bir bebeğim oldu adı "prematüre"
17 Kasım 2014, 09.20 A- A+Damarlarıma narkozun yakıcı etkisi girerken “ o daha çok küçük “ diyen sesimi duydum. Sonrası yok…acı ile açtım gözlerimi kardeşim koltukda uyuyordu seslenmeye çalıştım bir inilti yükseldi.Baş ucumda duran sehpadan ıslak mendil paketini alıp fırlattım . Sıçrayan kardeşim direk yanıma geldi hemşireyi çağır dedim ağrı kesici vursun. Elinde şırınga ile gelen hemşire neden uyandın diye azarladı sabaha kadar uyutur bu seni deyip iğneyi sapladı. Gözlerimi yumdum ağrının hafiflemesini beklerken uyumamak için mücadele ediyordum. Kardeşim başımda bebeğin iyi olduğunu, annemi aradığını ne yediğine varıncaya kadar anlatıyordu. Elimi uzattım,, Zorla ağlayarak oturdum
Arkama yastık koymaya çalışırken gidiyoruz diye bildim. Asansörü kullanamazdık. Yoksa hemşire görürdü merdivenden inecektim mecburen her adım da dişlerimi sıkarak hiç unutmam 87 merdiveni indim. Saat sabahın 3 ü olmuştu hastane çok uzak değildi kardeşime taksi bulması için yolladıysam da bu 3 cü dünya ülkesinde taksi bulmak zordu bunun bilinci ile uzakdan rengini seçebildiğim arabama doğru yürümeye başladım. Kardeşim koşarak geldi yanıma araba süremezdi sadece 1 dediğimde gaza 2 dediğimde debriyaja bas diyebildim. 20 dk sonra hastenedeydim. Çocuk bölümüne vardığımda saat 4 olmuştu. Bana bir türlü bakmayan hemşireye gece gelen bebeği sordum.” İyi teyzesi” dedi
“Annesiyim” dedim. “Tabi tabi" dedi “görebilirmiyim” dedim “olmaz” dedi bir daha da konuşmadı. Bir elim yüksek tezgaha dayalı, diğer elim karnımda oturmaya korktuğum için 4 saat hemşirenin başında bekledim.
Sabah sezeryana giren doktorlardan biri beni fark edince şok halde” sen burada ne arıyorsun, nasıl saldı hemşireler” dedi “bebeği göreceğim “diyebildim. Sonuçta kaçtığımı o da anlamıştı .Hemşire şaşkın bakışlarla” annesi misin ” dedi başımı salladım ne konuşmaya mecalim vardı ne yürümeye.. Kardeşim bir yerlerde sızmıştı büyük ihtimal, hemşire ben hareket edemeyince yanıma gelip koluma girdi. Camın arkasından bebeğimi görecektim. Kolunu sıktım, bana baktı hiç konuşmadan anlamıştı beni, ayağıma galoş saçıma bone takıp, beni hazırladı , elimi küvezden içeri uzattım.. Nasılda yumuşak, sıcaktı hemşire bişeyler diyor ben sadece ağlıyordum. Hastanenin bir odasında gözlerimi açtığımda aradan 9 saat geçmişti. Tepemde ne kadar arkadaş eş dost varsa bir arada idi kimi telefonla konuşuyor kimi gülüşüyordu. Gözlerimi açmadan hızlı hızlı düşünmeye gayret ediyor acının beni ele geçirmesine izin vermemeye çalışıyordum. Gelen hemşire benim uyanık olduğumu fark etti ve beni tekrar uykunun kollarına yolladı.
Ertesi gün sabah 6 da uyandığımda ilk işim bebeğimin yanına koşmak oldu. Hemşirelerin beni görünce telaşa kapıldıklarını, sorularımı geçiştirdiklerini , bebeğini alıp gidebilirsin derken neden gözlerini kaçırdıklarını çok sonra anlayabildim.
Bebek bir gece olsun evine gitsin düşüncesi ile evde ölsün hastanede ölürse bu kadın olay çıkarır korkusu yaşayan bir zihniyeti anlayamayan, erken doğum yapmış ve bunun ne anlama geldiğini bile bilmeyen bir anne olarak ; 520 gramlık bir erkek çocuğu ile eve geldim.
Erkeklerin askerlik kadınların doğum anıları bitmezmiş ya, benimde öyle işte. Sonrası mı… Sonrası 5 senelik soluksuz, uykusuz bir macera. Bu gün dünya prematüre bebekler günü ya.. Hani bir söz vardır yaşamayan bilmez .. öyle işte
babel
YORUMLAR
520 gramcık , et yok , yağ yok , bir çok uzvunu geliştirmeyi tamamlayamamış , sütünü içmeyi bile beceremeyek el kadar bile olmayan bebecik , prematüre bebecik...3 kglık bebişler ne kadar devasa geliyordu değil mi gözüne , normal bebeği bile kucaklamaya korkarken minicik bir bebeciği kucaklamaya derdini anlamaya çalışmak , senelerce bir sorun çıkar mı diye beklemek , sabahlara kadar nefesini saymak , kuvöz denen aptal kutunun başında yaşayacak mı acaba diye aylarca beklerken milyon tane bilmediğin sorunun adını öğrenmeye çabaalamak , ameliyatlar bekleyişler en alaylısından uzman doktor olmayı öğrenmek başarabilmek...
Bak lohusa yatağına ve takamadığın kırmızı lohusa kurdelesine hiç değinmiyorum :) :Pp
Önünde saygıyla eğiliyorum ve Dünya Prematüre Bebekler günü kutlu olsun , Allah uzun ömür sağlık versin hepsine...
seviyorum seni...
Sevgili Kardeşim;
Prematüre Bebekler gününe denk getirdiğiniz güncel paylaşımınız çok hoştu bizi üzdü ama sizin şimdiki halinizi bilen ben gibiler için çok şükür diyebileceğim bir netice oluştu ! Allah çoluğunuzla çocuğunuzla mutluluğunuzu daim etsin dilerim ki.
Çok süper bir kalem gücünüz var etkileyici anlatım tarzınız konunun içine çekiyor kişiyi, hele doğum olayına uzak, hele-hele prematüre olayına Kore'li biz erkekleri bile konuya bağlayabiliyorsunuz ! Yalnız sohbet ederken de konuştuğumuz gibi sanki ihale oynarken bir aymazı atmanız gerekir gibi hızlı hızlı yazıyorsunuz! Yani konuyu deneme aşamasına getirmek işinize gelmiyor öyküyü anekdot olarak paylaşıp bırakmak istiyor gibisiniz ! Yapmayın biraz daha ayrıntı yapın diyemesem de yazınızın finalini de girişin de yaptığınız gibi kalem oynatarak anlatın !
Hep sevgisiniz Gamyun'da bulduğum bulunmaz bir sevgi!..