Bir kaç kelimeyle, kooooooooca bir hayat. Özet; (?)
bazen hiç istemediğin halde alman gereken kararlar olur. istemeyerek de
olsa, kendine rağmen, yapman gerekeni yaparsın. sevdiklerin için kendine
yenilmek gerekir. kabullenilmesi en zor yenilgidir bazen,çünkü çeliski
içseldir, herseyi senledir. bazen en kolay hazmedilen yenilgidir, aslinda büyük bir erdemdir yenilmek...
insanoğlu hayatı boyunca en büyük sınavları hep kendine karşı verir, en
büyük darbeleri hep kendi cephesinden alır, en korkunç yaraları kendi
elleriyle açar yani sorun şehirler değil senin izmiri yenmen hiç değildir
ha bu arada ben senin bildiklerinden değilim diyerek başlıyan sözlerle zaten artık herkes gibi olmuşuzsur. . . .
[Kaybetmeye alıştıkça özgürleşir insan]Doğru bir tespit kendimden biliyorum çünkü seni bağlayan sebep kalmıyor...
Kısa ve öz bir iç hesaplaşma olmuş yazınız ve hırs barındırıyor sanki...Her şeye karşı bir öfke sezdim. İzmir'imi de ne çok özlemişim bu arada...Bir yandan ürpertirken, bir yandan hoş anıları hatırlattı kendi adıma. Kaleminize sağlık. Sevgilerimle...
Not :Bazı yorumlarda ekşi sözlükten alıntılar görüyorum. Alıntıları lütfen belirtelim. Saygılarımla...
Kaybetmeye alıştıkça özgürleşir insanın çağrışım yaptırdığı tek konu ''isyana yakınlıktır'' bence...Özgürlük yada aşırı özgür hissetme duygusu insana ve karşısındakine zarar verir ..kaybeden yada kaybettiğini sanan insanda, sabır ve hoşgörü olgusu olması gerekirken aşırı özgür hissetmek hayra alamet değildir diyorum....Derler ki büyüklerimiz '' suya düşen insan boğulmaz,suda kalmakta ısrar eden insan boğulur,onun için yapabileceğiniz fazla birşey yoktur''...Şems Tebrizinin bir sözünü hatırladım'' Hayatım alt üst oldu diyenler,nereden biliyorsunuz altının üstünden iyi olmadığını''...Kimi insan kötüyü görür doğru yolu bulur..Kimi insan kötüyü görür oda kötü olur..Seçimler kişinin kendi tercihidir....Anne babamızı seçemeyiz bu doğru..Ama seçtiklerimizden/seçebildiklerimizden sorumluyuz....Ve iki cümlede uyuşmazlıklar gözlemledim kendimce....'' Gerçekçi olup imkânsızı ötelediğim günden bu yana “hiçbir zaman hata değil, her zaman ders”tir '' diyorsunuz ki buna katılıyorum....Bundan sonra gelen cümleyi bu cümlenin arkasına yakıştıramıyorum ''bilincim kaybetmeye alıştıkça,daha çok özgürleşir ya insan, boş bir intihar mektubuyum artık, Riskin kendisiyim.''....Sanırım gel gitler yaşıyorsunuz şu sıra....Çelişen cümlelerden bunu anlıyorum.....Haksızlıklara tahammülsüzlükler,istenmeyen bir yaşama katlanma zorunluluğu...Elbetteki en büyük acı ateşin düştüğü yerde yaşanır...Sizi sizden daha iyi anlayabilecek kişinin aynı damdan düşmesi gerekir ki acınızı paylaşabilsin...Şu kadar söyleyebilirim..Öfkeyle kalkıldığında zararla oturulur bu doğru da umarım öfkenizi yatıştırmayı başarır zararsız atlatırsınız...Öfkenizi bastırmaya gücünüz yetmiyorsa da size bunları yaşatanların bir gün bedel ödeyeceğini,ahınızın yerde kalmayacağını düşünerek en az zararla atlatmanızı diliyorum.....
Tavşan dağa küsmüş yazık. dağ ne yapar şimdi.
babalar çınar ağacı gibidir, meyvesi olmasada gölgesi yeter...
YORUMLAR
insanoğlu hayatı boyunca en büyük sınavları hep kendine karşı verir, en büyük darbeleri hep kendi cephesinden alır, en korkunç yaraları kendi elleriyle açar yani sorun şehirler değil senin izmiri yenmen hiç değildir
ha bu arada ben senin bildiklerinden değilim diyerek başlıyan sözlerle zaten artık herkes gibi olmuşuzsur. . . .
Kısa ve öz bir iç hesaplaşma olmuş yazınız ve hırs barındırıyor sanki...Her şeye karşı bir öfke sezdim. İzmir'imi de ne çok özlemişim bu arada...Bir yandan ürpertirken, bir yandan hoş anıları hatırlattı kendi adıma. Kaleminize sağlık. Sevgilerimle...
Not :Bazı yorumlarda ekşi sözlükten alıntılar görüyorum. Alıntıları lütfen belirtelim. Saygılarımla...