gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

BİZİM İNSANIMIZ

05 Ağustos 2014, 11.26
A- A+

BİZİM İNSANIMIZ

Seviyorum bu ülkenin insanını ben..

Eğitimi mevkisi makamı ne olursa olsun, sevilecek o kadar çok yanı var ki..
Başka bir ülke insanı varmıdır tüp gaz ı çakmakla kontrol etsin…
Ya da kına gecesinde önce gelini ağlatıp sonra hep birlikte göbek atsınlar… 

Oynamaya da meraklıyızdır bu arada…
bir düğündeyiz. Henüz tam anlamı ile başlamadı düğün. Sazlar akort ediliyor. Hafiften bir parça çalmaya başladı saz ekibi.. Piste kırmızı tuvaletli balık etli bir kadın fırladı. Döktürüyor kadın.. Belli ki kurtlanmış uzun zamandır.. Ondan başka oynayan olmadığı için tüm gözler ona çevrilmişti bir anda
Solist seslendi mikrofondan: 
-Hanımefendi otururmusunuz lütfen. Henüz sazları akort ediyoruz.düğünümüz başlamadı efendim...
 Kadının kıyafeti kırmızı olduğu için yüzünün kızarıp kızarmadığını fark edememiştim
Ama o kırmızılı kadın adına çok utanmıştım o gün. 
Siz söyleyin Allah aşkına sevilmez mi bu kadın, hemde tüm fütursuzluğuna rağmen… 

Kadınları bilmiyorum ama, erkekler arasında oynamak konusunda garip bir şey vardır. Kolay kolay kabul etmezler oynamayı.daha doğrusu naz ederler.  İllaki ısrar isterler. Bunun sebebini hiçbir zaman öğrenemedim
Yine bir düğündeyiz, birisini oyuna davet ettiler.. Adam olmaz diyor. Diğeri ısrar ediyor. Kolundan tutup oynamaya kaldırmak için uğraşıyor..
Birden ortalık karıştı. O ısrar arasında ne olduğunu anlayamadı kimse. Oyuna kaldırmak isteyenle kalkmak istemeyen arasında müthiş bir kavga çıkmıştı…
Kavga edenlerin konuşmalarından sebebi belliydi aslında….
Oyuna kalkmak istemeyen:
-Şerefsiz ceketimin kolunu yırttın
Oyuna kaldırmak isteyen:
- Ne yapayım. Sen düğünden önce ısrar et. Beni zorla oyuna kaldır demedin mi?
-Evet dedim. Dedim de ceketimi yırt demedim… 
Sevilmez mi böyle adamlar…

Acemi birliği iç hizmet dersindeyiz. Konu NBC yani Nükler Biyolojik Kimyasal silah teknolojileri..
Dersi veren çavuş önce NBC nin açılımında başladı:
Neymiş arkadaşlar NBC nin açılımı
N-NÜKLER 
B-BİYOLOJİK
C-KİMYASAL

Açılım anlatıldıktan sonra çavuş rastgele sormaya başlamıştı NBC nin açılımını.. Nedense kimse bilememişti.
Ağrılı Necati’ye takıldı çavuşun gözü.
-Sen söyle asker nedir NBC
Necati çok emin bir ses tonu ile NÜKLER… deyince çavuş heyecanlanmıştı haklı olarak. Zira daha önce sorduğu beş kişi Nükler bile diyememişti..

-Evet evet devam et Necati dedi çavuş yüksek bir sesle
Necatide devam etmişti
BÜKLER….CÜKLER….
O cevabı veren çocuğu da seviyorum, suratının aldığı şekilden dolayı soruyu soran çavuş arkadaşı da…
Güzeldir bizim insanımız…
Amcamın oğlu olduğu için değil, gerçekten severim İzzet abiyi…Sakal traşı olmaya girer berbere izzet abi..traş başlar. Ama bir sorun vardır. Berberin jileti oldukça kördür.  Ve kör jiletle traş olmanın ıstırabı Moskof zulmünden beterdir. 

Can acısından gözlerinden yaş gelen izzet abi ironik bir dille berbere sorar
Yeğenim kullandığın jilet hakiki çelikten yapılmış her halde…
Berber yılışır. 
Evet abi. Çok iyi marka bu jilet. Gerçek çelikten tabiî ki. Ama nerden anladın sen..?
Daha fazla tahammülü kalmayan İzzet abi yerinden kalkar. Boynundaki havluyu alıp yüzünü silerken;
Nerden anlayacağım yüzümden kıvılcım çıkartıyor p....venk
Hem kekeme hem geveze arkadaşımız… Pepe Hüseyin. Gerçekten hem kekeme hem geveze olduğu zaman bir adama tahammül etmek çok zor. 

Diğer arkadaşımız o günlerde böbrek rahatsızlığı çektiği için doktor doktor geziyordu. Ve o günkü sohbetin konusu buydu.
Tam o anda çaycımız olan pepe Hüseyin girdi içeriye. Ve konuya dahil oldu hemen..
uuuuu uuuu usta
Se se se se senini senin senin şikayetin ne
Böbrek hastası olan arkadaş tarihi bir cevap vermişti..
Aynı senin konuştuğun gibi işiyorum Hüseyinciğim anladınmı……
Telefon faturası çok kabarık geldiği PTT ye  için itiraz etmeye giderken beni de götürmüştü Hüseyin. ilgili birime gittik
Ve Hüseyin şikayetini anlattı. Uzun uzun anlattığı daha doğrusu anlatmaya çalıştığı şikayetinin özü faturanın kabarık olmasıydı.
Bizi dinleyen genç çocuk;
Abi normal bu dedi…. Sen bir kere alo diyene kadar zaten 27 kontor kesin gidiyordur…

Bir müddet çalıştığım kurumda astronot Niyazi abi vardı. öldüyse Allah rahmet eylesin. Şahsına münhasır farklı bir insandı.Çok zeki olduğunu şişe dibi gibi gözlükleri gizliyordu belki ama, gerçekten kıvrak zekaya sahip, mizah gücü yukarılarda bir adamdı.
Kurumun lojmanlarının önünde sabah servis bekliyoruz. Saat 07.00  üçer beşerli gruplar hem ayak üstü sigara içiyor hem sohbet ediyor, bir yandan da servis otobüslerini bekliyoruz. Tam o anda lojmanların birisinin balkonuna bir kadın çıktı. Kırmızı sabahlıkları olan bir kadın. 
Niyazi abi birden yanındakinin kolunu tutup kaş göz işaret ile kadını gösterdi, ve aha bu kadın dedi. 
Ben aşk yaşıyorum bununla.. Her gece beraberiz. 
Niyazi abinin ses tonu biraz yüksek perdeden çıkınca herkesin gözü balkona çevrilmişti. Herkes bu sürpriz olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. zira o lojmanlarda kalanlar hep aynı kurumun insanlarıydı..
Niyazi abi hız kesmeden anlatmaya devam ediyor tabiki bu arada....
Birisi fırladı yerinden. Hışımla Niyazi abi nin  gırtlağını tuttu. Bilirsiniz Erzurum’un insanı dadaştır ve namus kavramları çok öne çıkar dadaşlarda.
Niyazi abinin gırtlağına çöken de dadaş bir arkadaşımız
erzurum şivesi ile 
Ula sen utanmirmisen... ula sen ne biçim adamsın. şermisen şeytanmısan..
Ula o bizim bacımız değilmidir.
Niyazi abi hem nefes almaya çalışıyor hem "yalanmı söyleyeyim o kadınla her akşam birlikteyiz biz"...
Birisi girdi Erzurmlu dadaş kardeşin koluna
Bırak dadaş dedi..Bırak şunu
Gösterdiği kadın kendi karısı Niyazi abinin

Erzurumlulardan söz açılmışken. Alt katımızda Erzurumlu bir teyze oturuyor. Yaklaşık bir hafta önce alt katta bir hareketlenme oldu. Teyze yalnız olduğu için hemen koştuk alt kata. Yan komşu bizden önce koşmuş. 
Biz olayın ne olduğunu anlamaya çalışırken teyze durmadan konuşuyor
Yavrum.. ölirem ben, yanirem... İçim yanir
Kavrulir cigerim..
zaten dışarıda 35 derece bir sıcak var. teyzem doğal gaz kombisinde sıcak suyu açacağım diye yanlışlığa kaloriferleri açmış ev cehennem gibi olmuş..
Benden önce müdahale eden komşuda muzip bir kadın. Hem gülüyor hem diyor ki.. Teyzeciğim için yanıyorsa kesin köyde bir şey olmuştur. hele bir köyü ara sen..
Evhamlıdır bizim kamil..
O günlerde iki arkadaş aniden görme yeteneklerini kaybetmişti. Tesadüf ya bir ay içinde olmuştu bu..
Kamil durmadan göz doktorlarından randevu alıyor. Gözlerini kontrol ettiriyor. Gena takmıştı bu işe. Ve gerçekten çok evhamlı bir arkadaşımızdı..
Kör olacağım psikolojisindeki Kamil o gün işten gelir. Duşa girer. Saçını ve yüzünü sabunlar. Tabi gözlerine sabun kaçmasın diye kapatır. Sonra yüzünü durulayıp gözünü açtığında gözleri kördür. Her taraf zifiri karanlıktır. Panikler kamil. Etrafa çarpa çarpa, çevresindeki yıka döke bağıra bağıra karısını çağırır. Karısı banyoya gider.
Kamil durmadan avazı çıktığı kadar kör oldummmm kör oldumm diye bağırmaktadır.
Karısı daha fazla dayanamaz..
Bi sus Allah aşkına.. Görmezsin elbette elektrikler kesildi....

Şimdi gözünüzün önüne getirin bu tipleri.. kesin sizde seveceksiniz

YORUMLAR

05 Ağustos 2014, 13.40
süpermiş ya :))) hepsini sevdim. Eline sağlık
05 Ağustos 2014, 14.43
                   Yazıya ilk baktığımda şöyle: Off çok uzun,dedim. Lakin daha ilk satırla birlikte anladım, keyif verici olacağını. Karakterler çok tanıdık geldi. Galiba hepimizin hayatında var, bir Pepe Hüseyin, Niyazi abi yahut alt katınızdaki teyzeden..Düğünlerdeki durum zaten başlı başına bir alem, her düğünden neredeyse onlarca hikaye çıkarılabilir.Ama bakıldığında yok bizim milletimiz gibisi. Eğlenmeyi, gülmeyi severiz sevmesine de bunun yanında bir o kadar da duygusalızdır hani.Yardımlaşma, dayanışma, misafirperverlik var mı bizdeki kadar diğer toplumlarda, sıcakkanlı milletiz vesselam.                                      Turqoisee,anlatımınız gayet akıcı ve yalın.Olayları sanki yazıyla değil de konuşarak anlatıyor gibisiniz. Bu nedenle yazı uzun olsa da sıkıcı değil, tabi ele aldığınız her bir karakter de ayrı bir güzellik katmış ve mizahi anlatımınızla birleşince keyifli bir yazı olmuş fıkra tadında, elinize sağlık..Epeyi güldüm sayenizde, sağlıcakla kalın...İyi günler.
05 Ağustos 2014, 15.14
Sevilmez mi ? Bu ülkenin insanı ! Çok güzel bir paylaşım olmuş hatırlayan gönlünüze, dillendiren kaleminize, insanlara sevginize teşekkür!Elli gram bal çaldınız hüznümüze ! 
05 Ağustos 2014, 19.39
:)))))) iyimiş valla :)))))
05 Ağustos 2014, 20.50

         Süper süper :) İyi ki dahil oldunuz blog portala. Yalnızzzzzzzzz :) başlık .p. Turqoisee... nolucak bu başlık olayları :) Patlatsanıza "Nükler-Bükler-Cükler" diye :) Çok klasik başlıklar atıyorsunuz. Şimdi okuyucu nickinizi de tanımıyor fazla, bazıları sadece başlık hoşuna giderse okuyor -ki ben de buraya dahil değilken öyle yapıyordum-. Biraz tanısınlar sizi sonra dikkat etmeseniz de olur. Güzel yazılarınız az okunuyor, ondan ısrar ediyorum "illa da iyi başlık" diye. Siz bakmayın ortalık karışır, bazıları ben "süt beyazdır" desem muhalefet eder çünkü :) Siz benim önerimi dikkate alın bence. Başlığın bizdeni, sizdeni filan olmaz :) iyisi olur. 
06 Ağustos 2014, 04.38
Sıcak, hoş bir paylaşım.Anlattıklarınızı yakinen tanıyorum.Acaba akraba yada komşu muyuz :)
06 Ağustos 2014, 08.23
sevgili cezbe, söz veriyorum bir sonraki blog yazımın başlığını gerçekten düşünerek atacağım. bir an önce çözmeliyiz bu işi:)) bu güne kadar önemsememiştim bunu. ama haklısınız.
06 Ağustos 2014, 09.55
Yaratılanı severim,yaradan'dan ötürü .. Çok güzel bir paylaşım olmuş,teşekkürler.
06 Ağustos 2014, 13.05
sevili bt95 muhtemelen demiyorum, kesin tanıyorsunuz yazıda geçen kahramanları. bizden birisi onlar,akrabanız,komşunuz, yada çarşıda yanınızdan geçen insanlar.. :))
06 Ağustos 2014, 14.20
işte budur bu ya dikkatlice okudum böyle bloglara devam ediniz lütfen alkole hayır bu arada emeğiniz için tşkl :) askere çok güldüm ama :)

cem yılmazdan bi alıntı yapayım komutan sormuş evladım kan grubunu bilen varmı birisi atlamış ben biliyorum komutan demiş nedir demiş komutan askerin cevabı komik olduğu kadar içten tabikide kırmızı demiş:)
06 Ağustos 2014, 14.54
Ben de seviyorum ülkemin insanını..
Simiti çaya banıp yemesini.. dökülen susam ve simit kırıntılarını, parmak uçlarıyla bir bir toplamasını...Çarşıda girdiğin dükkandaki esnafın sana akraba muamelesi yaparak ikramda bulunmasını..Yolda gördüğü çocuğun başını kendi evladıymış gibi okşamasını..Başka birinin askere giden evladını ağlayak ve dualarla uğurlamasını...Her hangi bir düğünde; gelin ve damadın yakın arkadaşıymış gibi düğüne atlama dalış yaparak şıkır şıkır oynamasını...Severim bu ülkenin babacan insanının yüreğini...
VE.. bu güzellikleri kaleme alan Turqoisee'nin yüreğini..
Eyvallah; ki ne hoş bir yazı olmuş.. Yüreğine selamet!
06 Ağustos 2014, 15.02
teşekkürler sevgili arven. benim gözümden kaçanları yorumda siz tamamladınız bence. teşekkür ederim 
06 Ağustos 2014, 20.06

   Kaleminize sağlık keyifli ve gülümseten bir paylaşım olmuş. Ben de severim yurdum insanını, aslında bir anlamda hepimiziz. Zaman zaman bizim de yaşadığımız olaylar yok değil hani :) hatta bir anımı yazdım ama hala atamadım portala :) neyse  kuzenden bir anıyı paylaşayım ben de.

Benim deli kuzenim göz doktoruna gidiyor. Olayı anlatırken doktorun genç ve yakışıklı ha bir de pek havalı olduğunu da belirtiyor tabi :)  Bizim ki lise yıllarında, e delilikte var azcık :)  Doktor muayeneden sonra gözünüzde hafif kayma var diyor. Kuzenin cevabı aynen şu:

Eeee doktorcum göz bu kayar kayar :)

07 Ağustos 2014, 07.02
Yazınızı beğenerek okudum. Dilinize , yüreğinize sağlık. Yeni yazılarınızı bekliyorum.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın