Bülbül Ötüşlü Kanarya
15 Ekim 2014, 13.40 A- A+Gençlikte kanaryalara merak salmıştım, kuş sevgisi, onların ötüşündeki lezzet çok farklıydı gençlik yıllarımda. Öyle ki bütün eş - dostta da muhabbet kuşu modası başlamıştı o dönemler. Herkes bir muhabbet kuşu ediniyor. Evlerinde onu alıştırıyor hatta konuşturabiliyorlardı bazıları.
Bense aynı uygulamaları kanaryaya yapmış ve manolya olarak tabir edilen cinsdeki adını Limon koyduğum iri bir kanaryayı muhabbet kuşu gibi alıştırmış, elimle yemler olmuş ve evin içinde omzumdan inmez etmiştim gün-güne.
Fakat, muhabbetin aksine, kanarya da ötüş çeşitliliği ön planda olduğu için evimin odalarını kafeslerle doldurmuş cıvıltılarından, ötüş derecelerinden artık anlar olmuştum. Çevrede düzenlenen kanarya yarışmalarının hiç birini kaçırmaz hale gelmiştim sonunda. (Hiç kazanamadım!)
Benim de vardı ötücü ve iyi öten kuşlarım. Ama asıl ötücü kuşun Elmacık ile Kanaryanın çiftleşmesinden oluşan melez bir kuş olduğunu öğrenmiş. Çok zor olmasına rağmen onları çiftleştirmeyi başarmıştım ve melez kuşlarım olmuştu, beş adet. daha yavruyken bile çok güzel ötüyorlar, evin içini bu güzel gürültüyle dolduruyorlardı sürekli olarak.
Bu işin duayeni olan bir Abimize kuşlarımı dinlettiğim de, kuşların elmacık ağzını aldığını çok sert ve rahatsızlık verecek kadar gürültülü öttüklerini söyledi ve bana öneri olarak onlara bülbül sesi dinletmemi öğütledi.
Bunun üzerine Kayseri’deki bütün kuşçuları dolaştım ve iki adet bülbül sesi yüklü teyip kaseti temin ettim. Odada kuşlarıma dinletiyor onların ses tatlarındaki gelişmeyi izliyordum. Gerçekten de kuşlar kasetleri dinledikçe sesleri daha bir güzelleşmeye kasetteki bülbül sesini taklit etmeye başladılar.
Aynı Abi bir gün bana gidip teyibe bülbül sesi kaydedeceğini istiyorsam benim de gelmemi söyledi. Bu teklifi kaçıramazdım düştüm peşine, gece boyu kalacaktık yeteri kadar yiyecek de, şey de aldım (!)
Şimdi Beştepeler Mesire alanının bulunduğu tepelere çıktık yoğun ağaçlar arasında, önceden tespitli güzel bir yere yerleştik. Gece boyu ben sıvı arkadaşımla kendimi yıldız sayarak eğlerken abinin muhabbeti de ayrı bir renk katmıştı beklentimize.
Saat 04.den sonra ortalık ağarmaya başlıyordu yavaş – yavaş tek tük bülbül sesleri duyuluyor. Abi bana biraz sonra seslerin çoğalacağını teybimi hazırlamamı söylüyordu. Benim teyb de bayağı iyi kayıt yapan o zamanların kalitelisi bir şeydi, sıkıntı çekmeyelim diye yedek pilleri bile düşünmüştük.
Kendi teybine koyduğu bir bülbül sesi kasetini sonuna kadar açtı ağaçların birinin dalına bıraktı, biz çimlere uzanmış olacakları bekliyorduk. Biraz sonra bir yarış başladı ki sormayın, doğanın gerçekleri bizim teybi bastırıyor etraftaki nezih ötüşler koruluğu kaplıyordu yavaşça teybi kapattık, bülbüller artık birbirleriyle yarış ediyor biz ise o güzel anın ölümsüz kayıtlarını yapıyorduk.
O güzel kasetleri çoğaltarak hediye etmediğimiz kuşçu kalmadı hepsi memnun oluyor. müşterilerine onları çoğaltıp satarak para kazanıyorlardı.
Lakin ben beş – altı ay sonra hastalanıp ölen alıştırdığım manolyamın çok büyük üzüntülerini yaşamış. Diğerlerinin de ölmesi halinde psikomun bozulacağı gerçeği ile bütün kuşlarımı eşe dosta kafesleri ile birlikte dağıtmıştım. Yine de bazı zamanlar bazı yerlere sadece bülbül sesi dinlemek için, gitmeye devam etmekteyim.
16 -15.30 - Kayseri
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir