ORADAN, BURADAN , HAFİF KARIŞIK
06 Mart 2014, 18.06 A- A+Sabah erken kalktım. Günlerdir süren uykusuzluk ve yorgunluğum nedeniyle iki gündür kafamı yastığıma değdiriyor ve kendimi , ertesi günün sabahında buluyorum. Dolayısıyla, dinlenmiş oldum.
Günlerden pazar , eşim evde. Oğlan ise iki gündür Yağız'da kalıyor. Salona geçtim, tv yi açtım. Çay demlendi. Dün geceden kalmış kanalı değiştirmedim. Öylesine bakarken, eşim de kalktı geldi. Kanaldaki program nedense ilgimi çekti. Konu zaten eşimin gençliğinde hep yapmayı istediği ama yapamadığı hele şimdi bay-pass tan sonra sadece tatmin edilmemiş duygular hanesine kaydedilecek bir arzusu olduğundan, uzun zamandan beri ilk kez birlikte bir programa takılmaya başladık. Paraşütle atlama. Birden ne kadar da atlamayı istediğimi fark ettim. Onlarla atladım , sınırı olmayan sonsuzluğa. Arkasından Zuhal Olcay ın muzik programını izlemeye başladık. Muziğe tutkunum, tutkunum ama Vedat Sakman ı dinlememişim hiç . Konuk oydu. Şarkılarından aldığım lezzet ,beni yazmaya zorladı. İşte buradayım...Satırların içindeyim. 'Ağlamak, ruh yıkanması' dedi, Zuhal. Çok uzun zamandır ağlayamıyorum. Ruhum bu yüzden mi bana kirli geliyor acaba diye de düşünmeden edemedim.
'Güvercin 'şarkısı beni uçurdu. ( Açın bakın nasıl, dım dım dım http://www.izleneo.com/zuhal-olcay-vedat-sakman-guvercin/)
-Dım dım dım ...Bum bum bum
-Yorulduk mu güvercin, bir yerlere konalım mı? dım dım dımmm
-Belki yolumuz yakın, sen çağırsan ey umut...
-Doğan güneş bizden yana , ilk doğuşu değil ki bu, dım dım dım...
-Yorulduk mu umudum , bir yerlere konalım mı? .. Dım dım dım...
-Konalım mı ey umut, konalım mı? dım dım dımm...
Umutlar nerede biter?
Sanırım umutlarım hep yanı başımda yaşadılar benle. Hiç ama hiç yanlız bırakmadılar beni. Ara sıra karanlıklarda kayboldukları oldu ama bir zaman sonra bir tanesi çıktı ,bir mum yaktı ve ben onları hep buldum. Asla bitmediler.
Bugün, kendimi her zamankinden fazla mı seviyorum? Nedense, biri içimde, bana bu soruyu soruyor... (Güvercin etkisi)
Evet, seviyorum. Hep sevdim. Kendimi hep sevdim. Ve çocukluğumdan beridir de , herkes de sevsin istemişimdir. Sürekli sevgi peşinde koşmuşumdur. Kimisi, küçücükken kaybettiğim annemin sevgisi olsun, kimisi beni hırpalamayan bir babanın sevgisi olsun, kimisi , ablamı deli gibi bir aşkla seven eniştemin sevgisi olsun , kimisi , kayıtsız şartsız seven dostumun sevgisi olsun istemişimdir.
Oldular, olmadılar...Sevdiler, sevmediler.
Ama ben sonsuz bir sadakatla, kendimi sevmekten vazgeçmedim. Sevmeyenlerin, gidenlerin, yerine de sevdim. Ve hayattayım...
Kaç yaşında mıyım? ne alaka ama söyle diyeyim; onsekiz, belki yirmibeş, belki de yetmişbeş. Ama asla ellibeş değil...
Bir tuhafım bugün, tarifsiz, 'öyle bir şey' gibi...Sessiz ama fırtınalı, bir tuhafım bu/ gün...
-Ah, güvencin, ah ,
-Ah ,umudum, ah!
YORUMLAR