Telefon
02 Temmuz 2014, 21.34 A- A+O günler yeni çıktı bu cep telefonları herkeste bir cep telefonu hastalığı herkes bir şekilde cep telefonu ediniyor kendisine, insanlar olayı o denli abartıyor ki otobüslerde ön sıradaki öğrenci kızın arka sıradaki arkadaşıyla cepten konuştuğuna bile şahit oluyor, çıldırıyorum direniyorum almayacağım bu cep telefonunu kullanmayacağım, çok sonraları yenildim ben de aldım ama konumuz benim alıp almamam değil;
Bir müddettir arızalı olan çevirmeli ev telefonumuzu sabah evden çıkarken aldım öğle paydosunda telefoncuya tamire verdim akşam oldu tamirciye gittim: “Abi kaldır at şunu, şu telsizlilerden, ya da sekreterlilerden verelim” sırnaşmalarına kayıtsız kaldım tamir olmuş telefonumu aldım eve gitmeden iki kadeh parlatmak için daimi müşterisi olduğum Beyti Meyhanesine oturdum, bir çeyrek rakı ve meze olarak bir beyin söyledim (yok bu kez kendi beynimi meze yapmadım) tanıdık arkadaşlar da oturunca fazladan bir duble daha ve yan masadan ısmarlama bir duble daha derken kafam ışımaya başladı ala çakır.
Çıktım meyhaneden yakın olan otobüs durağına giderken bizim semtin otobüsünü gördüm ve yetişmek için koşarken bir çocuğun çantasına takılan telefonun poşeti yırtılıverdi, ben de bozuntuya vermeyip telefonu montumun altına sıkıştırıverdim, otobüse bindim bir köşeye sıkıştım yolumuz az buz değil en az 15 kilometre öyle çabuk bitesi değil insanlara ağzımın kokması kaygısı ile cama ağzımı verip, arkamı döndüm;
Ama ne otobüs dostlar bilemezsiniz cep telefonları susmak bilmiyor sıra – sıra top 10 listesi telefonlarda, kimisi iyice abartıyor bağırarak konuşuyor, kimisi birbirinin melodisini çaldırmak için arıyor otobüsün yüzde ellisi cep telefonu derdinde, gençlerin bağıra çağıra sohbeti de aynı konu üzerine biri diğerine bir şeyler soruyor diğeri cevaplıyor. Kafama ağrılar giriyor çıldıracağım, daha üç de biri bitmedi yolun bir de adım başı durak içim burkuluyor midem bulanıyor aç karnına rakıyı da içtim dokunuyor.
Şükür epey yol aldık altı yedi durak kaldı ortalama benim eve ama delirtecek bu sesler beni, bu müzikler parçalıyor kulaklarımı oh be sessizlik oldu hani bazen olur ya çok kısa bir süre sessizlik o an işte, heyhat bir müzik sesi daha, bu benim ev telefonunun sesi ile aynı her halde ucuz bir telefon ki böyle ses çıkarıyor ya da sahibi kıllık olsun diye böyle yapmış beynimde şimşekler çakıyor, gürültüler başladı başlayacak yeni baştan bir daha aynı melodi, tam kesilirken elimi montumun altına atıyorum sertçe ev telefonunun ahizesi kulağımda bağıra bağıra konuşuyorum zaten kart olan sesim çınlıyor. İyi taklit ettiğim doğulu şivesi dudaklarımda;
“Ula beni cöpten arama” herkesin gözü üstümde; çıplak gibi hissediyorum kendimi, çıktık bu yola devam mecburi, ev telefonunun ahizesi ile bağırdığımı görenler şaşkın. Kablolar da sarkıyor montumun altından. Tekrarlıyorum;
“Ula arama diyirem çok yazıyor eşşoğlusu, beni cöpten arama!” hızla montumun altına sokuyorum ahizeyi, gözüme bakanlar makaraları koy vermiyor ama fazla sürmüyor arası ben çok ciddiyim aldırmıyorum; on saniye sonra otobüs koptu 70 – 80 kişiden gülmeyen kalmadı sanırım kahkaha atanlar çoğalmaya başladı bozuntuya vermiyorum, bir çeşit intikam benimkisi bu cep telefonlarından, daha evime dört durak var, ilk durakta iniyorum olsun yürürüm, yüzüme rüzgar değiyor rahatlıyorum.
YORUMLAR
Sevgili beymen33 ; Galiba sizden evvel de diyenler olmuştu (!) Lakin, tahlilde hata, paylaşımda kota yoktur zannımca; Bu meyanda teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler yüklerim durumunuza!...
Aman ALLAH'ım ne güldüm inankii pür dikkat okudum gülme krizine girdim .Y üreğine sağlık
sevgiyle kal:)
Sevgili ! DENIZ ; Ben bir tebessüme fittim, krize girmenize bittim! Yazmak/yazdığımı paylaşmak/yeni dostlar kazanmak/bir gülücüğe vesile olmak; Mut'la eş değer benim için, anlamam hep ciddi yaşamak niçin!? Dilerim ki tüm güçlükleri sevgiyle geçin !
Yazınızı okurken yapacağım yorumum kafamda şekillenmeye başlamıştı fakat yazınızın tamamını okuduğumda fikrim tamamen değişti. Yazdığınız bloglardan yola çıkarak bu son yazdığınız blog ve önceki bloglarınızla bendeki profiliniz tamamen zıt hiç örtüşmüyor. Sizin alkollü bir şekilde toplu taşıma aracına bineceğinizi düşünmüyorum.
Bu bloğunuzdaki bendeki algı yurdum insanını gözlemlediğiniz ve üzerine mizah katarak hoş bir yazı ortaya çıkardığınız oldu. Okurken eğlendim güldüm tatlı bir anlatım tarzınız var.
Not: Siz ve sevgili saydam blog köşesine renk kattınız ve katmayada devam ediyorsunuz.Size ufak bir eleştirim olucak.Yazdığınız yazılar kadar yorum yapan kişilerede güzel yorumlarınız oluyor. Ama başka bloglarda yorumlarınızı göremiyoruz.Yazılarınızın devamını dilerim.Teşekkür ederimSevgili O__ben; Bu telefon olayından neler çektim bilemezsiniz !? Gelebilecek her türlü olay geldi başıma! Lakin belediye otobüsüne bindim o halimle, alkollülükten daha çok hastalıkdı ruh halimde yaşadıklarım ve ateş basmış, sıkıntılarım belkide rakı cesaretiyle ortaya çıkmıştı. Aslında en kaçındığım olaydı alkollü toplu taşıma aracına binmek, ama başına geliyormuş insanın bazen kaçındıkları! (Benzer aymazlıklarım olmuştur zaman-zaman, paylaşacağım yeri geldiği zaman!)
Tebessüm ettirmek adına abartılar olmuştur elbette, otobüsteki herkesin güldüğü gibi mesela!
İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, başka denemelere de yorum yapacağım elbette, (yaptım da oruçtan önce) Lakin, şimdilik oruç-iş ve bahçemle haşır neşirim ! Bu bahçeyle uğraşmak en büyük zevkim oldu bilemezsiniz (size de bu cevab-ı yorumu domateslere su verdiğim yerde sulamaya gide gele yapıyorum )
Her şey gönlünüzce olsun teşekkürler.