Şans Adam -5-
29 Ekim 2014, 10.42 A- A+Bu blog alkol içermektedir.
V.
Yollara vurmuşsan yol olmuşsundur,
Yol mu dayanır ki dedim kendime?!
Çok garip hislerle dolmuşken beynim;
Nasıl sığacaktım kendi bendime!?
1 – 2 Gelirse : 35’lik ama kısa çaplı;
3 – 4 Gelirse : Yalnızca bir duble;
5 – 6 Gelirse : Ayrıntılı ful mezeyle 35’lik;
İçecektim…
Sakalıma garip – garip bakan Garsona bir duble rakı söyledim! Meze mecbur diyeceğini hissettiğim için bir de yoğurt dedim!
Sahneye bakınca Zar’a teşekkür ettim ! Klavyeyle çalınan türküyü türküden saymaz mecbur değilsem dinlemezdim! (kendim de çalabildiğimden midir nedir?!) Hemşerim Aşık bunlardan çok daha iyiydi nazarımda (!)
Kadehi başımdan çevirip (ilk kadehte hep yaparım!) bir yudum aldığım dublenin “kalmış” bir şişeden konulduğunu hemen anladım, sahte değildir inşallah duası geçti beynimden ! 20’lik istemediğim için kendime kızdım (zarın ne suçu var!)
Solist bir bayandı, bilenler için Şanzel’e benziyordu; lakin ne onun kadar sevecen, ne onun kadar tatlı kabaydı !
Orgun sesi bir kulağımdan giriyor beynimi parçalayıp diğer kulağımdan çıkıyordu, akustiği ayarsız anfilere, ses düzenindeki olmadık gıcırtılar karıştıkça tik’im artıyor panik ataklarım ayaklanıyordu!
Ben böyle kafamla konuşurken Solistin masamın dibinde bittiğini gördüm ;
“Bir isteğiniz var mı Beyefendi?”
“Haberin var mı?” dedim, espriydi yaptığım, bu türküyü bilemeyeceğini adım gibi biliyordum (!)
“Neyden haberim var mı?!” demesin mi?!
Gülmemek için zor tuttum kendimi !
“Bilmiyor musunuz bu türküyü” dedim .
Boşsul – boşsul gözüme sonrası klavyedeki arkadaşına baktı, klavyedeki delikanlı daha bilgiliydi ve istediğim türkünün ne olduğunu duymuş/anlamıştı (bir lahza duran müziğin arasında) olumsuzca kafasını salladı!
“Mihriban; O zaman” dedim.
Yarım yamalak söylediği Mihriban’dan sonra garsona boli getirmesini işaret ettiğini gördüm, avını yakalamış gibi bakan Garson’a “As Kardeş as!” dedim (Pavyon dili her yerde aynıydı!) Sakallı’dan sakal alamayacağını anlayan Solist başka masalara doğru yol aldı !
Bir yudum daha almak için rakıya uzandım, bir anda orada kalmamın lüzumsuzluğunu hissettim; Yudum almak için kaldırdığım kadehi fondipledim üstüne bolca su aldım, yoğurda bir çatal ucu yaptım; Ekşiydi.. (Ekşi yoğurt severdim aslında)
Mehter Marşı ile gelmiş, İzmir Marşıyla çıkmıştım ayak üstü ödediğim (uygun) hesaptan sonra. (Zar’a teşekkür ettim 35’lik gelmediği için!)
Çiçekdağlı’ya göz ucuyla bakıp, bana uçsuz bucaksız gibi görünen caddede yürümeye başladım, kafam temiz havada kendine gelmişti, nefesimi kokutan rakı beni kesmemişti!
Not: Bu denemenin bölüm sonlarına reklam almak niyetindeyim en azından promosyon ya da sponsor talep etmekteyim !
../..
YORUMLAR
Sevgili BLue__Su ; Herzamanki gibi destekleyen, takip eden yüreğinize teşekkürler.
Hep sevgisiniz, işini bilen bir sevgi.
Sevgili reveranss ; Yorumunuz için teşekkürler bir yaşanmışlıktır paylaşmaya çalıştığım bir kalenderlik katar umarım okuyanlara.
Sevgili mesut_kolcu ; “Tasvip” etmeseniz de bir – iki şişe yollayın bir şekilde; bedavaya yaz – yaz nereye kadar (!)
Ben de size espri ortaklığımızdan payınıza düşen tebessümleri yollayacağım ! Söz…
Birde; not olarak meyhane lugatinda ki ( tabir yanlis ise düzeltebiliriz :p ) anlayamadigim kelimelerin anlamlarini acarsaniz !
Örnegin..
" boli "
" as kardes as "
" fondip " ( bu tanidik, bir dikiste bitirmek, yada bir yudumda, sanirim )
Bizler aydinlatirsaniz bilseniz ne makbule gececek ;)
Devamlarinin izinde takipciyiz efenim ;)
kocaman bir tebessüm bıraktınız . Sizden ricam 5 te kalmasın 100 lere kadar bulsun :).Mizahınız bol kaleminiz ışıl ışıl olsun .....