KONSERVE AŞK
21 Ekim 2014, 19.31 A- A+Marketi, süpermarketi, megası, hiperi derken metrekareye iki market düşer oldu kentimde...
Her sabah kapımın altından atılmış bir el ilanı buluyorum. Bizde %50 indirim, bir al iki bizden yazıyor bu ilanlarda. Gel bedava al hepsini diyecekleri güne kadar bakkalım Şemsi'yi pek satmam. Alışverişimi ondan yaparım.
Bu ilanlardan biri dikkatimi çekti."Konserve Aşk gelmiştir" yazıyordu.
Serde merak var. Yüreğimde tuzlama ve kavurma bir sürü aşkım var ama bu konserve aşk ne menem bir şey ola ki?
İlandaki market evime 30 metre. Şemsi bakkal ile rekabet ediyor. Şemsi millete veresiye, bir de ay sonu borç vermese çoktan kapatmıştı. Ferhan Şensoy' un kahramanı olarak direniyor marketlere.
Hemen Şemsi'ye gittim.
----"Şemsi sende Konserve aşk var mı"
---"Yok komşu.Markasını biliyor musun?"
---"Bilmiyorum.Tigros'ta varmış. Sana haber veririm. Eyvallah."
Tigros beni tanıyor galiba. Önüne gelince kapıları kendiliğinden açıldı. Bizim Tigros az memeli ama sütü pahalıdır. Hemen konserve bölümüne gittim.
İşte, konserve aşk kavanozları orada duruyor. Hem de tigros kartı olanlara %50 indirimli.
Son kullanma tarihine baktım 2023 yazıyordu. Emügülatörlerine baktım,400'lü seriden buda iyi.200 ile 300'lü seriler kanser yapıyormuş. İçindekileri okumaya başladım:
"İstanbul havası, İzmit simiti, Ortaköy kumpiri, Emirgan çayı, Kars kaşarı, Ankara'nın memur ıslatanı, göz rengi için lens, saç rengi için sağlığa tesirsiz saç boyası, bir demet gül, bir şişe papaz karası şarap, pistikbal yatak ve aromatik doğala özdeş gözyaşı"
Ulan! Sanki benim eski aşklardan konserve türlü yapmış hinoğlu hinler. Hoşuma da gitmedi değil.
Boyu bosuma uygun olan bir kavanoz seçtim, ten rengi de istediğim gibiydi. Reyondaki görevliye bu yazan boy topuklu mu topuksuz mu diye sordum. "Herhalde topuksuzdur" yanıtını verdi. Kavonozu seçene kadar bu ara bir saat geçmiş. Kavanoz dipli dünya dedikleri bu olsa gerek. Konserve aşk bile kolay seçilmiyor.
Ton balığı indirimde, iki süt alana üç süt bedava derken bizim sepet oldu iki market arabası. Mavi gözlü kasiyer kızın sırasına yaklaştım. Arabaları boşalttım.
Birden aklım başıma geldi. Hadi bütün parayı Tigros'a bıraktık. Bu konserve aşkı bir yerlere götürmek lazım .O kadardır konserve durumunda bekliyor. Şimdi gezmek ister, kuaför ister, araba ister, daire ister.
Kavanozu kaptığım gibi geriye götürdüm. Yerine 10 paket müsli ile 20 paket form çaylarından aldım. “Taze aşklar” için forma girmem lazım.
Bu arada Tigros iki aylığımı götürdü ama sorun değil. Konserve Aşk merakımı giderdim.
Bir de tavsiye : Konserve aşk için Tigros'a gitmeyin. Türkçesi çehre kitabı olan sanal bir site daha işe yarar. Gerçi bütün konserve aşklarım evlenmiş ama hiç olmazsa kalbimde epey yer boşaltmama sebep oldu.
Mehmet Bülent
YORUMLAR
Yine çok sevimliydi. Ellerinize sağlık.
Merak ettiğim bir yer oldu yalnız. O iki maaşı yiyen market poşetlerinizle evinize dönerken, aldatmamaya söz verdiğiniz Şemsi bakkal,en dibine kadar ihanetinize şahit olmadı mı?
Ben şahsen, market alışverişi dönüşlerimde, malzemeyi ya içi görünmez bez çantama dolduruyorum, fazlaysa da mahalle bakkalımda olmayan domates, yeşillik falan gibi sebze bölümünü özellikle o tarafa doğru döndürerek geçiyorum.:)
Ben bu "Aşk" serisine sağlam abone oldum haberiniz olsun.:)
Bekliyorum; rafinesini, dezenfektesini, alengirlisini, depresifini, cilvelisini, davullu zurnalısını, kurbanlığını, bayramlığını, janjanlısını, kuyruklusunu, samanlıklısını, -malum önümüz kış- kömürlüklüsünü, odunluklusunu, havagazı depolusunu, yağdanlığını, maymunlusunu, ayılısını, öksürük şuruplusunu, kan sulandırıcılısını, park banklısını, 5 yıldızlısını..... velhasılı kelam, ıcıklısını, cacıklısını, falancasını, filancasını.:)
TEŞEKKÜRLER, güzel bir renk oldunuz.