Özür dilemek gibi şeyler
05 Kasım 2014, 21.57 A- A+
Özür dilemek ne saçma şey. Teşekkür etmekte öyle. Yani diyelim kötü bir şey yapıyorsun sonra "özür dilerim" diyorsun sonra işte sanki bir şey oluyor. Aslında bir şey olmuyor. Ağzınızdan bir ses çıkıyor sadece.
Diyelim eğer "özür dilerim" değilde ne bileyim "cumburlop" diye baştan karar verilseydi. Kötü bir şey yapınca cumburlop diyecektik ve konu kapanacaktı. Adamın ağzına et sonra özür dile. Oh ne ala memleket ya. Bari ne bileyim bir taş alıp oradan oraya taşınsa en azında bir şey yapılmış olurdu. Ama işte baştan uyanığın biri böyle bir şey uydurmuş.
Hani bunu da merak ediyorum. Nasıl başladı bu olay. Diyelim adamlar eskiden biri yanlış yapınca adamı öldürüyordu. Sonra biri çıkmış tam öldürülecek iken "durun" demiş.
-- Ne oldu?
~~ Ben hani böyle bir kötülük yaptım ya. İşte ben bu yüzden özür diliyorum.
-- Eee
~~Eeesi bu özür diliyorum. Konuyu kapatalım. Sanki ben hiç bunu yapmamışım gibi olsun.
Çok saçma vallahi ya.
Teşekkürde öyle mesela. Adama iyilik yapıyorsun, yemek ısmarlıyorsun mesela.
"Teşekkür ederim."
Hadi ya. Ne oldu şimdi. O kadar para verdim ben kasada, sen ne yaptın. "Teşekkür ederim" dedin.
Helal be, o zaman ben akşama kadar teşekkür edeyim çalışmama gerek kalmasın.
İşte bu ve bunun gibi çok saçma şeyler var hayatta ve bunlar bazen benim aklıma takılıyor işte. Ama size göre bunların benim kafama takılması saçma değil mi?
Özür dilerim o zaman, ne diyeyim : ))
YORUMLAR
siz böyle; tam da gmsnn'in tariflediği tarzda yazarsanız biz de pası alır kafayı buluruz.:) O zaman cumburlop işte, bozulmayacaksınız.
-Hakikaten son zamanlarda bazı blog ve yorumlar kafa bulmaya açık açık gel gel yapıyor ve bence pek eğlenceli.:)-
Üstüne üstlük bir de yazdıklarınızı savunurken ahaliyi aptal yerine koyup tüy dikerseniz üzerine, benim bu yazıyı yorumlayacak organım bellidir. Keskin anlayışınıza(!) bırakıyorum bu belliliği.
Meğerse neymiş? Arkadaş bize davranış dersi veriyormuş.
Malum; balık baştan kokuyor! Önüne gelen, biz gafil kullara, neyi nasıl yapacağına dair ahkam kesmekte yarışır halde memlekette. Biz zavallılar, bu ulu kişilerden(!) öğrenmeliyiz her bir şeyi.
Ama, bir ama var işte.:) Bir kere, bu öğütçü kardeşler, keseri asla kendilerine doğru yontmazlar, ya da başka deyişle, kendi eksiklerini başkalarına öğüt olarak vermekten pek keyif alırlar. -Bknz: Öğütçünün yorumları.-
Haydi diyelim tamam; kıssadan hisse var iyi niyetle, eh be arkadaşım, örnekleriniz bari destekli atılsın ki, yazdığınız anlam bulsun. Lütfen geri dönüp şu yemek ısmarlama, hesap ödeme örneklerinize bakın. Şu "Annenden su isteyip teşekkür edeceğine kalk kendin iç." örneğinize bakın.:)
Komik, gerçekten.
Allah şifanızı versin, ne diyeyim?..
" biz seni böyle sevmiyoruz" biz gibi düşün biz gibi ol mu diyorsunuz ? Neden ?Ben benimde , sizde sen'siniz !
Amacınız ; yalnızlaştırma politikası mı ? Sessiz bir kırbaç darbesi mi ?
Siz nerede, neyin kafasındasınız ki böyle abuk, asılsız, desteksiz, dayanaksız yazdınız bana şu son garip mesajı, gerçekten hayretler içindeyim.
Bir kere Av. sıfatını neye dayanarak kullandınız anlamadım.
Haydi onu geçtim, tamamen asılsız, -daha açığı yalan- şu cümlelerinizi ıspatlayın lütfen:
" Lakin siz ne yazarsam yazayım sırf ben yazdığım için zırhınızı kuşanıp, kalkanınızı elinize alıp saldırıyorsunuz. Bu da bana ilginç geliyor mesela :)))"
"Sırf ben yazdığım için" miş. Siz kimsiniz? ne zırhı, ne kalkanı? Hangi paranoyalarla bu kabusu gördünüz?
Üşenmedim, "Neler yazmış da hangi kılıçla dalmışım?" dedim, 2011 ortalarına kadarki tüm yazılarınızı taradım. Evet size yorum yazdığım birkaç blogunuzu buldum. En altta listeleyeceğim, buyurun bakın yorumlara.
Göreceğiniz gibi topu topu 4 tane blogunuz var ve hepsinde de -Evet tekrarlıyorum hepsinde- beğenimi belirtmiş, "Elinize sağlık" demiş, teşekkür etmişim
Bunlar mı arkadaş ilginç bulup bir de üzerine güldüğünüz şeyler?
Üzerine üstlük bir de kalkıp “Amacınız ; yalnızlaştırma politikası mı ? Sessiz bir kırbaç darbesi mi ?” demişsiniz ya gerçekten aşırı garip! Gerçekten ayıp!
Siz, İhtar ya da Son İhtar, New’li mewli bir başka şey, DeJNİZ falan gibi değişik rumuzlarla yazsanız bile ben tek yüzlüyüm burada ve sadece Sat_Agraha ile yazıyorum bilesiniz.
Şimdi, ya bana aksini kanıtlayın, -nerede kılıçla kalkanla girişmişim yazdıklarınıza?- ya yaptığınız bu yalan ithamlar için benden özür dileyin, ya da kendinizi az da olsa “yalnızlaştırıp” kendinizle hesaplaştırdıktan sonra sesli sessiz “kırbaç darbesiyle” cezalandırın.:)
Gerçekten şifa diliyorum size ve yanıtınızı bekliyorum.
İşte yorum kısmına yazdığım bütüm bloglarınız:
1- http://www.gamyun.net/blogoku196/orhan-selim-ahmet-oguz-mumtaz-osman-ercument-er-nami-diger-nazim-hikmet-ran/p=2&d=#comments
2- http://www.gamyun.net/blogoku922/universiteli-hayati/p=4&d=#comments
3- http://www.gamyun.net/blogoku880/son-moda-calinti-yazilara/p=4&d=#comments
4- http://www.gamyun.net/blogoku598/insanlik-nereye-gidiyor-boyle/p=4&d=#comments
Dip not: " görmezden gelmek" Bir şeyi görmeyi reddetmek, bir meselenin tartışmaya dönmesini engellemek için yapıldığında daha olumlu olmaktır.
Ben bir şey diyorum, başka biri çıkıp kendinde hak bulup cevap veriyor, ona diyorum bir ikinci çıkıyor, sonra bir üçüncü diye uzuyor liste.
Şimdi bunu yazınca büyük ihtimalle bana hitaplı yorumlar gelecek, klasik söylemler gerçekleşecek.(Bu kısmı yazma ihtiyacı duydum benim tahminimi boşa çıkarmak için yazmasınlar diye)
Pek giremiyorum gamyuna, girince bakıyorum ki blog eski blog değil. Bu sefer bende yoktum, kim yaptı bunu acaba...
Sahte samimiyetler, biri beğenmeyip bu yazının burada ne işi var dediği için övülen yazılar. Örnek: Bu blog alkol içermektedir, maceraları....
soruma yanıt vermek yerine, yıllanmış politikacılar gibi hala laf kalabalığına devam ediyor, söylediğiniz yalanı ve attığınız iftirayı savunuyorsunuz. Özür dilemek, "Yanılmışım" demek siz gibilerin kitabında olmaz zaten, tanırım sizleri.
Ben çok açık ve çok net konuşur öyle de yazarım. Kendi hislerim, bakışım, deneyimlerim ve bu hayatta duruşum etkiler beni sadece. Asla yalan söylemem, birine iftira atmamak için özen gösterir, her lafımın ardında da dimdik duracak kadar kanıt gösterebilirim. Yani sizin tam tersinizim.
Kimsenin etkisinde kalacak kişiliksizlerden değilim, siz onlarla fazla haşır neşirsiniz demek ki, hiç anlamadığım ve asla kafamı da yormayacağım şeylerden söz etmişsiniz; "Neyin ne zaman değiştiği -ben bilmiyorum sandığınız gibi, neyse siz söyleyin, ama kanıtlı olsun-, kimlerin birbirine çanak tuttuğu" gibi saçma sapan ve basitliği gösteren şeylerle hala iftira ve yalanlarınıza devam ediyorsunuz. Gidin onlarla hallenin, size de yakışan budur ama pis bulaşığınızı başkalarına sıvamaya çalışmayın!
Neyin derdinde, neyin rekabetinde, neyin çirkin savaşındasınız bir anlasam.:) Beni görseniz ne görmezden gelseniz ne?:) Komikleşmeyin iyice. Ama, birine iftira atıyor, yalanlarınızla karalamaya çalışıyorsanız buna yanıt vermek zorundasınız. Öyle "Görmezden geliyorum" diyerek yalancı ve iftiracı olmaktan sıyıramazsınız. Bu çok ayıp! Sahi siz ayıbı bilirmiydiniz? Özür dilemek gerçekten de "Cumburlop"muş size. Ayıp da sanırım "Hamhumşaralop" gibi bir şeydir.
Dediğim gibi, açık olup bana ettiğiniz çirkin iftiraları ıspatlamadığınız sürece, çok net ve açık söylüyorum, benim için iftiracı ve yalancısınız bundan böyle, kendi ayıbınızla oturun! İstediğiniz kadar yeni bloglar yazın; insanlık üzerine, insani değerler üzerine hiç sıkılmadan kocaman laflar edin, ettiğiniz her sözcük sahtekarca sırıtacaktır, kendinizi ve aptalları kandırabilirsiniz ancak.
Bırakın görmezden gelmeyi, sizin gibileri bilirim ama asla hayatımın en kıyısında bile barındırmam.
Allah doğru yolu göstersin size de.
sat_agraha ; ben kısa cümleler kurar, kısa bloglar yazarım ;) sizinde bana laf kalabalığı yaptığımı söylemeniz epey ilginç :)) Yani siz bir cümleye 7 özne , 9 yüklem, 11 tümleç koyunca çok mu akıllı oluyorsunuz ?
Vah vah ya, nasıl da dert olmuş içine :) Ya gerçekler acıtır tabii, haklısın sen düşman olmakta bana. Çünkü fikir ayrılığı denen mefhumdan haberdar değilsin. Bir karşı fikirle düşman olunmayacağını bilmiyorsun. Meğer neler beslemişsin ya, yüzyıllık mevzu :) Hatırlattın kendini zorla, yoksa hatırlayacağım yoktu :) Antrparantez; ben argo sevmem, küfür de sevmem, yorumları senin dilinden yazdım sadece. Sende sapla samanı ayıramamak kronik bi durummuş anladığım kadarıyla. Nasıl "argo nedir, hakaret nedir, saygısızlık nedir" bilmiyorsan, cümle kurmayı da bilmiyorsun. Bir de ders vermez mi :) Kısa cümleler kurarmış :) Kim daha akıllı yarışması var galiba bir de :) Ben şu cümlelerinin Türkçe maelini istiyorum, blog yazarken kullanacağım :) ;
" Ben benim, siz sen'siniz"" Ben benimde , sizde sen'siniz"
Şey Not "Dip": Laf kalabalığı yapmak; konunun özünden uzaklaşıp başka şeylerden söz ederek mevzuyu gargaraya getirmek ve işin içinden sıyrılmak demektir. Yoksa uzun cümleler kurmak veya uzun konuşmak filan anlamı taşımaz. Hani bilgi olsun sana diye ifade edeyim dedim.
Hadi yine yorum yaz, son sözü söyleyen haklıdır ya :) Ha bu arada; merakla bekliyorum yeni yazıları :)
Kadın bakıp Şeyhin suratına ne dese: "Ben dediğin gibiyim şeyhim doğru,Ama sen şu göründüğün gibi misin ?"
Termit kolonisi görüşmek üzere :))