilimsel gerçeklikler, moral değerler, adalet ve  hoşgörü çerçevesinde olanı istendik olup insanoğluna yakışan niteliktedir. "Dönmedolaplar" ise, insan ve uygarlık adına değil sadece kendi çıkarları yönünde değişime uğrarlar ya da uğramış görünürler. Aslında onlar için değişmeyen tek şey merkezde kendilerinin olduğu ilkel düşünce tarzının sonuna kadar benimsenmiş olmasıdır. Paylaşımınız için yüreğinize sağlık diyor teşekkür ediyorum. Sevgiler.
25 Şubat 2014, 15.59

Biraz iyimser bir bakışla: 

Dünya çağdaş bir demokrasiye kavuşmuş, bütün sokaklar; özgürlük, huzur, mutluluk şarkılarıyla yankılanıyor. Herkesin düzenli bir yaşam biçimi, hiç kimsenin eli başkasının cebinde değil, kimse kimsenin kuyusunu kazmıyor.

İnsan oğlu derin kötülükler peşinde değil: savaşlar yok, insanlar pire gibi zehirlenmiyor, barış var, çocuklar ölmüyor, anneler ağlamıyor, kadınlar dul kalmıyor, babalar sakat kalmıyor, insanlar yerinden yurdunda edilmiyor, kadınla sokak ortasında boğazlanmıyor. Sevgi, aşk var, herkes sarmaş dolaş.

Devlet yöneticileri iktidar hırsında değil, fakir fukara seçimden seçime makarnaya doymuyor, paralel yapılanmalar yok, böcek ve her türlü dinleme haşereleri imha edilmiş. Dönme dolaplar sadece lunaparklarda dönüyor. Volkanlar patlamıyor, depremler, olmuyor çığ düşmuyor, sel baskınlarından insanlar bodrum katlarında telef olmuyor, doğal gaz patlamalarıyla doğal ölüm olmuyor, büyük şehirlerde insanlarda açık lagar kuyularında boğulmuyor. Ve dünya gelişimini tamamlamış. Ne güzel olurdu dimi:) 

Tamam ben burdan kesiyorum, birileri gerçek sanacak abi bu dediğin nerde diye soracak::) 

Yazının sonuna (!) koymadım, bunlar benim dileklerim, biraz hayal ötesi ))  Yada çok uçtum :)

25 Şubat 2014, 19.47

Yazının amacı yorumlar çerçevesinde midir? Bilmiyorum... İnsan en iyi kendisini bilir... En iyi bildiğim şudur ki: Ben zor değişirim. Özellikle siyasi yanım çok katıdır. Bu doğru mudur? Tartışılır...Ama zor değişimin bir güzel yanı var. Madem değişmiyorsun, ya doğrusun ya da eğri.. Bir doğru, bir eğri olmaktan daha iyidir:)


25 Şubat 2014, 21.10
Dün gece, sessiz saatlerim benim. Canım da sıkkın biraz-,açtım bir word dosyası, oturdum yazdım bir şeyler. Karalamalarım benim. Ihh, bende kalsınlar bu harfler, kelimeler 've'ler, 'fakat'lar dedim ve kapadım dosyamı uyuttum onları. Ben de uyudum sonra. 
Sabah yazının başlığını okuyunca Cezbe, daha senin yazdığını göremeden sağda, dedim kim bu benim dönmedolap hikayemi sanki okumuş da buraya yazmış gibi:) Tabii çok farklı içerikle... Benimki sadece bir betimlemeydi dönmedolabı kullandığım; 
''Tam da en tepedeyken dönmedolap, elektriğin kesilmesi hani, kalakalırsınız öyle, garip bir korku, sallanmanın verdiği bir iç bulantısı, aşağıya baksanız,..................................................'' diye devam eden kısacık bir anlatım.

Yazına gelirsem, senin dönmedolap benzetmendeki insanlara, ne dolaplar dönüyor, ne dolaplar çevriliyor demekten başka bir yorum gelmiyor aklıma. Değişimi severim oysa, gelişimle birlikte değişen bakış açılarını da. Ama dediğin gibi, insanın hayatta bir duruşu, şekillenmiş bir bakış açısı ve bir dünya görüşü olmalı. Bunlar gelişebilmeli, çağın  değişimine paralel yeniden yorumlanabilmeli elbette ama tümden çark etmenin tek bir açıklaması vardır; rant. 
Belki de şöyle diyorlardır içlerinden;
''Düşünmüyorum, yine de varım, hatta var demeyeyim epey bir varsılım.'' 
Sana bir not; İthaf demeyeydin iyiydi:) Aram nahoş o kelimeyle de:)
AtayaG.

26 Şubat 2014, 00.42
insani insan yapan dogstan yuklenilen programi degilmidir  bilgisayara program bozulmasin diye virus programi yukluyoruzda insana  neden virus programi yuklemiyoruz  programsiz akil ne ise yararki her an donmeye hazirdir yapilan guzellikler ve isler karsisinda insan yinede nakorluk yaparsa buna  ne diyelim cezbe kardesim demekki beyinede virus programi yuklemek gerekiyormus  saygilar
27 Şubat 2014, 00.52

         Teşekkürler arkadaşlar yorumlar için. Hoşçakalın.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın