Ben sizlere ne anladığımı, ya da ne anlaşılması gerektiğini yazayım müsadenizle. Ben bu yazıda dolma-birikme-taşma üçlüsünü görüyorum. Ve müthiş derecede kafa karışıklığı mevcut. Kime nasıl laf atsam derken karışıklık olmuş. Yazı öfkeyle taşmış ve birikti ekranımda, bu yüzden müdahalede bulunmalıydım. Temizledim..
Allaaaaaahhh sabah sabah :) Bu ne şiddet yahu. Ama haklısınız, baştan aşağı haklısınız. Siz yazmış içinizi dökmüşsünüz, ben de okurken bi ferahladım :) Bu insanlar neden böyle sahte cidden? Yalnız kalmaktan korkuyorlar da ondan galiba. İlla bi yere yamanacaklar, birileriyle "bir" olacaklar vs. vs... Çünkü tek başlarına "hiç" olacaklarını düşünüyorlar. Kimi sahiden de öyle olabilir, yani ancak başkalarıyla beraber kendilerini "var"edebilirler. Kimi iyi niyetli, naif tabiatlıdır; gelene "paşam", gidene "ağam" der. Şöyle ya da böyle, yaranma çabası esasen insanın kendi kifayetsizliğinin göstergesidir. Kişiliksizlik kötü şey, parsel parsel kendini kiraya vermek gibi.. Bu kabul görme ihtiyacı nereye varır efendim, bir insan kabul görmek ve onanmak adına ne kadar şebekleşebilir? Bu insanlar bu halleriyle kaç kuruş eder?
"Anlamadım, ne diyorsun?" diyene "ne anladıysan onu diyorum" da diyemezsiniz Buzlar. Zaten anlamamış olduğunu ifade ediyor. Bu musibetlere en iyi verilecek cevap "anladığın kadar artık" olmalı :) Öfkenize sağlık, güzel ifade etmişsiniz.
Sabah sabah çok iyi denk geldi :)) Tam da benzer özelliklerde biriyle mecburen muhatap olup, sinir katsayım yükselmişken iyi oldu okumak. Doğrusu yanlışı ne varsa yaşanacak bu hayatta. Artık şaşırmıyorum hiç bir şeye.
Tepkisiz kalmak ta olmaz tabi, Allah sonumuzu hayır etsin ( : Allah insanlara daha çok akıl fikir ihsan eylesin.
İlk yorumun etkisinde kaldım sanırım, amin :)
Eyvallahhhh kraliçe :) yazınız bana, haber izlerken ki karmaşamı ve öfkemi hatırlattı eyvallah. Diğer hatırlattıkları benim gözümde, ülke gündemi kadar önemli olmadığı için es geçiyorum. Bazen bundan daha beter dökülesim geliyor ya... ya sabır diyorum, ya sabır....
Eksik,tanımsız,pratiğe izdüşümü zayıf bir yazı olmuş ama yazanın egosunu kendi içinde biraz daha şişirmesi açısından başarılı olmuş.Tebrikler...
Valla estiii benden de sana kocaman bir eywallahh. Anlattıklarıma en yakın yorum senden geldi. Bu birikme-dolma-taşma üçlüsü gündemeydi. Yani öyle ''algılayanın'' aksine, kime laf atacağımı şaşırmadım. Direkt bir noktaya örtülü anlatımla vurguda bulundum.
Nokta atışını hissettim onun için dedim ya eyvallah :) daha çokk şeyler diyesim var ama... ama.....
Bence gündemle paralel(alıştık bu kelimeyi duymaya) olacak ama karaktersizlikte ispat gerektirir. Tabi bu ispatlanan karaktersizliği "algılayacak" bireyler lazım. Tabi bireylerde ki algının ispatlanması gerektiğini es geçiyorum...
Özellikle son paragraf çok hoşuma gitti, sen de, ben de, diğerleri de, şurada sessizce okuyan, sinsi sinsi sırıtan da dahil herkesin kendine pay çıkartması gereken bir yazı yazmışsın..Ben sivri dilli, realist, dürüst, duruş sergileyenden hiç korkmam. Pençe pençe kavga edenden, dogru bildiğini savunandan, doğruları için haykırandan.... Lakin, bazen bizler dürüstçe, doğru bildiğimizi, fikrimizi, eleştirilerimizi öyle uygunsuz halde sunarızki karşımızdaki kişilere yada her ne varsa işte karşıda, haklı iken birden haksız duruma düşeriz de bunu kabul etmek yerine daha da sinirlenir, dahada kırıcı olur, yıkıcı olur söylemlerimiz .. İşte o anlarda aslında yaptığımızın gerçek adını duymaya bile tahammülümüz kalmaz.. Ukala olduğumuzu gömeriz kumlar altına..Ki ben bazen çook ukalayımdır..ve bilirim kendim. Ama asla sinsi olamam..Çok güzeldi bu konu Buzum .. Tebrik ediyorum. Keşke herkes mertçe çıkıp haykırsa gördüğü, hissettiği, bağıra bağıra gelen tehlikeyi ...
UZUN UZUN düşündüm , ben almadım üstüme , benim sevdiğim uzaklarda , UZUN uzun başkaları alsın üstüne.
İşte görmek istediğim yürek bu! Kendimde de, iki yüzlülüğe savaş açmış diğerlerinde de.. Evet zaman zaman depresif olabiliyoruz, keyfimiz kaçıyor, isteğimiz sönüyor ama ben biliyorum Gamyun'da cesur yüreklerin de olduğunu. Silkeledin beni Kraliçe. Ümidim ve cesaretim arttı. Ben de rahatlıkla içimde tuttuğum öfkemi bırakıyorum ortaya işte: "Sadece inançla ahlaklı olunmuyor. Ahlak için başka erdemler de gerekir" Ve ben de ekliyorum " İsteyen istediği anlamı verebilir", " Verilen anlam sadece verenin çapı kadardır" Teşekkür ederim Kraliçe...
burda insanlar gerceklerı göremıcek kadar kör, dogruları söyleyebilecek kadar cesur,yüreklerdekini duyabılecek kadar merhametli degıller.yazınız icin tebrk edıyorum , yuregınıze saglık
Ben anlatmak istediğini çok iyi anladım. 3. paragrafta ifade ettiğin gibi tek kibrit çakıp bunları kül etmek ne güzel olurdu,ama sabır diyorum az kaldı. Belki son olanlardan sonra gerçekleri anlayabilirler peşlerindeki koyun sürüleri.
Sevgiyle kal..
YORUMLAR
Allaaaaaahhh sabah sabah :) Bu ne şiddet yahu. Ama haklısınız, baştan aşağı haklısınız. Siz yazmış içinizi dökmüşsünüz, ben de okurken bi ferahladım :) Bu insanlar neden böyle sahte cidden? Yalnız kalmaktan korkuyorlar da ondan galiba. İlla bi yere yamanacaklar, birileriyle "bir" olacaklar vs. vs... Çünkü tek başlarına "hiç" olacaklarını düşünüyorlar. Kimi sahiden de öyle olabilir, yani ancak başkalarıyla beraber kendilerini "var"edebilirler. Kimi iyi niyetli, naif tabiatlıdır; gelene "paşam", gidene "ağam" der. Şöyle ya da böyle, yaranma çabası esasen insanın kendi kifayetsizliğinin göstergesidir. Kişiliksizlik kötü şey, parsel parsel kendini kiraya vermek gibi.. Bu kabul görme ihtiyacı nereye varır efendim, bir insan kabul görmek ve onanmak adına ne kadar şebekleşebilir? Bu insanlar bu halleriyle kaç kuruş eder?
"Anlamadım, ne diyorsun?" diyene "ne anladıysan onu diyorum" da diyemezsiniz Buzlar. Zaten anlamamış olduğunu ifade ediyor. Bu musibetlere en iyi verilecek cevap "anladığın kadar artık" olmalı :) Öfkenize sağlık, güzel ifade etmişsiniz.
Sevgiyle kal..