Yoksa henüz Soyadı Kanunu çıkmamış mıydı varlığında henüz çıkıp Osmanlı’dan kişiliğin şekillenmemiş miydi ki edinemedin bir soyadı;  Adını aşk koyanlar bilmez miydi ki ‘Aşk’ın tutarsızlığını ! O denli yaşlı mı bu sevda kuruluşuna denk gelmiş Cumhuriyet’in (!) Daha fazla beklememelisin  “Ben” koydum soyadını yazmaksızın büyük puntolarla !  Bir daha en olmaz yerlerinde dolaşırsan İnternetin “Adım aşk Soyadım (B)(S)en” demelisin !

Bırak bu Aşk’ı ben  yarattım vurgularını ne olur? Adımların voltalara dönüşmesin en karalarında sevdaların ! Şu “büyükleri zaten vardı küçüklerini ben yarattım dağların” tavırlarını sök at! Senin yüzünden denize de girmiyorum vurgun yemek korkularındayım gün ortası kahvaltılarında, deniz suyuyla içmeyi ise terk ettim rakıları (!) Bir de en olmaz yerlerinde kalabalıkların çekiştirmesen çorabını, playbek’siz söylesen şarkıları (!)

Alla’seven boyama beyaza duvarlarımı, toz pembeleri de uzak tut, firuze’ye – mavi’ye – yeşil’e sakın bulaştırma göğ gözlü kızar, lens renklerinden de uzak tut ne olur, sarı – kırmızı – lacivert de olmaz sonra tarih bizi holigan yazar (!) Sen griye boya hatta toprak rengi de kat içerisine dönüşü versin haki’ye duvarlarım ! Daha olmadıysa sıvama harçlı kalsın ! Çekince kafayı be Adı belli Soyadı sızım ! Ben kendi duvarlarıma kadeh - kadeh saman karışımlı ne tezekler yuvarlarım !?   

Kromozomlarımla oynama benim, pi sayılarımı, tanjantlarımı, kotenjantlarımı olur – olmaz jantlarımı kurcalama ! İstersen Yekta’yı – Yaman’ı sever gibi sev beni, Erciyes çocuğu gibi sev Kayseri sucuğu gibi (!) Farklı biri yapmaya uğraşmadan seveceksen sev beni ! Rotalarım rakı güdümünden santim öteye geçmez bilmelisin ki ! Vıcık- vıcık çamur yapma beni, pişsin bu çiğ deyip fırınlara – ateşlere sakın atma ! Görüntüm den başka içerimde ne MaydanOS’lar,  ne sOS’lar ne Osmani’ler ne OS’lar var! Çıkar çıkarabilirsen en derin sondaj burgularıyla! Daha fazla oyma  beni Adı var Soyadı yokum belirsizlik vurgularıyla !

Suskunluğum lal olduğundan değil dilimin bilmelisin! Beni yalın halimle sevmelisin ! Aslında kekemenin – gevezesiyimdir nam-ı diğer! Kaşımla – gözümle söylememi bekleme hissiyatımı sonra görenler ne der!! Öyle ya hakkın yoktu yaşlı ruhumu tırnak hatta toynak içinde anlatmaya,  sanki çok mu genç ruhun sen peynir kalıbı kılıklım (!) Sarı İnek misali kaç litre süt gibi yürek sağdırdım ! Hesap makineleri infilak eder, PC’ler çöker Allah Çarpsın bir bilsen bu ömre kaç şişe sığdırdım (!)

Kafan bozuksa sanayi yakın Soyadı belirsizim, sen takıldığından beri ruhuma condom misali her şeyde etkisizim! Ne gördük ki peşine gittiklerimizden düşelim senin de peşine en safarisinden, sevdanın başlangıcında yoksa bir şey ne beklenir gerisinden !! İlerisinden !!

Yüzde üçlere sözleşme imzalayan Hükümet’ten, tok misafir ağırlayan dernekten, Ergenekon’la uğraşan Devletten ne farkın var Adı belli Soyadı sızım! Elleşmede biraz daha yazayım senli – benli çalınmadan doğal gazım, kesilmeden hızım ! Ben ne Kadınlar kandırdım iki ara bir derede bir bilsen kızım ! Elzem değil kirletmeyeyim temiz kalmış yanlarını el-hakikat sen kirli yerlerini ver bana doyasıya “Emanet”e hiyanet edeyim! Bana dönüşürsen be güzelim ayva göbekli olursun ne edeyim (!)

“Cümlelerin” altını doldurmalı bulmacayı da senden duydum var mı ki ne! Ben soldan sağa – yukardan aşağı hastasıyım, öyle ki ne ! Bir no frost, bir ön yıkamalı kazanmışım! Yüzüne söylemek istemiyordum Soy isimsizim burası Türkiye burada Adı : Aşk diye yazmazlar hüviyetine corç – morç yazıyorlarmış yeni-yeni de! Olsun yine de rüşvetler gani Soy adsızım hallederiz bir şekilde ! Nerden okudum seni her kimsen anlamadım ki Adı Aşk Soyadı (B) (S) en ‘im yeter benle e’leşme bir iki yudum içeyim !

060809 – Kayseri 09.20