Gel Be Kadın!!
14 Eylül 2014, 06.07 A- A+
Şu ruh hâlinden nefret ediyorum.. Boşluk.. Olabildiğine boşluk.. Kendim
dâhil hiç kimsenin ve hiçbir şeyin değerinin kalmadığı anlar.. Genzimde
bir yumruk, nefes boruma sessizliğin türküsünü ezberletir hâlde.. Gerçek
olan ışık mıdır, karanlık mıdır; yoksa ikisi birbirinin aynası mıdır,
bilmiyorum.. Bunu bilmek neyi değiştirir; onu da bilmiyorum.. Bildiğim
bir tek şey var; "vücûdum son hücresine kadar parçalanıp havaya karışsa
ve yok olsa da hiçliğin tadına doysam" takıntısı..
Bir süre daha duymak istediğim son şeyler şu iki soru: "Nasılsın??" ve
"Neyin var??".. Aranızda geçmişin rûhuna rahmet okuyup kanımdan def
edecek güce sâhip biri yoksa, sonsuz mutluluk ve huzûrun bu dünyâdaki
kayıp anahtarını bulabilecek biri yoksa.. Sâdece beni bana terk edin..
Olmayan gamzesine kan oturmuş gülüşümle baş başa bırakın beni.. Bir
süre.. Doldurmaya çalıştığım testilerin çatlağından sızan gözyaşımı
seyre dalayım.. Bana bakan duvarlara sırt çevirip gökzüyüne bahşedeyim
nazarımı; Tanrı'nın göz kırpması gibi ışıldayan yıldızlara şecaatimi arz
edeyim.. Arza süzülen taşlara binip gelecek bir mûcizenin hayâlini
kurayım çekmecemdeki kibrit çöplerinden.. Gemi katlayamadığım
kâğıtlardan uçaklar yapıp salayım suya; batışlarını tebessümle
seyredeyim, beceriksizliğimden aldığım ilhâma karşı.. Bunca cümleyi art
arda dizmek için saatlerimi tükettiğimi sanan zihinlerin önyargılarına
afkursun ipini koparan her küfür.. Gözden sızıp gönül okşamak için
kelimelerimi sömürdüğümü düşünen her ferde biri benim yerime anlatsın;
bu sözlerin gece ve gündüz beynimde akan nehrin akışına gerdiğim
avuçlarıma takılan gafil balıklar olduğunu.. Mutluluğu size, uykusuzluğu
bana bahşeden geceye isyân etmemek için sıktığım her yumruğun; kaynak
çayın dibini göremeyen şekerin zerreleri gibi tenimde çözündüğünü yazın
bir kenara.. Kaburgamı dibekte ufalayıp, kanımla kardığım hamurdan
kağıtlar türettim.. Damarımda kalan kaç damla varsa mürekkepten sayıp
bir mektup yazıyorum; ucunu direndiğim acının odağında filizlenen ateşle
tutuşturup bilinmeze yolluyorum.. Henüz bedeni olmayan bir rûha aşkımı
îlân ediyorum.. Zamânın durduğu, denizin kudurduğu, o rûhun bir bedenle
buluştuğu yerde bekliyorum.. Gel be kadın!!
YORUMLAR
Harika:))
Yüreğinize Sağlık..
Umarım o ''Ruh''a kavuşursunuz..!
Binlerce sözcükten oluşan ve içinde bir dünya anlatım bozukluğu bulunduran bir cümleden farksızız aslında. Kusursuz olmamız mümkün değil. Sevmek yapabileceğimiz en iyi şey ama çoğu zaman beceremeyiz… Becereceğimize inandığımız zamansa seveceğimizi bulamayız :) ne diyelim ki…
Küçükse büyüsün, uzaktaysa da çabuk gelsin bu kadın :) bekle bekle nereye kadar dimi. Uzun zaman oldu senle sohbet etmeyeli, yaralara neşter vurmayalı Kürşat, bir ara hatta en kısa zamanda alalım neşterleri elimize :) kalemine yüreğine sağlık
Kusura bakma da bir kadın için bu kadar laf lüzümsuzluk olmuş. Hayatta bir kadından daha kıymetli değerler var.
Aranızda geçmişin rûhuna rahmet okuyup kanımdan def edecek güce sâhip biri yoksa
O gücü aradığını sandım.. Yanıldım :(
Hani hayatta herşey güzel gider, güllük gülistanlık olur da o güzellikleri paylaşıp çoğaltacak bir insan bulamazsınız ya.. Menemenin son yudumları için ekmekle tava üstünde tatlı bir savaşa girecek biri gerek aslında herkese.. Aranızda o eksiği tamam etmişler kıymetini bilsin; hâlen eksikliği duyanlar da tamam etsin diye kendimmiş gibi dilek diliyorum şu an sizin adınıza.. Mutluluk, perdenin ardındaki güneş ışığı kadar uzak olsun en fazla hepimize..
Sizlerin de yüreklerine sağlık; hezeyanlarıma katlandığınız için de ayrıca teşekkürler..